Adaptasyon, bir organizmanın, belirli bir çevrede ya ş ama ve üreme ş ansını artıran kalıtsal özellikler ya da özellikler toplulu ğ udur. Adaptasyonlar, canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri ve nesillerini koruyabilmeleri için, genetik yapılarında, tür sınırları içinde esnek olarak çevre ş artlarına uyum göstermeleridir. Çevre ş artları de ğ i ş tikçe, canlının genetik potansiyelinin esnekli ğ i oranında ve tür bazında bazı de ğ i ş iklikler görülür. Buna örnek olarak rengin koyula ş ması, kılların sıkla ş ması, kulakların küçülmesi verilebilir. Bu tür de ğ i ş iklikler, türün korunmasına yönelik de ğ i ş imlerdir. Yeterli adaptasyonu göstermeyen canlılar uzun süre hayatta kalamaz ve nesillerini devam ettirmezler. Dinozorların günümüzde neslinin bulunmaması buna örnektir.Bir evrim çe ş ididir.
KUTUP AYISI KUTUP T İ LK İ S İ
Evrim teorisine göre, ilkel tek hücreli canlılar çok hücrelilere dönü ş mü ş tür. Bu canlılar milyonlarca yıllık bir süreçte balıksırtı kemi ğ i bulunan hayvanları olu ş turmu ş lardır. Bazı türler milyonlarca yıl boyunca çok büyük de ğ i ş melere u ğ rarken, kimileri çok az de ğ i ş mi ş tir. Balıklar geli ş erek hem kara, hem de suda ya ş ayabilen canlıları olu ş turmu ş tur. Lamarck’a Göre Evrim: Lamarck a göre bir organ çok kullanılırsa geli ş ir. Bu özellikte kalıtsaldır demi ş tir. Ancak haltercinin kaslarının geni ş li ğ i bebe ğ ine aktarılamaz. Burada do ğ ru olan sadece KULLANIM sonucu organın geli ş mesidir. Ayrıca kör ba ğ ırsa ğ ımızı hiç kullanmadı ğ ımız halde kaybolmamı ş tır.
Ayrıca AUGUST WE İ SMAN (OGUST VAYSMAN) yirmi döl boyunca farelerinin kuyruklarını kesmi ş ama yinede fareler kuyruklu do ğ mu ş tur. Çinliler yüzyıllardır çocuklarına. dar demir ayakkabı giydirmelerine ra ğ men ayak boyları küçülmemi ş tir Lamarck'a göre; Türler gereksinmelerine göre biçim de ğ i ş tirir. Çevreye uygun olan nitelikler türlere kalıtım yoluyla geçer. Kullanılan organlar geli ş ir, kullanılmayanlar körelir. Lamarck vücut hücrelerinde meydana gelen de ğ i ş imlerin kalıtsal oldu ğ unu söyler. Darwin ise modifikasyonların (sonradan kazanılan, kalıtsal olmayan de ğ i ş iklikler) gelecek nesillere aktarılamayaca ğ ını, sadece mutasyonların aktarılabilece ğ ini savunmu ş tur. Darwin de Lamarck gibi evrimin do ğ al seleksiyon(ayıklama) yoluyla gerçekle ş ir. Ortam güçsüzleri yok etme yoluyla ayıklar Örne ğ in: Darwin'e göre so ğ uk ülkelerdeki kürksüz türler elenmeye, yok olmaya mahkûmdur. Lamarck'a göre ise bu hayvanlar elenmez, kendilerine kürk edinirler.
Darwin iki fikir ileri sürmüştür. Birincisi türler içersinde sayısız varyasyon(tür içindeki çeşitlilikler) bulunmaktadır. Bu varyasyonların büyük bir çoğunluğu genetiktir. İkincisi ise doğal seçimdir.Yaşamsal faaliyetler için gerekli besin, su,barınak,ışık gibi faktörler canlılar arasında yaşam mücadelesine neden olur. Bu savaşta başarılı olanlar yaşamını sürdürürken, ortam koşullarına uyum sağlayamayanlar ise yok olur. Darwin doğal seçim sonucu yeni türlerin otaya çıkabileceğini ifade etmiştir.