STRES VE STRESLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ ADAY MEMUR EĞİTİMİ HALİDE VAROL
Başarıya da yol açması nedeniyle stres günümüz yaşamının insanlara bir armağanı mıdır? Yoksa bedensel ve ruhsal sağlık sorunlarının en büyük nedenlerinden birimidir?
“STRES” kelime kökeni olarak Latince “estrictia”dan gelmektedir. 17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda: Kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır. 19. yüzyıl- 20. yüzyıl: Stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebi olarak düşünülmüştür.
Çince’de “stres” kelimesi tehlike ve fırsat kelimelerinin sembollerinin karışımıdır.
Genel anlamda stres, kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepkidir. Psikolojide kullanılan stres ise, kişinin stres kaynaklarını nasıl algıladığı ve yorumladığına ilişkin bir tanımlamadır. Stres, kontrol edilebilir bir tepki değildir.
Yaşamda kalmamızı sağlayan, çevrenin değişen koşullarına uyum sağlama becerimizin ortaya konmasında çok önemli bir payı olan stres, kişinin yaşantısal deneyimleri değerlendirmeyi ve başa çıkma yetisini geliştirmeyi sağlar.
Stres bir hastalık değil, herkesin yaşamında ortaya çıkan bir durumdur Stres bir hastalık değil, herkesin yaşamında ortaya çıkan bir durumdur. Yani stres, insan organizmasının doğal bir tepkisidir.
STRESİN ETKİLERİ Verimliliği düşürür. Kararsızlık yaşanabilir. Hayattan zevk almayı engelleyebilir. Duygusal ilişkilerinizden uzaklaştırabilir. Öfke, düşmanlık ve kızgınlığa neden olabilir Değersizlik, güvensizlik gibi duyguları yaşatabilir.
STRESÖRLER Organizmada stres yanıtının oluşmasına neden olan etmenler stresörler olarak adlandırılırlar. Stresör, uyum yapma çabası gerektiren, yaşamda değişikliğe yol açan durum ya da olaylar’ şeklinde tanımlanabilir. Fiziksel stresörler Sosyal stresörler Psikolojik stresörler
Strese yanıtta rol alan temel hormonlar kortizol ve adrenalindir. Her iki hormon da böbrek üstü bezlerinden salgılanır. Yukarıda kortizol ve adrenalin ile ilgili sıralanan etkiler organizmanın özellikle stres etmenine karşı verdiği yanıtın alarm ve direnç evresinde rol oynar. stres etmenine yanıt konusunda öne çıkan yapılar hipotalamus ve hipofizdir. Hipotalamus strese yanıtta daha çok hipofizden salgılanacak hormonların denetleyicisi işlevini görür. Ancak hipotalamus beden ısısı, iştah gibi işlevlerin de denetlendiği bir beyin bölgesidir. Hipofiz ise çoğunlukla hipotalamusun kontrolünde strese yanıtta görevli hormonların salgılanmasını sağlar. Bu hormonlar ise böbrek üstü bezinin uyarılmasını ve bu bölgeden salgılanan hormonların harekete geçirilmesini sağlar. Strese karşı yanıtta bedende uyarılan bir başka yapı ise sempatik sinir sitemidir. Sempatik sinir sistemi otonom sinir sisteminin bir parçasıdır. Stres etmeni yeterince güçlü ise ve bu stres etmenine maruz kalan organizma başa çıkabilme kapasitesi bakmında yeterli değilse stres etmeninin organizma üzerindeki etkisi ölüme kadar
BEDENSEL TEPKİLER Solunum sayısı artar Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir Kas gerimi artar Sindirim yavaşlar veya durur Bütün duyumlar artar Stres nedeniyle dengenin bozulması, canlılığı korumaya yönelik alarm tepkisinin yaşanmasına sebep olur. Bozulan dengenin yeniden kurulması için yeni duruma uyum sağlanması gerekir
BEDENSEL TEPKİLER
DUYGUSAL BELİRTİLER Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik Kaygılı olmak Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık Duygusal olma Öfke
ZİHİNSEL BELİRTİLER Unutkanlık Konsantrasyonda azalma Kararsızlık Organize olamamak Zihin karışıklığı İlgi azalması Matematik hataların artması Zihinsel durgunluk
STRES VE BEDENSEL HASTALIKLAR Çoğu fiziksel hastalığın nedeni stres, çatışma veya yaygın anksiyete olmasına rağmen bazı hastalıklar bu faktörlerden daha fazla etkilenmektedir. Kalp Ve Damar Hastalıkları Baş Ağrıları Sindirim Sistemi Hastalıkları Stres Ve Bağışıklık Sistemi Kanser Deri Hastalıkları Her insanın genetik olarak stresten etkilenmeye yatkın bir organı vardır. Bazı kişiler için bu organ mideyken, bazıları için kalp, yada deri olabilir. Sürekli tedirgin ve çökkün kişiler fiziksel ve psikosomatik hastalıklar için daha büyük risk altındadır.
STRES VE RUHSAL ETKİLERİ Stres, bireyin tehlike algısına karşı verdiği bedensel ve ruhsal tepkilerden oluşur “Kişileri yaşananlar değil, o yaşananlara bakış açıları rahatsız eder” Epictetus
Stres olumlu olabilir mi? Stresin zorlanmalarda insanı, yenileri aramak, çalışmak, yaratmak konusunda harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu anlamıyla stresler bireyi ileriye götürücüdür.
İYİ STRES Mutluluğa neden olan ya da başarıya zemin hazırlayan etkenlerden kaynaklanan stres olumlu olarak nitelendirilebilir ki, buna isteklendirme (motivasyon) de denmektedir. KÖTÜ STRES Sıkıntıya, mutsuzluğa neden olan olaylardan kaynaklanan stres olumsuz olarak nitelendirilebilir ve bireyin güçlerini tüketir.
Stres Her Zaman Negatif Midir? Zararlı Stres : Kişiyi yıpratır. Stres Eğrisi Faydalı Stres: Harekete Geçirir Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve faydalıdır. Çünkü organizmanın harekete geçmesini sağlar, ancak belirli bir noktadan sonra Stres zararlı olmaya başlar. Kişiye zarar verir. Stres altında olduğunuz her an enerjinizi hem yıkıcı hem de yapıcı kullanma potansiyeline sahipsiniz demektir. Başarılı insanlar streslerini yapıcı enerjiye ve yaratıcı güce dönüştürürler. Pozitif stres öğrenciyi derse hazırlar, sporcuya müsabakayı kazandırır.
Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve faydalıdır Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve faydalıdır. Çünkü organizmanın harekete geçmesini sağlar, ancak belirli bir noktadan sonra Stres zararlı olmaya başlar. Kişiye zarar verir. Stres altında olduğunuz her an enerjinizi hem yıkıcı hem de yapıcı kullanma potansiyeline sahipsiniz demektir. Başarılı insanlar streslerini yapıcı enerjiye ve yaratıcı güce dönüştürürler. Pozitif stres öğrenciyi derse hazırlar, sporcuya müsabakayı kazandırır.
GÜNÜMÜZDE STRES NEDENLERİ Günlük stresler, Gelişimsel stresler Yaşam krizleri . Günlük stresler; trafik sorunları, ev yaşamındaki sıkıntılar, cüzdanın kaybolması, iş yerinde çatışmalar, aniden davetsiz misafir gelmesi, lastik patlaması, sabah işe geç kalma gibi durumlara bağlıdır. 2. Gelişimsel stresler (kişinin yaşıyla bağlantılı); ergenlik, orta yaş krizleri, menopoz dönemi krizleri. 3. Yaşam krizleri; ölümler, kazalar, boşanmalar, ayrılıklar ve hastalıklar gibi insan yaşamını etkileyebilecek olaylarda ortaya çıkar.
KİŞİLİK Kişilik yapısını bilen, başka bir deyişle kendini tanıyan bir kişi yaşadığı olayların hangisinin kendisinde stres yaratacağını öngörebilmektedir. Kendini tanıyan kişi, yaşadığı olayların kendisini ne kadar zorlayabileceğini önceden tahmin edebildiği gibi, önlem almaya olanak sağladığı ve stres yaşadığında kendisini neyin rahatlattığını bildiği için stresle daha kolay baş edebilmektedir.
Stres, organizmada fizyolojik anlamda benzer yanıtlara yol açsa da psikolojik anlamda yarattığı yanıt insandan insana değişmektedir.
Kişilik özelliğini bilen bir kişi yaşadığı olayların hangisinin kendisinde stres yaratacağını tahmin edebilmektedir. Ayrıca, bir insan kişilik özelliğini ne kadar iyi biliyorsa, yaşadığı stresle baş etme gücü de o oranda artmaktadır
STRESLE MÜCADELE Stresle etkin mücadele direkt olarak stres kaynağının tanımının doğru yapılmasına ve doğru reaksiyonun verilmesine bağlıdır.
Olumsuz Düşünce Akılcı Düşünce “Bütün arkadaşlarımı kaybediyorum, hiç kimse artık beni umursamıyor” “Yoğun çalışıyor olabilirler, kaldı ki iki gün önce beni telefonla aramışlardı” “Annemler bu hafta telefon etmediler. Her halde evde bir aksilik var” “İşin doğrusunu öğrenmeden gereksiz endişeye kapılmamalıyım” “Arkadaşım selam vermediğine göre beni sevmiyor” “Belki de farketmedi, bu günlerde bazı sıkıntıları olabilir” “İnsan bir işi en iyi şekilde yapmayacaksa hiç başlamasın daha iyi” “İşin iyi sonuçlanmasını ben de isterim ama yanlış giden şeyler olursa da düzeltmeye gayret ederim”
SAĞLIK KURUMLARINDA STRES KAYNAKLARI Çalıştığı birimin kendi ilgi ve uzmanlık alanı dışında olması İşe uyum sürecinde başvuracağı uzman kişilerin olmaması Hizmet verdiği hasta sayısının fazla olması ve aşırı iş yükü İşleri yetiştirmede yaşanılan zaman baskısı Dinlenme zamanlarının az olması
Hizmet verilen hasta profili Mesleki görev yetki ve sorumluluklarının dışında başka işler yapmaya zorlanılması Aldığı mesleki eğitimle çalışma ortamında karşılaştığı mesleki uygulamalar, İletişim ve ilişkilerde yaşanılan çatışmalar Vardiya veya nöbet usulü çalışma, çalışma saatlerinin uzun olması
Uykusuzluk Hasta ve yakınlarının olumsuz davranışları İş riskinin fazla olması ve sağlığı etkilemesi Çalışanların güvenliğinin sağlanamaması
Personel sayısının az olması Ücretlerin azlığı, ek işte çalışma, ücret eşitsizliği Yetersiz uzman eğitimi ve yönlendirme Çalışanlar arasında destek ve sosyal ilişkilerin olmaması
SAĞLIK KURUMLARINDA STRES YÖNETİMİ Yaşamın her aşamasında olduğu gibi çalışma hayatında da stresten kaçınmak mümkün değildir. Çalışma ortamında yaşanan stresin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak ise oldukça güçtür. O halde yapılması gereken şey bu atmosfer altında çalışanların dengesini bozan, sağlığını olumsuz yönde etkileyen stresi en aza indirgemeye çalışmaktır.
STRES YÖNETİMİ Aşırı stresle başa çıkmak ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, durumu değiştirme ya da duruma verilen tepkileri değiştirmektir. Kısaca, STRESLE BAŞA ÇIKMAK’ tır.
Stres Yönetiminin amacı, stresin bütününden kaçınmak değildir, zaten bu olanaksızdır.
STRESLE BAŞA ÇIKMA TEKNİKLERİ Bedene Yönelik Teknikler : Bedene yönelik teknikler genel sağlığı ve vücut direncini artırıcı, vücut gerilimini azaltıcı etkiye sahiptir.Bunlar: 1) Fiziksel Egzersiz 2) Solunum Egzersizi 3) Gevşeme 4) Meditasyon 5) Biyolojik Geri Bildirim
Zihne Yönelik Teknikler : Strese verilen anlam tamamen zihinsel bir süreçtir. Eğer zihinsel süreçler kontrol altında tutulabilirse stresten etkilenme de azaltılabilecektir. 1) Bilişsel Yeniden Yapılandırma 2) Problem Çözme 3) Zaman Yönetimi
Davranışlara Yönelik Teknikler : 1) Sosyal Becerileri Geliştirme 2) Bazı Davranış Tarzlarını Değiştirme 3) Beslenme Alışkanlıklarını Değiştirme
Stres yaratan bir problemle karşı karşıya olduğumuzda, problemin çözümüne geçmeden önce, kendimizi cesaretlendirelim; "Dünyanın sonu değil ya!","Her inişin bir çıkışı vardır." gibi cümleler buna yardımcı olabilir.
Problem çözümünde izleyeceğimiz yol; problemi saptama, seçenekleri gözden geçirme, bir çözüm yöntemini seçme, eyleme geçme, sonuçları değerlendirme olmalıdır.
Teşekkürler…