PSİKOLOJİDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Araştırma Projesi Sunumu Danışman Yrd. Doç. Dr. Meryem Yılmaz Soylu
«Geçmişte travmatik yaşantı geçiren ve geçirmeyen psikoloji bölümü öğrencilerinin duygusal dengesizlik/nevrotizm düzeylerinin karşılaştırılması»
GRUP ADI: ALTIN ORAN FATİME ESRA PARLAK BESİME YAVUZ ESRA ÖZKAN ÇALIŞMA AŞAMALARIMIZ GRUP ADI: ALTIN ORAN FATİME ESRA PARLAK BESİME YAVUZ ESRA ÖZKAN
Problem Cümlesi ve Literatür Geçmişte travmatik yaşantı geçiren psikoloji bölümü öğrencilerinin duygusal dengesizlik/nevrotizm düzeyleri travma geçirmeyen psikoloji bölümü öğrencilerinin nevrotizm düzeylerinden anlamlı derecede yüksek midir? Literatüre bakıldığında travma konusu «Deprem Sonucu Gelişen Travma Sonrası Stres Bozukluğu İle Kişilik Bozukluğu Arasındaki İlişki» (Ataoğlu, İçmeli, Maraş, Özçetin, 2008) şeklinde; «Çocukluk Dönemi İstismar ve İhmalin Olası Sonuçları» başlığı altında bu tür travmaların dissosiasyon bozukluklarına yol açtığı şeklinde çalışmalara rastlanmaktadır (Öztürk, Şar, Tüzün, Zoroğlu, 2001)
ÖRNEKLEM Örneklemimizi Melikşah Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü öğrencileri 1, 2 ve 3. sınıf öğrencilerimiz oluşturmaktadır. Öğrencilerin %90,6’sı (n=58) kız, %9,4’ü (n=6) erkek, toplamda 64 kişidir.
VERİ TOPLAMA SÜRECİ İlk aşamada travma maddelerimizin güvenilirliğini sınamak amacıyla 45 psikoloji hazırlık öğrencisine pilot uygulamamızı yaptık. İkinci aşamada bu sonuca göre travma çeşitlerimizde herhangi bir değişiklik yapmadan asıl uygulamamızı gerçekleştirdik.
VERİ TOPLAMA ARACI Giriş kısmı bilgi formu niteliğinde olup sınıf, cinsiyet, anne-baba eğitim durumları, doğum sırası gibi bilgileri elde etme amaçlı idi. Ancak biz değerlendirmeye alacağımız değişkenleri yalnızca sınıf, cinsiyet, bölümden memnuniyet ve travma yaşantıları olarak belirledik. Bölümden memnuniyet derecesini ölçmek için beşli likert tipi ölçek kullandık.
VERİ TOPLAMA ARACI Travma çeşitlerini belirlemek üzere uzman görüşüne başvurduk. En sık karşılaşılan ve hayatın her döneminde olabilen genel maddeleri travma kapsamında değerlendirdik. Travma yaşantılarını belirlemek içinse evet-hayır seçeneğiyle birlikte çeşitli travma yaşantılarını seçenek halinde sunduk. Kazalar Ciddi hastalıklar Ölümler Ebeveyn şiddeti İhmal ve reddedilme
VERİ TOPLAMA ARACI Kullandığımız ölçme aracı Hasan Bacanlı, Tahsin İlhan ve Sevda Arslan tarafından 2007 yılında geliştirilen Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi’dir.
SDKT: Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi Kullandığımız bu ölçeğin amacı 5 faktör kuramından yola çıkarak kişilerin 5 alt kişilik tipinden hangisine daha yatkın olduğunu belirlemektir. Bu faktörler : Dışadönüklük - içedönüklük Duygusal denge - nörotiszm Yumuşak başlılık/uzlaşma - hırçınlık Sorumluluk/özdenetim - dağınıklık Deneyime açıklık-Deneyime kapalı olma
SDKT: Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi Kişilik araştırmalarında kullanılmak üzere kısa ve pratik bir araç sunmak amacıyla yapılan bu çalışmada, ölçek maddeleri birbirine zıt sıfat çiftlerine dayalı bir şekilde oluşturulmuştur. 40 maddeden oluşan bir testdir. Sıfatlara dayalı kişilik testi(SDKT)nin geliştirilmesi sürecinde pilot çalışmadan geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarına kadar pek çok aşamada farklı sayıda üniversite öğrencisine uygulama yapılmıştır.
SDKT: Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi Kullanacağımız testin her beş boyutu için belirli maddeleri bulunup, her boyuta ait puanlar kümülatif puanlama ile, yani puanlar toplanarak elde edilmektedir. Testi alacak kişinin ve test uygulayıcısının herhangi bir eğitim almış olması gerekmemektedir.
VERİ ANALİZİ Kızların %42,1’i travma geçirdiğini belirtirken (n=24), erkeklerin %16,7’si (n=1) tarvma geçirdiğini belirtmiştir. Tablo 1: Cinsiyete göre travma geçirip geçirmeme durumunu belirten yüzdelik değerler
VERİ ANALİZİ Tablo2: Öğrencilerin travma yaşantısı geçirip geçirmeme durumuna göre duygusal dengesizlik düzeyleri arasında anlamlı farklılaşma olup olmadığına ilişkin t testi sonuçları Grupların (travma geçiren ve geçirmeyen) duygusal dengesizlik düzeyleri arasında anlamlı farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla hesaplanan t değeri (t=0,106; p>0,05) gruplar arasında duygusal dengesizlik açısından anlamlı bir farklılaşma olmadığını göstermektedir.
VERİ ANALİZİ Tablo3: Duygusal dengesizlik düzeylerinin travma çeşitlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin nonparametrik Kruskal-Wallis testi sonuçları Öğrencilerin duygusal dengesizlik düzeylerinin travma çeşitlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan Kruskal-Wallis test sonuçlarına göre anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0,05)
VERİ ANALİZİ Tablo4: Öğrencilerin duygusal dengesizlik düzeylerinin bölümden memnuniyet derecelerine göre farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin ANOVA testi sonuçları Öğrencilerin duygusal dengesizlik düzeylerinin bölümden memnuniyet derecelerine göre farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin yapılan ANOVA testi sonuçlarına göre hesaplanan F değeri (f=0,409; p>0,05) duygusal dengesizlik düzeylerinin bölümden memnuniyet derecelerine göre farklılaşmadığını ortaya koymaktadır.
SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME «Geçmişte travmatik yaşantı geçiren psikoloji bölümü öğrencilerinin duygusal dengesizlik/nevrotizm düzeyleri travma geçirmeyen psikoloji bölümü öğrencilerinin nevrotizm düzeylerinden anlamlı derecede yüksek midir?» Bu araştırma sonucunda problem cümlemizin cevabı travmatik yaşantı geçiren öğrencilerin duygusal dengesizlik düzeylerinin travmatik yaşantı geçiren öğrencilerden yüksek olmadığı yönünde bulunmuştur.
Yapılan ANOVA ve t testlerinde duygusal dengesizliğin travma geçirip geçirmeme ya da travma çeşitlerine göre farklılaşmadığı (p>0,05) anlaşılmıştır. Buna göre Sıfır Hipotezin doğrulandığı, Alternatif Hipotezin ise doğrulanmadığı sonucuna ulaşılabilir.
ÖNERİLER Literatüre bakıldığında Psikoloji bölümü öğrencileriyle ilgili yapılmış araştırmalar oldukça azınlıktadır. Bu konu ile ilgili yapılacak araştırmalar hem bölümün kendisini, hem de bu bölümde okuyan öğrencileri betimleyici olursa; Psikoloji bölümü daha iyi tanınma imkanı bulacak ve en azından başlı başına bir meslek olarak tanınıp, meslek yasası konusunun önünü açacaktır. Psikoloji bölümü öğrencilerinin genel profili yani kişilik yapısı, empatik eğilimleri vb. ayrıntılı bir biçimde ortaya konulduğunda ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim alanında müfredat ve uygulamalı dersler bünyesinde iyileştirme yapılması mümkün olacaktır.