KÖYLÜ ÖNDERLERİ OKULU :

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KAVGA sk - per KONTROL İZLEYİCİDE.
Advertisements

Ey kahraman Türk kadını,
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri
KAZANIMLAR 25. Onuncu Yıl Nutku'ndan hareketle yapılan inkılapları, Atatürk'ün geleceğe yönelik hedeflerini ve Türk milletinin özelliklerini değerlendirir.
"KÖY ENSTİTÜLERİ".
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER
EKONOMİ ALANI’NDA YAPILAN İNKİLAPLAR
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri
HA GAYRET TAYYİBAN!... Kalmadı Satılmadık VATAN, Özgürce ve çagdaş yaşam…; Akıl, izan, İnsaf,vicdan… pınarından sulanan!... Rızk,Kula,kuldan değil!...
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
CUMHURİYET BAYRAMI HAZIRLAYAN VE SUNAN TALAT TANJU ŞENTÜRK
TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME REFORMLARI
SUNUM. STRATEJİK YÖNETİM Esnaf ve sanatkâr işyerleri sahipleri; bir meslek koluna tabi olup, mesleki yeteneklerini kullanmak suretiyle ailelerini geçindirmek.
EN BÜYÜK BAŞÖĞRETMENİN ŞAHSINDA TÜM ÖĞRETMENLERE İTHAF EDİLMİŞTİR
HAKLARIMIZ Kazanım: Sahip olduğu haklarını belirtir.
ASKERLİĞİMİZİ YAPTIK MI ?
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HAYATI
Beni görmek demek yüzümü görmek değildir
Ne senden vazgeçeriz ATAM , Ne senin eserinden...
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I
“ Hayatın Ortağı Olmak …” ''günümüz ergenleri” ile erişkinler arasındaki uzaklık daha da artacaktır. Günümüzün ''ergen dünyası'' nı, bu dünyada geçerli.
Beni görmek demek yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi anlıyor ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük MİLLİYETÇİLİK
BAĞIMSIZLIK BAĞIMSIZLIK Büyük ÖNDER, Seninle, asırları bir hamlede aştık. Tehdit altındaki bir milletin, kurtuluşa böylesine inanabilmesinin sırrı, bağımsızlık.
1 HUKUK ve SİYASET OKULU – 8 Şubat 2008 X BAYAN: Biz uluslar arası ilişkilerde… ( Montaj Arası ) Birol BAŞARAN: Ben bütün toplumlarda hukuka ihtiyaç olduğunu,
ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ.
EĞİTİMDE YENİ YAKLAŞIMLAR VE KÖY ENSTİTÜLERİ ÖRNEĞİNDE TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ VE 21. YÜZYIL BECERİLERİ.
MİLLİ MÜCADELE (KURTULUŞ SAVAŞI).
CUMHURİYET BAYRAMI.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
ATATÜRK İLKELERİ 1-Cumhuriyetçilik 2-Milliyetçilik 3-Halkçılık
YARIM KALAN BİR MUCİZENİN UNUTULMAYACAK ÖYKÜSÜ
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
ATATÜRK İLKELERİ.
BAŞÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖZLÜ SÖZLERİ VE FOTOĞRAFLARIYLA ÖĞRETMENLERLER GÜNÜNDE BİZLERLE....
Dr. Cengiz ÖZDİKER.
GÖREVLİ KELİMELER: EDATLAR
DEMOKRATİK YÖNETİM Demokrasi halk idaresi anlamına gelmektedir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler korunamaz.demokratik.
onu siz yaşatacak ve idare ettireceksiniz.
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER
ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE YOLUNDA
Üçüncü bölüm.. HASAT KÖY ENSTİTÜLÜ KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLER BİRBİRLERİNİ TRAŞ EDERKEN.
MEHMET TAŞ1. 2 BU GÜNDÜR. “NEDEN VARIZ?” SORUSUNUN CEVABIDIR. MİSYON.
SUNUM.
ATATÜRKÜN GELECEĞE YÖNELİK HEDEFLERİ
‘’……eski dönemin hurafelerinden ve doğuştan var olan özelliklerimizle hiç de ilişkisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen etkilerden.
Öğretmenler Günü.
10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı
ATATÜRK İLKELERİ Atatürkçülük, Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür.
Sosyal alan sorular.
EKONOMİ ALANINDA YAPILAN YENİLİKLER
Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
100. YIL MAŞI VE ANADOLUNUN SESİ
EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ
MİLLİ MÜCADELE.
Niçin Bayram Yapıyoruz ? Cumhuriyet ilan edilmeden önce devletimizin adı Osmanlı Devleti’ydi. Osmanlı Devleti padişahlar tarafından yönetiliyordu. Bazı.
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE EĞİTİMİN GENEL ÖZELLİKLERİ
60 yıldır Türkiye’yi yıkmaya çalışıyorlar. Ancak Türkiye öylesine sağlam temeller üzerine inşa edilmiş ve öylesine deprem kirişleri atılmış ki, Şair.
Carmina Burana / Carl OFF
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Sanat, Spor ve Atatürk
Cumhuriyet’e Nasıl Kavuştuk ?
KUZEY EFTAL SESLİOKUYUCU
T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük
ATATÜRK’ÜN HAYATI.
Cumhuriyetimizin Kurucusu… Mustafa Kemal ATATÜRK.
İLK ÖĞRETİM HAFTASI NE DEMEK ?
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sunum transkripti:

KÖYLÜ ÖNDERLERİ OKULU : "KÖY ENSTİTÜLERİ"

Atatürk, Köy Enstitüleri’ne olan zorunlu ihtiyacın gerekçelerini şöyle açıklar : “Efendiler! Asırlardan beri milletimizi idare eden hükümetlerin tamamı eğitim isteğini ortaya koymuşlardır. Ancak bu arzularına erişmek için doğu ve batıyı taklitten kurtulamadıklarından, sonuç, milletin cehaletten kurtulamamasına sebep olmuştur. Bu acı gerçek karşısında, bizim takibe mecbur olduğumuz eğitim siyasetimizin esas çerçevesi şu olmalıdır; demiştim ki bu memleketin asıl sahibi ve toplumsal varlığımızın asıl nedeni köylüdür. İşte bu köylüdür ki bugüne kadar bilgi ışığından yoksun bırakılmıştır. Bu nedenle bizim takip edeceğimiz eğitim siyasetinin temeli, evvelâ mevcut cehaleti yok etmektir.”

“Efendiler! Bu hedefe ulaşmak, eğitim tarihimizde kutsal bir aşama oluşturacaktır. Bir taraftan cehaleti yok etmekle uğraşırken bir taraftan da memleket evladını toplumsal yaşama ve iktisatta fiilen etkili ve verimli kılabilmek için acil olan ilkel bilgiyi işe yarar bir tarzda vermek kuralı eğitimimizin esasını teşkil etmektedir. Efendiler! Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin sınırı ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIĞI İLE KENDİ BENLİĞİNE VE MİLLİ GELENEKLERİNE DÜŞMAN OLAN BÜTÜN UNSURLARLA MÜCADELE ETMEK LÜZUMU ÖĞRETİLMELİDİR.” Mustafa Kemal ATATÜRK (Not: Yazı tarafımdan sadeleştirilmiştir. M. Poslu)

“Başarıyla tamamlanan Kurtuluş Savaşımızın ardından Cumhuriyet ilan edilmiş, Kemalist önderlik ülkenin inşası için kolları sıvamıştır. Hedef ‘Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmış’ yeni bir toplum yaratmaktır. Köylünün özgürleştirilmesi, ağa-şeyh-tarikat üçgeninden kurtarılması, sanayi toplumu yaratmanın olmazsa olmaz koşuludur.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

Hasanoğlan – Çadır Köy Enstitüsü

“Kurtuluş Savaşı’nın ağır yükünü çeken, henüz demokrasiyi yaşatacak ve Cumhuriyet yurttaşı niteliğine kavuşamamış olan köylüler, uygar toplumun tüm nimetlerinden yoksundurlar. Cumhuriyetle birlikte girişilen köye hizmet çabaları ya köylünün beklentilerine uymadığı ya da becerilemediği için yarım kalmıştır. Başarı için köylünün dilinden anlayan yeni bir aydın tipine gereksinim vardır. Bu da köylünün kendi içinden çıkarılabilecektir. İşin bu püf noktasını ilk yakalayan ve kendisi de bir köylü çocuğu olan büyük eğitimcimiz İsmail Hakkı Tonguç’tur. Büyük güçlüklerle öğrenim olanağı bulan Tonguç, Köy Enstitüsü sisteminin hem kuramcısı, hem de kurucusudur.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

Arifiye K . E . Tonguç ve Balkır Kendi Yaptıkları Bankta Oturuyorlar

“Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan bir çok şey öğrenmeli “Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan bir çok şey öğrenmeli.” diyen Tonguç, 1938’de sorunun çözümünü şöyle açıklar: “Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenarına münevver (aydın) insanın mezar taşı dikilmedikçe, bu köyün sırlarını anlayamayız. Köyü anlayabilmek, duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır. Onun içtiği suyu içmek, yediği bulguru yemek, yaktığı tezeğin ifade ettiği sırları sezebilmek ve yaptığı işleri yapabilmek gerekir. Bizim köyün ne olduğunu evvela büyük alimler, artistler değil kahramanlar anlayacaklar, sonra alimlere ve sanatkârlara anlatacaklardır.

Türk köyü, daha belki yirmibeş yıl alim değil, kahraman isteyecektir. Bataklığı kurutmak, sıtmalıya kinin rejimi yaptırmak, trahomlunun gözüne ilaç damlatmak, okul binasını yapmak, yaralının yarasını sarmak, gebeye çocuğunu doğurtmak, pulluğun nasıl kullanılacağını veya tamir edileceğini öğretmek, bozuk köprüyü yapmak, ıslah edilmiş tohumu tarlaya saçmak, fidan dikerek onu büyütmek ve step köylüsünün ‘dal’ diye adlandırdığı ağacı hakikaten ağaç haline getirmek; ulemanın (alimin) işi değil, kahraman teknisyenler ordusunun işidir. O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeye mahkum. Bütün felaketlere katlanarak, ıstırabı zehir gibi yutarak çalışan ve başlarının üstünde şereflerle örülü birer taç taşıyan bu kahramanlar köyü dile getirecekler. O zaman yeni sesler duyacağız. Bu seslerden ürkmeden onları dinlemek lazımdır. Köyden yeni renk ve seda getirenleri saygı ile karşılamak gerekir.”

Çadır Köy Enstitüsü

“Statükocu eğitimcilerin direnişlerine rağmen, Köy Enstitüsü düşü, ilk olarak askerliğini yapmış okur-yazar gençlerden oluşan ve okutman denilen bir grupla hayat bulmaya başlar. Bu grup 1936 yılında Eskişehir’in Çifteler Çiftliği’nde dört aylık ‘Eğitmen’ kursundan geçirilip ‘geçici öğretmen’ olarak Ankara köylerinde görevlendirilir bu 84 ‘okutman’ başarılı olur.Eğitmen adayları, açılacak Köy Enstitülerinin ilk binalarını da yaparlar. Kendi köylerine giden eğitmenler, topladıkları çocukları üç yıl okutup mezun ederek yenilerini alıyorlardı. Köy Enstitüleri, köylerden toplanan başıkabak – yalınayak çocuklarla oluşturuluyordu. Bu çocuklar, Enstitünün yorucu işlerini yaparken, çağdaş yöntemler kullanarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle daha iyi beslenebiliyor, sanat ve meslek öğreniyorlardı. Her biri için en az bir enstrüman çalmayı öğrenme zorunluluğu vardı.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

Gölköy K. E. Hasan Ali Yücel , öğrencilerle tarlada

“Osmanlı feodal toplumunun yerine çağdaş ve sanayi toplumu yaratmayı hedefleyen Cumhuriyet ideolojisi, kişiyi kul olmaktan çıkarıp, özgür yurttaşlar konumuna çıkarmayı hedefler. Cumhuriyet ideolojisine göre toplum ise, ümmet değil özgür yurttaşlar birliğidir. Eğitimde ise hedef, “Fikri hür, irfanı (anlayış) hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmektir. Bir devrimin sürdürülebilmesi özellikle iki alanda kazandığı başarılarına bağlıdır. Bunların biri hukuk diğeri ise eğitim alanıdır. Bu nedenle Cumhuriyet Devrimini sürdürebilmek ve Türk toplumunu “Çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne” çıkarabilmek için, eskiyen Osmanlı feodal kurumlaşmasının parçalanıp dağıtılması ve yerine yeni kurumlaşmanın yaratılması zorunluydu. Feodalizmin tasfiyesi ancak yeni kurumlaşma ile mümkündü. Feodalizmin tasfiyesi demek ise köylünün özgürleştirilmesi anlamına geliyordu.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

“Köylüyü özgürleştirmekten ne anlıyoruz? Hem ekonomik, hem de düşünsel (ideolojik) düzlemde özgürleştirmeyi anlıyoruz. Burada belirleyici olan, -yani diğerini de etkileyecek olan olgu ekonomik özgürleşmedir. Ekonomik olarak bağımsızlığı olan bir kesimi düşünsel planda özgürleştirebilirsiniz. Köylüyü tarikat ideolojisinden kurtarabilmek için köylünün, ağanın marabası olmaktan çıkarılması ve toprağın sahibi olması gerekir. Bunun için gerekli olan tek şey Toprak Devrimidir. –Bazılarının ifade ettiği gibi toprak reformu değil!- Ancak Toprak Devrimini başlatmak ve sürdürebilmek için köylü önderlerine ihtiyaç vardır. Çünkü her devrim kendi öncü kadroları vasıtasıyla yürütülür. Oysa o gün açısından bakıldığında Toprak Devrimi bu öncü kadrolarından yoksundur. Köylüyü örgütlemek için köye gönderilen kentli kadrolar ya köylüyü anlayamadıkları için köylüyle diyalog kuramamakta ya da köydeki sıkıntılara göğüs geremedikleri için köyü bırakıp geri dönmektedirler. Bu sorunun tek bir çözümü kalır. İsmail Hakkı Tonguç’un dediği gibi; ‘O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeğe mahkum’dur.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

Düziçi Köy Enstitüsü Kız Öğrencileri

‘İşte Köy Enstitüleri böyle bir sürecin ve böyle bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkar. Hedefi Toprak Devrimine önderlik edecek –yani köylüyü özgürleştirecek- kadrolar yetiştirmektir.Ve de öyle yapar. Zaten patlama noktasında olan toplumda öylesine çabuk filizlenir ki, toprak ağalarının yanı sıra, devrimden sonra palazlanmaya başlayan Cumhuriyet burjuvazisinin de yüreklerine korku ateşleri düşer. Daha CHP iktidarı döneminde 1946-47’de Köy Enstitüleri hedefinden saptırılarak öğretmen okullarına çevrilir. Böylece 1950’de iktidarı ele geçiren karşıdevrimcilerin Köy enstitülerini tamamen tasfiye etmeleri için zemin hazırlamış olurlar. İşte bu yüzden, dünden bugüne süren Köy Enstitüleri tartışması, aslında Cumhuriyet Devrimi’ne karşı alınan tutumla aynıdır. Kim ki Atatürk Devrimine karşı çıkmış ve sulandırmıştır, o, Köy Enstitüleri’ne de karşı çıkmış ve sulandırmıştır. Köy Enstitüleri bir nostalji değildir. Köy Enstitüleri Cumhuriyet Devrimi’nin dününün, bugünün ve yarınının gerçeğidir. Her kim ki Köy Enstitüleri’ni dünün bir nostaljisi olarak yad etmek istiyorsa bilin ki Köy Enstitüleri’ne ve Atatürk Devrimlerine ihanet içindedir.” (Nadir Eyinnen. Konferans Notlarından)

Cılavuz Köy Enstitüsü Erkek Öğrencileri

Gölköy Köy Enstitüsü Öğrencileri

Kızılçullu K. E. Öğrencileri Derste Arifiye K . E . Öğrencileri

Öğrenciler Kendi Binalarının Tuğlalarını Üretiyor Gölköy K. E. Öğrenciler Kendi Binalarının Tuğlalarını Üretiyor

Kendi Ürettikleri Tuğlalarla Kendi Binalarını yapıyorlar

Öğrenciler Hasanoğlan K. E. İnşaatında

Ortaklar K. E. Temel Atma Töreni

Öğrenciler Yatakhane Binasının Temel ve Tesviye Çalışmasında Düziçi K. E. Öğrenciler Yatakhane Binasının Temel ve Tesviye Çalışmasında

Kepirtepe K. E. Öğrencileri Arifiye K. E. İnşaatında

Kızılçullu K. E. Öğrenciler Kum Eliyor Düziçi K. E. Kereste Taşınması

Düziçi K. E. Kereste Taşınması

Öğrenciler Okullarına Elektrik Hattı Çekiyor Gölköy K. E. Öğrenciler Okullarına Elektrik Hattı Çekiyor Kızılçullu K. E. Meyve Ağacı Budama Dersi

Kızılçullu K. E. Doğayla Başbaşa Resim Dersi

Cılavuz K . E . Öğrencileri Kayak Dersinde

Öğrenciler Halı Dokuyor Gönen K. E. Öğrenciler Halı Dokuyor

Öğrenciler Yemek Dersinde

Düziçi K. E. Öğrenciler Kendi Ranzalarını Yapıyor

Öğrenciler Arıcılık Dersinde Kızılçullu K. E. Kız Öğrenci Arkadaşına Diktiği Elbiseyi Prova Ediyor Kepirtepe K. E. Öğrenciler Arıcılık Dersinde

Yemeklerini Kendileri Kızılçullu K. E. Yemeklerini Kendileri Yapıp Dağıtıyorlar

Kepirtepe K. E. Meyve Fidanı Dikimi

Kızılıçullu K. E. Meyve Fidanı Dikimi

Kızılçullu K. E. Öğrenciler Buğday Hasatında

Savaştepe K. E. Öğrenciler Buğday Hasatında

Arifiye K. E. Bahçede Bel Yapan Öğrenciler

Kızılçullu K.E. Öğrenciler İpekböceğine Dut Yaprağı Veriyor

Çifteler K. E. Öğrenciler Süt Sağma Dersinde

Kızılçullu K.E. Kız Öğrenciler Dikiş Dersinde

Arifiye K.E. Açıkhavada Ders

Arifiye K. E. Öğrenciler Askeri Kampta Atış Eğitiminde

Kızılçullu K.E. Öğrenciler Efes Gezisinde

Kızılçullu K.E. Öğrenciler Çevre Köyleri Geziyor

Gönen K. E. Kız Öğrenciler Afyon Tarlasında

Arifiye K. E. Öğrenciler Beden Eğitimi Dersinde

Mandolin Çalan Bir Öğrenci Zurna Çalan Bir Öğrenci

Keman Konseri Veren Öğrenciler Akordeon Çalan Bir Öğrenci

Kızılçullu K.E. Öğrencileri Bir Oyun Sergiliyor

Kızılçullu K.E. Öğrencileri Folklor Gösterisinde

Hasanoğlan K.E. Öğrencileri Kendi Yaptıkları Açıkhava Tiyatrosunda Folklor Gösterisinde

KÖY ENSTİTÜSÜ İLK MEZUNLARI KENDİ YAPTIKLARI TAHTA VALİZLERLE GÖREVE HAZIRLAR Fotoğraflar “http://koyenstituleri.de/uye/bin_pl/bbmain.pl” İnternet adresindeki Fotoğraf Bankası’ndan alınmıştır. Valizlerin İçinde Bir Kat Elbise ve Kitap, Kitap, Kitap Var!

(Nadir Eyinnen. Konferans notlarından) “Son olarak şunu söyleyeyim: Hasan Ali Yücel’in ‘Bu bizimdir, kimseden almadık; bizden alsınlar…’ dediği Köy Enstitülerini bugün yeniden kurabilir miyiz? Hayır. Aynısını kuramayız ama daha iyisini kurarız. Çünkü bugün gerek bilgi açısından, gerek yetişkin insan açısından, gerekse teknoloji açısından 1940’lara göre çok daha ilerdeyiz. Peki, sorun ne? Sorun 1946’lardaki sorunla aynı. İktidar sorunu! İktidarın, Cumhuriyet Devriminden vazgeçmiş, uzlaşmacı ve teslimiyetçi anlayışların ve karşı devrimcilerin elinden kurtarılması gerekir. Köy Enstitüsü projesinin devrimci bir iktidar tarafından yürütüldüğünü dikkate alırsak, başka seçeneğimiz yoktur. Karşı devrimcilerden iktidarı geri almak, Cumhuriyet Devrimi’ni sürdürmek, Toprak Devrimi’ni tamamlayarak feodalizmi tasfiye etmek, günümüz devrimcilerinin omuzlarındaki vazgeçilemez bir görevdir.” (Nadir Eyinnen. Konferans notlarından) poslumestan@gmail.com Diğer byEFSaNE PPS Sunum dosyaları için TIKLAYIN