OBEZİTEDE DAVRANIŞ TEDAVİSİ ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ
BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Obezitede davranış tedavisi nedir? Davranış değişikliği tedavisinin basamakları Kendi kendini gözlemleme Uyaran kontrolü Alternatif davranış geliştirme Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme Bilişsel yeniden yapılandırma Sosyal destek
OBEZİTEDE DAVRANIŞ TEDAVİSİ Fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir.
OBEZİTEDE DAVRANIŞ TEDAVİSİ Davranış tedavisiyle kişi, düşük kalorili beslenme ve daha hareketli bir yaşam tarzı gibi becerilerle kilosunu kontrol etmeyi öğrenmelidir.
DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ TEDAVİSİNİN BASAMAKLARI 1.Kendi kendini gözlemleme 2.Uyaran kontrolü 3.Alternatif davranış geliştirme 4.Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme 5.Bilişsel yeniden yapılandırma 6.Sosyal destek
1. KENDİNİ GÖZLEME BECERİSİNİN SAĞLANMASI Kendini gözleme temelde kişinin tüm yediklerinin türü, miktarı ve kalori değeri, fiziksel aktivite düzeyi, kilosu gibi ayrıntıların izlenmesini içerir.
1. KENDİNİ GÖZLEME BECERİSİNİN SAĞLANMASI Kendi görünüşüne ilişkin ne hissettiği önemlidir. Kendini gözleme sıklığının miktarı ile uzun dönemli kilo kaybı arasında olumlu ilişki gösterilmiştir.
YEMEK YEME ALIŞKANLIKLARI OBEZİTEYLE İLİŞKİLİDİR Dışarıda yemek Hızlı tüketilir gıdalara yönelmek Alışverişi kimin yaptığı Kimin yemek hazırladığı Saat kaçta yenildiği Yemeğe eşlik eden uyaranlar yemek yeme davranışını kavramada önemlidir.
OBEZ KİŞİLERİN YEDİKLERİ MİKTARLARI %50 ORANINDA AZ SÖYLEDİKLERİ BİLİNMELİDİR Kişiye sıradan bir günde yediklerini anlatması veya yazmasını istemek faydalı olur. Ana öğünler, ara öğünler, kaçamaklar saptanabilir. Yemeye eşlik eden unsurlar, yemeyi arttıran azaltan uyaranların tesbiti için belirlenmelidir. Kişinin tükettiklerinin farkına varması dramatik bir süreçtir.
FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYİ OBEZİTEYLE İLİŞKİLİDİR Her gün yaklaşık ne kadar yürüdüğü,ne kadar merdiven çıktığı, televizyon karşısında, işyerinde masasında ne kadar oturduğu gibi hem fiziksel aktivite, hem de sedanter durumların saptanması gereklidir. Tabi asıl önemlisi kişinin kendi farkındalığını sağlamaktır.
2. UYARAN KONTROLÜ Bir davranıştan önce ya da sonra sunulan uyaranlar, beyinde o davranışla ilişkili şekilde yer alır. Örneğin yemek yeme, sıklıkla televizyon izleme ile birlikte kodlanır. Bu iki durum ne kadar fazla birlikte yapılır ise, aralarında o kadar güçlü bir ilişki kurulur.
DAVRANIŞ TEDAVİSİNDEKİ TEMEL KAVRAM KOŞULLANMADIR Tüketimi arttıran uyaranlardan uzak kalmak, olumsuz koşullanmayı ortadan kaldırmaya çalışmak önemlidir. Olumlu motivasyon sağlayan uyaranları ise çoğaltmak faydalı olacaktır.
GÖZDEN UZAK, GÖNÜLDEN UZAK, MİDEDEN UZAK Fast-food restauranlar Açık büfeler Sınırsız yeme promosyonları Alışveriş merkezindeki bazı reyonlar uygunsuz yeme ile ilişkili uyaranlar kabul edilebilir. Uyaran kontrolü yöntemlerinden biri bunlardan uzak durmaktır.
GÖZDEN UZAK, GÖNÜLDEN UZAK, MİDEDEN UZAK Alışveriş merkezleri yerine yürüyüş alanları olan parklarda arkadaşlarla görüşmek. Sinemaya gitmek yerine birlikte yürüyüş yapmak. Alışveriş listesi dışında alışveriş yapmama kuralı getirilebilir. Evde yemekleri kolayca görebileceği yerlerden uzak tutmak. Yemekte porsiyonları daha küçük tutmak. Kalan yemeklerin atıştırılmasını önlemek için yemek biter bitmez bulaşıkları yıkamak, yararlı düzenlemeler olabilir.
EGZERSİZİ KOLAYLAŞTIRICI UYARANLAR ARTIRILMALIDIR Spor ayakkabılarının sürekli kapının yanında durması, Egzersiz çizelgesini buzdolabına yapıştırmak, Her gün aynı saatte yürüyüş yapmak, Hatırlatıcı notlar, Birlikte yapılan sportif faaliyetler, Adım ölçer kullanılması, motivasyonu olumlu etkiler.
3. ALTERNATİF DAVRANIŞ GELİŞTİRME 1.AMAÇ: Günde adım veya 30 dakika tempolu yürüyüş gibi ölçülebilir, değerlendirilebilir hedefler amaç olarak belirlenir. 2.SÜREÇ: Bireyler, değişim için yapmaları gereken şeyleri, ne zaman, kiminle, nerede, nasıl yapacaklarını belirlerler. Bu yaklaşım, bir tür beceri edindirme kabul edilebilir. 3.KÜÇÜK DEĞİŞİMLER: Daha zor hedefler için daha basit adımların başarılması gereklidir. Egzersizin süresinin kısa tutulması, şiddet ve sürenin zamanla arttırılması gibi.
YEME HIZININ KONTROLÜ İÇİN ÖNERİLER Lokmalar arasında çatalınızı indirin. Yutmadan önce iyice çiğneyin. Her öğün için sadece bir porsiyon hazırlayın. Yemeğin bir kısmını tabakta bırakın. Yemeğin ortasında biraz ara verin. Yemek sırasında TV seyretmek, gazete okumak, konuşmak, toplantıya katılmak gibi başka bir şeyle uğraşmayın.
DİYET DEĞİŞİMİ Beslenme önerileri, yeterli ve dengeli temel beslenme eğitimi, besin gruplarının gösterilmesi ve günlük alınması gereken porsiyonların öğretildiği eğitimleri içermektedir. Beslenme uzmanı tarafından kişiye özel, uyum sağlayacağı, kalori kısıtlaması yapılan beslenme programı uygulanmalıdır.
FİZİKSEL AKTİVİTE DEĞİŞİMİ Fiziksel aktivite düzeyi, aşırı kilolu bireylerde hipertansiyon, dislipidemi ve diyabet gibi hastalıklar için bağımsız risk faktörüdür. Fiziksel aktivite değişimi planlanan bireylerin öncelikle kardiyovasküler, pulmoner, metabolik, yaş, gibi faktörler açısından riski değerlendirilmeli ona göre fiziksel aktivite değişimi planlanmalıdır.
Fiziksel aktivite programlarının kilo kaybetmede etkili olduğu bilinmektedir. Ancak obez ve aşırı kilolu bireylerin, egzersiz programlarına uyumu ne yazık ki yeterli değildir. Fiziksel aktivite önermeden önce, bu öneriyi uygulamasını engelleyecek bireye özgü değişkenlerin değerlendirilmesi uygun olacaktır. Herkes aynı aktivasyonu gerçekleştiremez. Yürümekte zorlanan birine koşması önerilemez.
Fiziksel aktivite uygulaması için hazır olmayan ve daha önceki evrelerde takılmış durumda olan, hastanın uyumu belirgin şekilde azalacaktır. Örneğin; henüz kilo verip vermeme konusunda yeterli bilgisi olmadığı için isteksiz olan bir hastaya doğrudan fiziksel aktivite önerilmesi.
Haftada en az 150 dakikalık orta düzeyde egzersiz yapılması önerilmektedir. Orta düzeyde fiziksel egzersize örnek olarak; tempolu, kişinin konuşabildiği ancak şarkı söyleyemediği yürüyüş olarak tanımlanmaktadır.
Yorucu programlarla egzersize başlandığında kişi zorlanacak ve vazgeçme olasılığı artacaktır. Bunun yerine kısa süreli gerçekleştirilebilir hedefler ile, başarılı hissedip motive kalma olasılığı artacaktır. Örneğin;İşyerine veya eve toplu taşımayla giden birinin bir durak önce inip yürümesi, zamanla durak sayısını arttırması gibi başarılabilir hedefler olumlu etki yapar.
Planlanmış egzersizlerin yanında, bireye özgü yaşam tarzı değişikliklerinin de, kilo kontrolünde etkili olduğu bilinmektedir. Adım sayaçları ya da bu özelliğe sahip cep telefonları da, günlük egzersiz kontrolü için kullanılabilir.
Hedeflenen egzersiz düzeyi; Günde yaklaşık adımdır. Günde yaklaşık adım ile başlanması kademeli olarak adım hedefine ulaşılması önerilmektedir.
4. PEKİŞTİRME Davranış değişikliği hedeflenen noktaya ulaştığı anda ödüllendirin. Belli davranışlara belli ödüller koyun. Kilodaki değişimi değil, davranışdaki değişimi ödüllendirin. Davranış değişikliğini yiyecek ile ödüllendirmeyin. Para, giysi veya sosyal aktiviteler gibi kişiye özel çekici pekiştiriciler seçin.
5. BİLİŞSEL YENİDEN YAPILANDIRMA Bu teknikte, belirlenen olumsuz düşünceler üzerinde çalışılarak daha gerçeğe yakın olanları ile değiştirilmeleri sağlanır.
5. BİLİŞSEL YENİDEN YAPILANDIRMA Diyetin hiçbir zaman başarılı olamayacağı düşüncesi, Fiziksel egzersiz yapamayacağı endişesi, Gerçek dışı yeme ve kilo hedefleri, Fazla yeme ya da kilo kaybedemediği durumlarda aşırı eleştirel ya da umutsuz düşünceler belirlenebilir.
OLUMSUZ FİKİRLER- KARŞIT FİKİRLER İnanış: Kilo vermek ne kadar da uzun sürüyor. Karşıt fikir: Ama kilo veriyorum ve şimdi bunu sürdürmeyi öğreniyorum. İnanış: Daha önce hiç kilo vermeye çalışmadım, neden şimdi başarılı olayım ki. Karşıt fikir: Her zaman bir ilk olmalı ve şimdi bunun için iyi bir programım var. İnanış: Atıştırmayı kesinlikle bırakmalıyım. Karşıt fikir: Hayır, bu gerçekçi bir amaç değil, önce atıştırmaların sayısını azaltmayı denemeye devam etmeliyim. İnanış: Ailemde herkesin kilo problemi var, sorun benim genlerimde. Karşıt fikir: Bu, olayı sadece zorlaştırır ama olanaksız kılmaz, eğer bu programa bağlı kalırsam mutlaka başarılı olacağım.
6. SOSYAL DESTEK ÖNEMLİDİR Aile bireyleri ve arkadaşlardan destek ve yardım sağlayın. Aile bireyleri ve arkadaşlara bu desteğin övgü,sosyal faaliyet veya maddi ödül şeklinde olması için yol gösterin.
TEŞEKKÜRLER