TÜRÜSTÜ KATEGORİLER ARASI İLİŞKİLERİN BELİRLENMESİ
‘’Bütün canlı varlıklar, atadan gelme dereceleri oranında birbirine benzerler. Öyleki, bunların gittikçe küçülen gruplar halinde sıralanması mümkün olabilir.’’ Sınıflandırmanın ödevi, bu grupların sınıflandırılması ve onların muntazam sıra halinde tertip edilmesidir. Bunu yapmaya çalışacak olan araştırıcı için en önemli husus, takson ve kategori terimlerinin manasını iyi şekilde anlamasıdır.
Yüksek taksonlar Sınıflandırmada ilk adım, türlerin gruplardan birisine işaret eden benzerliklerini bulmak ve daha sonrada bu grupların, yani yakın gruplar arasındaki kopmaların yerini tespit etmektir. Yüksek takson, diğerlerinden kopmalarla ayrılmış olan yakın türler topluluğudur. Bu tanıma tam uymayan bazı durumlar olabilir. Mesela monotipik taksonlar (türler topluluğu) tek bir tür ihtiva edebilir. Takson’un kademesini tespit etmeye yarayan herhangi bir tarif yapmak mümkün değildir. Çünkü o, cinsten, familyadan başlayıp Phylum’a kadar yüksek taksonların hepsinde aynı derecede olması icap eder. Gerçek bir takson, aynı ’’müşterek karakterlere’’ sahip olup olmadığı bir tarafa, bir akrabalar grubudur. Akraba türlerden oluşan bir grup, ortak bir atadan meydana gelen türleri ihtiva eder. Memelilerde olduğu gibi, fosil durumu bilinenlerde yüksek taksonların daha iyi bilinmesine olanak verir. Akraba ne demek iyice öğren!
Linnaeus’e Ait Hiyerarşi Hayvanlar ve bitkiler ait taksonlar, onların genişliğine bağlı olarak kategorik dereceler içinde sıralanırlar. Taksonomik kategorilerin tam olarak ortaya koyan ilk taksonomist Linnaeus, hayvanlar aleminde classis, ordo, genus, species ve varietas olmak üzere yalnız beş kategori tanımıştır. Daha sonra bilinen hayvanlar miktarlarında artış olunca, familya ve pyhlum kategorileri de ilave edilmiştir. Linnaeus tarafından muhtelif tür içi varyant tipleri için mecburi olmayan bir kategori olarak kullanılan variestas’lar neticede ya atılmış yada alttür ile yer değiştirmiştir.
Böylece, herhangi belirli bir tür, aşağıda görüleceği gibi yedi mecburi kategoriye bağlıdır. KATEGORİLER BALARISI 1)Regnum Animalia 2)Phylum Arthropoda 3)Class Insecta 4)Order Hymenoptera 5)Familya Apidae 6)Genus Apis 7)Species mellifera
Bilinen hayvan türleri miktarı ile bu türler arasında akrabalıklar arttıkça, türlerin taksonomik durumlarını daha ayrıntılı olarak gösterme mecburiyeti doğmuştur. Böylece 7 temel kategori parçalanarak aralarına ilaveler yapılmıştır. Bunların çoğu, esas kategori isimlerinin başına ‘’super’’ veya ‘’sub’’ ön ekleri konularak meydana getirilmiştir. Böylece superorder, suborder, superfamily, subfamilya v.s.’ler meydana gelmiştir. Cins ve familya arasına tribus kategorisi eklenmiştir. Vertebrata üzerinde çalışan paleontologlar da order ve class arasında cohort denilen bir kategoriyi kullanmayı adet haline geitirmişlerdir. Bazı yazarlar ise cladus, legio ve sectio gibi ilave altbölüm terimlerini kullanırlar.
Genel olarak kabul edilen kategoriler: Regnum= Kingdom Phylum Subphylum Superclass Class Subclass Cohort Superorder Superfamily(-oidea) Familya(-idea) Subfamily(-inae) Tribus(-ini) Genus Subgenus Species Subspecies Parantez içinde gösterilenler tribus, subfamily, family ve superfamily isimlerini gösteren standart kelime ekleridir.
YÜKSEK KATEGORİLER Yüksek bir kategori, dereceli bir sınıflandırmada, aynı seviyede bulunan bütün takson’ların içine yerleştirildiği bir sınıftır. Takson’lar zoolojik gerçekler, kategoriler ise fikirler üzerine dayanmaktadır. Tür kategorisi, tabiatta nesil verme durumu ‘’kendi-kendini kontrol etme’’ mekanizmasına sahip olduğu halde, türüstü kategoriler için somut olmayan tarifler mümkün değildir. Tür kategorisi teklik, belirlilik ve farklılığı gösterdiği halde, yüksek kategorilerde türler arasındaki farklılıklara önem vermekten çok, türler arasındaki akrabalıkları dikkate alarak onların gruplandırılmalarını yapar. Bunlar müşterek kavramlardır. Yani yüksek kategori içerisine yerleştirilen bir takson (eğer iyi sınıflandırılmışsa), aynı atadan gelenleri ihtiva eden ‘’tabii’’ bir toplumdur. Yüksek taksonların sınıflandırılmasında ve onların kategorik düzeyini ayarlamada karşılaştırmalı bilgiler delil olarak kullanılırken, tür düzeyini tespit etmede çiftleşme ve nesil verme ölçüsü söz konusudur.
CİNS Cins yüksek kategorilerin en alt basamağıdır. Linneus için cins, özel bir yer işgal ediyordu. Aristotle’a ait mantık ile sınıflandırmanın binominal sistemini belirtmiştir. Modern taksonomistler için, kavram olarak, familya, takım veya diğer yüksek kategoriden hiç de farklı değildir. Bir cinsin ihtiva ettiği türler aynı atadan gelmiş olmalıdır. Cins, ekolojik bir ünite olup ihtiva ettiği türler belirli ve özel bir hayat tarzına alışmışlardır. Cinsin işgal ettiği alan, türün yayıldığı alandan daha geniştir. Cins, taksonomik bir kategori olup, aynı düzeydeki diğer takson’lardan (cinslerden) belirli bir boşlukla ayrılan bir tek tür veya momophyletic tür gruplarını ihtiva eder. Cinsi ayıran taksonomik karakterler mevcut değildir. ‘’Cins karakterleri meydana getirir, fakat karakterler cinsi değil.’’ (Linneus,1737)
FAMİLYA Herhangi bir şahsın ‘’bir cins hayvan’’ olarak vasıflandırıldığı çok defa bir familyadır, mesela: gelinböcekleri (Coccinellidae), teke böcekleri (Cerambycidae), ağaçkakanlar (Picidae), kırlangıçlar (Hirundinidae) v.s. gibi. Familya, taksonomik bir kategori olup bir tek cins veya aynı kökten gelen bir grup cinsler topluluğudur ki diğer familyalardan belirli bir boşlukla ayrılmıştır. Cinsde de familyada da bu boşluğun büyüklüğü familyanın ya da cinsin büyüklüğü ile ters orantılıdır. Familyalar genelde bazı çevrelere uyma karakteri gösterirler. Özel bir yere ya da bölgeye uymaya elverişlidirler. Türkiye’ye ait 560 Familyayı bilen bir entomolog Afrika’ya da gitse Avustralya’ya da gitse hemen hemen bütün familyaları benzer yerlerde bulacaktır.
Familya Üstü Yüksek Kategoriler Familyanın üzerinde bulunan takım, sınıf, şube, alem gibi yüksek kategoriler sabittirler. Bu yüksek kategoriler Uluslararası Hayvansal İsimlendirme Yasasının konusu içerisine girmemektedir. Bu yasanın I. maddesinde yasanın sadece familya, cins, tür ve alttür’e yer verdiği bildirilir. Son yıllara kadar bu yüksek kategorilerden sadece 1-2 tanesinin değiştiği ve birkaç tane de yeni şube ilave edildiği düşünülürse bunların hemen hemen sabit oldukları kabul edilebilir. Yüksek kategoriler çok iyi bilinmekte olup, tam olarak tarif edilmişlerdir. Yüksek kategoriler, kıyaslamalı bilgilerle yaratılır. Son yapılan araştırmalara göre hayvanlar aleminin 25 phyla (şube), 80 class (sınıf) ve 350 ordo (takım)’dan meydana geldiği hesap edilmiştir.
Taksonomistin uğraşlarını dört kademe ile karakterize etmek mümkündür. Hazırlık uğraşları 1.Bireyleri fenon’lar ve bunları da populasyonlara ayırmak. Gerçek sınıflandırma 2.Populasyonların hangi türlere girdiğinin belirlenmesi 3.Türleri yüksek taksonlar için gruplandırmak Akrabalıkların tespiti Taksonların resmen tayini 4.Taksonların kategorik hiyerarşi içinde değerlendirilmeleri
Filogenetik sistemetik, doğada bir sınıflandırma hiyerarşisinin zaten var olduğunu, hiyerarşinin her düzeyinin apomorfik karakterler yardımıyla belirlenebileceğini savunur. Türüstü taksonların kökeninde de sadece bir tür vardır. Ancak, türüstü kategoriler kendi başlarına birer tarihsel ve jeolojik olgudurlar. Örneğin cins, aynı atasal türden köken almış terminal türlerin cisimlendirdiği tarihsel bir olgudur. Aynı biçimde familya cinslerin, takım familyaların bileşkesi olan tarihsel birer olgudur. Bir cins açığa çıkmadan bir familyanın açığa çıktığından söz edilemez.
Türlerin yüksek taksonlar içerisinde sınıflandırılması Her bir türün en yakın akrabasını tespit etme. Türleri topluluklar ve topluluk grupları içine tertip etmeye elverişli boşlukları arama ve bu toplulukları resmi şekilde cinsler olduğuna ve diğerlerini de resmi olmayan tür grupları şeklinde olduklarına karar verme. Cinsleri yüksek ve daha yüksek taksonlar içinde gruplandırarak tertipleme ve bunları taksonomik hiyerarşide doğru kategoriler içinde değerlendirme.
Sınıflandırma ve Derecelendirmeyle İlgili Ölçüler Yapılan sınıflandırmalar taksonların tanımlanmasını sağlayan aşağıdaki 5 noktaya riayet ederek hazırlamalılar. 1.Belirlilik (boşluğun büyüklüğü) 2.Adaptif bölgenin tabiatı 3.Farklılık derecesi 4.Taksonun büyüklüğü 5.Akraba taksonların dercelendirilmesinde denklik
1)Belirlilik (boşluğun büyüklüğü) İki topluluk arasındaki boşluk büyük olduğu oranda her iki topluluğun ayrı taksonlar olarak tanınmaları geçerlilik kazanır. Boşluğun büyüklüğü yalnızca fenetik mesafe ile ölçülmez, farklılığın biyolojik önemi ile de değerlendirilir. Taksonlar arasındaki boşluklar evrimin sonucudur. Evrimin devamlılığı ve bu boşlukların mevcudiyeti arasında fiili veya kavramsal hiçbir çelişme yoktur.
2)Adaptif Bölgenin Tabiatı Herhangi bir yüksek takson ana bir tür veya türler soyundan gelir. Daha sonra ise istikbal vaad eden yeni bir bölgeye adapte olmak üzere yer değiştirir. Daha sonra yeni ortama geçen herhangi bir takson, genellikle bu gibi ekolojik özellikten mahrum olan taksondan daha yüksek bir derece kazanır. Sistematikçilerin amaçlarından bir tanesi de, taksonların ekolojik özelliklerini belirlemek ve bu bilgiyi delilin değerlendirilmesinde kullanmaktır. Çok iyi sınırlandırılmış olan yüksek taksonlar, hemen hemen sabit olan kesin bir ekolojik özelliğe sahiptir. Kediler, köpekler, atlar, ağaçkakanlar veya yaprakbitleri tabiatta çok iyi bilinen belirli adaptif bölge veya ortamları içinde yaşarlar. Böylece onun adaptif ve evrimsel rolüne olan dikkat, yüksek bir taksonun kategorik derecelendirilmesinde önemli bir faktördür.
3)Derece Farkı İki tür topluluğu arasındaki farklılık derecesi dendiği zaman, taksonomist genellikle iki tür grubunun arasındaki ortalama ‘’mesafe’’yi düşünür. Bu değer, yalnızca kümenin dağılışı ile küme ve diğerleri arasındaki devamsızlık miktarı (boşluk) ile beraber kullanılır. Tür topluluğu ne kadar sık ve üniform olursa, onu resmen tanımakta o kadar haklılık kazanır. Bir toplulukta en uzak türler arasındaki farklılık en fazla olursa, taksonun ayrılmasında ki haklılık da o oranda fazla olur.
4)Taksonun en uygun olan büyüklüğü Bir taksonun içinde bulunan türlerin sayısı onun büyüklüğünü ifade eder. Filogeniyi oluşturan dallanma ve ayrılma gibi iki olay taksonlarda görülen farklı büyüklüklerin başlıca nedenini oluşturur. Devamlı şekilde farkına varılmadan olan özellik kazanma (dallanma), büyük taksonların meydana gelmesini sağlar. Dallanmaksızın ayrılma ise, monotipik taksonların oluşmasına ve en ekstrem halde de bir seri yüksek monotipik taksonların meydana gelmesine sebep olur.
5) Akraba taksonlardaki derecelendirme denkliği Derecelendirmede dikkat edilecek en önemli husus dengedir. Akraba taksonlardaki kategorik derece denk olmamalıdır.