UEFA 2012 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASININ TEKNİK VE TAKTİK ANALİZİ Dr. Aykut Eren CANÜZMEZ Hasan ARAL Akın KÜÇÜKOĞULLARINDAN 28 Ocak 2013/İZMİR

TEKNİK VE TAKTİK ANALİZ E.Ü. BESYO - TÜFAD Eğitim Kurulu Dr. Aykut Eren CANÜZMEZ E.Ü. BESYO - TÜFAD Eğitim Kurulu

GİRİŞ Avrupa Futbol Şampiyonası, 1960 senesinden beri Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) tarafından 4 yılda bir düzenlenen futbol organizasyonudur. 2012Avrupa futbol şampiyonası 14. şampiyona olarak UEFA tarafından düzenlenmiştir. Sunulan bu rapor, UEFA EURO 2012 müsabakaları süresince oynanan 31 maçın sonuçları, bunların değerlendirmesi ve Avrupa ve Dünya Şampiyonalarını üst üste kazanarak bir anlamda Hat-trick yapan, oyun felsefesi ile tarih yazan İspanya takımını Antrenörlük açısından inceleyen araştırmalardan oluşmuştur..

Gerçeklere dayanan kayıtlar ve istatistiki bilgilerin yanında bu rapor, analizleri ve değişik yansımalarıyla farklı fikirleri, sizlere teknik destek olarak sunmayı amaçlamıştır. 2012 UEFA Avrupa Şampiyonası ve UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi müsabakaları arasında görülen ilişkileri, maç analizleri şeklinde inceleyerek, geleceğin üst düzey performansını oluşturacak konuların neler olabileceği, antrenörlere aktarılmaya çalışılacaktır.

TEKNİK KONULAR OYUN VE KARŞI OYUN Euro 2012 Şampiyonasında 31 maçın değerlendirmesini yönlendirme amacıyla incelemek bizi tam anlamıyla doğru sonuçlara götürmeyebilir. Alman Ulusal Takımı Antrenörü Joachim Löw, 2006 Dünya Kupasından sonra şunları söylemişti. “ Topa hakim olabilmek için daha fazla konsantre olmaya ve oyunun insiyatifimizde olmasına karar verdik. Futbol oynama kültürümüzü değiştirmek ve rakibin oyununa göre oynamaktan (reaktif oyun) vazgeçmekle işe başladık “

Buna rağmen kontraatak yeteneği EURO 2012 de takımlar için önemli bir silah olarak devam etti, En başarılı takımlar kazanma arzusu daha fazla olan ve insiyatif alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

UEFA’nın Teknik takımında, turnuvanın gün gün gelişmelerinin değerlendirilmesinin yanında, uzun vadede oyunun gelişimini sağlayacak ve üst düzeyde antrenörlük yapacak antrenörlere faydalı bilgiler sağlayacak konular tartışıldı. Bu konulardan başlıcaları şunlardır;

1- KAFA VURUŞU Turnuvanın ilk bölümünde kafayla atılan goller %40 oranında iken medyanında ilgisini çekmiş, turnuva bittiğinde bu oran % 29 lara gerilemiştir. TABLO 1996 yılından itibaren 31 maç oynanan formattaki gol sayısı gelişimini göstermektedir. YIL KAFA GOLÜ TOPLAM GOL YÜZDE 1996 11 64 %17.2 2000 15 85 %17.6 2004 17 77 %22.1 2008 %19.5 2012 22 76 %28.9

Kafa vuruşu Gol sayısında belli bir rekor görüldü ama EURO 2O12 turnuvasında kafa golü oyun şablonu açısından anlamlı bir değişim üretilmedi. 22 kafa golünün 9’u duran toplardan kaynaklandı. Bu oran EURO 2008 de 15 de 7 idi. Danimarka, İngiltere,Almanya,İtalya, Portekiz, İrlanda Cum., Rusya, İsveç ve Ukrayna duran toplardan 1’er gol kaydettiler.

Kafa vuruşu Önemli bir özellik de, açık oyunundan kafayla atılan 13 golün 10’unun sağdan yapılan ortalardan, 3’ünün de soldan yapılan ortalardan gelmesiydi. Xabi Alansonun Fransaya attığı gol. Polonya’nın Yunanistana Robert Levandowski . İngiltere’den İsveç Andy Carrol’a gol attırdı.

Kafa Vuruşu Kafayla atılan gollerin artışı. Gerard Hullier’nin dediği gibi “ Orta bölgelerde oluşturulan kompakt savunma bloklarına karşı sahanın kenarlarını kullanma cevabı” nın bir göstergesi olabilir. Başka bir düşünce yapısı da şöyle olabilir: Beklerin orta yapabilecekleri boş alanların yaratılması için ters kanatta oynayacak açık oyuncuların topla içeri katederek rakiplerini içeri çekmesi ve bindirme koşularla Hırvat Dairjo Srna, Çek Thedor Gebre Selassie, İngiliz Ashley Cole, Fransız Gael Clichiy, Alman Philipp Lahm ve Jerome Boateng, Polonyalı Lukasz Piszrzek, Portekizli Fabio Coenrao, Rus Yuri Zhirkov, İspanyol Jordi Alba gibi oyuncuların da bu alanları kullanması hedeflenmiştir.

Kafa vuruşu EURO 2012 deki rekor sayıdaki kafa golü ile, UEFA U-17 Şampiyonasından sonra yayınlanan teknik raporda belirtilen açık oyunculardan gol gelmemesi ile tartışma konusu olan “ Genç hücum oyuncularının antrenman gündeminde kafa vuruşları artık öncelik almıyor mu ? “ sorusuna en olumlu yanıtın 12 ay sonra verildiğini gördük.

2- DEĞİŞEN SİSTEMLER UEFA EURO 2012 , antrenörlerin maç sırasında veya maçtan maça değiştirdikleri dizilişlerle yapısal esnekliğin başarının önemli bileşenlerinden biri olduğunu gösterdikleri bir turnuva oldu.

Sistemler 12 takım 4:3:3 sistemini veya onun yeni versiyonu 4:2:3:1 sistemini tercih etti. Çekler, Danimarkalılar, Hollandalılar, Almanlar, Polonyalılar, İspanyollar ve Ukraynalılar 4:2:3:1 formasyonuyla dizildiler. Hatta Şampiyon İspanya sıklıkla belirgin bir santrforu olmayan 4:6:0 sistemini kullandı. Fernando Torres’i veya Alvaro Negredo’yu oynattıkları zaman tekli forvet sistemine döndüler.

Sistemler Hırvatistan, Fransa, Yunanistan, Portekiz ve Rusya’nın tercihi 4:3:3 idi. Bahsedilen iki yapı arasındaki fark, defans dörtlüsünün önündeki libero orta saha oyuncularıydı. 6 takım tekli liberolu şablonu, diğer 10 takım ise 2’li liberolu şablonu tercih ettiler. İkili liberoyu kullanan dizilişte anahtar rol, doğru savunma / hücum dengesiydi. Bastian Schweinsteiger / Sami Khedira (ALMANYA) Sergio Busquets / Xabi Alonso (İSPANYA)

Sistemler Sadece 4 takım; İngiltere, İrlanda Cum., İsveç ve İtalya 4:4:2 formasyonuyla dizildiler. İtalya ilk iki maçını, orta saha oyuncusu Daniele De Rossi’nin geri 3’lüyü desteklemesiyle oluşan 3:5:2 formasyonu ile oynadı. İsveç formasyonunda ise; ikinci forvet İbrahimoviç örneğinde olduğu gibi 4:4:1:1 sistemine dönülüyordu.

Sistemler Bu tip “gölge santrfor” veya “ serbest ruh “ a yönelik trend EURO 2012 de yayıldı. 9 takım bu tip atak ilişkisi tarzını benimsedi. Bu tarz son 20 yılda sık kullanılmamaktaydı. Bu anlamda farklı bir tonu Hırvatistan’ın 4:3:3’in de gördük ( önde geniş alanda oynayan bir sol oyuncu, diğeri geride sağda olan oyunculu sistem. Bu sistem sağ bek Darijo Srna’nın sağ kanadı çok iyi kullanmasıyla verimli pozisyonların ortaya çıkmasını sağladı.

A GRUBU B GRUBU YUNANİSTAN ÇEK CUMHURİYETİ Taktik diziliş 4-3-3 ve 4-2-3-1 Defansa cekildiğinde 4-5-1   4-1-4-1 ve 4-2-3-1 POLONYA RUSYA 4-3-3 Defans ön planda ise ALMANYA PORTEKİZ Taktik diziliş   4-2-3-1 4-3-3 DANİMARKA HOLLANDA ve 4-1-3-2

4-4-2 orta dörtlü baklava dizilişi Ve C GRUBU D GRUBU İSPANYA İTALYA Taktik diziliş  4-3-3 Forvetsiz 4-6-0 ve 4-2-3-1 Taktik diziliş   4-4-2 orta dörtlü baklava dizilişi Ve 3-5-2 HIRVATİSTAN İRLANDA CUM. ve 4-1-3-2 4-4-2 İNGİLTERE FRANSA Taktik diziliş   4-4-2 ve 4-4-1-1 4-3-3 4-2-3-1 UKRAYNA İSVEÇ 4-1-3-2

3-PAS ÇELİŞKESİ (PARADOXU) Bu turnuva, zaten son dört sezonda UEFA Şampiyonlar ligine damgasını vuran “ devamlı topa sahip olmaya yönelik ve akıldışı gibi görünen “ paslaşmalı oyunun trend haline gelmesinin altını çizdi. 2008-2009 sezonunda Barselona takımı oyun başına % 63 top hakimiyeti ve maç boyunca 600-700 pasla liderliğe oturdu. 2009-2010 sezonunda İnter takımı % 45 hakimiyet ve oyun başına 400 pas ile şampiyon oldu. 2010-2011 de Barselona takımı % 68 top hakimiyeti ve 791 pasla zirveyi yeniden ele geçirdi. Chelsea 2012 yılında % 47 top hakimiyetiyle şampiyon oldu.

Pas Diğer bir deyişle EURO 2008’den beri Teknik raporlarda da belirtildiği gibi pas kalitesinin ve sayısının artış göstereceği görüşü, İspanyol Teknik Direktör Luis Aragones tarafından da oyun başına hedeflenen 450 başarılı pas yapma hedefinden yola çıkarak turnuvada İsveç’e karşı 510 pasla en yüksek değere ulaşarak gerçekleşmişti Bu anlayış EURO 2012 de İspanya tarafından yine uygulanacaktı.

Pas Sadece 4 yıl sonra oyun başına hedeflenen 450 pas hedefi ve en yüksek rakamı olan 510 pas gülünç hale gelecekti. İrlanda hariç herkes 450 pas ortalamasını geçti. Finalistlerden 11’i maç başına 500’den fazla pas yaptı. Turnuvanın en yüksek değeri İspanya’nın İrlanda Cum. karşısında 929 pas sayısı ile gerçekleşecekti. Topu rakibe vermeme anlayışı tavan yapacaktı.

Pas İSPANYA İTALYA Rakip Pas girişimi Pas isabeti İtalya 834 %81 İrlanda Cum. 929 %84 Hırvatistan 774 %83 Fransa 800 %80 Portekiz 664 %74 671 %79 Rakip Pas girişimi Pas isabeti İspanya 517 %66 Hırvatistan 578 %71 İrlanda Cum. 626 %78 İngiltere 721 %81 Almanya 587 %69 607* %74 Pas girişim ortalaması: 778 Pas girişim ortalaması: 606 Pas İsabet Ortalaması: %80 Pas İsabet Ortalaması: %73

Pas Takım Kısa P./Y Orta P./Y Uzun P./Y Kısa P. Orta P. Uzun P. İSP 244 %30 502 %62 62 %8 İSV 143 %27 316 %59 77 %14 İTA 150 %23 452 %68 70 %11 HIR 118 %24 302 %61 77 %15 POR 105 %21 313 %63 78 %16 RUS 165 %25 445 %67 57 %8 ALM 150 %23 452 %68 61 %9 HOL 141 %21 455 %68 72 %11 FRA 185 %28 412 %63 56 %9 DAN 121 %21 372 % 66 74 %13 ÇEK 122 %23 344 %64 71 %13 POL 102 %21 318 %67 56 %12 İNG 131 %26 300 %59 79 %15 İRL 105 %25 234 %56 77 %19 UKR 104 %19 351 %64 97 %18 YUN 93 %21 275 %63 68 %16 Uzun pas 30 mt. ve üstü Orta pas 10-30 mt. arası Kısa pas 10 mt. altı

Pas Hollanda’nın Teknik Direktörü Bert Van Marwijk“ Üst düzey futbol tüm alanı kapsamalıdır. Rakibin sahasına yakın dar alanlarda bile oynamayı öğrenmelisiniz ve kendi geri hattınızın arkasındaki büyük alanları da kontrol edebilmelisiniz ‘’. “ İspanyollar, bireysel tekniğin değeri, *oyun yönünü değiştirme, *baskıya rağmen yoluna devam edebilme *sınırlı alanlarda çabuk hız değiştirebilme kapasitesine ilişkin belirgin örnekler sundular.

Pas Takım Yüzde Tüm P. Baş. P. Orta İSP 80% 4893 3915 57 İSV 70% 1607 1122 32 FRA 77% 2611 2020 ÇEK 69% 2125 1469 54 ALM 76% 3319 2526 50 POL 68% 1430 969 41 HOL 2003 1527 49 İNG 67% 2039 1365 55 RUS 2004 1521 34 POR 66% 2480 1636 83 İTA 74% 3918 2913 68 HIR 1490 978 DAN 73% 1700 1247 YUN 63% 1743 1091 UKR 71% 1656 1172 37 İRL 58% 1249 725

Pas çelişkisi Fakat yine de, topa sahip olma avantajının inkar edilemezliğine karşı EURO 2012 de bununla çelişen (paradox) rakamlarda vardı. Rusya ve Hollanda % 56’lık top hakimiyetine rağmen, grup maçlarından sonra evlerine dönmek zorunda kaldılar. İngiltere,çeyrek finaline çıkmasına rağmen İtalya karşısında sadece % 36’lık top hakimiyetine (uzatmalarda % 25 ) ulaşmıştır. Şampiyonlar Liginde olduğu gibi mücadelenin ana amacı; topa daha fazla sahip olmayı sağlamak ve olumlu hücum oyununu hedefleyen paslaşmalar olarak ifade edilebilir.

TOPLA OYNAMA ORANLARI A GRUBU YUNANİSTAN ÇEK CUMHURİYETİ POLONYA RUSYA RAKİP ORAN Yunanistan %52 Rusya %43 Çek Cum. %44 Ortalama %46 RAKİP ORAN Polonya %48 Çek Cum. %54 Rusya %38 Almanya %33 Ortalama %43 RAKİP ORAN Rusya %51 Yunanistan %46 Polonya %56 Portekiz %44 Ortalama %50 RAKİP ORAN Çek Cum. %49 Polonya %57 Yunanistan %62 Ortalama %56 TOPLA OYNAMA ORANLARI B GRUBU ALMANYA PORTEKİZ DANİMARKA HOLLANDA RAKİP ORAN Portekiz %56 Hollanda %48 Danimarka %57 Yunanistan %67 İtalya %53 Ortalama RAKİP ORAN Almanya %44 Danimarka %42 Hollanda %41 Çek Cum. %56 İspanya %43 Ortalama %45 RAKİP ORAN Hollanda %47 Portekiz %58 Almanya %43 Ortalama %49 RAKİP ORAN Danimarka %53 Almanya %52 Portekiz %59 Ortalama %54

TOPLA OYNAMA ORANLARI C GRUBU İSPANYA İTALYA HIRVATİSTAN İRLANDA CUM. RAKİP ORAN İtalya %60 İrlanda Cum. %67 Hırvatistan %65 Fransa %55 Portekiz %57 %52 Ortalama %59 RAKİP ORAN İspanya %40 Hırvatistan %53 İrlanda Cum. %59 İngiltere %64 Almanya %47 %48 Ortalama %52 RAKİP ORAN İrlanda %55 İtalya %47 İspanya %35 Ortalama %46 RAKİP ORAN Hırvatistan %45 İspanya %33 İtalya %41 Ortalama %40 TOPLA OYNAMA ORANLARI D GRUBU İNGİLTERE FRANSA UKRAYNA İSVEÇ RAKİP ORAN Fransa %40 İsveç %52 Ukrayna %41 İtalya %36 Ortalama %43 RAKİP ORAN İngiltere %61 Ukrayna %52 İsveç %57 İspanya %45 Ortalama %53 RAKİP ORAN İsveç %53 Fransa %48 İngiltere %59 Ortalama RAKİP ORAN Ukrayna %47 İngiltere %48 Fransa %43 Ortalama %46

4- BLOKLARA ÇÖZÜM Birçok takım kompakt ( bütün halinde) defans bloklarına cevap olarak rakibin kanatlarını kullanmayı tercih etmektedir. Kanat organizasyonlarının tercihinin artışı, blokları çökertmede kontratakların etkinliğinin azalmasına bir cevap olarak değerlendirilmişti. EURO 2008 ‘de gollerin % 46’sı hızlı karşı hücumlardan kaynaklanmıştı. Fakat bu oran Şampiyonlar Liginde gittikçe azalmaktaydı. 2011-2012 sezonunda % 27 idi. EURO 2012 de düşüş devam etti gollerin % 25 ‘i kontrataklardan atıldı.

Bloklara çözüm Defansif blokların etkililiği Kontra atağa kontra atak taktiği Topa sahip olmak için ani baskı, Kontra atağı kesmek için taktik fauller ve Topun arkasında dört, beş veya altı oyuncunun sürekli var oluşu, karşı takım atak yaparken EURO 2012 alınan önlemlerin başlıcalarıydılar.

5- PERDELEME VE PLAN YAPMA Defans dörtlüsünün önünde yer alan iki orta saha oyuncusu defans bloğuna yoğunluk ve rakibe karşı caydırıcılık sağlamaktadır. İspanya EURO 2012 de, bu orta saha oyuncularının nasıl “ ekstra defans oyuncusu “ etiketinden uzaklaştırılabileceğine ve atakları desteklemede geriden oyunu başlatarak nasıl yaratıcı katkılar oluşturulabileceğini göstermiştir.

Perdeleme ve plan yapma 6 takım ise tekli (perde) orta saha oyuncusuyla oynadı. Ukrayna’dan Anatoly Tymoshchuk ve Portekiz’den Miguel Veloso ( maceracı Raul Meireles ve Joao Moutinho’nun arkasında ) rakipleri karşılayan adam rolündeyken, İtalyan Teknik adam Cesare Prandelli, Andrea Pirlo’yu dörtlü defansın önünde, pivot olarak ve bir orkestra şefi rolü vererek kullandı.

Perdeleme ve Plan Yapma Pirlo da turnuvanın en etkili oyuncularından biri oldu. “ Bu durum İtalya takımının atak zenginliğine büyük çeşitlilikler kazandırmıştır “ diyen Lars Lagerback’a Gerard Houllier ; “ (perde) orta saha oyuncularının rolü gelişmektedir” diye eklemeler yapmaktadır. Ayrıca, ‘’Eğer iki maceracı beke sahipseniz, defansif bir üçgen kurmalısınız. Fakat takımınız defansif bloğunu çabuk oluşturabilirse, bu durumda defansın önündeki bu oyuncu playmaker (oyun kurucu) rolünü üstlenir. Her takımın bu pozisyonda oynayabilen böyle bir oyuncuya ihtiyacı vardır’’ diye eklemiştir.

6-BASKI OYUNU Yüksek baskılı oyunu ortaya sıklıkla koyan ve skorda öndeyken bile oyun hızını arttırmasına yönelik Barselona takımının tercihlerine yabancı olmayan Vincente del Bosque’nin İspanya’sına rağmen EURO 2012 de çok az takım yüksek baskıyı uzun süre devam ettirmeyi tercih etti. Almanya ve İtalya gibi takımlar ise zaman, zaman bir atak felsefesi olarak kendi sahalarında ani baskı uygulayarak bu anlayışı gerçekleştirdiler. Buna karşı bazı takımlar defanstan direk olarak forvete oynamayı tercih ettiler.

Baskı Oyunu Kolektif yüksek baskı, -rakip top taşırken ve kısa pas yaparken top kapmaya, -oyunu dar alanlarda sıkıştırmalar yaparak baskı yapmaya, -pozisyonun uzağındaki oyuncuların oynanan alanda sıkıştırmalara gelerek, -genelde geriden öne ve yandaki oyuncuların baskı yapması temeline dayanan sıkıştırma operasyonudur. Bununla birlikte EURO 2012 ‘de bir çok takımın önceliği top taşıyan adamlara baskı yapma defan bloğuna karşı çabuk geçmeye odaklanma, rakibin öne doğru çıkacağını bekleme şeklindeydi.

7- GEZEN KANATLAR Kanatlarda ters ayaklı oyuncuları oynatma fikri daha önce çeşitli takımlar tarafından uygulanmıştır. Linoel Mess, Arjen Robben, David Silva, Andres İniesta, Thomas Müller, hatta Mesut Özil bu tip oyunculara iyi birer örnek oluşturmaktadırlar.

Gezen Kanatlar Açık pozisyonlardan topları alarak, tekli santrforun boşalttığı alanlara koşu yapan, kanatta bindirme yapan beklere ters yönde pas yapan veya hızlı kombine hareketler için kendilerine kanallar bulan oyuncular olarak etkili olmaları sağlandı. Toplu ya da topsuz olsalar dahi, bu rolleriyle rakip oyuncuları mevkilerinin dışına çekerek bek oyuncular için korner bayrağına doğru boş koşu alanları yaratarak, yıllar öncesinin kanat oyuncularının hareketlerinin ortaya çıkmasını sağladılar

8-TEKRAR CANLANMA ANLAYIŞI Rebound (geri dönme) anlayışı da denilen bu kuram sıkıntılı durumlara rağmen, gösterilen reaksiyonların ölçülebilen derecesi olarak ifade edilebilir. UEFA Teknik Direktörü Andy Roxburgh; “Yetenekli sporcu, daima yeniden diriliş gösterebilendir’’ fikrini savunmaktadır.

Geri Dönme EURO 2012de Portekiz ve Çek Cum. “ Açılış maçlarını kaybetmemek gerekir “ anlayışını, kaybetsek te gruptan çıkarız dediler. Portekiz, Danimarka’ya karşı iki gollük dezavantajı ortadan kaldırarak yeniden dirilmeyi gösterdi. İspanyollar, İtalyanlara karşı 1-0 gerideyken durumu eşitlediler. İngiltere İsveç’e karşı 2-1 geriden gelerek kazandı. Portekiz takımı İspanyaya karşı yarı finalde olağanüstü bir konsantrasyon ve zihinsel güçlülük ortaya koydu. Ve Yunanistan şahane bir direnç göstererek 1. Devrede gol yemesine ve bir oyuncularının kırmızı kart görmesine rağmen Polonya ile beraberliği yakaladılar.

Tekrar Canlanma Maçlarda iki takım arasındaki farkı yaratan faktörleri Gerard Hullier, “ Kalpten oynama, kararlı olma ve zihinsel direnç “ olarak saydı. Hırvatistan’ın antrenörü Slaven Biliç bunu doğrulayarak “ Almanya ve İtalya gibi zihinsel açıdan güçlü değiliz. Bunu geliştirmeliyiz ve bunun için çok çalışıyoruz “ eklemelerini yapıyordu. Almanya’nın antrenörü Joachim Löw 21 yaş altı takımından oyuncuları böylesi önemli bir şampiyonada kadroya almakta tereddüt etmediğini şöyle sözlerle açıklıyordu. “ Gençler yetenekliler ve bunların ötesinde zihinsel olarak güçlüler “

OFFSİDE Ortalama Offside %20 DÜŞÜŞ 2004 5.5 2008 5 162 2012 4.2 131 %20 DÜŞÜŞ Düşüşün sebebi olarak takımların defansif bloklara çabuk bir şekilde geçişi olarak gösterilmektedir. UEFA Teknik Takımından Duşan Fitzel, ‘Bir çok takım, ataktayken, 6 futbolcusu topun gerisinde kaldı’ şeklinde bu duruma açıklık getirmiştir.

TOPLA OYNAMA YÜZDELERİ Takım 2012 2008 İspanya %59 %54 Danimarka %49 - Almanya %56 %51 İsveç %46 %43 Rusya Hırvatistan %48 Hollanda %55 Polonya %50 Fransa %52 Portekiz %45 Ukrayna %53 İngiltere İtalya Yunanistan Çek Cum. İrlanda Cum. %40

GOL GİRİŞİMİ EURO 2012 de EURO 2008 oranla ŞAMPİYONA MAÇ SAYISI GOL GİRİŞİMİ ORTALAMA EURO 2012 31 822 26,52 EURO 2008 738 23,80 EURO 2004 729 23,51 EURO 2012 de EURO 2008 oranla %11 oranında daha fazla atak gerçekleştirilmiş fakat bu gol sayısına yansımamıştır. 31 maçın %52 sinde gol girişimi hedefe bulmuş Gol girişiminin 10,82 si golle sonuçlanmış

GOL GİRİŞİMİ TAKIM HEDEFİ BULAN GOL GİRİŞİMİ TOPLAM ORTALAMA ITALYA 61 10,17 DANİMARKA 20 6,67 İSPANYA 58 9067 POLONYA FRANSA 37 9,25 HOLLANDA 19 6,33 ALMANYA 41 8,2 ÇEK CUM. 5 PORTEKİZ 35 7 İNGİLTERE 4,75 İSVEÇ 21 UKRAYNA 12 4 HIRVATİSTAN İRLANDA CUM. 11 3,67 RUSYA YUNANİSTAN 14 3,5 TAKIM HEDEFİ BULMAYAN GOL GİRİŞİMİ TOPLAM ORTALAMA HEDEFİ BULMAYAN GOL GİRİŞİMİ TOPLAM HOLLANDA 35 11,67 İSPANYA 34 5,67 RUSYA 29 9,67 İSVEÇ 15 5 PORTEKİZ 45 9 İRLANDA CUM. 14 4,67 UKRAYNA 26 8,67 İNGİLTERE 17 4,25 POLONYA 24 8 ÇEK CUM. İTALYA 47 7,83 YUNANİSTAN 3,5 ALMANYA 6,8 HIRVATİSTAN 10 3,33 FRANSA 6,5 DANİMARKA 7 2,33

GOL DAKİKALARI 1-15 7 %9 16-30 13 %17 31-45 11 %14 45 1 %1 1-15 7 %9 16-30 13 %17 31-45 11 %14 45 1 %1 46-60 15 %20 61-75 13 %17 76-90 13 %17 90+ 3 %4

TEŞEKKÜRLER

GOLLERİN ANALİZİ Hasan ARAL

TÜFAD İzmir Eğitim Kurulu UEFA EURO 2012 GOLLERİN ANALİZİ Hasan ARAL TÜFAD İzmir Eğitim Kurulu 28 Ocak 2013

GOLLERİN ANALİZİ KAFA VURUŞUNDA YENİ YÜKSEKLİKLER 2004 VE 2008’de atılan 77 gole karşılık bir gol eksikle atılan 76 gole rağmen EURO 2012’de bazı göze hoş gelen bitirişlerle, golsüz geçen maçlarına rağmen memnuniyet verici durumlarda ortaya çıktı. Ek olarak, kafa gollerinde artış göze çarpıyordu. 2004 yılındaki 17 ve 2008 yılındaki 15 gole karşılık 2012’de 22 gollük yüksek değere ulaşıldı ve hem set oyunlarından hem de ortalardan gelen güzel tekniklerin katkılarına bir kanıt olarak sundular. Kornerlerden ve endirekt serbest vuruşlardan gelen toplam 9 gole karşılık, 13 gol ortalardan ve açık oyunların kafa ile bitirişinden geldi. EURO 2008’de yaklaşık olarak açık gollerin % 50’si yanlardan gelen toplardan kaynaklanmıştır. Bu rakam 2012’de biraz azaldı. Fakat gözle iyi takip kalitesinin artmasıyla çok sayıda görselliği yüksek kafa golü gördük.

İngiltere’den Andy Corroll’un, Gerrard’ın sahanın dip çizgideki ortası ile gelen kafa golü mükemmeldi. Portekizli Cristiano Ronaldo’nun Çek Cumhuriyetine, İspanyol Xabi Alonso’nun Fransa’ya attığı kafa golleri de büyük çaba ürünüydü. Daha detaylı analiz bu rapor teknik analiz bölümünde görülebilir. Gol istatistikleri birkaç küçük iletişim haricinde 4 yıl öncesine benzemektedir. Ortalardan ve diyagonalden gelen paslardan yapılan goller 2012’de biraz daha azdı, fakat uzaktan atılan gollerde ve akıllı paslarda hafif artış vardı. Tablo, Polonya-Ukrayna’da ortak yapılan EURO 2012’de oynanan 31 maçta atılan 76 golle ilişkili teknik ve taktik analizleri içermektedir.

Andy Corroll/İngiltere

h KATEGORİ EYLEM REHBER GOLLER Kornerler Direkt gol/Korneri takiben 6 Serbest Vuruşlar (Direkt) Direkt serbest vuruştan 1 Serbest Vuruşlar (Endirekt) Serbest vuruşu takiben 5 Penaltılar Nokta vuruş veya dönen topu takiple 3 Taçlar Taçı takiben Kombinasyonlar Duvar pası/3’lü kombinasyon oyunu 4 Ortalar Kanattan orta 21 Geri pası kesme Defansın son hizasından geriye atılan paslar Çaprazlar Penaltı sahasına çapraz paslar Top sürme ile Çalım ve yakınından şut-pas Uzaktan şutlar Direkt şut/Şut ve kesme 7 İleri paslar Defansın arkasından veya üstünden 15 Defansif hatalar Geriye kötü pas/Kaleci hataları Kendi kalesine gol Rakip tarafındaki kalelerine gol h SET OYUNLARI AÇIK OYUN TOPLAM 76

EURO 2012’de 4 penaltı veridi EURO 2012’de 4 penaltı veridi. Bunların 3’ü gol oldu; Mesut ÖZİL (Almanya), Dimitris Salpingidis (Yunanistan), Xavi Alonso (İspanya). Giorgos Karagoinis (Yunanistan)kaçırdı. EURO 2008’de 5 penaltı verilmiş, 4’ü gol olmuştu. Avrupa Şampiyonası maçları ceza sahası içinde güçle değil de akılla mücadele edilmesi gerektiğini rakamlarla ortaya koymuştu. Turnuva öncesi yapılan simülasyon çalışmaları ilk turnuvada ek yardımcı hakemler konulması karşılıklı faydalı olmuş ve 2008’e göre % 20 daha az faul yapılmıştır.

AÇIK OYUN Bu kategoride atılan 60 golün 25’i kanatlardan (ortalar, geri pası yakalama ve çapraz ortalardan) geldi. Daha öncede belirtildiği gibi bu hareketlerle gelen gol oranı % 42’ye çıktı. İngiltere, İsveç ve Portekiz ortalardan gelen pozisyonlarla hattrick yaptılar. Etkileyici ortalar olarak İngiliz Danny Welbeck’in İsveç’e attığı gol, İsveç’li Zlatan İbrahimoviç’in Fransa’ya attığı gol (UEFA Teknik Komitesince turnuvanın açık oyundan gelen en iyi golü seçilmiştir) verilebilir. Geçmişe göre klasik kanat oyuncuları daha az görülmekte, kanat beklerin daha atak oynadıkları, bindirme yapan orta saha oyuncularının ve hareketli golcülerin ortaya çıkışları gözlemlenmiştir. İspanyol Jordi Alba’nın sol kanat pası ve İspanya’nın Fransa maçındaki açılış golü bir bekin kanatta değerlendirilmesi ve mükemmel bir orta yapması sansasyonel bir örnek olarak verilebilir. Kombinasyonlarla yapılan oyunla ve ya defansın arasından ve üstünden paslarla atılan goller % 32 oranındaydı.

Danny Welbeck/İngiltere

Belki daha az kombinasyon yapılıyordu ama daha etkili ara pasları atılıyordu. Xavi ve Jordi Alba paslaşmasıyla gelen Finaldeki 2. İspanya golü sızma pası için baş yapıt örneği olarak verilebilir. EURO 2012’de ciddi bir artışı da uzaktan şutlar ve solo dripling ve bitirişten gelen gol sayısının 4’ten 11’e çıkmasında görebiliriz. Bu atılan tüm gollerin % 20’sine karşılık gelmektedir. Bu oran geçen sezon Şampiyonlar Ligindeki orana benzemektedir. Philipp Lahm’ın (Almanya), Yunanistan’a, Jakup Blaszczykowski’nin (Polonya) Rusya’ya, Robin Van Persie ve Rafael van der Vaart’ın (Hollanda) Almanya ve Portekiz’e attığı muhteşem goller hata yapan açık defansları cezalandıran gollerdi. Yolu ne olursa olsun illa golü atma EURO 2012’de altı çizilecek kadar önemliydi. Cristiano Ronaldo’nun Hollanda’ya ve Andriy Sevchenko’nun İsveç’e attığı goller örnek olarak verilebilir. Diğer goller ise sonradan gelip öne geçme örnekleridir.

İngiltere’nin 3-2’lik İsveç maçı, Portekiz’in Danimarka’ya zaferleri başlıcalarıdır. EURO 2012’nin tüm finalistleri en az 1 gol atarken, şampiyon İspanya 12 gol attı. Ayrıca Del Bosque’nin takımı 6 final turnuvası maçında sadece 1 gol yiyerek en iyi defans örneği verdi. İstatistikler mükemmel defanslarını, görkemli atakla birleştiren takımların başarılı olacağını doğrulamıştır. Andy Roxburgh UEFA Teknik Direktörü

Yönetim ve Eğitim Kurulu Katıldığınız ve dinlediğiniz için teşekkür ederiz. TÜFAD İzmir Şubesi Yönetim ve Eğitim Kurulu

Akın KÜÇÜKOĞULLARINDAN ANTRENÖRLÜĞÜN ETKİSİ Akın KÜÇÜKOĞULLARINDAN

Akın KÜÇÜKOĞULLARINDAN UEFA EURO 2012 ANTRENÖRLÜĞÜN ETKİSİ Akın KÜÇÜKOĞULLARINDAN TÜFAD Eğitim Kurulu

1-ANTRENÖRLÜĞÜN ETKİSİ İtalyan Teknik adam Cesare Prandelli İspanya’ya karşı oynadıkları final maçından sonra “ Eski yöntemler ve yapılarla değişim arayan eski bir ülkeyiz “ diyordu. İspanya’ya karşı ilk maçta alışılmamış bir sistemle, defansta üç oyuncuyla oynayarak oyunu daha çok rakip alana taşımaya çalışması ve Antonio Di Natale’yi çıkarıp Mario Balotelli’yi oyuna sokması ile başarı olarak, medya tarafından bu olumlu davranışlarıyla alkışlandı. Roy Huodgson kısa süreli görevine rağmen takımı çeyrek finale taşıması ve İsveç maçındaki oyuncu değişiklikleriyle,

2.İSPANYANIN BAŞARISI2 Vincente del Bosque ise yoğun medya baskısına rağmen santrforsuz sistemle başarılı oldu. Bu 3 rol model teknik adam büyük baskılara rağmen sakin kalarak, takımlarının birlikteliğini sağladılar ve daima takımları için en iyi çözüm yolları ürettiler.

Cesare Prandelli / İTALYA Roy Huogdson /İNGİLTERE Vincente Del Bosque / İSPANYA

3 -TEKRAR CANLANMA ANLAYIŞI Rebound (tekrar sıçrama ) anlayışı da denilen bu kuram sıkıntılı durumlara rağmen, gösterilen reaksiyonların ölçülebilen derecesi olarak ifade edilebilir. UEFA Teknik Direktörü Andy Roxburgh; “ Yetenekli sporcu, daima yeniden diriliş gösterebilendir “ fikrini savunmaktadır. EURO 2012 bu fikrin örnekleriyle doludur. Portekiz ve Çek Cum. “ Açılış maçlarını kaybetmemek gerekir “ atasözünün yanılgılarını, nakavt turuna erişerek ispatlamaya iyi birer örnek oldular.

TEKRAR CANLANMA ANLAYIŞI Portekiz, Danimarka’ya karşı iki gollük dezavantajı ortadan kaldırarak yeniden dirilmeyi gösterdiler.İspanyollar, İtalyanlara karşı 1-0 gerideyken durumu eşitlediler. İngiltere İsveç’e karşı 2-1 geriden gelerek kazandı.Portekiz takımı İspanyaya karşı yarı finalde olağanüstü bir konsantrasyon ve zihinsel güçlülük ortaya koydu. Ve Yunanistan şahane bir direnç göstererek 1. Devrede gol yemesine ve bir oyuncularının kırmızı kart görmesine rağmen Polonya ile beraberliği yakaladılar. Maçlarda iki takım arasındaki farkı yaratan faktörleri Gerard Hullier, “ Kalpten oynama, kararlı olma ve zihinsel direnç “ olarak saydı. Hırvatistan’ın antrenörü Slaven Biliç bunu doğrulayarak “ Almanya ve İtalya gibi zihinsel açıdan güçlü değiliz.Bunu geliştirmeliyiz ve bunun için çok çalışıyoruz “ eklemelerini yapıyordu.

4-FİNALDE VİSCENTE DEL BOSQUE Futbocularına; “Siz sadece futbolcusunuz fakat İspanya’nın imajını yansıtacak bir sorumluluğunuz var” Avrupada hem kulüp,hem ulusal düzeyde(3 kez üstüste) şampiyon olan ilk teknik adam.

5-KİEVDE’Kİ FİNALDE PİKE şöyle diyordu; “Vicente del bosque’ye körlemesine inandık.Sakinliği,birleştiriciliği ile hepimiz için örnekti.Ne zaman konuşsa ,açıklık ve samimiyet sergilerdi,buda başarısının temelinde yatan şeydi”

6-DEL BOSKE’NİN BAŞARISI Forvetsiz oyun: David Villa’nın sakatlığı nedeniyle Torres,Llorente,Negredo gibi forvetleri yedekte tuttu. “Benim misyonum gençlik takımlarında gençlerle çalışmamdır”

7-GENÇLERİN ÖNEMİ Almanya’nın antrenörü Joachim Löw 21 yaş altı takımından oyuncuları böylesi önemli bir şampiyonada kadroya almakta tereddüt etmediğini şöyle sözlerle açıklıyordu. “ Gençler yetenekliler ve herşeyin üstünde de zihinsel olarak güçlüler “

Joachim Löw/Almanya

Andy Roxburgh / UEFA Teknik Direktörü

8-BEKLENTİLERİN AĞIRLIĞI Açılış maçında Yunanistan’la 1-1 berabere kalan ev sahibi Polonya’nın antrenörü Franciszek Smuda “ 40 Milyon insanın ağırlığını omuzlarımda hissettim. Büyük baskı ve büyük stres altındaydık. Bu bizim gibi genç bir takım için büyük bir sıkıntıydı. Bazı oyuncular baskı altında sanki felç olmuş gibiydiler “diyordu. İsveç’in Ukrayna yenilgisinden sonra Erik Hamren, “ Açılış maçıydı, oyuncularıma cesaretli olmalarından bahsettim. Fakat sadece 5 oyuncum bu cesarete sahip olabildi “ diye itirafta bulundu.

9-BEKLENTİLERİN AĞIRLIĞI Fransa antrenörü Laurent Blanc, İngiltere’yle açılış maçındaki beraberlik üzerine benzer yorumlarda bulundu ve “ Başlangıçta çekingendik ve niçin olduğunu bilmiyordum “ dedi. Ciovanni Trapattoni İspanya yenilgisinden sonra “ Yaptığımız hatalar bize bir darbe gibi geri geldi. Bu tip hataları antrenmanlarda görmüyorduk, gerginlik görmüyorduk “ diyordu. Vincente del Bosque, İspanya’nın başarılı gidişinin beklenti düzeyini yükselterek başa çıkılması güç hale getirdiğini itiraf etmekteydi.

10-BEKLENTİLERİN AĞIRLIĞI EURO 2012, Performansın, beklentilerden etkileneceği kuramını destekleyen kanıtlarla doluydu. Joachim Löw “ Avrupa Şampiyonası ısınma yapılmaksızın katıldığınız Formula 1 yarışı gibidir. Izgaradan olabildiğiniz kadar hızlı çıkmalısınız “ benzetmesini yapmaktaydı.