6.KarIŞImlar Günlük hayatta da yiyecek ve içeceklerimizin ço¤unu, elementleri veya bileşikleri birbirine karıştırarak elde ederiz. Do¤adaki maddelerin de hemen hemen hepsi karışım hâlinde bulunmaktadır. Soludu¤umuz hava, içti¤imiz su, toprak, yedi¤imiz yemek birer karışımdır. Karışım, birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelir. Karışımlar yeni ve saf madde de¤ildir. Bu sebeple karışımların belirli bir kimyasal formülü yoktur. Birçok karışımın hangi maddelerden meydana geldiğini bile kimi zaman bilmeyiz. Örneğin, kahve ve çay gibi maddeler belirli bir kimyasal formül ile ifade edilemez. Çünkü kahvenin ya da çayın içerdi¤i element ve bileşiklerin miktarları yetiştirildikleri toprağa göre farklı olacaktır. Karışımlar görünümlerine göre ikiye ayrılır. Örneğin, tebeşir tozu ile suyu karıştırdığımızda tebeşir karışımın her tarafında aynı miktarda bulunmaz. Tebeşir tozu karışımın üst tarafında daha çok di¤er kısımlarında ise daha az miktarlarda bulunur. Karışımı oluşturan maddeler karışımın her tarafına eşit miktarlarda da¤ılmıyorsa bu tür karışımlara heterojen karışım ad› verilir. Adi kar›fl›mlar bir tür heterojen kar›fl›md›r.
Karışımı oluşturan maddeler karışımın her tarafına eşit olarak dağılmışsa bu tür karışımlar homojen karışımlardır. Çözeltiler homojen kar›fl›mlard›r. Örneğin, bir miktar şeker ile suyu karıştırdığımızda şeker ile su karışımın her tarafında eşit oranda bulunur. Çıplak gözle bak›ld›¤›nda homojen gibi görünen baz› kar›fl›mlar›n, mikroskopla bakıldığında heterojen olduğu gözlenir. Örneğin, mineral ve vitamin gibi besinler içeren süt ç›plak gözle bakıldığında homojen gibi görünür. Mikroskopta incelendiği zaman ise yağ zerreciklerinin belirli kısımlarında daha fazla bulunduğu görülür ve sütün heterojen olduğu anlaşılır.
Günlük hayatta çözelti adını kullanmasak bile çözeltilerle iç içe yaşıyoruz. Soludu¤umuz hava, içerisinde baz› canlıların yaşadığı sular, içtiğimiz meşrubatlar, diş dolgusunda kullanılan amalgamlar, kullandığımız metal paralar, hepsi birer çözeltidir. Bu çözeltileri oluşturan maddelerden miktarı çok olan çözücü, az olan da çözünen olarak adlandırılır. Fakat sulu çözeltilerde suyun miktar› az bile olsa su çözücü olarak kabul edilmektedir. Örneğin, bir bardak suya bir kaşık şeker eklenerek hazırlanan çözeltide, su çözücü, şeker ise çözünen maddedir. Peki bir bardak suya bir bardak fleker ekleyerek kar›flt›rd›¤›m›zda oluflan çözeltide çözücü hangisidir?
Çözeltiler fiziksel hâllerine bağlı olarak katı, sıvı veya gaz hâlde bulunur. Biz bu konumuzda sadece sıvı hâlde bulunan çözeltileri inceleyeceğiz. Bu tür çözeltilere örnek verek olursak, soda ve gazoz gibi içecekler, gazın sudaki; tuzlu su, katının sudaki; kolonya ise alkolün sudaki çözeltisidir.
Çözelti oluşurken çözücü ve çözünen maddeler arasında bir etkileşim olur. Çözünen maddenin tanecikleri çözücü ile etkileşerek birbirinden ayrılır ve çözücünün her tarafına dağılır. Bu dağılma sırasında çözücünün tanecikleri çözünenin taneciklerinin etrafını sarar. Böylece çözücü ve çözünen maddeler en küçük birimine kadar ayrılır. Çözünme, çözücü ve çözünen maddelerin birbiri içinde iyonlarına veya moleküllerine ayrılmasıdır. Fiekilde kırmızı renkle gösterilen çözücü maddenin tanecikleri ile mavi renkle gösterilen çözünen maddenin taneciklerinin çözeltideki davranışları gösterilmektedir. (Sirke) Çözünen (Su) Çözücü (Sirke ve su) Çözelti
Bir önceki etkinliğimizde bir miktar şekeri suda çözerek oluşturdu¤umuz çözeltiyi tanecik boyutunda inceleyelim. Çözeltiyi oluşturan şeker ve su, moleküler yapılı bileşiklerdir. Şekeri suya eklemeden önce, şekeri oluşturan moleküller birbirine çok yakındır. fiekilde de görüldü¤ü gibi, şeker suya eklenince suyu oluşturan moleküller, şekeri oluşturan moleküllerin arasına girerek şeker moleküllerinin etrafını sarar. Böylece sıkı hâlde dizilmiş duran şeker molekülleri birbirinden ayrılır. fiekerin tamamı çözününce su da şeker de moleküllerine kadar ayrılmış olur. Su molekülü Şeker molekülü Şekerin bir kısmının suda çözünmesi Şekerin tamamının suda çözünmesi
Tuz suda, şekerin suda çözünmesinden daha farklı bir şekilde çözünür Tuz suda, şekerin suda çözünmesinden daha farklı bir şekilde çözünür. Çünkü şeker moleküler yapılı bir bileşik iken tuz iyonik yapılı bir bileşiktir. Tuz suya eklenmeden önce sodyum ve klor iyonları düzenli bir yı¤ın hâlinde birbirlerinin etrafında bulunurken suya eklendi¤inde bu iyonlar yukar›daki şekilde de görüldü¤ü gibi birbirinden ayrılır. Çünkü su molekülleri, klor ve sodyum iyonlarının arasına girerek bu iyonların etrafını sarar. Tuzun tamamı çözündükten sonra tuzu oluşturan sodyum ve klor iyonları ile suyu oluşturan moleküller çözeltinin her tarafında aynı oranda bulunur.
Tuzlu su elektrik ak›m›n› ilettiği için ampul ışık verir Tuzlu su elektrik ak›m›n› ilettiği için ampul ışık verir. Çünkü tuz suda çözünürken iyonlarına ayrılmıştır. ‹yonlar yüklü oldukları için elektrik ak›m›n› iletmiş ve ampul ışık vermifltir. Tuzun suda çözünmesinde oldu¤u gibi, çözündü¤ü zaman iyonlarına ayrılan iyonik bileşiklerin suda çözünmeleri ile oluşan çözeltilere elektrolit çözeltiler denir. Şekerli suda olduğu gibi elektrik ak›m›n› iletmeyen çözeltiler elektrolit olmayan çözelti olarak adlandırılır. Çiftçinin Hazin Sonu Çiftçi tarlada yalın ayak çalışırken aniden yağmurun bastırması sonucunda girdiği su birikintisinde can vermiştir. Olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda elektrik tellerinin kopup su birikintisine değdiği fakat çiftçinin bu telle temas etmediği tespit edilmiştir. Olaydaki sır perdesini aralamak için görevliler çalışmalara devam etmektedir.
Seyreltik çözelti: Az miktarda çözünen içeren çözeltilere seyreltik çözelti denir. Birim hacme düşen çözünen madde miktarı ne kadar az ise, çözelti o kadar seyreltiktir. Derişik çözelti: Çok miktarda çözünen içeren çözeltilere derişik çözelti denir. Birim hacme düşen çözünen madde miktarı ne kadar fazla ise, çözelti o kadar derişiktir. Az derişik veya az seyreltik çözelti Derişik çözelti Seyreltik çözelti