Zarflar Endercan İNÇ Endercan İNÇ Zarflar.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
Advertisements

Ahmet YAVAŞ Türkçe Öğretmenliği TÖP
ZARFLAR (BELİRTEÇLER).
CÜMLE ÖĞELERİ Cümle, bir duyguyu, düşünceyi, veya olayı anlatan sözcükler topluluğudur. Cümlede her sözcüğün bir görevi vardır. Bu görevli sözcüklere öğe.
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük soyut addır?
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
Hazırlayan: Eray POLAT Numara:
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR VE EDATLAR Fidan Çiftçi
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
EDATLAR.
Hazırlayan: İsmail KEPEK Numara:
SIFATLAR.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
Türk Dili I Bölüm - 14.
Köylü ulusun efendisidir.
(BELİRTEÇ) ZARF.
Hazırlayan: Zeynep Adsoy Türkçe Öğretmenliği/2 No:
XII. BÖLÜM ZARFLARIN VE EDATLARIN TÜRKÇEDE KULLANILIŞ ŞEKİLLERİ
İlgeçler ve bağlaçlar İlgeç:farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya sözcüklere ilgeç (edat)denir.ilgeçlerin tek başlarına.
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
Sözcük Türleri Setenay KAYA Hazırlık-D/153
ZAMİR NEDİR? İsmin yerini tutabilen,isim gibi kullanılabilen,isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir denir. Ahmet’ten öğrendim. > Ondan öğrendim. Kitabı.
CÜMLENİN ÖĞELERİ Bu slayda şirket ambleminizi eklemek için
ZARFLAR (Belirteçler)
ZARFLAR.
6. EYLEM KİPİNDE ANLAM KAYMASI.
Bu slayda şirket ambleminizi eklemek için
ZARF (BELİRTEÇ).
ANLATIM BOZUKLUKLARI.
Zarflar fiilleri, sıfatları, fiilimsileri veya kendi türünden sözcükleri (zarfları) etkileyen sözcüklerdir. Zarfların diğer ismi de tir. Zarfları beş.
CÜMLENİN ÖĞELERİ.
TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ(İ.Ö) 2.SINIF
ZARF (BELİRTEÇ).
ZARFLAR (BELİRTEÇ).
TÜRKÇE / ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
YAPI BİLGİSİ.
1 CÜMLENİN ÖGELERİ Öge: Bir cümleyi oluşturan sözcük veya sözcük gruplarına öge denir. Ögeler bulunurken önce temel ögeleri (yüklem, özne), daha sonra.
ZARF (BELİRTEÇ).
CÜMLENİN ÖĞELERİ Evlerin bölümleri odalardır; cümlenin bölümleri de öğelerdir. Cümle öğeleri, cümlenin parçaları demektir. Evin bölümleri odalar, salon,
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
4.Sınıf Türkçe Dersi Hazırlayan: Ayşe Adıgüzel
ZARFLAR (BELİRTEÇ) Burak SÖKÜCÜ
SERHAT YILMAZ Konu: Zarf(Belirteç).
ZARFLAR Fiillerin, sıfatların ya da kendi türünden olan sözcüklerin (zarfların) anlamını “zaman, durum, yer yön, miktar ve soru” bakımından etkileyen sözcüklere.
TÜRKÇE FATMANUR ŞAHİN 6/A 523.
KELİME TÜRLERİ 1. İSİM ( AD ) 7. ÜNLEM 2. SIFAT 8. FİİL
ZARFLAR Zarflar fiillerden, sıfatlardan, sıfat-fiillerden ve zarf niteliğindeki sözlerden önce gelerek onları zaman, yer, yön, nitelik, durum azlık-çokluk.
CÜMLE ÇEŞİTLERİ.
CÜMLENİN ÖGELERİ Cümle; bir düşünceyi, bir duyguyu, bir olayı, bir isteği, bir yargıyı tam olarak anlatan sözcük veya söz grubuna denir. Cümleyi oluşturan.
ZARFLAR.
ZARF (BELİRTEÇ).
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR.
TÜRKÇE ANLATI SLAYTI EV İ N KAYAHAN. CÜMLE, BIR DÜŞÜNCEYI, BIR DILE Ğ I, BIR HABERI YA DA DUYGUYU TAM OLARAK ANLATAN, BIR VEYA BIRDEN ÇOK SÖZCÜKTEN.
Mustafa DİNÇ Türkçe Öğretmeni
ZARFLAR (BELİRTEÇLER). Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman,
CÜMLENİN ÖGELERİ TEMEL ÖGELER YARDIMCI ÖGELER NESNE YER TAMLAYICISI
ZARFZARF (BELİRTEÇ) ZARF yer zamanölçüniteliksoru belirteçBir fiilin, bir fiil şeklinin (fiil ismi, sıfat-fiil, zarf-fiil), sıfatın veya kendi türünden.
ZARF(BELİRTEÇ)ZARF(BELİRTEÇ). Zarf(belirteç) Zarf; iş, oluş, hareket bildiren kelimeleri, yani fiilleri çeşitli yönlerden etkileyen kelimelere denir.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
ZARFLAR (BELİRTEÇLER).
Zarflar (belirteçler)
Zarflar Bilgi Teşekkür:Bu yarışma slaytını “Facebook Türkçe Grubundan” indirdim.Yalnız hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Ben soruları ve konuyu değiştirip.
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ALICAN OZTURK Konu: İsim(Ad).
Cümlenin Ögeleri İsim:EyüpCan Soy İsim :Aydemir Sınıf : 8-D No : 352.
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
BELİRTEÇ (ZARF).
Sunum transkripti:

Zarflar Endercan İNÇ Endercan İNÇ Zarflar

Bir fiilin, bir fiil şeklinin (fiil ismi, sıfat-fiil, zarf-fiil), sıfatın veya kendi türünden bir başka kelimenin anlamını yer (yön), zaman, ölçü, nitelik, soru bakımından belirten veya sınırlayan kelimelere zarf (belirteç) denir. Tekin, çok çalışıyor. fiil Çok konuşma insanı gözden düşürür. fiil ismi Bu çok pahalı bir elbise olmalı. sıfat Bugünlerde çok fazla uyuyorsun. zarf

Zarflar anlamını belirttikleri, değiştirdikleri unsurlara, özellikle fiillere doğrudan doğruya, çekimsiz olarak bağlanan isim soylu kelimelerdir. Zarflar, tamlayan unsurlar olarak bağlandıkları kelimelerden önce gelirler: şimdi gelecekler, aşağı indi, en güzel hediye, çok çalışarak kazandı, vb. gibi. İsmin zarf görevinde kullanılabilmesi için fiile çekim eki almadan bağlanması gerekir. Çekim eki alan isim zarf olmaz; fiilin anlamına doğrudan doğruya etki etmeyen, sadece onu tamamlayan bir isim unsuru olarak kalır:

İleri gitti. İleri-y-e gitti İleri gitti. İleri-y-e gitti. Cümlelerinin birincisinde ileri kelimesi çekim eki almadan fiilin yerini gösteren zarf; ikincisinde ise isim çekimi eki (yaklaşma hâli eki) alarak fiili yer bakımından tamamlayan isim görevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla, zarf değildir. Yazın, kışın, güzün; arabayla, kalemle gibi örnekleri olan vasıta hâli eki (-n; -la, -le); sonra, üzere, ileri, yukarı, dışarı, içeri gibi kelimelerde rastladı­ğımız yön ekleri (-ra, -re; -arı, -eri) ve açıkça, önce, güzelce, kurnazca, yavaşça gibi örneklerde bulunan eşitlik hâli eki (-ca, -ce; -ça, -çe), günümüzde yavaş yavaş çekim eki işlevinden sıyrılıp yapım eki işlevi kazanmaya başladığı için bu ekleri alan isimler zarf olarak da kullanılabilir: Okullar güzün açılır. Ben sizi sonra ararım. Görevinizi dürüstçe yapınız gibi…

ZARFLARIN ÇEŞİTLERİ 1. Zaman zarfları Fiilin anlamını zaman kavramıyla sınırlandıran, belirten akşam, akşamleyin, artık, daha, bazen, demin, demincek, dün, er, erken, henüz, hiçbir zaman, gece, geceleyin, geç, gündüz, güzün, öğleyin, önce, sabah, sabahleyin, şimdi, şimdilik, sonra, yarım saat önce, yarın, yazın, yine gibi zaman isimleridir. Zaman zarflarının eylemin yapılış zamanını daha kesin bir ifadeyle sınırladığına, belirttiğine dikkat edilmelidir: Borcumu ödedim. cümlesinde ödeme işinin geçmişte yapıldığı bellidir. Ama bu iş, beş dakika önce mi yapılmıştır yoksa yıllarla ifade edilebilecek bir zaman diliminde mi gerçekleştirilmiştir, bu belli değildir. Cümleye eklenecek bir zaman zarfı, eylemin zamanını daha açık ve kesin olarak belirtecektir: Borcumu biraz önce ödedim.

Yükleme sorulan ne zaman sorusuna cevap olan kelime veya kelime grupları, (zaman bildiren kelimelerde bazı çekim eklerini alsalar bile) cümlede zaman bildiren zarf tümleci olurlar: Toplantıya, saat 15.30’da başlanacak. Ülkesine, bütün Avrupa’yı gezdikten sonra döndü. Babasının gittiğini duyunca üzüldü 2. Yer (yön) zarfları Bu zarflar, boşlukta bir yer ifade eden ve sayıları çok olmayan aşağı, beri, dışarı, geri, içeri, ileri, karşı, öte, yukarı gibi yer isimleridir. Bunların hemen hepsinde bir yön ifadesi olduğu için zarf olarak fiilin yönünü gösterirler: Beri gel, barışalım. Biraz geri çekil. Lütfen, içeri buyurun. vb. gibi. Yukarıda da belirtildiği gibi bu yer isimlerine hâl eki getirilirse isim olurlar.

3. Hâl (durum) zarfları Bir fiilin, sıfatın veya bir başka zarfın anlamını nasıllık-nicelik bakımından etkileyen, belirten zarflardır. Hâl ve tavır ifade eden her isim, hâl zarfı olarak kullanılabileceği için Türkçede bu zarfların sayısı pek çoktur. Hemen hemen bütün niteleme sıfatları da hâl zarfı olarak kullanılabilir: uslu (durun), iyice (öğrendik), böyle (olmaz), sora sora (buluruz), hızlı (oku), tek tek (anlattı), doğru (söyle), yorgun (görünüyorsun), türkü çağırarak (arıyor) gibi.

: 4. Azlık-çokluk zarfları Azlık-çokluk (miktar, ölçü, derece) bakımından fiilleri, fiil şekillerini, sıfatları ve zarfları belirten kelimelerdir. Bu zarflar, sayıca az olup başlıcaları şunlardır: az, biraz, çok, daha, en, pek. En zarfı tipiktir. Diğerlerinden farklı olarak tek başına kullanılmaz ve bir anlam ifade etmez. Sıfat ve zarfların önünde aşırılık ifade eder. Onların en yüksek derecesini bildirir: En güzel şiiri senin için yazdım. sıfat

5. Soru zarfları Fiil, sıfat ve zarflarla ilgili soru ifade eden nasıl, neden, ne kadar, niçin, niye gibi kelimelerdir: Nasıl yazıyorsunuz? Niye çattın, yâr kaşlarını. Neden konuşmuyorsun? Ne kadar kaybettin? Bunlardan başka Türkçeye, Arapçadan geçen fazla, fevkalâde, gayet, harikulâde gibi kelimeler de yerine göre zarf olarak kullanılmaktadır: fazla (çalışmıyor), gayet (güzel), fevkalâde (önemli bir durum), harikulâde (olmuş), gibi. Zarfların cümlede kullanımıyla ilgili olarak şu üç noktaya özellikle dikkat edilmelidir

1. Tanımda da belirtildiği gibi zarflar fiillerin, sıfatların ve zarfların anlamını belirten, sınırlayan kelimelerdir. Cümlede söylenmek istenilenin daha açık, özel ve ölçülü ifadesinde uygun zarfların doğru yerde kullanılması önemlidir: Yoruldum. cümlesi, “Dün akşam çok yoruldum.” cümlesine göre daha kapalı ve genel anlamlıdır. 2. Niteleme sıfatı olarak kullanılan bir çok kelime de zarf olarak kulla­nılabilir. (Büyük lokma ye, büyük konuşma.) Ancak zarf olarak kullanılması gereken bir kelimenin cümlede yanlış yerde (özellikle, isimlerden önce sıfat yerine) kullanılması söylenmek istenilenle söylenenin birbirinden farklı olmasına ve anlatım bozukluklarına yol açar:

Güzel toplantıda konuştunuz. (Güzel sözü, toplantının sıfatı oldu.) Toplantıda güzel konuştunuz. (Konuşma eylemi güzel yapıldı.) Güzel toplantıda konuştunuz. (Güzel sözü, toplantının sıfatı oldu.) Tiyatroya fazla gidemiyorum. (Eylem sık yapılamıyor.) Fazla tiyatroya gidemiyorum. (“Fazla tiyatro” uygun olmaz. ) İnşaata izinsiz girilmez. (Eylem için izin alınmalıdır.) İzinsiz inşaata girilmez. (İnşaat izinsizdir.) Başım çok ağrıyor. (Ağrının şiddeti belirtiliyor.)

Çok başım ağrıyor. (Uygun değildir.) Yeni okula geldi. (Yeni sözü okulun sıfatıdır. Gelme eyleminin yeni yapıldığı söylenmek isteniyorsa zarf, fiilden önce kullanılmalıdır: Okula yeni geldi.) Bakanlık müfettişleri, bir haftada bilgisayarlı eğitim uygulamasına başlayan on beş ilköğretim okulunu denetleyecekler.(Denetlemenin bir hafta süreceği belirtilmek isteniyorsa zaman zarfı, fiilden önce kullanılmalıdır: Bakanlık müfettişleri, bilgisayarlı eğitim uygulamasına başlayan on beş ilköğretim okulunu bir haftada denetleyecekler.)

Bu İş Burda Biter