Atasözlerindeki tezat Ömer Oba Türkçe Öğretmenliği 2 1090310321
Bizim bazı atasözlerimiz birbirinin zıddı anlamlar taşıyabilmektedir. Bunların sebebi anlatımı kuvvetli kılmaktır.
Bunlara örnekler verecek olursak Damlaya damlaya göl olur. Burada az olan şeylerle de yetinilebileceğini anlatmaya çalışırken;
Taşıma suyla değirmen dönmez. Bu atasözümüzde de az şeylerle yetinilemeyeceğini anlatmak istemektedir.
İyi insan lafının üstüne gelir. İyi bir insandan bahsedilirken gelene bu atasözümüz söylenirken;
Kötü bir insandan bahsedilirken gelene de bu atasözümüz söylenir. İti an çomağı hazırla. Kötü bir insandan bahsedilirken gelene de bu atasözümüz söylenir.
Fazla mal göz çıkarmaz. Bu atasözümüz varlıklı olmanın zarar getirmeyeceği tezini desteklerken;
Azıcık aşım, ağrısız başım. Bu atasözümüzde varlıklı olmanın zararlı olduğunu savunmaktadır.
Kervan yolda düzelir. Bir işin başında belli olmayarak sonradan belli olacağını savunan bu atasözümüze karşın;
Her şey başta ne ise odur düşüncesini savunan bu atasözümüz vardır. Balık baştan kokar. Her şey başta ne ise odur düşüncesini savunan bu atasözümüz vardır.
Söz gümüşse, sükut altındır. Burada sessizliğin konuşmaktan daha değerli olduğunu savunurken;
Sükut ikrardan gelir. Bu atasözümüzde sessizliği konuşmaktan aciz olanların yaptığı iş olarak nitelendirmektedir.
Harama uçkur çözülmez. Güzel olan şeyler genelde haramdır. Bu sebeple harama meyil kötüdür derken,
Güzele bakmak sevaptır. Burada da güzel olan haramdır. Ama burada güzele bakmanın sevap olduğunu söylemektedir.
İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur. Burada, önemli olan gönüllerin bir olması varlığın önemi yoktur derken,
İki çıplak bir hamama yakışır. Burada da önemli olanın varlık olduğundan bahsetmektedir.
Eşeğe altın semer vursan, eşek yine eşektir. Bu atasözümüzde dış görünüşün önemli olmadığını savunurken,
Bu atasözümüzde önemli olanın dış görünüş olduğunu savunmaktadır. Ye kürküm ye. Bu atasözümüzde önemli olanın dış görünüş olduğunu savunmaktadır.
Bu atasözümüzde doğru söylemenin gerekliliğinden bahsederken, Eğri otur, doğru söyle. Bu atasözümüzde doğru söylemenin gerekliliğinden bahsederken,
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Bu atasözümüzde doğru söylemenin pek de akıllıca bir iş olmadığından bahsetmektedir.
Düşenin dostu olmaz. Bu atasözümüzde insanın kötü günlerinde yanında kimsenin kalmayacağını savunurken,
Dost, kara günde belli olur. İnsanın asıl dostunun zor günlerinde belli olacağını söylemektedir.
Bu atasözümüzde bir işi çabuk yapmanın iyiliğinden bahsederken, Erken kalkan yol alır. Bu atasözümüzde bir işi çabuk yapmanın iyiliğinden bahsederken,
Acele işe şeytan karışır. Bu atasözümüzde işi çabuk yapmanın pek de iyi olmadığından bahsetmektedir.
Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır. Bu atasözümüzde sözün ve sözü söylemenin çok önemli olduğundan bahsederken,
Lafla peynir gemisi yürümez. Bu atasözümüzde sözün değersiz olduğunu ve önemli olanın icraat olduğunu anlatmaktadır.
Gün ola, harman ola. Burada bir işin önceden belli olamayacağından ve hele o günün gelmesi gerektiğinden bahsederken,
Perşembenin gelişi, Çarşambadan belidir. Burada da bir işin önceden kestirilebileceğinden ve önceden belli olacağından bahsetmektedir.
Burada iyilik yapmanın güzelliğinden bahsederken, İyilik yap, denize at. Burada iyilik yapmanın güzelliğinden bahsederken,
Merhametten maraz doğar. Burada iyilik yapmanın kötülüğünden bahsetmektedir.
Zararın neresinden dönersen kârdır. Burada zararlı olan şeylerden erken vazgeçmek güzeldir derken,
Gelen, gideni artır. Burada da zararlı olan şeylerden vazgeçildiği takdirde, daha da zararlısı ile karşılaşılacağı düşüncesini savunmaktadır.
Yüzü güzel olanın, huyu da güzel olur. Burada, bir seçim esnasında kıstas olarak yüz güzelliğinin alınması gerektiğini vurgularken,
Yüzü güzel olanı değil, huyu güzel olanı sev. Burada da bir seçim esnasında kıstas olarak huy güzelliğinin alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Akıl, akıldan üstündür. Bu atasözümüzde akılların birbirine üstünlük sağlayabileceğinden bahsederken,
Aklın yolu birdir. Bu atasözümüzde akılların birbirine üstünlük sağlayamayacağından ve zaten tek doğru olduğundan bahsetmektedir
El, elden üstündür. Bu atasözümüzde, bir iş esnasından asıl becerinin elde olduğunu savunurken,
Alet işler, el övünür. Bu atasözümüzde ise asıl becerini alette olduğunu ve elin sadece övündüğünü anlatmaktadır.
Zora dağlar dayanmaz, Bir işte zor kullanıldığı zaman, yapılmayacak yoktur derken bu atasözünde,
Zorla güzellik olmaz. Bu atasözümüzde zor kullanarak bir işin yapılamayacağı anlatılmaktadır.
Bu atasözümüzde öfkenin iyi olduğundan bahsederken, Öfke, baldan tatlıdır. Bu atasözümüzde öfkenin iyi olduğundan bahsederken,
Öfkeyle kalkan, zararla oturur. Bu atasözümüzde öfkenin kötü olduğundan bahsetmektedir.
İşleyen demir ışıldar. Bu atasözümüzde bazı şeylerin değişiklik gösterebileceğinden bahsederken,
İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur. Burada hiçbir şeyin değişmeyeceğini savunmaktadır.
Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al. Burada akrabalar arası benzerlikten bahsederken,
Beş parmağın beşi birbirine benzemez. Burada akrabalar arası farklılıktan bahsetmektedir.
Bu atasözümüzde dostlara güvenmek gerektiğini söylerken, Eski dost düşman olmaz. Bu atasözümüzde dostlara güvenmek gerektiğini söylerken,
Güvenme dostuna, saman doldurur postuna. Bu atasözümüzde dostlara da güven olmayacağını söylemektedir.
TEŞEKKÜRLER