MUHAMMET ÜMİT ÖZÇELİK KİMYA BÖLÜMÜ İSLAM’DA İLMİN YERİ MUHAMMET ÜMİT ÖZÇELİK KİMYA BÖLÜMÜ

‘’İlmi öğreniniz. Onun öğrenilmesi Allah’a karşı haşyettir. Talebi ibadettir. Müzakeresi tespihtir. Ondan bahis ise cihattır…’’ (Hadis-i Şerif) HAŞYET: Yüceltmeyle birlikte korku duyma durumu http://www.nurunalanur.com.tr/showthread.php ?t=11257

‘’İlminden menfaat görülen bir alim bin abidden hayırlıdır…’’ (Hadisi şerif) ABİT: İbadet eden kulluk eden anlamındadır. http://www.nurunalanur.com.tr/showthread. php?t=11257

‘’Alimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı muvazene edilse; Muhakkak ki alimlerin mürekkebi şehitlerin kanından üstün gelecektir…’’ (Hadisi şerif) http://www.nurunalanur.com.tr/showthread.ph p?t=11257

‘’Bir ilim talebesi; İlim tahsil ederken vefat etse, Onun derecesiyle enbiya derecesi arasında bir peygamberlik mertebesi kalır…’’ (Hadisi şerif) ENBİYA: Peygamberler manasına gelir. Peygamberin çoğul anlamıdır. http://www.nurunalanur.com.tr/showthread.ph p?t=11257

‘’Bir alimin yatağına yaslanarak; İlmine (kitabına) bir saat bakması yetmiş saat ibadetten hayırlıdır…’’ (Hadisi şerif) ‘’Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz…’’ (Hadisi şerif) http://www.nurunalanur.com.tr/showthread.ph p?t=11257

Peki bu hadisi şeriflerde ki müjde nasıl bir ilim anlayışı için söylenmiştir? Zira peygamber efendimiz; ‘’Faydasız ilimden Allah’a sığınırız…’’ şeklindeki duasıyla neyi vurgulamaktadır?

Hakiki bir bilim insanı ilmini eyleme dönüştürendir. Kur’an’da; ‘’Kitap yüklü eşek’’ şeklinde bir teşbih vardır. Burada; -İlimleriyle amel etmeyenler, -İlmini doğru yerde kullanmayanlar, vurgulanmaktadır.

Bu durumu Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde şöyle özetliyor; ‘’Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış, Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış. Yandı kitap dağlarım, ne garip bir hal oldu, Sonunda bana kalan, yalnız ilmihal oldu.’’ (Necip Fazıl, Çile, 33 ,34) İLMİHAL: Davranış bilgisi

Bizler fen ilimleriyle uğraşan insanlar olarak; - Araştırmalarımızla, - geliştirdiğimiz teoremlerle, - Yaptığımız deneylerle, Şuurlu bir gözlem sonucu tefekkür kapısının anahtarını elde etmek mümkündür.

Din ilimleriyşe fen ilimleri birbirinin zıddı değil, birbirinin tamamlayıcısıdır: ‘’Dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır.’’ (Albert Einstein) ‘’ Akıl fen ilimleriyle tatmin olur. Vicdan ise din ilimleriyle tatmin olur. İkisi birleşince hakikat ortaya çıkar.’’ (Bediüzzaman Said Nursi)

BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM