TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ DOÇ.DR.FİKRET MAZI
MERKEZİ YÖNETİMLER İLE YEREL YÖNETİMLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERDE TEMEL İLKELER MERKEZDEN YÖNETİM Kanunların uygulanmasında ve hizmetlerin sunulmasında TEKLİK Kamu kurumlarının örgütlenmesi, işleyişi ve hizmet sunumunda HOMOJENLİK Devlet ülkedeki tek KİŞİLİKTİR TAŞRA ÖRGÜTLENMESİne gidilebilir HİYERARŞİK DENETİM vardır Kaynakların merkezde toplanması ve taşra teşkilatının varlığı merkezden yönetimin temel özellikleridir. YARARLARI Bir örnekliğe uygun olması Yönetimin tarafsızlığını sağlaması SAKINCALARI Kamu hizmetlerinde gecikmeye neden olur Taşrada çalışan memurlara fazla inisiyatif tanımaz Hizmet yükü artışının temel görevleri aksatması Halkın yönetime katılımını sınırlandırması
YETKİ GENİŞLİĞİ Anayasnın 126. maddesi ‘illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır’ Aynı tüzel kişilik içindeki ilişkiyi anlatan yönetim ilkesidir Kurumun sahip olduğu yetkiler azalmadığı gibi kurumun yetki alanında değişiklik olmaz Taşrada yapılar oluşturulabilir Merkez adına kararlar alınıp uygulanır Merkezi yönetimin taşradaki memurları üzerinde hiyerarşik gücü vardır Merkezi yönetimin iki temel yetkisi Emir verme yetkisi ve değiştirme yetkisi YARARLARI Merkezi yönetimi yerel gereksinimlere yaklaştırır Karar alma sürecinin rasyonel olmasını sağlar Basit ve ucuz yönetim tekniğidir Merkezi yönetim vatandaşlara yaklaşmaktadır
YERİNDEN YÖNETİM Yerel ihtiyaçların karşılanması yerinden yönetimle olur Merkeziyetçiliğin panzehiridir Merkezi yönetimden yerel yönetim kuruluşlarına yetki, görev ve kaynak aktarımıdır. ÇEŞİTLERİ siyasi Yerinden Yönetim Federalizm ( yetki alanı ayrıştırması yapılır) Üniter Devlette (yönetimer arası faaliyetlerin paylaşılması yürütme alanına ilişkindir, yasama ve yargı alanında yetki paylaşımı yapılmaz) İdari Yerinden Yönetim İktidarın paylaşılmasıyla ilgili olmayıp, yönetsel alanla ilgilidir Vesayet denetimi İdari ve mali özerkliğe sahip, kendi organları tarafından yönetilen kuruluşlardır Coğrafi Yerinden Yönetim (İl Özel İdaresi, Belediye, Köy) Hizmet Yerinden Yönetim (TRT, KİT, Üniversite) Coğrafi yerinden yönetimde özerklik yerel topluluğa tanınmışken hizmet yerinden yönetimde özerklik hizmetin kendisine tanınmıştır.
YERİNDEN YÖNETİMİN YARARLARI VE SAKINCALARI Yönelitenler kendilerini doğrudan ilgilendiren faaliyetlerin yönetilmesinde bizzat sorumluluk alarak karar alma sürecine bağlanırlar. Politik eğitim için uygun bir çerçeve çizer. Merkezi yönetimin otoriter anlayışına karşı denge işlevi görür. Hizmetlerin daha rasyonel bir şekilde yürütülmesini sağlar. SAKINCALARI Ulusal birliğe zarar verebilir Hizmet sunumunda yerel çıkarların etkisiyle hareket edilebilir. Kamu hizmetlerinin tüm ülkeye aynı standartta ve eşit şekilde sunulmasına engel teşkil edebilir. Mali açıdan güçsüz yerel yönetimlerin ahalisi kimi temel hizmetlerden yoksun kalabilir.
YEREL YÖNETİMLERİN ÖZELLİKLERİ Yerel ve Ortak İhtiyaçların Karşılamakla Görevlidirler. Karar Organları Seçimle Belirlenir. Görev ve Yetkilerinin Yasalarla Belirlenir. Özel Gelirleri ve Personeli Bulunur. Kararları, Üst Makam Onayına Tabi Değildir. Kamu Tüzel Kişileridir.
TANZİMAT DÖNEMİNE KADAR YEREL HİZMETLERİN SAĞLANMASINDA GÖREVLİ KURUMLAR KADI Hukuki, İdari ve mali görevleri olan bir merkezi yönetim temsilcisidir. Subaşı, muhtesip, imam SUBAŞI Vergilerin toplanması Kolluk görevi MUHTESİP Sosyal düzenin korunmasından sorumludur Esnafın kontrolü İşyeri açma ruhsatı Vergi toplama Pazarlarda fiyat kontrolü Ölçü ve tartı aletlerinin kontrolü İMAM Mahalle düzeyinde Kadının yardımcısıdır Mahallenin mülki ve beledi amiridir Padişah beratıyla atanır Mahallenin asayişinin ve temizliğinin sağlanmasından sorumludur Nüfus kayıtlarının tutulmasından sorumludur Kadılık teşkilatı, kendisine ait bütçeye sahip değildi. Hizmet maliyetleri, yerel vergilerden ve vatandaşların ödedikleri cezalardan karşılanmaktaydı.
VAKIF Sosyo-ekonomik niteliği ağır basan bir kurumdur Yerel kalkınma ve belirli bir yaşam kalitesinin sağlanmasında Kütüphane Okul Sağlık Sosyal yardım İçme suyu ihtiyacı
LONCA İlgili oldukları mesleki alanın düzenli işleyişini sağlamak Üyeleri arasında dayanışma Üstlenilen yerel hizmetlerin finansmanı Üretim ve tüketimin kontrolü Mesleki faaliyetlerin görüldüğü yerlerin güvenliği, düzeni ve temizliği
TANZİMAT DÖNEMİNDE YEREL YÖNETİMLERİN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ İç göç hareketliliği Nüfusun artması Yerel hizmet talebinin artışı ve çeşitlenişi Yerel Yönetimler, kamu yönetimi sistemi içinde kontrol altında tutulan, merkezi yönetimi tamamlayan ve vergilerin toplanmasına katkı sağlayan kurumlar olarak algılanmıştır.
İSTANBUL’DA İLK BELEDİYE DENEYİMİ (ŞEHREMANETİ) 1 milyon nüfus Yatırım merkezi olması Yabancı sayısındaki artış Altyapı talebi Kırım savaşı Eski şehir örgüt ve hizmetlerin bozulması Ekonomik gelişmeler Düzenli şehir özlemi Siyasal gelişmeler
İLK BELEDİYENİN (ŞEHREMANETİ) YAPISAL VE İŞLEVSEL GÖRÜNÜMÜ Şehremini (Yürütme Organı) Şehir Meclisi (Karar Organı) Atamalar padişahın onayından geçiyor Şehir meclisi 12 üyeden oluşuyordu. Güvenilir ve muteber kişilerden seçiliyordu Yeterli mali kaynaklara sahip değildi Nitelikli personel yokluğu
TAŞRADA BELEDİYE YÖNETİMİ 1871 tarihli idare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi taşradaki belediyeleri kuran hukuki metindir Taşrada belediyeler öncelikle liman şehirleri ve ulaşım merkezlerinde kurulmuştur Belediye başkanı, valinin onayı ile göreve başlardı ve görevi gönüllülük esasına dayanırdı Belediye meclisi, belediye başkanı, yardımcısı ve seçimle gelen altı üyeden oluşmaktaydı Meclis üyelerinin seçimi hükümetin onayı ile kesinlik kazanmaktaydı Meclis üyeliği gönüllü yapılan bir görevdir
İL ÖZEL İDARESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI 1864 Vilayet Nizamnamesi Eyalet sisteminden vilayet sistemine geçilmiştir. il yönetiminin temelleri atılmıştır yönetsel yapı 27 vilayete ayrılmıştır vilayetler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar nahiye ve köylere bölünmüştü Vilayetin yönetiminde VALİ, sancağın yönetiminde MUTASARRIF, Kazanın yönetiminde KAYMAKAM, nahiyenin yönetiminde MÜDÜR, köyün yönetiminde MUHTAR Fransız il sisteminden esinlenilmiştir. Nizamname yerinden yönetim anlayışını esas almamış, merkeziyetçilik, otoriterlik ve birlik ilkelerini benimsemiştir. Vilayet düzeyinde yerel yönetim birimi oluştutulması öngörülmüştü 1913 Tarihli İdare-i Umumiye-i Vilayet-i Kanunu Muvakkat Düaliteyi esas almıştır İl merkezi yönetimin taşra örgütü olarak benimsenmiştir. İl düzeyinde devlet tüzelkişiliğinden ayrı tüzel kişiliğe sahip yerel yönetim birimi oluşturulmuştur Her ikisininde başında vali bulunacaktı İl genel meclisi kurulmuştur İki Yenilik Vilayet umum meclisine tüzel kişilik tanınmıştır Vilayet encümeninin kurulması öngörülmüştür.
KÖY YÖNETİMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI Köyler cemaat esasına göre örgütlenmekteydi Muhtar köy ahalisi tarafından seçilmekte ve kaymakamın onayıyla göreve başlamaktaydı Temel görevi vergilerin düzenli ve hakkaniyetli şekilde toplanmasını sağlamaktı İhtiyar meclisi seçimle işbaşına gelen ve iştişari kararlar alan köy yönetiminin diğer organıdır Din adamları meclisin doğal üyesidirler Muhtar ve ihtiyar meclisi üyesi seçilebilmek için Osmanlı tebası olmak, 30 yaşını tamamlamak, yıllık en az 100 kuruş vergi vermek gerekiyordu
CUMHURİYET DÖNEMİ Türkiye, Osmanlı Devleti’nden 389 belediye devralçıştır. 20 tanesinde düzenli içme suyu 4 tanesinde elektrik tesisatı 17 tanesinde mezbaha 7 tanesinde spor alanı 29 tanesinde park ve bahçe 90 tanesinde düzenli pazaryeri
KURULUŞ YILLARI VE ANKARA ŞEHREMANETİ (1923-1930) Ankara, Türkiye’nin başkenti oldu 1924 tarihli 417 sayılı kanunla adı’ Ankara Şehremaneti) oldu Cumhuriyet yönetiminde başkent belediye yönetiminin diğer belediyelerden ayrılması ve ayrı kanunla düzenlenmesi prensibine devam etmiştir Başkent Ankara belediyecilik uygulamalarının öncü girişimlerine tanık olmuştur Ankara deneyi Cumhuriyet Türkiye’sinde önemli bir yere sahip olmuştur.
DEVLETÇİ VE TEK PARTİ DÖNEMİ 1930 yılında 1580 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir Belediyeler Bankası kurulmuştur (İller Bankası) 1580 sayılı Belediye Kanunu her türlü yerel hizmeti belediyelere görev olarak vermiştir Ankara ve İstanbul’da belediye ve valiliğin birleşik bir idarede bütünleşmesi öngörmüştür. Tek parti anlayışı merkeziyetçiliği arttırmıştır Çağdaşlaşma ile görevli tutulmuş, merkezi denetimi yüksek bir belediyecilik modeli oluşmuştur 1863 yılına kadar belediye başkanları doğrudan seçim yolu yerine belediye meclisi tarafından seçilip Bakanlar Kurulunca atanmıştır.
SANAYİLEŞME VE HIZLI KENTLEŞME DÖNEMİ (1950-1980) 1950 Demokrat Partiyle hızlı bir kalkınma süreci başlamıştır Kent nüfusu artmıştır Yerel yönetimlerin işlevlerinde artış Nüfusun büyük kentlere yönelmesi Bölgeler arasındaki dengesizliğin artması Kentlerle kırsal alanlar arasında olduğu gibi, kentlerin içlerinde de önemli boyutta eşitsizliklerin görülmesi 1966 yılında Gecekondu yasaının çıkartılması
EKONOMİDE VE YEREL YÖNETİMLERDE YENİDEN YAPILANMA DÖNEMİ 1980’li yıllar yeni bir belediyecilik anlayışının başlangıcı olmuştur 1984 yılında 3030 sayılı yasayla birlikte Büyükşehir yönetimi uygulamasına geçilmiştir İmar planlarının İmar ve İskan Bakanlığınca onaylanması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır Belediye iktisadi teşebbüslerinin (BİT) kurulması
YEREL YÖNETİMLERİN SAYISAL DURUMU İl Özel İdaresi 81 İl Belediyesi 52 Büyükşehir Belediyesi 29 İlçe Belediyesi 580 Belde Belediyesi 1.440 Toplam Belediye 2.101 Köy 35.068
YENİDEN YAPILANMANIN TEMEL UNSURLARI Özerkliğin Sağlanması: Yerel özerklik, yerel yönetim ve topluluğuna devletin müdahalesi olmadan, yerel topluluğun, kendi özgür iradeleri ile seçtikleri bağımsız organlarca, yasalarca belirlenmiş bazı yerel görev ve yetkiler bakımından kendi kendilerini idare etmeleridir. Yerel yönetimlerin kendileri dışında yer alan başka idari kuruluşlar tarafından denetlenmesi, “vesayet denetimi”dir. Yerel yönetimlerin denetlenmesi elbette gereklidir. Fakat önemli olan bu denetimin kapsamı ve yöntemidir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda belirtildiği gibi denetimlerin, bu denetimler ile korunmak istenen yararlarla orantılı olması gerekir. 22
BELEDİYE KANUNU NE GETİRİYOR? Rutin Renklendiriliyor Yönetim Etkinleştiriliyor Stratejik Planlama Performans Yönetimi Norm Kadro Fayda / Maliyet – Sosyal Etki Analizi Hizmet Alanı Genişletiliyor Okul Öncesi Eğitim Kültürel Faaliyetler Kent Ekonomisi Eğitim/Sağlık Tesislerine Destek Denetim Artırılıyor İçişleri Sayıştay Meclis Büyükşehir 23
YENİDEN YAPILANMANIN TEMEL UNSURLARI Katılımcılığın Sağlanması : Demokrasinin tam anlamıyla hayata geçebilmesi, yerel yönetim kanallarının ve yerel inisiyatiflerin toplum yararına harekete geçirilmesi ile mümkündür. Demokrasinin özünde yerellik vardır. Yerel yönetimlerin, demokratik kurumlar olarak, halkın katılımını sağlayıcı olmaları gerekmektedir. 24
YENİDEN YAPILANMANIN TEMEL UNSURLARI İdari Kapasitenin Geliştirilmesi : Yerel yönetimlerin; etkin ve verimli hizmet sunabilmeleri için; organizasyon yapılarının iyileştirilmesi; insan kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetim anlayışlarının vatandaş odaklı olarak dönüştürülmesi gerekmektedir. Kamu yönetiminin süreç odaklı olması, prosedürlere uymayı önemsemekte, bürokrasiyi ve kırtasiyeciliği artırmaktadır. Türk bürokrasisinde icrai sorumluluk vardır; ama ihmali sorumluluk yoktur. 25
BELEDİYE KANUNU NE GETİRİYOR? Rutin Renklendiriliyor Yönetim Etkinleştiriliyor Stratejik Planlama Performans Yönetimi Norm Kadro Fayda / Maliyet – Sosyal Etki Analizi Hizmet Alanı Genişletiliyor Okul Öncesi Eğitim Kültürel Faaliyetler Kent Ekonomisi Eğitim/Sağlık Tesislerine Destek Denetim Artırılıyor İçişleri Sayıştay Meclis Büyükşehir 26
BELEDİYE KANUNU NE GETİRİYOR? Katılımcı Yönetim Kent Konseyleri Meclise Katılım STK ve Meslek Teşekkülleri İle İşbirliği Ölçek Düzenlemesi Nüfusu; 2000’in altındaki belediyeler kapatılıyor ve 5000’in altında belediye kurulması yasaklanıyor. Mali Yapı Belediye Gelirleri Artırılıyor Personel Sınırlaması Belediye Gelirlerinin %30’u İle Sınırlandırılıyor. 27
YENİ UYGULAMALAR 1- STRATEJİK PLANLAMA İş ve işlemlerle ilgili yatırım, proje, vb. kararlar, belediye yönetimi ve personelince değil, paydaşlarla birlikte verilecek. Üniversiteler Sendikalar Siyasi Partiler Meslek Teşekkülleri Sivil Toplum Örgütleri İlgilenen Vatandaşlar Şehrin gelişimi ve geleceği birlikte kararlaştırılacak. 28
TEŞEKKÜRLER…