BAKIRÇAY DELTASININ ALÜVİYAL JEOMORFOLOJİSİ Kuzey Ege kıyılarında Bakırçay’ın denize ulaştığı Çandarlı Körfezi’nin doğusunda bulunan Bakırçay Deltası,yapısal ve jeomorfolojik özellikleriyle Batı Anadolu kıyılarının tipik bir alüvyal deltasını oluşturur.Delta, batı kuzeybatıda Karadağlar, kuzeyde tepelik alanlar, doğu güneydoğuda Yunt dağları ile çevriliyken, kuzeyden Köprübaşı Boğazı ile Bakırçay Ovası’na bağlanır, güneyde ise Çandarlı Körfezi’ne açılır.Bu deltanın yüzölçümü 30 km² kadardır.
A) YAPISAL ÖZELLİKLER Bakırçay Deltası’nın, yakın çevresini kuzeybatı ve kuzeyden genç volkanik bir örtü kaplar. Volkanik örtü jeolojik yapıyı büyük ölçüde gizlemesine karşın, yüzeyde farklı litolojik özellikte ve yaşta formasyonlar görülür. Jeolojik yapıyı oluşturan litolojik özellikleri ise eskiden yeniye doğru şöyledir;
PALEOZOİK En eski formasyonları, Zeytindağı Bucağı’nın doğusundaki Paleozoik yaştaki killi şistler oluşturur. Gene Zeytindağı Bucağı doğusundaki Özlemiş ve Gaylan köyleri çevresindeki permien kalkerleri diğer eski bir kısmını oluşturur. Çandarlı körfezinin doğusundaki Kargaburun Sırtı da permien kalkerlerinden oluşmuş eski bir kısmını oluşturmaktadır.
NEOJEN Sahada mesozoik ve eosen yaşlı arazi bulunmamaktadır.Buna karşın Neojen formasyonları geniş alanları kaplar. Bu kalkerlerin doğuya doğru konglomeralardan oluşan taban oluşuklarını örttükleri,buna karşın batıya ve kuzeye doğru alüvyonların altına daldıkları görülür.
Deltanın kuzeyini çevreleyen tepeler aynı neojenden oluşmuştur. Yalnız Burgaz tepe volkanik neojenden oluşmuştur. Saha neojen tortul tabakaları genellikle doğu –batı doğrultulu olup hafif hafif kıvrımlar gösterir.
KUATERNER Kuaterner başlarında bugünkü Ege Denizi’nin bulunduğu sahanın çökmesiyle Bakırçay Deltası ve çevresi değişen taban düzeyine göre aşınmaya başlamış ve büyük ölçüde Neojen formasyonlarının başlamasına neden olmuştur. Pleistosen`deki deniz yüzeyindeki değişmelere bağlı olarak akarsular ve cevreden taşıdıkları malzemeyi bugünkü deltanın bulunduğu alanada biriktirmeye başlamıştır.
Şelfin sığ olduğu bu alanda biriken alüvyonlar deltanın gelişmesine yol açmıştır. Deltanın esas yapısını oluşturan kuaterner yaştaki alüvyonlardır;çakıl kil ,killi kum şeklindedir. Bakırçay deltasının alüvyon kalınlığı 30 m’dir.
B) TEKTONİK ÖZELLİKLER Bakırçay Deltasının da içinde bulunduğu Batı Anadolu`da Miyosen sonunda başlayan yükselmeler Pliosen ve Kuaterner`de de sürmüştür. Miosen, Pliosen ve Kuaterner yaşlı depoların yüksekte bulunmaları epirojenik hareketlerin varlığını, şiddetini ve yaşını gösterir. Kuaterner deki epirojenik yükselmeler sonucunda kabukta gerilmeler olmuş ve Egeid Karası çökmüştür. Bu çökme sonucunda Bakırçay Grabeni ve iki yanındaki horstlar bugünkü şekillerini kazanmışlardır.
Çöküntü sonrasında Çandarlı Körfezi ve diğer alçak alanları deniz suları doldurmuştur. Egeid Karasının çökmesinden itibaren zamanımıza kadar postum hareketler görülmüş, kara yükselmiş,erozyon artmış.Akarsular vadilerini derine kazmış ve yamaçlarda taraçalar oluşmuştur. Bu olaylara bağlı olarak Bakırçay Deltası gelişimini sürdürmüştür.
C) DELTA VE YAKIN CEVRESİNİNİN JEOMORFOLOJİSİ
Tepelik Alanlar Deltanın karayla bağlantılı olduğu kısımlar tepelerle çevrilidir. Kuzeyden Doğu-batı doğrultulu Neojen yaşlı marn yer yer marıntılı killi oluşuklardan oluşanlar. Mezarlık tepe Bozyer tepe Kapacalar tepe Burgaz tepe ise, volkanik yapılıdır.
Deltanın kuzeybatısı volkanik Karadağ kütlesiyle çevrilidir Deltanın kuzeybatısı volkanik Karadağ kütlesiyle çevrilidir.Tortul Neojen yapılı Kapacalar tepe bu volkanik bölgeyle birleşir. Kısaca bölgede önce volkanik Neojen oluşmuş onu tortul Neojen` in oluşması izlemiştir. Kuaternerdeki aşındırma ve taşıma faaliyetleri sonucu tepelerin üzeri kubbemsi bir durum kazanırken,biriktirme faaliyetleri sonucu alçak alanlar doldurulmuştur.
Birikinti Konileri ve Kollüvial depolar Delta ile dağların birleştiği küçük vadilerin ağızlarında yer yer küçük birikinti konilerine rastlanır. Bu birikinti konileri ve kollüvial malzemelerin doğal görünümlerini tarım çalışmaları nedeniyle bozulmuştur.En önemli birikinti konileri, Deltanın kuzeydoğusundaki Zeytindağ’a doğru uzanan alüvyal vadinin iki tarafındaki ve batıdaki Kocabağlar tepe yakınındaki derede bulunmaktadır.
Denizaltı ve Kıyı topografyası Bakırçay deltasının bulunduğu Çandarlı körfezi sığdır.Deltayı çevreleyen 5 m`ye kadar derinliğe sahip sığ kısımlar 500-600m bir açıklığa sahiptir. Çandarlı körfezi Egeid Karasının çökmesiyle ve sular altında kalmasıyla şimdiki görümünü almış bir alandır. Deltanın kıyılarında alüvyonlu kıyıların tüm özeliklerini görmek mümkündür.
Deltanın doğusunda, İskele Mahallesi ile Kadırga burnu arasında bir çok alüvyon adası oluşmuştur. Büyümeye başlayan bu adalar birbiriyle ve deltayla birleşmektedirler.Deltanın doğusunda küçük haliçler bulunur ve en önemlileri Geniş Kulak ve Derin Kulaktır. Deltanın batısında ise denizin dibinden kıyıya paralel sualtı kıyı kordonları uzanır,ayrıca deniz taraçaları bulunmaktadır.
Deltanın yukarısındaki eski kıyı setleri akarsuların alüvyonlaşma faaliyeti sonucu silinmiştir. Buna karşın güneybatıda Dalyan Gölü ile Kadırga Burnu arasında yakın geçmişte oluşan kıyı setleri belirgin şekilde gözlenmektedir. Bunlar plaj alanın gerisinde birkaç sıra halinde oluşmuş ardkıyı setleridir.Bakırçay tarafından kesintiye uğratmasına karşı 6 km boyunca bunları görmek mümkündür. Eski Kıyı Setleri
Eski Yatak Parçaları Bakırçay`ın şu andaki yatağı 1939 yılında itibaren su taşkınlıklarını önlemek için yapılan düzenlemeyle doğal görümü bozulmuştur. Bakırçay’ın bundan önceki yatağı boğazın güneyinde iki kol halinde güneye iner,sonra birleşerek Eskibakırçay adını alan yataktır.Bu yatak doğal özelliklerini hala korumaktadır.
Bakırçay denize yaklaşınca iki kola ayrılarak batıdaki Eskiçay,doğudaki ise Yarıntı adını alır. Bakırçayın eski yatağı boyunca çeşitli kum adaları, menderes ve bataklıklar görülmektedir.Deltanın doğusundaki Sarıasmak,Boğazdan, Akkuş Adası’na doğru uzanan kısım eski yatak kısmını oluşturur.
Lagün ve Marş Alanları Bakırçay Deltasının 1/3’ünü lagün ve marş alanları kaplar,batıda Dalyan Gölü, güneyde Tuzla Gölü 1400 m uzunluk ve 300 metre genişliği ile doğu- batı doğrultusunda uzanan bir marş alanıdır
Plaj Alanları Doğuda Kadırga burnundan batı Dalyan Gölü’ne kadar plaj alanları uzanır.
KAYNAKÇA ÖMER PINAR BAKIRÇAY DELTASI JEOMORFOLOJİSİ TEZİ
BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER HAZIM TOK