TANZİMAT EDEBİYATI
OLGUNLUK DÖNEMİ BİRİNCİ DÖNEM (1860-1876) Tanzimat edebiyatı 1860 yılında, Şinasi’nin ilk özel Türk gazetesi olan “Tercüman-ı Ahval”i çıkarmasıyla başlar. Önemli sanatçıları; Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa ve Şemsettin Sami’dir. “Şinasi- Ziya Paşa – Namık Kemal Mektebi” de denilen bu dönemi hazırlık döneminden ve ikinci dönemden ayıran en önemli özellik şunlardır: Siyasi ve tarihi görünüm: Başka konularda Batı’ya ayak uydurmaya çalışan Osmanlı yönetimi, aynı yaklaşımı yönetim ve özgürlükler açısından göstermez. Fransız kültürünü benimseyen ve Fransa İhtilali’nden esinlenen “Genç Osmanlı Aydınları”, yönetime ve baskıcı bir padişah olan II. ABDULMECİD’E KARŞI ÇIAKRLAR.Bu dönem sanatçıları, özellikle Namık Kemal ve Ziya Paşa , Fransız düşünürlerinden Montesquie, Voltaire, J:J: Rousseau’nun etkisi altında zulme , gericiliğe, haksızlıklara karşı çıkarlar.Bu karşı çıkış, 1876 yılında I. Meşrutiyet’in ilanına kadar sürer.
Konular: Siyasi ve tarihi olaylarla paralellik gösterir Konular: Siyasi ve tarihi olaylarla paralellik gösterir. Vatan, millet, Hürriyet, adalet, kanun, hak, meşrutiyet gibi o zaman kadar tanınmayan kavramlar, birinci dönem sanatçılarının üzerinde çokça durdukları konuları oluşturur. Sanat anlayışları: “Sanat toplum içindir.” ilkesine dayalı eserler verilmiştir. Bu anlayışa göre sanatçı, sanatını içinde yaşadığı topluma hizmet için kullanır.Dil ve anlatım , halkın anlayacağı düzeydedir. Akımlar: Fransız edebiyatını örnek alan birinci dönem sanatçılarının kimileri (Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, ) klasisizm; kimileri (Namık Kemal, Ahmet Mithat efendi) romantizm doğrultusunda eserler vermişlerdir. Düzyazı Türleri: Bu dönem “ilkler” dönemidir. İlk roman , tiyatro eseri, makale, eleştiri, ve anı, bu dönemde yazılır. Şiir: Bu dönemde şiirin biçimsel yönünde bir yenilik görülmez. Eski şiir biçimleri , özellikle Divan şiiri biçimleri kullanılır. Bu dönem sanatçıları, hece ölçüsünü savunmalarına karşın , eski alışkanlıklarını sürdürerek şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmışlardır.Hece ölçüsünün kullanımı birkaç denemeden öte gidemez. Divan edebiyatı konularının yerine toplumsal konulara yer verilir. Kasidenin bölümleri kaldırılır.
ÖRNEK SORU: Tanzimat şiiri, Divan şiirinin en çok teknik özelliklerine bağlı kalmıştır. Bu dönemde hece ölçüsüne duyulan ilgi biraz artmış ama aruz eski egemenliğini sürdürmüştür. Divan mazmunları, biçimleri ve sanatlarından da büsbütün vazgeçilmemiştir. Bunun içindir ki , biçim bakımından, Tanzimat şiirinde terimsel anlamıyla bir bütünlük yoktur. Bunun yanı sıra, şiirin konu alanı genişlemiş, Divan şiirinde olmayan yeni kavramlar şiire girmiştir. Bu parçada Tanzimat şiiriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Söz sanatlarına yer verildiğine B) İçeriğin değiştiğine C) Hece ölçüsünün denendiğine D) Kalıplaşmış sözlerin kullanıldığına E) Halk dilinden yararlanmaya çalışıldığına (1991/II)
Dil ve Anlatım: Birinci dönem sanatçıları , dilde sadeleşmeden yanadırlar. Dilimizdeki yabancı sözcükleri, Arapça ve Farsça’ya özgüye kuralları atmak isterler; ancak köklü alışkanlıkları yüzünden pek başarı sağlayamazlar. Roman, tiyatro, anı ve mektup türlerinde, şiir ve makaleye göre daha arı bir dil kullanılmıştır. Divan şiirinde görülen “parça güzelliği” anlayışı , yerini “ konu birliği ve “bütün güzelliği” anlayışına bırakmıştır. Sanatlı anlatımdan az da olsa uzaklaşılmıştır. İKİNCİ DÖNEM (1876-1896) “Ekrem-Hamit-Sezai Mektebi” adı da verilen bu dönemin önemli sanatçıları; Recaizade Mahmut Ekrem , Abdulhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım’dır. Birinci dönem sanatçılarından Ahmet Mithat Efendi; bu dönemde de eser vermeyi sürdürür. Bu dönem sanatçılarından Muallim Naci, Divan edebiyatına eğilim duyar. İkinci dönem , birinci dönemden şu yönleriyle ayrılır:
Siyasi durumun konulara etkisi: Yönetimin uyguladığı baskı sonucu yıldırılan aydınlar, toplumsal konuları bırakıp bireysel konulara yönelmişlerdir.toplumsal içerikli tiyatro oyunlarının gösterimleri sona erer.gazetecilik, eski işlevini ve etkinliğini yitirir. Gazetelerde yalnız önemsiz günlük olaylara yer verilir. Sanat anlayışı: Siyasi tablonun da etkisiyle sanat anlayışı “Sanat sanat içindir” ilkesine kayar.Bu anlayışa göre , sanatın gereklerinden uzaklaşılmaz. Önemli olan toplum değil, sanattır.Toplum, sanatı anlayabilmek için çaba harcamalıdır. Bu anlayışla yazılan eserlerde dil ağır anlatım sanatlıdır. Konular , daha çok bireyseldir. Akımlar: Abdülhak Hamit, romantizm doğrultusunda yazarken Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım, Recaizade Mahmut Ekrem ‘realizm’ ve ‘natüralizm’ akımlarının etkisinde öykü ve romanlar yazarlar. Şiirde romantizm ve lirizm egemendir. Düzyazı türleri: İlk öykü bu dönemde yazılmıştır. Tiyatro eserleri, oynanmak için değil, okunmak içindir. Toplumsal makalelerin yerini edebi makaleler almıştır. Eleştiri türünün genel konusu ‘eski edebiyat-yeni edebiyat tartışması’dır.
TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKLER Şiir: Recaizade Mahmut Ekrem, Batılı tarzda şiirler yazar. Şiirde biçim yönünden küçük değişiklikler sağlanır.Muallim Naci’nin de içlerinde olduğu eski edebiyat yanlılarının “Kafiye kulak içindir.” görüşü ileri sürülür.Bu tartışma , daha sonra Servet-i Fünun topluluğunun kurulmasına yol açar. Dil ve anlatım: Dilde yeniden ağırlaşma görülür. Açık anlatım ,yerini kapalı ve sanatlı anlatıma bırakır. Sonuç olarak, Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde sanatçılar, birinci döneme göre , topluma yol gösterme çizgisinde uzaklaşarak salt sanata yönelmişler ve kendilerinden sonraki topluluklara köprü görevi üstlenmişlerdir. Recaizade Mahmut Ekrem’in öğrencileri , Tanzimat sanatçılarının yapamadıklarını gerçekleştirmek üzere Servet-i Fünun topluluğunu oluştururlar(1896) TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKLER İLK GAZETELER: Takvim-i Vakayi (1831): İlk resmi Türk gazetesi Ceride-i Havadis(1840): İlk yarı resmi gazete Tercüman-ı Ahval(1860): Şinasi’nin Agah Efendi’yle çıkardığı ilk özel Türk gazetesi Tasvir-i Efkar(1862): Şinasi’nin tek başına çıkardığı ve 1864’te Namık Kemal’e devrettiği ikinci özel Türk gazetesi Hürriyet (1868): Namık Kemal ve Ziya paşa’nın yurt dışında çıkardıkları ilk Türk gazetesi
2.İlk çeviri roman: Telemak (Fransız yazarı Fenelon’un bu romanını 1859’da Yusuf Kamil Paşa çevirmiştir. 3.İlk yerli tiyatro eseri: Şair Evlenmesi (Şinasi tarafından 1860’ta yazılmıştır.) 4.İlk yerli roman: Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat (Şemsettin Sami tarafından 1872’ de yazılmıştır.) 5.Batılı tekniklerin başarıyla uygulandığı ilk roman: İntibah (Namık Kemal tarafından romantizm akımının ilkelerine uygun olarak 1876’da yazılmıştır.) 6.İlk realist romanlar: Sergüzeşt (Samipaşazade Sezai tarafından 1889’da yazılmıştır.) Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem tarafından 1896’da yazılmıştır.) 7.İlk köy romanı: Karabibik (Nabizade Nazım tarafından 1890’da yazılmıştır.) 8.İlk öyküler: Kıssadan Hisse, Letaif-i Rivayat ( Ahmet Mithat) Küçük Şeyler (Samipaşazade Sezai) 9.İlk şiir çevirileri: Şinasi tarafından yapılmıştır. İlk makale Şinasi’nindir. Noktalama işaretlerini ilk o kullanmıştır.
TANZİMAT BİRİNCİ DÖNEM SANATÇILARI ŞİNASİ(1826-1871) Tanzimat edebiyatının kurucusu olarak kabul edilir.1849 yılında Fransa’ya gönderilen Şinasi, burada Fransız edebiyatını yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Yurda dönünce Tercüman-ı Ahval (1860) ve Tasvir-i Efkar (1862) gazetelerini çıkaran Şinasi, şiir, düzyazı ve dildeki yenilikleriyle Tanzimat sanatçılarının öncüsü olmuştur: İlk gazeteyi çıkarmış ve makale türünün ilk örneğini vermiştir. Noktalama işaretlerini düzyazıda ilk kez Şinasi kullanmıştır. Dilde yalınlaşma çabasını ilk kez Şinasi göstermiştir. Divan şiirini temelden değiştirmeye çalışarak parça güzelliği yerine bütün güzelliğini getirmiştir. Şiir alanında genç kuşaklara öncü olmuştur. İlk tiyatro eserini (şair Evlenmesi) yazmıştır. Türk edebiyatında klasisizmin ilk temsilcisidir. Eserleri: Tercüman-ı Manzume (çeviri şiirler) Müntehabat-ı Eşar(seçme şiirler, Şair Evlenmesi (tiyatro), Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar(makalelerinden seçmeler), Durub-u Emsal-i Osmaniyye (Osmanlı Atasözleri)
NAMIK KEMAL (1840-1888) İlk makalelerini Tasvir-i Efkar’da yazdı.Şinasi’nin yurt dışına gitmesi üzerine gazeteyi tek başına yönetti.Yeni Osmanlılar Cemiyetine üye olması nedeniyle Ziya Paşa ile önce Fransa’ya,oradan da İngiltere’ye kaçmak zorunda kaldı. Londra’da “Hürriyet” gazetesini çıkardı.I. Meşrutiyet öncesi yurda dönen Namık Kemal, “Vatan Yahut Silistre” adlı tiyatro eserinin halkı coşturması nedeniyle , Kıbrıs’a sürüldü 38 ay Magosa zindanında kaldı. Meşrutiyet ilan edilince İstanbul’a döndü. Rodos ve Sakız’da mutasarrıflık (Kaymakamlık) yaptı. 1888’de Sakız Adası’nda öldü. Namık Kemal’in sanat anlayışında üç aşama vardır. Gençlik döneminde tümüyle Divan şiiri geleneğinde şiirler yazdı. İkinci aşamada Divan şiiri biçimleriyle yeni konuları işledi ve gazeteciliğe yöneldi. Üçüncü dönemde ise tümüyle Batı edebiyatını izleyerek biçimce ve özce yeni şiirler yazdı ve roman, tiyatro, biyografi, eleştiri gibi yeni türleri denedi. Yurt, ulus, özgürlük kavramlarını ilk kez ele alan ve “Vatan Şairi” diye anılan Namık Kemal, romantizmin edebiyatımızdaki ilk temsilcilerindendir. Şiirleri bir kitap halinde toplanan Namık Kemal’in değişik türdeki eserleri şunlardır: Romanları: İntibah(Sergüzeşt-i Ali Bey) Tiyatroları: Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk , Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, Karabela
Tarihle ilgili eserleri: Osmanlı Tarihi (yarım), Devr-i İstila, Kanije Muhasarası Namık Kemal’in, bunlardan başka , arkadaşı Ziya Paşa’nın, yeniden Divan şiirine yönelmesi üzerine yazdığı Tahrib-i Harabat ve Takip adlı iki eleştirisi vardır. Renan Müdafaanamesi adlı eseri de bir edebi eleştiridir. ÖRNEK SORU: Namık Kemal ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Edebiyatı, düşüncelerini halka yaymak, bu yolla toplumu geliştirmek için bir araç olarak kullanmıştır. B) Eki edebiyata karşı olduğu halde yeni düşünce ve kavramları yaymak amacıyla yazdığı şiirlerinin çoğunda, biçim ve dil bakımından eskiye bağlı kalmıştır. C) Batı şiirini tanıtmak amacıyla Fransız şairlerinden manzum çeviriler yapmıştır. D) Edebiyattaki yerini, nesir alanında özellikle makale, piyes, roman, eleştiri, tarih türünde yazdığı eserler belirlemiştir. E) Yazıda konuşma dilinin kullanılmasından yana olmuş ve özellikle tiyatrolarını oldukça sade bir dille yazmıştır. (1990/ÖYS)
ZİYA PAŞA (1825-1880) ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904) Sanatçılığından çok siyasi çabalarıyla tanınan Ziya Paşa’nın önemli eserleri şunlardır: Terkib-i Bent ve Terci-i bent: Her bir beyti, bir atasözü değerinde olan bu iki şiir, Ziya Paşa’nın , Tanzimat edebiyatında yer almasını sağlar. Şiir ve İnşa: Divan şiir ve nesrini eleştirdiği en önemli makalesidir. Zafername: Döneminin sadrazamı Ali Paşa’yı yeren manzum bir eserdir. Harabat: Divan şiirlerinden oluşturduğu üç ciltlik antolojidir. Önsözünde, Şiir ve İnşa adlı makalesindeki görüşlerinin tam tersiniileri sürmüştür. Bu nedenle en yakın arkadaşı Namık Kemal tarafından eleştirilmiştir. ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904) Roman, tiyatro ve makale türünde eserler veren sanatçı, asıl ününü, edebiyatımızdaki ilk roman örneği olan “Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat” ile kazanmıştır. Dilbilgisi, sözlük ve ansiklopedi çalışmaları olan yazarın, Kaamus-ı Türk-i adlı eseri ünlüdür. Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat, Talat ve Fıtnat’ın aşkını konu alır eserde Talat bir memurdur annesiyle birlikte yaşar Fıtnat ise tütüncü bir üvey babanın biricik kızıdır.Talat kızı görmek için kadın kılığına girer ve arada sırada görüşürler; ama kızın babası onu bilmeden gerçek babasına verince kız da Talat’ı sevdiğinden intihar eder kıza yetişen bunu gören Talat kalp krizi geçirir ölür.
AHMET MİTHAT EFENDİ(1844-1912) Tanzimat edebiyatının her iki döneminde de yer alan Ahmet Mithat,elliden fazla, halka yakın eser verdi. “Sanat halk içindir.” anlayışıyla halka okuma alışkanlığı vermeye çalıştı. “Dağarcık”, “Kırkanbar” gibi dergilerle, “devir”, “bedir” ve “Tercüman-ı hakikat” adlı gazeteleri çıkardı. Ahmet Mithat Efendi’nin romanları ilginçtir: Uzunluk açısından roman ile öykü arasında kalan bu eserlerinde olayın akışını keserek bilimsel ve teknik konularda bilgiler de verir. En önemli romanı “Felatun Bey ile Rakım Efendi” dir. ”Letaif-i Rivayat” ve “Kıssadan Hisse” edebiyatımızda ilk öykülerden sayılır . Dili sade olan yazarın eserlerinde romantik akımın etkileri görülür. AHMET VEFİK PAŞA(1823-1891) Tanzimat edebiyatının her iki döneminde de eser veren sanatçı, tiyatro ve dil çalışmalarıyla tanınmıştır. Fransız yazarı Moliere’in birçok eserini çeviri ve uyarlama yoluyla Türk edebiyatına kazandıran yazar, klasisizmin etkisindedir. Lehçe-i Osmani adlı sözlüğün de hazırlayıcısı olan Ahmet Vefik Paşa, Bursa valisi iken ilk Türk tiyatrosunu kurmuştur. Zoraki Tabip, Zor Nikah, Tabib-i Aşk gibi tiyatro eserleri vardır. ALİ BEY(Direktör) (1844-1889) Tiyatro ve mizah alanında ün yapmıştır, Diyojen gazetesindeki yazılarıyla tanınmış Tanzimat sanatçısıdır.
TANZİMAT II. DÖNEM SANATÇILARI RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847-1914) Tanzimat edebiyatının ikinci dönemine yön veren sanatçı, Servet-i Fünun edebiyatının da öncüsü sayılır. Sanatçı, eserleriyle edebiyatımızın Batı’ya tam olarak yönellmesini sağlamıştır. “Sanat sanat içindir.” görüşünü savunmuş ve geliştirmiştir. Şiirin konusunu geliştirmiş ve “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” görüşüne uygun şiirler yazmıştır. Şiirde romantizmin etkisinde olan sanatçı, romanda realizmi benimsemiştir. Muallim Naci ile eski –yeni tartışmasını başlatarak şiirin biçimsel kurallarının kimilerini kırmış ve “Kafiye kulak içindir.” görüşünü savunmuştur. Başlıca eserleri şunlardır: Şiir: Yadigar-ı Şebap, Zemzeme, Nijat Ekrem, Nağme-i Seher Tiyatro : Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Atala, Vuslat Öykü :Muhsin Bey, Şemsa Roman : Araba Sevdası (ilk realist roman) Eleştiri :Kudemadan Birkaç Şair Sanatçının gençlere Batı edebiyatını tanıtmak için yazdığı “Talim-i Edebiyat”adlı küçük bir eseri de vardır.
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN (1852-1937) “Sanat sanat içindir.” görüşünü ve romantizmi benimseyen şair, geleneklerden ayrılarak yepyeni şiir biçimleri yaratmıştır. Bireyci anlayışla yazmış,biçim kusurlarına aldırış etmemiştir. Daha çok aşk, doğa, ölüm temalarını işleyen şairin dili oldukça ağırdır. Ününü “Makber” adlı şiir kitabıyla kazanmıştır. Sanatçının sahne tekniğine uymayan ve okunmak için yazdığı çok sayıda tiyatro eseri vardır. Eserlerinin başlıcaları: Şiir: Sahra (pastoral şiirin edebiyatımızda ilk örneği), Makber, Ölü, Hacle, Belde-Yahut-Divaneliklerim Tiyatro: Maceray-ı Aşk, Sabr ü Sebat,İçli Kız, Duhter-i Hindu, Finten, Tarık, İbn-i Musa, Yadigar-ı Harb, Nazife, Nesteren, Eşber, Tezer
SAMİ PAŞAZADE SEZAİ (1858-1935) Tanzimat edebiyatının II. Dönemine yön veren sanatçılardan biridir. Sezai, ününü Fransız realist yazar Alphonso Daudet’in etkisinde kalarak yazdığı öyküleri ve romanıyla kazanır. Söyleşi, gezi, anı türlerinde ilk örnekleri verir, Sezai edebiyatımızda realizmin öncüsü sayılır. Eserleri: Şir (tiyatro), Sergüzeşt (roman), Küçük Şeyler(öykü), Rumuz-ul Edeb(söyleşi, gezi, anı, öykü), İclal, (mektup-söyleşi) NABİZADE NAZIM(1862-1893) Önceleri bilimsel konularda yazan sanatçı, ününü ilk köy romanı sayılan “ Karabibik” ile kazanmıştır. Edebiyatta gözlemi sokmuştur. Öteki ünlü romanı, natüralist öğelere de rastlanabilen “Zehra”dır.
ÖRNEK SORU: Nabizade Nazım’ın Karabibik adlı eseri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? Edebiyatımızda realizmin başarılı bir örneğidir. Kırsal kesim gerçeğine ilk kez değinilmiştir. Romandan çok, uzun hikaye özelliklerine sahiptir. Kişilerin bulundukları çevreye göre yazılmış başarılı ilk eserdir. İlk psikolojik roman örneğidir. (1987/II) Çözüm: A,B,C,D seçeneklerinde “Karabibik” adlı romanın özellikleri verilmiştir. Edebiyatımızda ilk psikolojik roman, Servet-i Fünun döneminde Mehmet Rauf’un yazdığı Eylül’dür. Yanıt: E’dir.