BESLENME İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması ve yaşam kalitesini artırması için gerekli olan besinleri vücuduna alıp kullanmasıdır.
BESİN ÇEŞİTLERİ Süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık ve yumurta, hayvansal kaynaklı besinler, Sebze ve meyveler; tahıllar (buğday, bulgur, pirinç, vb.) ve kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek vb.), bitkisel kaynaklı besinlerdir.
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Vücudun büyümesi ve gelişmesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli ve dengeli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır. Kahvaltı, önemli bir öğün olup kesinlikle atlanmamalıdır.
BESİN GRUPLARI Günde üç ana öğün yemek yenildiğinde ve her öğünde her gruptan besinler, önerilen miktarlarda tüketildiğinde yeterli ve dengeli beslenme sağlanır.
ET, YUMURTA VE KURUBAKLAGİLLER Bu gruptaki besinler; Protein, demir, çinko, B grubu vitaminler ve posadan (kurubaklagiller) zengindir. Bu besinler; - büyüme, gelişme, hücrelerin yenilenmesi, doku onarımı, - kas yapımı, sinir, sindirim ve deri sağlığı ile - hastalıklara karşı direnç oluşumunda önemlidir
TAZE SEBZELER VE MEYVELER C vitamini, karoten, folat, riboflavin, demir ve magnezyum başta olmak üzere birçok vitamin ve minerali içerir. Aynı zamanda yüksek oranda posa içerirler. Bu besinler ; - vücudun büyümesi, gelişmesi, - hücrelerin yenilenmesi, - doku onarımı, - kan yapımı, - diş ve dişeti sağlığı, - deri ve göz sağlığı ile - hastalıklara karşı dirençte önemlidir.
EKMEK VE TAHIL ÜRÜNLERİ Tahıllar temel enerji kaynağını oluşturur. Tiamin, Niasin ve protein kaynağıdırlar. Ekmek, makarna, şehriye, pirinç, bulgur, kuskus, börekler, un ve irmikten yapılan tatlılar bu gruptadır. Bu grup besinler -sinir sistemi, -sindirim sistemi -deri sağlığı ile -hastalıklara karşı dirençte etkilidir.
YAĞLAR VE ŞEKERLER Yağlar ve şekerler, besinlere lezzet verir ve vücuda enerji sağlar. Dört besin grubuna yardımcı besinlerdir. Yağlar: Hayvansal ve bitkisel kaynaklıdır. Hayvansal yağlar kolesterol içerirken bitkisel yağlar kolesterol içermez. Kırmızı et, süt ve ürünleri, doymuş yağları sağlar. Şeker ve Şekerli Besinler: Şeker tatlandırıcı olarak kullanıldığı gibi, pasta, çörek, tatlı, reçel ve marmelat vb. yapımında da kullanılır.
SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ Süt ve ürünlerinin yeterli miktarda tüketimi sağlanmalı, Tüketilen yağ miktarı azaltılmalı, kızartılmış besinler tüketilmemeli, Şeker içeriği düşük besinler seçilmeli, Haşlama, ızgara, buğulama, fırında pişirme tercih edilmeli, Tuz tüketimi azaltılmalıdır.
ŞİŞMANLIK Dengesiz beslenme ve Fiziksel aktivite azlığı Vücut yağ oranın artması Vücut ağırlığının istenilenden daha fazla olmasıdır
ŞİŞMANLIK ALINAN ENERJİ FAZLA, HARCANAN ENERJİ AZDIR.
Şişmanlık Nasıl Saptanır ? Bireyin boy ve ağırlık ölçüleri alınıp bununla ilgili standartlarla kıyaslanabilir. BKİ: Ağırlık(kg) Boy(m)2
Beden Kitle İndeksi (BKİ) : <20 ise zayıf 20-24.9 ise sağlıklı 25-29.9 ise hafif şişman 30-34.9 ise şişman >35 ise ağır şişman
Bel Çevresi : Tek başına bel çevresi ölçümünün ; Erkeklerde 94 cm ve üzerinde Kadınlarda 80 cm ve üzerinde olması hastalık risklerinin artmasına neden olmaktadır.
OBEZİTE (Şişmanlık) Vücutta fazla miktarda yağ dokusu birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Yağ dokularının oranı, diğer dokulara göre artmıştır.
Son yıllarda tüm dünyada obezitenin görülme sıklığı giderek artmaktadır ve Tedavi edilmesi gereken bir hastalık, bir halk sağlığı problemi olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
2000 Obezite : 300 Milyon Fazla Kilolu : 1,1 milyar
Tüm dünyada fazla kiloluğun (hafif şişmanlığın) ve obezitenin (şişmanlığın) prevalansı giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Dünyada: 400 milyon ÜZERİ obez 1.6 milyardan FAZLA kilolu birey bulunmakta ve daha çok artacağı belirtilmiştir.
Türkiye’de Durum
1990 yılı değerlendirmesinde obezite görülme sıklığı %16 1990 yılı değerlendirmesinde obezite görülme sıklığı %16.4 - Erkeklerde %9.0, - Kadınlarda ise %24.0, 1997-1998 yılı değerlendirmesinde; bu rakamlar %28.6 - Erkeklerde %18.7’ye, - Kadınlarda ise %38.8’e yükselmiştir Buna göre 8 yıl içinde obezite görülme sıklığı - Erkeklerde %65, - Kadınlarda ise %50 artmıştır.
2000 yılı değerlendirmesinde ise obezite görülme sıklığının - Erkeklerde %21.1’e, - Kadınlarda ise %43.0’e yükseldiği bildirilmiştir.
1999-2000 yılları arasında 23.888 erişkin kişi üzerinde yapılan "Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Araştırması" (TOHTA) çalışmasının değerlendirilmesinde; - Erkeklerin %40’ı, - Kadınların %50’i ve - Genel erişkin nüfusun %44.4’ nün normal vücut ağırlığının üzerinde olduğu saptanmıştır (BKİ > 25 kg/ m²).
20 yaş üzeri 24.788 birey üzerinde yapılan "Türkiye Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidomiyolojisi" (TURDEP) çalışmasında (2000) obezite görülme sıklığı (BKİ > 30 kg/ m²) - Erkeklerde %12.8, - Kadınlarda %29.9 olarak belirlenmiştir.
Çocukluk Çağı Obezitesi (ÇÇO) Çocuk ve adölesanda görülen obezitenin % 1’den azı genetik bir hastalıktır.
Obezitenin gelişmesinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biride yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şeklidir. Yapılan çalışmalarda anne sütü ile beslenen çocuklarda daha az obezite görülmektedir.
Televizyon reklamları, özellikle çocukların tüketim eğilimlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Televizyon reklamlarının cazibesi, çocukların çikolata-şekerleme cinsi yiyeceklere karşı olan ilgisini ve bunları tüketme isteğini daha da arttırmaktadır. Baş döndürücü görüntü ve ses efektleri ile reklamları yapılan böylesi yiyeceklerin, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmeleri bakımından pek fazla değerli olduğu söylenemez. Beslenme değeri çok az ya da hiç olmayan bu tür yiyeceklerin aşırı ölçüde tüketilmesi, çocukların dengesiz beslenmesine ve onlarda iştahsızlığa neden olmaktadır. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134
DSÖ ve UNICEF tarafından yayımlanan çeşitli dökümanlarda 6 ay tek başına anne sütü verilmesinin, 6. aydan sonra emzirmenin sürdürülmesi ile birlikte uygun ek besinlere başlanılmasının, en az 2 yıl emzirmenin devam ettirilmesi ile kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceği belirlenmiştir.
OBEZİTE ÇOCUKLARDA Yağ dokusundaki artış çocuklarda erken ergenlik, diyabet ve genç yaşta kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini arttırır.
OBEZİTE YETİŞKİNLERDE -İnme, kalp krizi riskinde artış, Hipertansiyon gibi kardiyovasküler sorunlar, -Diyabet, -Kanser, -Hormonal düzensizlik, -İnfertilite (Kısırlık) -Kas iskelet sistemi hastalıkları, -Depresyon gibi sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir.
FAST FOOD Zihin Sağlığı Vakfı’nın araştırmasına göre; yararlı yağların, vitaminlerin ve minerallerin eksik alınması ile fast food tarzı beslenme “DEPRESYON, ALZHEİMER, ŞİZOFRENİ” hastalıklarına neden olmaktadır. İngiliz Gıda Standartları Ajansı’ nın yaptığı araştırmaya göre; Hazır gıdalar içerisindeki katkı maddeleri her geçen gün artıyor. Uzmanlar 1900’lü yıllarda hazır gıdalar içerisinde yalnızca 100 katkı maddesi bulunurken bugün bu sayının 4500’e ulaştığını söylüyorlar.
Hazır yiyecekler: Simit Tost Döner Lahmacun Pide Pizza Kızarmış patates Çay, kahve, meşrubatlar, asitli içecekler Hamburger Ketçap, mayonez Pizza….
Obeziteye Neden Olan Faktörler Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları Yetersiz fiziksel aktivite Yaş Cinsiyet Eğitim düzeyi Sosyo – kültürel etmenler Gelir durumu
Hormonal ve metabolik etmenler Genetik etmenler Psikolojik etmenler Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama Sigara, alkol kullanma durumu Kullanılan bazı ilaçlar Doğum sayısı ve doğumlar arası süre şeklinde sıralanabilir.
Obezitenin Neden Olduğu Sağlık Sorunları / Risk Faktörleri İnsülin direnci – Hiperinsülinemi Tip 2 Diyabet Hipertansiyon Koroner arter hastalığı Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi Metabolik sendrom Safra kesesi hastalıkları
Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri) Osteoartrit Felç Uyku apnesi Karaciğer yağlanması Astım, solunum azlığı Gebelik komplikasyonları
Mensturasyon düzensizlikler Aşırı kıllanma Ameliyat öncesi ve sonrası komplikasyon riskinin artması Ruhsal sorunlar : Anoreksiya nevroza (yemek yememe), Blumia nevroza (kusarak yediği besinlerden yararlanamama), Binge eating (tıkanırcasına yeme), gece yeme sendromu veya bir şeyi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışma
Toplumsal uyumsuzluklar Özellikle sık aralıklarla ağırlık kaybetme ve kazanma sonucunda deri altı yağ dokusunun fazla olması nedeniyle deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları Kas-iskelet sistemi problemleri
Obezitenin Tedavisi Obeziteden korunma çocukluk çağında başlamalıdır. Çocuk ve adolesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezite için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve yaşanılan çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidir.
Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik gerektiren bir süreçtir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi Egzersiz tedavisi Davranış değişikliği tedavisi İlaç tedavisi Cerrahi tedavi
Türk halkının beslenme durumuna bakıldığında, temel besin ekmek ve diğer tahıl ürünleridir. Günlük enerjinin ortalama ; %44’ü ekmekten %58’i ekmek ve diğer tahıl ürünlerinden sağlanmaktadır.
Yıllar içerisinde besin tüketim eğilimi incelendiğinde: Ekmek, süt-yoğurt, et ve ürünleri, taze sebze ve meyve tüketiminin azaldığı; kurubaklagil, yumurta ve şeker tüketimin arttığı gözlenmiştir. Meyve ve sebze tüketimin yetersiz olduğu görülmüştür.
Son yıllarda ülkemizde, özellikle kentsel bölgelerde çocuk ve gençler arasında ayaküstü beslenme (fast-food) sıklıkla tercih edilen bir beslenme şeklidir. Enerjisi yüksek, doymuş yağ asitleri ve tuz içeriği zengin, ancak posa içeriği, A ve C vitaminleri ve kalsiyum yönünden yetersizdir.
Sıklıkla fast-food beslenme; Yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olmakta Obezite Kalp-damar hastalıkları Diyabet gibi kronik hastalıkların oluşma riskini arttırmaktadır.
Obezitenin artmasına neden olan önemli faktörlerden biri de hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşmasıdır.
AĞIRLIK YÖNETİMİNDE FİZİKSEL AKTİVİTENİN ROLÜ ↘ Genel olarak değerlendirildiğinde evde, işyerinde ve tüm yaşamda fiziksel aktivite ihtiyacının azalmasına sebep olan faktörler; -Okullarda beden eğitimine verilen önemin azalması, çocukların oyun oynama zamanlarının kısıtlanması - Yapılaşma ve şehirleşme planında fiziksel aktivite için gerekli mekanların azalması - Alış-veriş merkezlerinin gelişmesi - Yürüme yerine motorlu taşıtların taşıma için kullanımının yaygınlaşması
AĞIRLIK YÖNETİMİNDE FİZİKSEL AKTİVİTENİN ROLÜ - Merdiven kullanımı yerine, yürüyen merdiven ve asansör kullanımının artması - Televizyon izleme ve internet kullanımının artması - Ev işlerini yapmaya yönelik iş yapmayı kolaylaştıran aletlerin gelişmesi ve kullanımının artması olarak özetlenebilir.
NELER YAPABİLİRİZ
OBEZİTEDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER Hazır ve işlenmiş yiyecekler obezite riskini arttırmaktadır.
OBEZİTEDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER • Boyunuza uygun ağırlığı hedefleyin. • Sağlıklı ağırlığa sahipseniz kilo almaktan kaçının. • Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı edinin.
OBEZİTEDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER • Besinlerden aldığınız enerji ile harcadığınız enerji miktarını dengeleyin.
• Yağlı ve şekerli besinleri az ve seyrek tüketin.
• Besinlerinizi pişirirken kızartma ve kavurma yöntemlerinin yerine haşlama, fırında pişirme, buğulama vb. yöntemleri tercih edin.
• Düzenli beslenin, öğün atlamayın. • Günde 8-10 bardak su için.
Her gün en az 30 dakika fiziksel aktivite yapınız.
OBEZİTE ve BESLENME TEDAVİSİ ↘ Süt ve süt ürünleri yarım yağlı tüketilmelidir ↘ Evde yüksek enerjili besinler bulundurulmalıdır ↘ Abur-cubur tüketimine dikkat edilmelidir ↘ Rafine şekeri azaltılmalıdır ↘ Yemek yerken dikkatin dağılması önlenmelidir ↘ Boş vakitlerde atıştırmalardan uzak durmak için kendini oyalayacak işler yaratılmalıdır
OBEZİTE ve BESLENME TEDAVİSİ ALIŞ-VERİŞE YÖNELİK ÖNERİLER ↘ Yiyecek alış-verişi tok karnına yapılmalıdır ↘ Alış-verişe liste ile çıkılmalı ve ihtiyaç dışı besinler alınmamalıdır ↘ Besinleri seçerken aynı besin grubundan olan besinlerden düşük enerjili olanlar tercih edilmelidir ↘ Yenmeye hazır besinlerin yer aldığı reyonlardan uzak durulmalıdır ↘ Özellikle unlu ve tatlı yiyecekler açısından düşük enerjili besin (light besin) tuzağına düşmemeye özen gösterilmelidir
OBEZİTE ve BESLENME TEDAVİSİ YEMEKLE İLGİLİ ÖNERİLER ↘ Göz önünde yiyecek bulundurulmamalıdır ↘ Mutfakta fazla zaman harcamaktan kaçınılmalıdır ↘ Buzdolabının ön tarafında düşük enerjili besinler bulundurulmalıdır ↘ Salata için büyük, yemek için küçük tabaklar kullanılmalıdır ↘ Servis yaptıktan sonra servis kabı sofradan kaldırılmalıdır ↘ Mümkün olduğu kadar iyi çiğneyerek yavaş yenmelidir ↘ Lokmalar arasında çatal ve bıçak bırakılarak zaman uzatılmalıdır ↘ Yemek biter bitmez sofradan kalkılmalıdır
OBEZİTE ve BESLENME TEDAVİSİ DAVETLER İÇİN ÖNERİLER ↘ Davete katılmadan 1 saat önce düşük enerjili salata, meyve gibi besinler atıştırılarak iştah baskılanmalıdır ↘ Davette mümkün olduğu kadar uygun besinler tercih edilmelidir ↘ Israrları reddedilmelidir. Başarılı olunmazsa sonraki öğünlerde kısıtlama yapılarak hafif besinler tercih edilmelidir
AĞIRLIK YÖNETİMİNDE FİZİKSEL AKTİVİTENİN ROLÜ Düzenli fiziksel aktivite ile; ↘ Kalp hastalıklarından kaynaklanan erken ölüm riski 1/3 oranında azalmaktadır ↘ Diyabet gelişme riski %50 oranında düşmektedir ↘ Hipertansiyon gelişme riski azalmakta, hipertansiyonlu olan bireylerde kan basıncı kontrol altına alınabilmektedir ↘ Kolan ve meme kanseri gelişme riski %50 oranında düşmektedir
AĞIRLIK YÖNETİMİNDE FİZİKSEL AKTİVİTENİN ROLÜ Düzenli fiziksel aktivite ile; ↘ Şişmanlık riski %50 oranında düşmektedir ↘ Sağlıklı kemik, kas ve eklemlerin gelişimi ve sürdürülmesine yardımcı olmakta, osteoporozu önlemekte, kadınlarda kalça kırığı riskini azaltmaktadır ↘ Yaşlı bireylerin daha güçlü olmasına ve düşmeden hareket edebilme yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır ↘ Depresyon ve endişe riskini azaltmaktadır ↘ Psikolojik olarak daha iyi hissetme sağlamaktadır
SAĞLIKLI GÜNLER Dt.Nalan Aydıner Kaynak:Amasya İSM, İzmir İSM, Mersin İSM, Keçiören İlçe SM