DİYALOG İLE İLGİLİ OLARAK NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
"SÜLEYMAN DEMİREL'DEN İNCİLER''
Advertisements

A) Zilin çalmasıyla yarışma başladı.
HABER YAZILARI.
Duygularımızı Nasıl Kontrol Edebiliriz?
İletişim Nedir? Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır.
SORUN ÇÖZME ve DİNLEME BECERİLERİ.
ZAMİRLER.
KAZANIMLAR 20. Soyadı Kanunu'nun kabulünün gerekçelerini ve Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verilmesini millî kimlik kazanma ve çağdaşlaşma çerçevesinde.
öğretmen-öğrencİ İletİşİmİ ve etkİn dinleme
GENELGELER VE KONGRELER
İLETİŞİMDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ ROLÜ
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
DİNLEME VE ÖĞRENME BECERİLERİ
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I
Zor insanla başa çıkma yolları
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN HAYATI.
ZAMİRLER.
Atatürk, Milli Mücadele Yıllarında
İLETİŞİM.
Bir yaz günü üçgen tek başına parkta oynuyordu.
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi (27 Aralık 1919) Birinci Dünya savaşının bitmesiyle birlikte yurdumuz savaşta yenik sayıldı. Sevr Antlaşmasıyla ülkemizi.
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
KİŞİLER ARASI İLETİŞİM -2-
Etkili İletişime Giriş
İLETİŞİM ve İNSAN İLİŞKİLERİ ÖZGÜR GÜVERCİN 7.Sınıf SOSYAL BİLGİLER.
İLETİŞİMDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ ROLÜ
HAZIRLAYAN KEZBAN BİÇER
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
Atatürk'ün Gizemleri.
Onları sevdiğinizi ve onların iyiliğini kendi iyiliğiniz kadar önemli olduğuna ilişkin açık bir mesaj verebilirsiniz.
MÜLAKAT (GÖRÜŞME) Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla.
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
NOKTALAMA İŞARETLERİ Tırnak İşareti (“ ”) Ünlem İşareti ( ! )
Sözlükte "iletişim" ne demek?
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
Etkili İletişim Teknikleri: İletişim Becerileri ve Yapılan Hatalar
ETKİLİ ÖĞRETMENLİK NEDİR
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük İLETİŞİM VE İNSANİ İLİŞKİLER
ŞSG Y.B.O Rehberlik Servisi
HABER YAZILARI.
Bizler bugüne kadar, Kurtuluş Savası denince aklımıza hiç
ETKİLİ İLETİŞİM.
İLETİŞİM BECERİLERİ.
" Nasıl Başarılı Oldum ?”.
Sosyal Bilgiler İletişim
1.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÖZET
2. OTURUM İLETİŞİM KURMAK.
Kazanım 6 Yaptığı çalışmalarda yararlandığı kaynakları gösterir.
Pozitif psikoloji İletişim becerileri.
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
Sağlıklı İletişimin Vazgeçilmez Öğeleri
En uzak mesafe ne Afrika’dır
NAMIK KEMAL.
Dr. Tuncay Ergene Eğitim Fakültesi Hacettepe Üniversitesi
İLETİŞİM HAZIRLAYAN= Fikri Tekin. İLETİŞİM İletişim;duygu,düşünce ya da bilgilerin söz, yazı, hareket ve görüntü aracılığıyla başkalarına aktarılması.
İLETİŞİM HAZIRLAYAN= ZEHRA AKÇAKÖSE. İLETİŞİM İletişim;duygu,düşünce ya da bilgilerin söz, yazı, hareket ve görüntü aracılığıyla başkalarına aktarılması.
TOPRAKLARIMIZIN PAYLAŞILMASI
Etkili İletişim Becerileri Hazırlayan =Büşra Kocaman
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Büyük Nutuk
HAZIRLAYAN= Fikri Tekin
İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ TEST
ATATÜRK’ÜN İLETİŞİME VERDİĞİ ÖNEM
DERS:Sosyal Bilgiler KONU:İletişim 1.HAFTA
İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ / Anadolu’dan Haber Var
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI – ATATÜRK ve İLETİŞİM 1.
Sunum transkripti:

DİYALOG İLE İLGİLİ OLARAK NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Şimdi de iki üniversite öğrencisi diyaloğu inceleyelim ve tartışalım SARP ve AYŞİN arasında geçen diyaloğu inceleyelim ve tartışalım

“(Sınavlara çalışmaya başlasam iyi olacak “(Sınavlara çalışmaya başlasam iyi olacak.” “Bir çalışma programı yapmalıyım.”) Sarp: Bugün okulda neler oldu, bir bilsen. -İstatistik dersinde problemi çözmek için tahtaya kalktım. Biliyorsun korkulu rüyam. -Çok kısa sürede çözdüm, profesör bile şaşırdı. -Bu konudaki korkularımın da yersiz olduğunu anladım. -Evet, Ayrıca bundan sonra istatistik dersinde başarılı olabileceğimi düşünüyorum. Hayır, yanılıyorsun. Ben senin gibi düşünmüyorum biraz daha fazla çalışırsam başarabileceğimi düşünüyorum. -Ya sen beni dinlemiyorsun! Biraz önce ben de sana çok çalışmam gerektiğini söyledim. Ayşin: Ne? -Hı hı, evet. -Yaa!, nasıl oldu? -Öyle mi? -Hemen hayallere kapılmasan iyi olur. Bir problem çözmüş olman, bu işi kolay başarabileceğini göstermez. -Çok çalışman gerek.

Sarp’ın yerinde siz olsaydınız ne hissederdiniz? Ne yapardınız? ?

Ayşin Sarp’ı dinlerken nasıl davranmalıydı? Siz nasıl davranırdınız?

? Siz dinlerken hangi davranışları yapıyorsunuz? Hangi davranışları yapmıyorsunuz? ?

Sizce “iyi bir dinleyici” nasıl olmalıdır? ?

Dikkatini karşısındaki İyi Bir Dinleyicinin Özellikleri Dikkatini karşısındaki kişiye verir!

Konuşmacıyı sözünü kesmeden dinler!

Göz teması kurar!

Dinlerken vereceği cevabı düşünmez!

Duygu ve düşünceleri anlamaya çalışır!

Dinlerken başka bir işle meşgul olmaz.

Konuşmacının sözlerine olduğu kadar sözsüz mesajlarına da dikkat eder.

sözlü ifadelerde bulunur. Konuşmacının duygu ve düşüncelerini anladığını gösteren sözlü ifadelerde bulunur.

…………………………………………………………………………………………………………………… Dinleme becerinizi geliştirmek için yapmanız gerektiğini düşündüğünüz üç şey nedir? …………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………….

Beni yargılamadan dinlediğinde, Beni dinleyen kişi Duygu ve düşüncem Davranışım Beni yargılamadan dinlediğinde, Beni anladığında, Beni dinlerken hı hı, evet, sonra” gibi ifade kullandığında, Sözsüz davranışlarıma da dikkat ettiğinde, Düşüncelerimi bana yansıttığında, Duygularımı fark ettiğinde, Duygu ve düşüncelerimi özetlediğinde,

CÜMLELER ARASINDA NE GİBİ FARKLAR GÖRÜYORSUNUZ? *Niçin geç kaldın? *Dosyadaki yazıları neden bitirmedin? *Sen bu sabah yoktun. *Geç kaldığında işlerin yetişmeyeceğini düşünüyorum. *Yazıların bitmemesi beni kaygılandırıyor. *Bu sabah seni görmeyince meraklandım.

Sen diline örnek üç örnek verelim. ………………………………………….………....................................................................... ………………………………………………………………………………............................... …………………………………………………………………………………………………… Ben diline örnek üç örnek verelim. ………………………………………….………....................................................................... ………………………………………………………………………………............................... ……………………………………………………………………………………………………

“Böyle bir tutumla sen hiçbir sonuca ulaşamazsın.“ Aşağıda birinci kutucukta kişiler arası iletişimi engelleyen ifade biçimlerine örnekler, ikinci kutucukta ise iletişimde yapılan hatalar verilmiştir. Her cümlenin içerdiği hatayı bularak eşleştiriniz. İLETİŞİMDE YAPILAN HATALAR Emir vermek, Tehdit etmek, Uyarmak, Konuyu saptırmak, Ahlak dersi vermek, Sınamak, İsim takmak Eleştirmek Öğüt vermek, Nutuk çekmek, Yargılamak, Suçlamak, Alay etmek, Soru sormak, “Böyle bir tutumla sen hiçbir sonuca ulaşamazsın.“ "Eğer sınıfını geçmek istiyorsan, kendine gelip derslerine çalışsan iyi edersin:‘ " Peki sen ne yaptın?“ “Gelmemek için bu kadar direnmenin nedeni ne? "Derslerine tek başına çalışmalısın.” “Zamanla bunlarda geçer.“ "Koca bir çocuk gibi davranıyorsun.“ “Bana kalırsa bunu pek iyi öğrenememişsin.” “Neden bu kadar geç geldin?“

KARAGÖZ - Ohhhh…. Hiç sorma, çok çok iyiyim Hacı cavcav! …………………………………… HACİVAT - Karagöz’üm, seni önce selamlayayım, sonra “Nasılsın?” diyeyim. KARAGÖZ - Ohhhh…. Hiç sorma, çok çok iyiyim Hacı cavcav! HACİVAT - Çok iyisin de neden böyle nefes nefese kaldın? KARAGÖZ -Nerden kafes aldım? HACİVAT - Kafes değil, yani çok telaşlısın? KARAGÖZ –Marangozun yanından gelmiyorum ki… HACİVAT - Sana şimdi “Marangozun yanından geliyorsun!” diyen oldu mu? KARAGÖZ - “Çok talaşlısın!” dedin ya… HACİVAT - Çanım talaş değil telăş, telăş!... KARAGÖZ – Öyle söylesene! Geç kalacağım diye telăşlandım. HACİVAT - Koşarak mı geldin?... KARAGÖZ – Coşarak mı geldim? HACİVAT - Evden erken çıksaydın ya! KARAGÖZ - Çıktım ama bizim caddenin dört yolunda takılıp kaldım. HACİVAT - Yani kavşak kapalı mı idi? KARAGÖZ - Hay, hay, kuşak kapalı idi. Çözülünce paralar caddeye döküldü. Benimle alay mı ediyorsun? HACİVAT – Efendim, alay olur mu? Yolların kesiştiği yerlere kavşak denir. Çok mu kalabalık vardı? KARAGÖZ- Çok alabalık vardı ama ben balina ısmarladım. HACİVAT - Aman Karagöz’üm, dikkat etmemişim! Üstün başın toz- toprak içinde… Yoksa yaralı mısın? KARAGÖZ –Saralı değilim çocukken sıtma geçirdim. HACİVAT- Değil efendim… Bir yerinde yara var mı?... KARAGÖZ – Ceplerimde para varsa ne olacak? HACİVAT- Allah iyiliğini versin! Yine iki kelimeyi anlatamadım. KARAGÖZ - Sen de önce üç kelimeyi anlatsaydın!

Belirlediğimiz başka iletişim hataları var mı? Hacivat Karagöz’ü yargılıyor Karagöz ile Hacivat neden çatışıyorlar? Karagöz Hacivat’ın söylediklerini anlamıyor. Belirlediğimiz başka iletişim hataları var mı?

ÇÖZÜM AMA NASIL? 1. durum Sınıfa girip sıranıza oturdunuz. Çantanızdan dosyanızı, atlasınızı ve işleyeceğiniz konu ile ilgili kaynak kitabı, ders kitabınızı çıkardınız. Ancak sıra arkadaşınız masanın büyük bir bölümüne kitap ve defterlerini yaydığı için koyacak yer bulamadınız. Onun hep böyle davrandığını düşünüyorsunuz. Sadece ders kitabınızı kalan boşluğa bırakıp, diğerlerini çantanıza geri koyuyorsunuz. Arkadaşınız size baktığında herhangi bir sorun yokmuş gibi davranarak onunla başka konularda konuşmaya devam ediyorsunuz. 1. durum Sıranızda otuyorsunuz. Derste işleyeceğiniz konuyla ilgili bilgileri kaynak kitaplardan, atlastan bularak defterinize notlar alıyorsunuz. Arkadaşınız gelip yanınıza oturuyor. Arkadaşınızın bir şeylerden rahatsız olduğunu fark ediyorsunuz fakat sorunu görmezden geliyorsunuz. Hiç bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ediyorsunuz.

2. durum Sınıfa girip sıranıza oturdunuz. Çantanızdan dosyanızı, atlasınızı ve işleyeceğiniz konu ile ilgili kaynak kitabı ve ders kitabınızı çıkardınız. Ancak sıra arkadaşınız masanın büyük bir bölümüne kitap ve defterlerini yaydığı için kitaplarınızı koyacak yer bulamadınız. Onun hep böyle davrandığını düşünerek öfkelendiniz. Öfkeyle konuşmaya başladınız (Sorunu kendi bakış açınızla değerlendirip karşıdakine üstünlük kurmaya çalışıyorsunuz.). 2. durum Sıranızda otuyorsunuz. Derste işleyeceğiniz konuyla ilgili bilgileri kaynak kitaplardan, atlastan bularak defterinize notlar alıyorsunuz. Kaynaklarınızı sıranın büyük bir kısmına yaymış bulunuyorsunuz. O arada sıra arkadaşınız sıraya oturuyor. Öfke ile size bir şeyler söylüyor. Sizde arkadaşınızın öfkeli tavrına öfkeyle karşılık veriyorsunuz (Sorunu kendi bakış açınızla değerlendirip karşıdakine üstünlük kurmaya çalışıyorsunuz.).

3. durum Sınıfa girip sıranıza oturdunuz. Çantanızdan işleyeceğiniz konu ile ilgili kaynak kitabınızı, atlasınızı, ders kitabınızı çıkardınız. Ancak sıra arkadaşınız masanın büyük bir bölümüne kitap ve defterlerini yaydığı için ders araçlarınızı koyacak yer bulamıyorsunuz. Arkadaşınıza bu durumdan rahatsız olduğunuzu(ben dilli ile karşınızdakini suçlamadan) anlatıyorsunuz. Amacınız sorunu çözmek. Bu nedenle bir sorunun varlığını kabul ediyorsunuz. Sorunu tanımlayarak çözmek için çeşitli yollar arıyorsunuz. İkiniz için en uygun, en adil olan çözümü birlikte buluyorsunuz. 3. durum Sıranızda otuyorsunuz. Derste işleyeceğiniz konuyla ilgili bilgileri kaynak kitaplardan, atlastan bularak defterinize notlar alıyorsunuz. O arada sıra arkadaşınız gelip yerine oturuyor. Siz arkadaşınızın bir şeylerden rahatsız olduğunu fark ediyorsunuz. Onun söylediklerini dinleyip anlamaya çalışıyorsunuz. Amacınız ortaya çıkan sorunu çözmek. Bu nedenle bir sorunun varlığını kabul ediyorsunuz. Sorunu tanımlayarak çözmek için çeşitli yollar arıyorsunuz. İkiniz için en uygun ve en adil olan çözümü birlikte buluyorsunuz.

Yanıtınız evet ise hangi olumsuzlukları getireceğini düşünüyorsunuz? Çantasına kitaplarını koyan öğrencinin bu tutumunu sürdürmesi ona olumsuz sonuçlar getirebilir mi? Yanıtınız evet ise hangi olumsuzlukları getireceğini düşünüyorsunuz? Tarafların tutumlarını sürdürmelerinin olumlu sonuçları var mı? Varsa neler? Tarafların bu tutumlarını sürdürmeleri ilerde daha büyük sorunların yaşanmasına neden olabilir mi? Siz benzer bir durum yaşadınız mı? Bu gibi durumlarda siz hangi tutumları gösteriyorsunuz?

Sürdürülebilir bir ilişkide en etkili tutum size göre bunlardan hangisidir? Niçin?

O gün nasıl bir gün olurdu? Gündelik yaşamınızda, gazete, dergi, radyo ve televizyonun olmadığı bir günü hayal edin. O gün nasıl bir gün olurdu?

Ne tür haberleri bilgileri yalnızca gazete, radyo ve televizyondan edinebiliyorsunuz?

Basın hür olmadığında sizce neler olabilir? Anayasamızın 28. maddesinin 1. cümlesi "Basın hürdür, sansür edilemez.” der. Basın hür olmadığında sizce neler olabilir?

“ Farklı fikirlerin ortaya çıkması ve tartışılması toplumda bölünmelere neden olmaktadır. Toplumun birliği ve bütünlüğü için bütün kitle iletişim araçlarının bir olayı aynı açıdan yorumlayarak halka duyurması gerekir.” diyen bir kişinin görüşüne katılıp katılmadığınızı nedenleriyle birlikte tartışalım.

GERÇEK HIRSIZLAR YAKALANDI HIRSIZ YAKALANDI Bağdat caddesindeki “Büyük Kuyumcu”yu soyan hırsız dün yakalandı. Taşçılar semti, Yıldırım sokak Karyağdı apartmanındaki evinde yakalanan Garip Toy olayla bir alakası olmadığını iddia etti. Polis çalınan değerli taş ve altınlar ile ilgili soruşturmaya devam ediyor. GERÇEK HIRSIZLAR YAKALANDI Bağdat caddesindeki kuyumcuyu soyan gerçek hırsızlar yakalandı. Geçen hafta Büyük Kuyumcu’yu soyan hırsızlar, çalınan değerli taş ve altınlarla birlikte yurtdışına çıkarken yakalandı. Polis, hırsızların büyük bir suç örgütünün üyesi olduklarını açıkladı.

Birinci haberin halka duyurulması gerekli mi? Niçin? Garip Toy’un yerinde siz olsaydınız, bu yaşadığınız olay karşısında neler hissederdiniz? Sizce Garip Toy’un ailesi ve yakınları yaşadıkları bu olay karşısında neler hissetmiş olabilirler? Garip Toy hakkında yazılan bu haber, onun bundan sonraki yaşantısını sizce nasıl etkiler?

haberi yeniden yazalım!!! Bir gazeteci olarak bu haberi yeniden yazalım!!!

GİZLİLİK KARELERİ ÖRNEK OLAY; Özel hayatın gizliliğini koruyan hukuksal düzenlemeler olmasaydı, sizce neler olurdu? ÖRNEK OLAY; Açıkgöz Gazetesi'nin foto muhabiri, genel seçimlerde oyunu kullanmakta olan ünlü sanatçı Şemsettin Betses'in resmini çekiyor. Gazetede yayımlanan fotoğrafta, Betses'in oy pusulasının neresini damgaladığı, yani oyunu hangi partiye verdiği açıkça görülebiliyor. Seçimlerin gizli oyla yapılması ilkesini hiçe saydığını söyleyenlere foto muhabiri şöyle yanıt veriyor: "Ünlü kişilerin gizli hiçbir şeyleri olamaz. Üstelik basın özgürdür; halkın da doğru haber alma hakkı vardır.” BU OLAY HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ…

Muhabirin görüşüne katılıyor musunuz?

Yanıtınız evet ise katılma nedenlerinizi açıklayınız. “İnsanların mutluluğu için gereken koşullardan biri de özel yaşamın gizliliğidir.” diyen bir kişinin görüşüne katılıyor musunuz? Yanıtınız evet ise katılma nedenlerinizi açıklayınız.

A.A BU KISALTMA NEYİN AÇILIMI SİZCE? ?

HER ZAMAN ANADOLU AJANSININ HABERLERİNİ OKUYORUZ. ŞİMDİ DE ANADOLU AJANSI İLE İLGİLİ HABERLERİ İNCELEYELİM;

Anadolu Ajansı`na 78 ödül AA - Türkiye Cumhuriyeti `nin önderi Mustafa Kemal Atatürk `ün talimatıyla 6 Nisan 1920 tarihinde kurulan Anadolu Ajansı , o günden bu yana, kurumsal yapısı ve tarafsız habercilik ilkesiyle Türk basın dünyasındaki köklü işlevini sürdürüyor. Dünyanın önde gelen haber ajansları arasında yer alan AA`nın konumu ve kurumsal kimliği bazı kurum ve kuruluşlarca ödüle layık bulundu. Kurulduğundan bu yana tarafsız, doğru ve hızlı habercilik anlayışından taviz vermeyen AA`nın muhabirleri de bu yıl servise konulan haber, fotoğraf ve görüntü haberleri dalında da çok sayıda ödül aldılar. Bu kapsamda, 2006 yılında, AA`ya ve muhabirlerine verilen ödüllerin sayısı 78`e ulaştı.

Anadolu Ajansı 85 yaşında Kuruluşunun 85. yıldönümünü yarın kutlayacak olan Anadolu Ajansı, işgal altındaki İstanbul`dan Milli Mücadeleye katılmak amacıyla yola çıkan Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey ile Halide Edip (Adıvar) Hanım`ın, Ankara`ya ulaştıklarında Mustafa Kemal Paşa`ya yaptıkları önerinin benimsenmesiyle, Anadolu`nun şanlı mücadelesini tüm dünyaya duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920`de kuruldu.

ETKİNLİĞİ İLE ÖĞRENELİM; BİR CANLANDIRMA ETKİNLİĞİ İLE ÖĞRENELİM;

İSİM ANNESİ “ Yunus Nadi ve arkadaşlarının Mart 31, Geyve'deki dördüncü günleridir. Bekledikleri Halide Edip Hanım kafilesi de bir önceki gün akşamüstü Geyve'ye gelmişti. Birlikte Ankara'ya gidecekler... Geyve'de buluşan iki kafile, "kuşluk vakti" yollarına devam eder. Geyve-Akhisar (şimdiki adıyla Pamukova) istasyonundaki mola sırasında; "millîci" iki aydın, Millî Mücadele'nin sesini dört bir yana duyurabilmenin heyecanı içindedir. Yunus Nadi, Halide Edip ile istasyondaki mola sırasında aralarında geçen konuşmayı şöyle anlatır: ...”Halide Edip hanım ile ancak Akhisar istasyonundaki bir mola sırasında ayak üstü biraz görüşebildim.”Bu konuşma sırasında Halide Edip, Anadolu’nun haklı davasını bütün dünyaya anlatabilmek amacıyla” bir ajans teşkilatı” kurma önerisinde bulunur. …”Gider gitmez bir ajans teşkilatı kuralım, o vasıta ile dâhile ve harice söyleriz. ….Hatta isterseniz adını burada koyuverelim: Meselâ Türk Ajansı, meselâ Ankara Ajansı, mesela Anadolu Ajansı.... Daha da bulunabilir. Bana ( Anadolu Ajansı) en iyi isim gibi görünüyor. Bana da öyle. Değil mi? Evvela kendini mümkünse bütün vatanı kurtaracak olan Anadolu’dur. O halde kararımızı vermiş olalım: Anadolu Ajansı… Evet, Anadolu Ajansı hanımefendi…” Ankara’nın İlk Günleri Yunus NADİ

Kafile Ankara’ ya 1 Nisan 1920’de ulaşır. Yunus Nadi’nin ifadesiyle 4 veya 5 Nisan akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın Karargâhı ‘Ziraat Mektebinde(Bugün Meteoroloji Genel Müdürlüğü Binası) Anadolu Ajansının kurulmasına karar verilir. Halide Edip, “Türk’ün Ateşle İmtihanı” eserinde konuyu şöyle anlatır. “…Yunus Nadi Bey’le yolda konuştuğumuz ajans sorununu açtım. Ne dış dünya ne memleketin iç,i millî hareketin manasını anlamamışlardı. Çünkü bu hususta haber alamıyorlardı. Bunu Yunus Nadi Bey’le Anadolu Ajansı olarak başlamayı konuştuğumuzu anlattım. İsteklerimiz, bu ajans haberlerini telgrafhanesi olan her yere göndermek. Ve olmayan yerlerde camilere ilan hâlinde yapıştırmaktı. Bundan başka da dünyanın ne düşündüğünü anlamak için İngilizce Fransızca gazetelerin en önemlilerini zamanında getirtmekti… Türk’ün Ateşle İmtihanı. Halide EDİP ADIVAR

Paşa, fikri çok güzel buldu Paşa, fikri çok güzel buldu. Ancak Paşa, memleket muhitine telgrafla verilmek üzere yazılacak olan haber ve yazıların ilk günlerdeki eşkalini bir kere kendisi görmek istiyordu. Takip olunan siyaset ve zihniyete karşı bir şey olmasın diye. İlk günleri, diyordu, bu yazılarda gerek fikir, gerek tarzı itibariye belki bazı düzeltmeler yapmak gerekebilir. Fakat üç beş gün geçtikten sonra zaten siz takip olunan siyaseti kavramış olacağınızdan artık belki buna da gerek kalmadan iş kendi kendine yürür gider. "Ajans bahsinde kararımız şu oldu: İlk günü Paşa Anadolu Ajansı'nı bütün memlekete takdim edecekti… Halide Edip hanımla ben de neşri o günlerin işine yarayacak resmi, gayrî resmî, yerli ve yabancı haberleri toplayarak günde en az iki servis yapmak üzere telgrafhaneye verecektik. Ankara’nın İlk Günleri Yunus NADİ

6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı kuruldu. (A.A)

Anadolu Ajansı’nı tanıtan bir genelge hazırlayalım!!! MİLLİ MÜCADELE SÜRECİNDE KİTLE İLETiŞİM ARAÇLARI Anadolu Ajansı’nı tanıtan bir genelge hazırlayalım!!!

YAZIYOR!YAZIYOR!!! YAKINDA SAVAŞIN BİTECEĞİ YAZIYOR… SİZCE HANGİ SAVAŞTAN BAHSEDİLİYOR???

KURTULUŞ SAVAŞI’NIN KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI ANADOLU AJANSI SINIRLI DEĞİLDİR… MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDEKİ ÖRGÜTLENMEYİ GERÇEKLEŞTİRMEK VE İLETİŞİMİ SAĞLAMAK İÇİN BİR ÇOK GAZETE VE YAYIN ÇIKARILMIŞTIR…

? SAVAŞ YILLARINDA YAŞAYAN BİRİ OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜN; KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDEKİ KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ MİLLİ MÜCADELEYE NE GİBİ KATKILARI OLMUŞTUR? ?

İlk Türk gazetesi 11 Kasım 1831'de çıkarılmaya başlanan; "TAKVİM_İ VEKAYİ" “Takvim_i Vakayi” günümüzde varlığını sürdürmektedir. hangi gazete olarak varlığını sürdürdüğünü bilen var mı?

Takvim_i Vekayi’den sonra "Ceride-i Havadis" gazetesi çıkmış ve özel ilanlarıyla dikkat çekmiştir. "CERİDE_İ HAVADİS"

Gazetesi “Agah Efendi” tarafından çıkarılmıştır. Toplumsal yaşamın aynası konumundaki Türk gazeteciliği, 1860 yılında yayınlanan "Tercüman-ı Ahval" gazetesi ile başlamıştır. "Tercüman-ı Ahval“ Gazetesi “Agah Efendi” tarafından çıkarılmıştır. "TERCÜMAN_I AHVAL"

Ülkenin en sıcak gelişmelerini “Tasvir_i Efkar Gazetesi” evinize taşımaya devam ediyor!!!

"Tasvir-i Efkar" izlemiştir.. Tercüman-ı Ahval’i, "Tasvir-i Efkar" izlemiştir.. "TASVİR_İ EFKAR" Tasvir-i Efkar; İbrahim Şinasi'nin 28 Haziran 1862'de yayınlamaya başladığı, Osmanlı gazetesidir.1865'de Şinasi Fransa'ya gittikten sonra gazeteyi Namık Kemal çıkardı. O da Avrupa'ya gidince gazeteyi Recaizade Ekrem yayınladı.

Cumhuriyet dönemine kadar aralarında Basiret, İbret, Tercüman-ı Hakikat, İkdam, Sabah, Saadet, Tarik gibi gazetelerin yer aldığı bir süreç yaşanmıştır. 'Basiret'li gazeteciye Bismarck ödeneği Basiret Gazetesi, 1870 Alman-Fransız Savaşı'nda Almanların tarafını tutmuştu. Almanya Başbakanı Bismark, gazete sahibi Ali Efendi'yi Almanya'ya davet etti. Para, makine verdi, hastalanınca tedavisini bile üstlendi.

Atatürk’ün kuruluşuna öncülük ettiği "İrade-i Milliye" ve Cumhuriyet döneminde "Ulus" adıyla yayımlanan "Hakimiyet-i Milliye", Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında çıkan birçok gazete, bugünlere kadar uzanan bir geleneği de beraberinde taşımıştır

Şimdi gazetemizi tanımaya ne dersiniz? Savaş dağıtmış, halkımız dağılmış olsa da “İrade_i Milliye” gazetesi ülkemizin gerçek yüzünü göstermeye devam ediyor. Şimdi gazetemizi tanımaya ne dersiniz?

“İradei Milliye”, Millî Mücadele'nin ilk bayrak gazetesidir.” "HAKİMİYET_İ MİLLİYE" 4 Eylül 1919 da Sivas Kongresi'nin açılmasından sonra, 14 Eylül 1919 da Sivas'ta Mustafa Kemal Paşa tarafından “Heyeti Temsiliye” (Temsil Heyeti) adına kurulmuş olan gazetedir. Sonradan yayınlanan Hâkimiyet-i Milliye ve Ulus gazetelerinin başlangıcı sayılır. Îlk başyazısı Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılmıştır. Ancak 19 sayı yayınlanabilmiş, daha sonra Ankara'da “Hâkimiyet-i Milliye” olarak yayınına devam etmiştir. “İradei Milliye”, Millî Mücadele'nin ilk bayrak gazetesidir.”

Yazılı basının bu doğrultuda yüzyılı aşan bir geleneğin temsilcisi olduğu görülmektedir. Gelişen teknoloji ve diğer olumlu koşullar ile birlikte, bugün Türkiye'de yayınlanan gazete türlerinde ve sayısında çok renkli ve çoğulcu bir dönemin yaşanmaktadır.

I.ÜNİTEMİZ “İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ” BURADA BİTTİİİİİ  ÜNİTEMİZİN SONUNDA NELERİ,NE KADAR ÖĞRENDİĞİMİZİ ANLAMAK İÇİN ÖNCELİKLE KENDİMİZİ DEĞERLENDİRELİM.

SIRADA YİNE ÇOK KEYİFLİ BİR ÜNİTEMİZ VAR  “ÜLKEMİZDE NÜFUS”