KAN GRUPLARI İnsanda kan grupları eritrositlerin membranında bulunan genellikle polisakkarid yapısındaki çeşitli antijenlere göre isimlendirilir. Bunlar arasında AB0 ve Rhesus (Rh) sistemleri kan transfüzyonu ve klinik yönden önemlidir. Grup maddelerini oluşturan antijenlere, özgül antikorlarıyla aglütinasyon reaksiyonu verdiklerinden aglutinojen, immonoglobulin yapısında olan antikorlara da aglutinin denir.
Değişik kan grupları Sistem Bazı antijenler ABO A,B,H MNSs M,N,S,s P P,P1,pk Rhesus C,c,D,d,E,e Lutheran Lua,Lub Kell K,k,Kpa,Kpb Lewis Lea,Leb Duffy Fya,Fyb Kidd Jka,Jkb Dicgo Dra,Dre
O-A-B kan grupları Kan grupları eritrositler üzerinde A ve B aglutinojenlerinin bulunup bulunmamasına göre 4 gruba ayrılır; A ya da B aglutinojenlerinin ikisinin de bulunmaması durumunda kan 0 grubu, Sadece A aglutinojeni varsa A grubu, Sadece B aglutinojeni varsa B grubu, Hem A hem de B aglutinojeni varsa AB grubudur.
Farklı kan gruplarının dağılımı (%) beyaz ırkta ülkemizde 0 47 33 A 41 43.3 B 9 16.1 AB 3 7.5 Rh+ 85 89.6 Rh- 15 10.4
Aglutinojenlerin genetik olarak belirlenmesi İki çift kromozomun her birinde bulunan iki gen O-A-B gruplarını belirler. Alelomorfik yapıdaki bu iki gen her üç tipten herhangi biri olabilir. Her kromozomda yalnızca tek bir tip bulunur. Tip 0 ya büyük oranda, ya da tamamen işlevsizdir ve hücreler üstünde aglutinojen oluşturmaz. Tip A ve Tip B genleri ise hücrelerin üzerinde güçlü aglutinojenlerin oluşmasına yol açar.
Aglutininler (antikor) Eritrosit hücrelerinde A aglutinojeni varsa bireyin plazmasında anti-B aglutinini, B aglutinojeni varsa anti -A aglutinini gelişir. Yenidoğanda, plazmadaki aglutinin miktarı sıfıra yakındır. 2-8 ay sonra bebek aglutinin yapmaya başlar. Antikor titreleri 8-10 yaşları dolayında maksimum düzeye ulaşır, ilerleyen yaşla titreler düşer.
Plazmadaki aglutininlerin kaynağı Diğer antikorlar gibi aglutininler de gamma globülinlerdir ve aynı hücreler tarafından üretilirler. Çoğu IgG ve IgM yapısındadır. Bu aglutininlerin aglutinojeni olmayan bireylerde üretilmesinin nedeni, bakteriler, besin maddeleri ve diğer yollarla vücuda giren çok az miktardaki A ve B tipi antijenlerdir.
Kan gruplarında fenotip,genotip,antijen ve antikorlar Fenotip grup Genotip Antijen (eritrositte) Antikor (serumda) O OO - Anti A (α aglutinin) Anti B (β aglutinin) A AA AO B BB BO AB
Transfüzyon reaksiyonlarında aglutinasyon süreci Kanlar uyuşmazsa, anti-A ve anti-B plazma aglutininleri A ya da B aglutinojen içeren eritrositler ile karıştıkları zaman eritrositler kümeleşirler. Aglutininler 2 (lgG) ya da 10 (IgM) bağlanma bölgesi taşıdıklarından bir aglutinin aynı anda 2 ya da daha fazla eritrosite bağlanabilir ve hücrelerin birbirine yapışmasına yol açar. Bu hücreler birlikte çökerek aglutinasyon oluştururlar. Çöken hücreler fagositik lökositlerin saldırısı sonucu yıkılırlar ve plazmaya hemoglobin salarak hemoliz oluştururlar.
Transfüzyon reaksiyonlarında akut hemoliz Alıcı ve verici kanlarının uygun olmadığı bazı durumlarda eritrositlerin dolaşan kanda ani hemolizi görülür. Burada antikorların kompleman sistemini aktifleyerek eritrositleri yıkmaları söz konusudur. Bu süreçte proteolitik enzimlerin serbestlenmesi ile membranlar parçalanır. Lizisin oluşması için, daha çok IgM antikorlarının bulunması gerekmektedir. Bu antikorlara hemolizinler denilmektedir.
Kan grubu tayini Kan transfüzyonu öncesinde uygunluk açısından alıcı ve vericinin kan gruplarının belirlenmesi gerekir. Bunun için; Kan hücreleri önce plazmadan ayrılarak serum fizyolojikle sulandırılır, daha sonra bir kısmı anti-A aglutinin ile, diğer bir kısım anti-B aglutinin ile karıştırılır. Birkaç dakika sonra mikroskop altında incelenir.
ABO sisteminde kan gruplarının tayini Kan grubu Eritrositler (aglutinojen) A grubu kişilerin serumu (Anti -B aglutinini) B grubu kişilerin serumu (Anti -A aglutinini) A - + B AB O + aglitinasyonu gösterir
Rh kan grupları 0-A-B sistemi ile beraber Rh sistemi de kan transfüzyonunda önem taşır. 0-A-B sisteminde transfüzyon reaksiyonlarına yol açan plazma aglutininlerin kendiliğinden gelişmesine karşın, Rh sisteminde spontan aglütininler hemen hiç görülmez. Rh sisteminde ciddi tranfüzyon reaksiyonu oluşması için bireyin ya yanlış kan transfüzyonu yada annenin, Rh antijeni taşıyan bir bebek sahibi olması gerekir.
Rh antijenleri- Rh pozitif ve Rh negatif kişiler Rh antijenlerinin Rh faktörü olarak adlandırılan ve sık görülen 6 tipi vardır. Bunlar C,D,E,c,d ve e olarak adlandırılırlar. Tip D antijeni toplumda çok yaygındır ve diğer gruplara göre daha antijeniktir. Bu antijeni taşıyanlar Rh (+), taşımayanlar Rh (-) olarak değerlendirilir. Beyaz ırkın ~ %85'i Rh (+) ve % 15'i Rh (-).
Anti-Rh aglutininlerinin oluşumu Rh faktörü taşıyan eritrositler yada protein yıkım ürünleri Rh (-) bireylere enjekte edildiğinde plazmada yavaş bir şekilde anti-Rh aglutininler oluşur. Rh faktörü ile birden fazla temas halinde Rh (-) birey sonunda Rh faktörüne aşırı duyarlı hale gelir.
Rh tranfüzyon reaksiyonlarının özellikleri Rh (-) bir insan Rh (+) kanla daha önce temas etmemiş ise Rh (+) kan transfüzyonu ani reaksiyona yol açmaz. Transfüzyonu izleyen 2-4 hafta içinde yeterli miktara ulaşan anti-Rh antikorları kanda halen dolaşan transfüze eritrositlerin aglütinasyonuna yol açabilirler. Bu hücreler daha sonra doku makrofaj sistemi tarafından yıkılır. Bu nedenle gecikmiş hafif bir transfüzyon reaksiyonu görülür.
Eritroblastosis fetalis (yenidoğanın hemolitik hastalığı) Eritroblastosis fetalis fetus ve yenidoğanın eritrositlerinin aglütinasyonu ve fagositozu ile kendini gösteren bir hastalıktır. Anne Rh (-), baba ise Rh (+) tir. Bebek babasından Rh (+) antijeni alır, anne ise bebeğin Rh antijeni ile karşılaştıktan sonra anti-Rh aglutininler geliştirir. Plasentadan geçen aglutininler fetusun kanında eritrosit aglutinasyonuna yol açar.
Hastalığın sıklığı Birinci Rh (+) çocuğuna hamile olan Rh (-) anne genellikle bebeğe zarar verecek ölçüde anti-Rh aglutinin yapamaz. İkinci Rh (+) bebeklerin %3’ü, üçüncü bebeklerin %10'u eritroblastosis fetalis bulguları taşır; izleyen gebeliklerde sıklık giderek artar.
Annenin antikorlarının fetus üstündeki etkisi Annede gelişen anti-Rh antikorlar plasenta membranı yoluyla yavaş olarak fetus kanına difüze olur ve fetusun kanında aglutinasyon yapar. Aglutine eritrositler daha sonra hemolize uğrar ve hemoglobin serbestleşir. Makrofajlar hemoglobini cildin sararmasına yol açan bilirübine çevirirler. Oluşan antikorlar vücudun diğer hücrelerine saldırıp onlara da zarar verebilirler.
Eritroblastosis'in klinik tablosu Sarılık gelişen eritroblastosisli yenidoğan genelde doğum sırasında anemiktir ve anneden gelen anti-Rh aglutininler bebeğin kanında 1-2 ay daha dolaşıp daha çok sayıda eritrositin yıkımına yol açarlar. Hematopoetik dokularda hücreler hızla yapılır ve çekirdekli, blastik hücreler dolaşım sistemine verilir, hastalığa eritroblastosis fetalis denilmesinin nedeni budur. Hastalıkta ölüm nedeni ağır anemidir. Ayrıca bilirubinin sinir hücrelerini harap etmesi sonucu kernikterus gelişir. Kalıcı mental bozukluklar yada beynin motor bölgelerinin hasarı görülür.
Kan uyuşmazlığına bağlı transfüzyon reaksiyonları Transfüzyon reaksiyonlarının en ölümcül olanlarından biri kısa süre içinde başlayabilen ve hastayı ölüme götürebilen akut böbrek yetmezliğidir. Böbrek yetmezliğinin nedenleri; 1- Renal vazokonstriksiyon, 2- Dolaşım şoku, 3- Tübüler tıkanmadır. Eğer tıkanma tam olur ve yetmezlik düzelmez ise suni böbrek ile tedavi olmadıkça hasta 7-12 gün içinde kaybedilir.