Mülteciler, Psiko-Sosyal İhtiyaçları, Sorunları Hassas Gruplar, Cinsel ve Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Mülteci Olmak ve Mültecilerin Psikolojik İhtiyaçları; Travma,Yerinden Edilme,Sürgün ve Sürgünde Yaşam İltica ve Göç Alanında Yerel bir Ağ; İzmir ve ilçeleri, 6 Şubat 2010, Mültecilerle Dayanışma Derneği
İLK ADIM; Mültecilerin, bir tehdit olmadığını anlamaktır. Tam tersi, kendileri bir tehlike altındadır. Korunmaya ve yardıma ihtiyaçları bulunmaktadır. Mülteciler de tıpkı bizler gibi insanlardır, ancak evlerini, işlerini, okullarını, yakınlarını, arkadaşlarını, ait oldukları toplulukları KAYBETMİŞ kişilerdir. Çoğu zaman güvenebilecekleri hiç kimse yoktur. Mülteciler hem mağdurdur hem de güçlü kişilerdir. Yaratıcılıkları, donanımları olan, olağanüstü sorunlar yaşamış ve hala ayakta durabilen kişilerdir. Becerileri olduğunu unutmamak gerekmektedir.
Mültecilerin İhtiyaçları Gıda Barınak Giyecek Tıbbi Bakım Psikolojik İhtiyaçları Güvenlik, sosyal, ekonomik ve yasal haklar tanıyan; hukuki bir statü, Ekonomik ihtiyaçları-iş piyasasına erişim-çalışma Eğitim Sosyal-kültürel haklara erişim Sosyalleşme-İletişim
Mültecilerin Ülkemizde Karşılaştıkları Problemler Birincil ihtiyaçlarının karşılanamıyor olması Sağlıklı Barınamama –-risk altındaki grupların sayısının ve sorunlarının artması Kötü beslenme ya da beslenememe Çalışamama- üretememe-ekonomik güvenliklerinin olmaması-iş piyasasına erişememe Finansal ihtiyaçlar- illegal aktivitelere yönelme riski veya risk taşıyan ortamlarda çalışıyor olma Temel sağlık ihtiyaçlarının karşılanamaması Psikolojik problemleri- Yaşadıkları travmalara bağlı olarak karşılaştıkları duygusal gelişim problemleri Hassas grupların özel ihtiyaçları Üretken hale gelmelerinin sağlanamaması-genellikle hiçbir etkinlikte bulunamıyor olmaları Ülkelerinden beraberlerinde getirdikleri psiko-sosyal sorunlar Eğitim hizmetine ulaşamama
Mültecilerin Ülkemizde Karşılaştıkları Problemler Uydu kentlerde iletişim ağı eksikliği, henüz bir yönlendirme mekanizmasının oluşamaması, İkametlerinin olmaması, İkamet harçlarını ödeyememe, Kanuni belgelerinin olmaması İletişim - Dil Sorunu – her türlü hizmete ulaşabilmeleri için gerekli olan iletişim sorunu-yerel dil grupları özellikle Afrika ülkelerinden gelenler için Sosyal hizmetlere ulaşamama Uzun bekleme süreci yüzünden yaşadıkları hayal kırıklıkları ve öfkelerinin artması Boş zamanlarını değerlendirebilecek faaliyetlerin eksikliği Sosyal-kültürel çevreye yabancılık ve bu faaliyetlere ulaşamama Sosyalleşememe Toplumun, kuruluşların ve kişilerin mülteci olmak konusunda bilgi eksikliği ve önyargıları İkincil ihtiyaçlara ulaşamama
Hassas Gruplar Dünya üzerindeki mülteci hareketliliğinin büyük çoğunluğu; mülteci kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Kadınlar, Refakatsiz çocuklar, Yaşlı Mülteciler, Toplumsal cinsiyete dayalı zulmün hedefi olan heteroseksüel erkekler, eşcinsel bireyler Eşcinsel bireyler dünyanın birçok yerinde cinsel kimliklerinden dolayı zulüm ve ayrımcılığa uğramakta ve hatta yaşam hakları ellerinden alınmaktadır. Fiziksel ve zihinsel engeli bulunan engelliler, Etnik azınlıklar hassas gruplar olarak sınıflandırılmaktadır.
Cinsel ve Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, insan hakları ihlalidir. Kadınların, kız çocuklarının hayatları üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olmakla beraber, erkekler ve erkek çocuklarının da gelişimine büyük zarar verebilmektedir. Kadın Sünneti, küçük yaşta zorla askere alınma gibi zararlı geleneksel uygulamalar mevcuttur. Cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin failleri bazen, mağdurun en yakınındaki, kendilerini korumaları için yardımcı olan kişiler(aile fertleri, etki sahibi topluluk üyeleri, güvenlik kuvvetleri, askerler) olabilmektedir.
Mülteci Kadınlar; Mülteci topluluklarından herhangi birinde, evlerinden uzaklaşmış olan insanların yaklaşık yüzde 50’sini kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor. Kaçışları öncesi ve esnasında fiziksel ve cinsel saldırıya ve istismara; Sığınma ülkesinde fiziksel ve cinsel saldırıya ve istismara; Eşlerinin istismarı ve terk etmesine; Silahlı çatışmaya ve zorla askere alınmaya; Cinsel sömürüye ve fahişeliğe zorlanmaya; Kişi olarak tanınmamaya ve belge eksikliğine;ve/ya Geri dönüşlerinden sonra fiziksel ve cinsel saldırıya ve istismara; maruz kalabilirler.
Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete daha açık olan kadın mülteciler; refakatsiz ve tecrit edilmiş tek kadınlar, yalnız aile reisi kadınlar, cinsel şiddet kurbanı kadınlar, eşcinsel kadınlar, yaşlı kadınlar, bedensel ya da zihinsel engelli kadınlar ve çocuklar, ruh sağlığı bozuk ve travma yaşamış kadın mülteciler, refakatsiz kız çocukları, gözaltındaki kadınlardır.
Mülteci çocuklar; Dünyadaki mültecilerin yarısına yakınını çocuklar oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre geçtiğimiz on yıl içinde dünya genelinde 25 milyon çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Mülteci hayatı çocuklar içn travmatik bir yaşamdır. Mülteci kız çocuklar genellikle mülteci erkek çocuklarına göre daha büyük koruma sorunları ile karşılaşırlar.
Pakistan’da çocuk mülteciler
Güney Afrika’da mülteci kampında bir çocuk mülteci
Iraklı Mülteci Çocuklar, Beyrut
Afrikalı bir mülteci çocuk ve kardeşi
Sudan, Darfur Mülteci Kampı
Afgan bir mülteci çocuk
Refakatsiz Küçükler; Mülteci çocuklar arasında en hassas durumdakiler, tek başlarına seyahat eden her iki velisinden de ayrı olup, bakımından birinci derecede yükümlü olan kimsenin bulunamadığı ayrı düşmüş çocuklar, refakatsiz küçüklerdir.
Mülteci çocuklar aşağıda belirtilen durumlardan zarar görürler; Aile üyelerine yönelik zulüm, ebeveynin sıkıntı ve ızdırap içinde olması veya iltica kaçışı ile ilgili genel şiddet; Genellikle aniden ve anlaşılmaz biçimde evin terk edilmesi; Ailenin, arkadaşların ve kendileri için tanıdık olan her şeyin geride bırakılması; Kaçış esnasında ebeveynlerden birinden veya her ikisinden ayrılmak; Ebeveynlerden birinin olmaması durumunda yetişkin sorumluluklarını üstlenmek; Eğitime zorla ara verilmesi; Oyun için zaman ve yer bulunamaması; Kendilerini askere almak isteyen askeri ve silahlı grupların baskıları.
Gazze’de mülteci çocuklar
Türkiye’de mülteci çocuklar
Iraklı 6 çocuklu bir mülteci aile
Mültecilerin Psikolojik İhtiyaçları Kaçış öncesinde, çatışma sırasında, kaçıştan sonra yaşanılanlar arasında; şiddet (cinsel taciz, işkence, tutuklanma, ailenin kaybı), açlık, susuzluk ve şiddetle beraber görülen ekonomik sıkıntılar yaşanmaktadır. Araştırmalara göre dünyadaki mültecilerin %35'i işkence mağdurudur, bu oran, farklı travmalara mağdur kalmış kişileri içermemektedir. İşkence gören kişiler; fiziksel işkence, ruhsal işkence ve baskı altında kalma deneyimleri yaşamışlardır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve Major Depresif Bozukluk (MDB) tanıları sığınmacılar arasında konulan teşhislerin başında yer almaktadır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu olan mültecilerde; gerçek bir ölüm, ağır yaralanma, kendisi veya başkasının fiziki bütünlüğüne tehdit yaşaması, tanık olması veya ölüm tehdidi yaşamış olması, aşırı korku, çaresizlik dehşete düşme tepkileri vermesi gerekmektedir.
Major Depresif Bozukluk (MDB), (depresyon) yaşayan kişi; hayattan haz alamadığından, iştah ve yeme problemleri, uyku sorunları, aşırı suçluluk, değersizlik, yorgunluk, enerji kaybı, ölüm düşünceleri ve intihar girişimleri yaşayabilir. Aşırı duygusallık veya hiçbir şey hissedememe, toplumdan uzaklaşma, konsantrasyon ve hafıza problemleri, travmatik olayların önemli bir parçasını hatırlayamama veya sürekli tekrar yaşıyor gibi hissetme olabilir.
Mültecilik ve travma süreci Travma, mültecinin sadece kendi ülkesinde değil kaçtığı ülkede (sürgün) de devam eden ve ona acı veren toplu bir süreç olarak tanımlanabilir. Travma sonucu mülteci; Kendini çaresiz, yardıma muhtaç, zayıf, stresli, agresif, vb. hisseder.
Yerinden edilme, köksüzlük Zorla yerinden edilme, yakın çevreden koparılma ve belirsiz bir süre için yeni bir yerleşim biriminde yaşam kurma süreci, Bu sürecin taşıdığı uyum sorunları, dil problemi, yabancılık, farklı değer yargılarıyla karşılaşma ve vatan hasreti; Mülteci yerinden edilmesiyle; Aile ve arkadaş deneyimleriyle kazandıkları sevgi ve saygıyı kaybeder, Sosyal statünün kaybedilmesi ve yaşama sıfırdan başlama, Sosyal çevreden yoksunluk, Çalışma yaşamına dahil olamama,
Mülteci olmak; Derin bir ‘kayıplar’ hissidir. Mültecilik hayattaki tüm tutkularınızı, evinizi, yaşam tarzınızı, rollerinizi, sevdiklerinizi, ailenizi, işinizi, kendinize ve topluma olan güveninizi, inancınızı, özsaygınızı kısacası kimliğinizi kaybetmektir.
Mülteci Kamplarından Bir Görünüm
Mülteci Kamplarından Bir Görünüm 32
Mülteci Kamplarından Bir Görünüm 34
Ne yapabilirsiniz? Şiddet ve cinsel istismar mağduru kadınlara özel danışmanlık ve tıbbi hizmetler sağlama konusunda aracı olmak, İlaç ve diğer tıbbi ihtiyaçları temin etmek, Barolara ücretsiz hukuki yardım için yönlendirmek, Ücretsiz sağlık taraması için İl Sağlık Müdürlüklerine yönlendirme Kişisel temizlik malzemeleri ve hijyenik ped sağlamak, Belediyelerle işbirliği yaparak gıda ve süt yardımı sağlamak, Özellikle kız çocuklarının okul kayıtlarında yardımcı olmak, Yetişkin bireylerin beceri artırıcı faaliyetlere yönlendirmek, Var olan beceri artırıcı ve gelir getirici faaliyetlere mülteci ve sığınmacı bireyleri dahil etmek…