Psikiyatrik Hastalıklar Kriz ve intiharlarla ilişkileri, Acil servis kriz odası uygulamalarındaki yerleri
PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR
Nevrotik-Psikotik bozukluklar Duygulanım Bozuklukları Kaygı Bozukluklar Psikotik bozukluklar Alkol-madde kullanımı Kişilik bozuklukları Organik Beyin sendromları
Tanı koyulup tedavi edilme oranı sadece %35 DEPRESYON Tanı koyulup tedavi edilme oranı sadece %35
Depresyon Major Depresyon: Keyfsizlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama, moral bozukluğu, enerjisizlik gibi temel ruhsal belirtilerin yanısıra iştah ve kilo kaybı, uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma), cinsel istekte azalma, halsizlik gibi bedensel belirtilerin eşlik ettiği bir bozukluktur. Bu bozuklukta intihar önemli bir risk oluşturur. Özellikle umutsuzluğun ve kendine yardım edilebileceğine olan inancın yitirilmesi intihar riskini artıran önemli bir etkendir.
Depresyon Belirti ve Bulguları Depresif mizaç Önemli ölçüde ilgi ve haz kaybı Kilo alımı veya kaybı İştah artışı veya kaybı Uykusuzluk veya aşırı uyku Yorgunluk veya enerji azalması Psikomotor ajitasyon veya retardasyon Değersizlik hissi Aşırı veya uygunsuz suçluluk hissi Düşünme veya yoğunlaşma becerisinde azalma Kararsızlık Tekrarlayan ölüm düşüncesi,intihar fikri veya girişimi
Depresyonda Tanı Kriterleri A) Aşağıdaki belirtilerden en az 5 tanesi 2 hafta süreyle mevcut olmalı. çökkün duygu durum* normal etkinliklere karşı belirgin bir biçimde azalmış ilgi, zevk alamama* anlamlı derecede kilo kaybı ya da kilo alımı insomnia veya hipersomnia
Depresyon Tanı Kriterleri psikomotor retardasyon veya ajitasyon yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı değersizlik veya suçluluk duyguları düşüncelerini belli bir konu üzerine yoğunlaştıramaması veya kararsızlık ölüm düşünceleri, intihar girişimi ya da planları
B) Miks epizodun tanı ölçütünü karşılamamakta C) Klinik olarak belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur D) Semptomlar bir maddenin ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değil E) Yas’la daha iyi açıklanamaz
Depresyon Yaşam kalitesini azaltır Ekonomik ve mesleki kayıplara yol açar Kişiler arası uyumun bozulmasına neden olur Alkol ve madde kötüye kullanımı/ bağımlılığı sıklıkla eşlik eder
Depresyon En yaygın ruhsal hastalıklardan birisidir Her yaş grubunda görülebilir En sık 25-44 yaş arasında görülür Depresyon kadınlarda erkeklerden iki kat fazla görülür Depresyon 50 yaşın üzerinde ölüm hızını dört kat arttırır
Depresyon Nasıl Başlar? İlk depresyon hecmesi sıklıkla ekonomik problemler, işsizlik, boşanma gibi psikososyal yüklenmelerle tetiklenir Uyum Bozukluğu: Psikososyal yüklenmeyi takiben gelişen belirtiler süre ve şiddet olarak depresyon tanı ölçütlerini karşılamaz Yani kriz biter depresyon başlar
Depresyon ve İntihar Depresyonda intihar riski yüksektir % 15 İntihar edenlerin % 40-50’inde, tanı konmamış ya da yetersiz tedavi edilmiş depresif bozukluk Kadınlarda intihar girişimi erkeklerden fazla iken Özellikle erkeklerde ve yaşlılarda ölümle sonlanan intihar girişimleri fazladır Gençlerde intihar gittikçe artmakta, yaşlılarda ve kadınlarda gittikçe azalmakta
Depresyon-İntihar İntihar fantazileri ve davranışları çoğunlukla gerçeği değerlendirme bozukluğu ve ego bütünlüğünün bozulması ile biraradadır. Hastanın savunmaları yoğun öfke ve yas karşısında etkisiz kaldığında duygusal bütünlük bozulmaya başlar ve hastanın duyguları yaşantılardan dezintegre olur. Hasta selfinin olumlu yönlerini tanıyamaz hale gelir artık değersiz ve defektif bir self vardır.
Depresyon ve Yas Sevilen birinin yitirilmesinden sonra 2 aydan daha uzun sürmesi belirgin bir işlevsel bozulma, değersizlik düşünceleriyle hastalık düzeyinde uğraşıp durma, intihar düşünceleri, psikotik semptomlar (varsanılar, hezeyanlar) psikomotor retardasyon depresyon/uzamış yas
İntihar-Depresyon Bazan önemli bir insanın kaybı tolere edilemez. Ölene karşı hissedilen öfke o kadar büyüktür ki, suçluluk, boşluk, keder o kadar dayanılmazdır ki ölenin ta kendisi olmaktan başka şans kalmaz.
Psikotik Özellikli Depresyon Hezeyan ya da varsanılar vardır Psikozun ortaya çıkışından önce mutlaka depresif belirtiler başlamıştır. Depresyon şiddetlidir Genellikle, hezeyan ve varsanıların içeriği mizaçla uyumludur Antidepresan + Antipsikotik tedavi
Çocuk Yetiştirme Sürecinde Mizaç Bozuklukları % 0.1-0.2 Postpartum Psikoz % 10-20 Postpartum Depresyon % 55-85 Gebelik Hüznü % 25-35 Gebelikte Depresif Semptomlar
Postpartum Depresyon İçin Risk Faktörleri Sosyal destek yetersizliği Olumsuz yaşam olayları Mesleki istikrarsızlık Daha önce çocuk deneyimi olmaması Planlanmamış gebelik Antenatal karamsarlık Olumsuz evlilik ilişkileri veya evli olmamak Kendi annesi ile olumsuz ilişkiler
Gebelik Hüznü Kısa epizod Birkaç gün sürer Mizaçta dalgalanma Kolay ağlama Hasta teskin edilir Zamanla düzelir Ailenin özellikle eşin desteği çok önemlidir
Postpartum Depresyon Prevalans % 10-15 Doğumdan sonraki ilk 4 hafta içinde başlar Psikiyatrik hastalık öyküsü olanlarda daha sık İlaç tedavisi ya da hospitalizasyon şart
Postpartum Psikoz Doğumdan 2-3 gün sonra başlar Yönelim bozukluğu Ajitasyon Emosyonel labilite Psikotik semptomlar Bir sonraki postpartum dönemde tekrarlama oranı % 50
Yaşlılarda Depresyon Tanı gözden kaçıyor Yetersiz tedavi görüyorlar Depresyon yaşlanmanın veya demansın geriye dönüşümsüz bir belirtisi olarak görülüyor Ortaya çıkış sinsi Hüzünlü duygulanım belirgin değil İştah ve uyku değişiklikleri Sosyal geri çekilme ve isteksizlik
Yaşlılarda Depresyon Bilişsel işlevlerde bozulma belirgin İlaç yan etkilerine duyarlılar Komorbid tıbbi durum daha fazla Çok sayıda ilaç kullanımı SSRI’lar etkili Düşük dozda başlanmalı ve yavaş arttırılmalı Sertralin, sitalopram daha az ilaç etkileşimi TSA’ların yan etkilerine dikkat
Depresyonla İlişkili Tıbbi Durumlar Alzheimer AIDS Beyin tümörleri Multiple skleroz CVA Kafa travması Parkinson Hastalığı Epilepsi Huntington Hastalığı
Depreyonla İlişkili Tıbbi Durumlar SLE Pankreas kanseri Kronik ağrı, fibromiyalji B-12, folat eksiklikleri (400 ve üstü olmalı) Hipotiroidi, Hipertiroidi Cushing Sendromu Addison Romatoid artrit
Depresyonla İlişkili İlaç ve Maddeler Antihipertansifler: ß-bloker, Metildopa, Reserpin Dijital, prokainamid Kontraseptifler Kortikosteroid:Prednizon >40mg/g % 5 ve >80 mg/g % 18 Benzodiazepinler
Depresyonla İlişkili İlaç ve Maddeler H-2 Reseptör Antagonistleri Kanser Kemoterapisi İnterferon Alkol, Opiat, Anabolik steroidler, Amfetamin Anti-inflamatuar: İndometasin, fenilbutazon, pentozokain
Depresyon ve Bipolarite Bipolar Depresyon Manik ya da miks episodlarla seyreden depresyon İlk hecmeyi takiben % 5-10 oranında manik hecme gelişebilir Bipolar mizaç bozukluğu olarak adlandırılır
Depresyona Yaklaşım 1) Hastanın güvenliğini sağlamak, suisid riskini değerlendirmek 2) Acil durum tespiti yapmak 3) Dahili, nörolojik ve farmakolojik sebepleri ayırt etmek 4) Tedavi planı oluşturmak
Ne Zaman Psikiyatriste Sevk Etmeliyiz? Suisid riski Psikotik semptomlar Bipolar Hastalık öyküsü İşlevsellikte ciddi kayıp Hekimin yetersizlik hisleri Hasta talep ediyorsa
KRİZ DEPRESYON İNTİHAR
KAYGI BOZUKLUKLARI *Yaygın Anksiyete Bozukluğu *Sosyal anksiyete bozukluğu *OKB *Panik Bozukluk
Anksiyetenin Tanımı Huzursuzluk veya bedensel gerginliğin eşlik ettiği gelecekte tehlike ya da felaket olacağıyla ilgili sinyal niteliğinde korkulu bekleyiş
Depresyon ve Anksiyete Prevalansı
Anksiyetenin Belirti ve Bulguları Psikolojik belirtiler korku konsantre olmada güçlük hipervijilans insomnia libido azalması boğazda düğüm hissi karında kelebekler hissi Fizik Bulgular bel ağrısı, baş ağrısı kas gerginliği nefes darlığı, hiperventilasyon kolay yorulma irkilme yanıtı parestezi yutma güçlüğü titreme, seğirme
Anksiyetenin Belirti ve Bulguları Otonom belirtiler ateş basması, solukluk taşikardi, çarpıntı terleme soğuk eller diare kuru ağız sık idrara çıkma
Anksiyete ile Seyredebilecek Genel Tıbbi Durumlar Hiper/hipotiroidi Paratiroid hastalıkıları Hipoglisemi Feokromositoma, Karsinoid sendrom Kardiak aritmiler Miyokard infarktüsü sonrası Alkol, madde İlaçlar (bronkodilatatörler..) Aşırı kafein tüketimi
Anksiyete Bozuklukları Kontrol edilemeyen endişe (YAB) Sık sık, beklenmedik panik atakları (panik bozukluk) Tekrarlayan, istenmeden gelen obsesif düşünceler veya kompulsif ritüeller (OKB) Yeniden yaşantılama, kaçınmalar, aşırı uyarılmışlık (PTSB) Toplumda eleştirilmekten ya da aşağılanmaktan korkma (sosyal anksiyete)
Anksiyeteye Yaklaşım Tıbbi bir neden var mı? Madde, toksin ya da ilacın etkisiyle mi ortaya çıkıyor? Anksiyetenin sonuçlarıyla (MI geçirme, ölüm, kontrol kaybı…) mı ilgili? Toplumda aşağılanma, utanma, eleştirilmeyle mi ilgili? Yaşamı tehdit eden bir olayın anısıyla mı ilgili?
Anksiyeteye Yaklaşım Sadece belli durumlarda mı ortaya çıkıyor? Kirlenme endişesiyle ya da kompulsiyonları yapma endişesiyle mi ilgili? Endişe kilo almayla mı sınırlı? Endişe bir hastalık olup olmadığıyla mı sınırlı? Endişe çok sayıda fiziksel yakınmaya mı odaklı? Endişe yaygın ve pek çok olayla mı ilgili?
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Bir çok mesele hakkında kontrol edilemez biçimde tasa ve endişe hissedilir Günlük hayatın olağan endişelerinden ayırt etmek zor olabilir Depresyonla birlikteliği sık ( % 8-39)
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Huzursuzluk Kolay yorulma Konsantrasyon kaybı Sinirlilik Kas gerginliği Uyku bozukluğu Otonomik hiperaktivite
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Yaşam boyu prevalans % 5-9 Kadınlarda daha sık Başlangıçla ilgili hastalar: “ Ben hep böyleydim” diye ifade eder Panik atakla mukayese edildiğinde *daha kronik seyirli *yaşamda işlevsellik kaybı daha az
Panik Bozukluk Tekrarlayan, ani, beklenmedik panik ataklar Fiziksel aşırı uyarılmışlık ve somatik belirtiler Belirtilerin katastrofik algılanması “Kalp krizi geçiriyorum” “çıldırıyorum” “ölüyorum” “kontrolü kaybediyorum”
Panik Bozukluk Somatik belirtiler Çarpıntı Terleme Titreme Nefes darlığı Bulantı Baş dönmesi Parestezi
Panik Bozukluk Yaşam boyu prevalans % 1,5-2 Kadınlarda daha sık Ergenlikte ve otuzlu yaşlarda zirve yapar Depresyonla birliktelik ( % 50-70) Suisid riski
Panik Bozukluk İç uyaranlara aşırı odaklanma, hipervijilans “bir şeyler kötü gidiyor” paniği başlıyor Beklenti anksiyetesi Kaçınmalar Agorafobi “Emniyeti sağlayacak tedbirlerim beni tehlikeden koruyacak”
Panik Atak ve Sonuçları
Panik Bozuklukta Tedavi Yaklaşımı Hastanın bilgilendirilmesi ve eğitimi Ataklar “kendini sınırlar” “kontrol altına alınabilir” Hastaya güvence verilmesi Hastanın denetimi ele alması Bedensel belirtilerin anlamını kavraması İç ve dış uyaranlara karşı duyarsızlaşması
Panik Bozukluk ve Tedavi Panik atak sıklığının sıfırlanması hasta için en önemli unsurdur Panik atak başladıktan sonra belirtileri yok eden bir ilaç yoktur Kısa sürede hedef ; belirtilerin dindirilmesi Uzun sürede hedef; relapsları azaltmak
Panik Bozukluk ve Tedavi Hedefleri Panik atak sıklıklarını azaltmak Beklenti anksiyetesini gidermek Genel anksiyeteyi gidermek Agorafobik kaçınmayı azaltmak İşlevsel bozulmayı gidermek Hayat kalitesini arttırmak
Sosyal Fobi Yaşam boyu prevalans % 13 Kadın = Erkek Gençlerde sık Mahçup olabilecekleri ortamlardan kaçınırlar
Sosyal Fobi Kaçınamadıkları durumlarda yoğun anksiyeteye katlanırlar Kaçınılan durumlarda panik ataklar ortaya çıkabilir Yaygın ise yaşam ileri derecede kısıtlanır
Sosyal Fobide Korkulan ve Kaçınılan Durumlar Toplumda konuşmak ya da performans sergilemek Yemek yemek, yazmak, imza atmak Umumi tuvalete girmek Dikkatleri üzerine çekmek Flört etmek, partiye gitmek Yabancılarla konuşmak Otoriteyle ya da yetkiliyle konuşmak
Sosyal Fobi ve Komorbidite Depresyon % 45( 20-70) Alkol ve madde kötüye kullanımı % 40 Sıklıkla tıbbi yardım arama komorbid durumlar ortaya çıkınca olur
Travma Ve Anksiyete Bozuklukları Travma ile karşı karşıya gelindiğinde ya da travmatik olaya tanık olunduğunda Akut Stres Bozukluğu: travma sırasında ve sonraki 1 ay içinde, Post-travmatik Stres Bozukluğu: 1 aydan sonra ortaya çıkabilir
Akut Stres Bozukluğu Korku, çaresizlik, yada dehşete düşme Öznel uyuşukluk, dalgınlık, duygusal tepkisizlik Çevrede olup bitenin farkına varma düzeyinde azalma Derealizasyon Depersonalizasyon Dissosiyatif amnezi
Akut Stres Bozukluğu’na Yaklaşım Olayı paylaş Kişinin olayla ilgili duygularını paylaş Cesaretlendir Olayı kabul etmesine yardımcı ol Destekle Basit fakat önemli konularda alternatif sun
PTSB Yaşam boyu prevalans % 1-14 Travmaya maruz kalanlarda travmanın şiddetine göre bu oran artar
PTSB Belirtileri Davetsiz gelen belirtiler Kaçınma belirtileri Aşırı uyarılmışlık Otonomik hiperaktivite (uyaran karşısında)
Davetsiz Gelen Belirtiler Olay elde olmadan tekrar tekrar anımsanır Olay sık sık , sıkıntı verir biçimde rüyada görülür Olay sanki yeniden yaşanıyormuş gibi davranılır yada hissedilir Olayın bir yönünü çağrıştıran iç yada dış olaylarla karşılaşma ile yoğun sıkıntı duyulur Olayın bir yönünü çağrıştıran iç yada dış olaylarla karşılaşma ile fizyolojik tepki gösterilir
Kaçınma Belirtileri Travmaya eşlik etmiş düşünce, duygu yada konuşmalardan kaçınma Anıları uyandıran etkinliklerden, yer ve kişilerden kaçınma Travmanın önemli bir yönünü hatırlayamama Etkinliklere karşı ilginin azalması İnsanlara karşı yabancılaşma Duygulanımda kısıtlılık Bir geleceği kalmadığı duygusu
Artmış Uyarılmışlık Belirtileri Uykuya dalmakta yada uykuyu sürdürmekte güçlük Öfke patlamaları Konsantrasyon güçlüğü Hipervijilans Aşırı irkilme tepkisi
PTSB ve Komorbidite % 60-100 oranında komorbidite var: Alkol-madde kötüye kullanımı Depresyon Yaygın anksiyete bozukluğu Psikotik belirtiler (nadir)
PTSB Nasıl Taranır? Başınıza gelen en kötü olay nedir? Hayatınızın tehlikeye girdiği oldu mu? Saldırıya uğradınız mı? Fiziksel yada cinsel olarak istismar edildiniz mi? Hasta o anda bir travma tarif ediyorsa; Çaresizlik hissettiğiniz başka bir olay başınıza geldi mi?
Travma YaşantısınaYaklaşım Nötr ve empatik biçimde, hastanın “olayı” anlatması istenir Olay anındaki duygusal ve fizyolojik tepkiler ? Olaya atfedilen anlam ve hastanın olay karşısındaki tutumu ve davranışları? Diğer insanların olay sırasında ve sonrasında hastaya verdikleri yanıt?
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Obsesyonlar: kirlenme, emin olamama, simetri, düzen, saldırgan ve cinsel içerik Kompulsiyonlar: kontrol etme, yıkama, temizleme, sayma, tekrar tekrar soru sorma, düzeltme, istifçilik Hasta bunların saçma ve aşırı olduğunu bilir
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Obsesyonlar anksiyeteye neden olur Kompulsiyonlar anksiyeteyi geçici olarak azaltır Kaçınmalar sık Aşırı zaman ve enerji harcanır Yaşam belirgin biçimde etkilenir
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Yirmili yaşlarda başlar Kronik bir seyir Genellikle hasta belirtileri gizler Sorgulanmadıkça tanı atlanabilir
OKB’de Tedavi SSRI ya da klomipramin tedavide tek başına % 60 etkili Kalan % 40 için güçlendirme tedavisi gerekli
Anksiyete Bozukluğunda Ne Zaman Psikiyatrist? Suisid düşünceleri Alkol ve madde kullanımı Tıbbi ya da psikiyatrik komorbidite İleri derecede kaçınma davranışları İleri derecede işlevsellik kaybı
Anksiyete Bozukluğunda Ne Zaman Psikiyatrist? Gebelik Daha önce kullanılan SSRI/SNRI/NaSSA grubu ilaçlara zayıf cevap Kişilik bozukluğu Ek tedaviye ihtiyaç duyulduğunda
Somatizasyon Tanımı Hastalar, psikolojik ve insanlar arası ilişkide yaşadıkları sıkıntıları, tıbbi anlamda açıklanamayan somatik belirtiler şeklinde yaşantılarlar ve ifade ederler.
Somatizasyon Tanımı Eski tanımda ayrıca semptoma yol açan ya da katkıda bulunan psikolojik faktörlerin varlığı gerekmekteydi Psikolojik faktörlerin, fiziksel semptomların sonucu ya da basitçe birlikte olan durumlar değil de, fiziksel semptomların sebebi olduğunu göstermek kolay değildir Somatize eden hastalar, semptomlarının fiziksel olmayan sebeplere atfedilmesine çetin bir şekilde karşı koyarlar
Birinci basamak sağlık hizmetine baş vuran depresif bozukluğu olan hastaların en az % 50’si, bilişsel ve affektif belirtilerle değil, bedensel yakınmalarla gelmektedirler
Somatizasyon Bozukluğu Kadınlarda erkeklerden 5-20 kat daha fazla Genel toplumda % 1-2 Birinci basamakta % 5-10 Eğitimi ve geliri az olanlarda daha fazla 30 yaşından önce sıklıkla ergenlikte başlar
Somatizasyon ve Sağlık Sistemi Kullanımı Diğer hastalara göre daha fazla sağlık sistemini kullanırlar Kliniğe ve acile başvuruları daha fazladır Daha çok tetkik edilirler Alt branşlara daha çok yönlendirilirler Polifarmasi fazladır Sağlık hizmeti verenlerin sayısı ve bölümleri arttıkça bütünlük daha da elden çıkar
Somatizasyon Bozukluğunda Seyir ve Prognoz Kronik seyirlidir Yakınmaların şiddeti dalgalanır Gereksiz cerrahi girişimler, yineleyici tıbbi değerlendirmeler, madde bağımlılığı ve gereksiz reçete edilen ilaçlara bağlı yan etkiler sık görülen komplikasyonlardır. İKİNCİL DEPRESYON SIKTIR.
Somatizasyonu Tanımak Kronisite ,hekimin şüphelenmesi,hastanın savunuculuğu,ilaç ve hastane öyküsü, psikososyal ipuçları
Somatizasyonla Seyreden Diğer Psikiyatrik Tablolar Depresyon Panik bozukluk Yaygın anksiyete boz. Obsesif-kompulsif bozukluk Posttravmatik stres bozukluğu Psikotik bozukluklar Uyum bozuklukları Alkol-madde kullanım bozuklukları Yapay bozukluk ve temaruz
PSİKOTİK BOZUKLUKLAR
KLİNİK Gerçeği değerlendirmede bozulma Algısal bozukluklar Davranışsal bozulmalar Duygulanımda uygunsuzluk Düşünce Bozuklukları
ŞİZOFRENİDE İNTİHAR İntihar riski %10 Görece olarak genç ve erkek hastalar Daha çok hastalığın ilk yıllarında Yaklaşık %75’inde daha önce intihar girişimi öyküsü, 2/3’sinde aynı zamanda depresyon Sanrı ve hallüsinasyonlar sonucu intihar az sayıda
Olası kriz durumları ve müdahale ŞİZOFRENİ’DE Olası kriz durumları ve müdahale
ALKOL-MADDE BAĞIMLILIĞI Bağımlılık süreci Komorbidite Acil servise başvurular Olası krizler
ALKOL BAĞIMLILIĞI Yaşam boyu intihar riski %2.2-%3.4 Erkeklerde daha yüksek oranda Genellikle bağımlılık geliştikten uzun yıllar sonra Tabloya depresyon da eklenmiştir
MADDE BAĞIMLILIĞI İntihar oranı normal popülasyona göre 20 kat fazla Yüksek doz madde alımı Damar içine madde zerki Antisosyal kişilik bozukluğu Karmaşık yaşam biçimi Dürtüsel davranışlar Depresyon
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI A Kümesi: Paranoid K.B., Şizoid K.B., Şizotipal K.B., B Kümesi: Antisosyal K.B., Borderline(sınırda) K.B., Histrionik K.B., Narsistik K.B., C Kümesi: Çekingen K.B., Bağımlı K.B., Obs.Komp.K.B.,
Kriz ve intihar için riskli gruplardır
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Borderline ve antisosyal kişilik bozukluklarında daha fazla %95 oranında depresyon ve/veya madde kullanımı ile birlikte
ORGANİK BEYİN SENDROMLARI Demanslar, Kafa Travmaları, Kafa içi lezyonlar
Demans ve Klinik Bulgular Bellek bozukluğu Uyku uyanıklık döngüsünün değişmesi Ajitasyon Hezeyanlar Varsanılar Saldırganlık Depresyon
Demans ve Değerlendirme Bellek Kaybı(yakın bellek kaybı en belirgin) Konuşma Bozulması (Afazi bilhassa nominal afazi) Apraksi İnce hareketleri yapmakta kontrol kaybı Agnozi bilinen objeleri tanımakta güçlük Disgrafi
Demans ve Değerlendirme II Kişilik değişiklikleri bakıcının sıkıntısını arttırır: “Benim bildiğim annem değil” Disinhibisyon, öfke, kirlilik, cinsel davranış bozukluğu Hezeyanlar ve ciddi mizaç dalgalanmaları İçgörü başlangıçta yıkılmaz Fiziki bozulma ilerleyicidir. İdrar inkontinansı bakıcıları yorar
Reversible Demanslar Nörolojik Bozukluklar Travma, normal basınçlı hidrosefali, beyin tümörü. Sistemik Hastalıklar Hipoksi, anemi, KC yada böbrek yetmezliği Endokrin Bozukluğa bağlı demanslar Diyabet, tiroid hastalıkları cushing hastalığı, paratiroid hastalıkları. Vitamin yetmezlikleri: Vit B12, tiamin İnfeksiyon Hastalıkları: Sifiliz, aids vs.
Demansa Yaklaşım Fizik muayene Tam kan sayımı Sedimentasyon Üre ve elektrolitler KC işlevleri (GGT) B 12 ve folat düzeyleri (özellikle MCV artması) Tiroid işlevleri Görme ve işitme işlevleri EKG AC filmi Kranial BT/MR
Demans Kriz İntihar
Kriz odasının görevi olmayan durumlar Psikotik-manik eksitasyonlar Panik ataklar Kişilik bozukluklarına bağlı ortaya çıkan ajite durumlar Her türlü psikomedikal tedavi (kısa süreli sedasyon gereklilikleri hariç) Acil servis içi kavgalar Saldırgan hasta yakınları
Telefonla müdahale