SOSYAL BİLGİLER II. ÜNİTE ÜLKEMİZDE NÜFUS HAZIRLAYAN: Necdet YILMAZ HİLMİ DİLMEN İ.Ö.O ISPARTA / 2008
ÜLKEMİZDE NÜFUS
ÜLKEMİZDE NÜFUS
ÜLKEMİZDE NÜFUS
Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına nüfus denir. Bir yerde yaşayan insan sayısını tespit etmek amacı ile nüfus sayımları yapılır.
Nüfus Sayımı Yapılmasının Sebepleri 1. Nüfusun miktarını, artış hızını, dağılışını öğrenmek. 2. Nüfusun yapısını * Yaş, cinsiyet, eğitim, * Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılışını, * Kır-kent nüfusunu, İşsizlik oranını, * Asker çağındakilerin ve seçmen sayısını öğrenmek gibi sebeplerle sayım yapılır
TÜRKİYE’DE NÜFUS VE NÜFUS SAYIMLARI Nüfus sayımı bir ülkede yasayan insanların belli bir günde sayılması işlemidir. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. İkincisi 1935 yılında, daha sonra her 5 yılda bir nüfus sayımları yapılmıştır. 1990 dan sonra alınan kararla her 10 yılda bir sayım yapılacaktı. Ancak 1997 yılında seçmen yaşının düşürülmesinden dolayı tekrar sayım yapıldı. En son yapılan 2007 Genel Nüfus sayımına göre nüfusumuz 70.586.256 olmuştur.
YILLAR NÜFUS 20.10.1927 13.648.270 20.10.1935 16.158.018 20.10.1940 17.820.950 21.10.1945 18.790.174 22.10.1950 20.947.188 23.10.1955 24.064.763 23.10.1960 27.754.820 24.10.1965 31.391.421 25.10.1970 35.605.176 26.10.1975 40.347.719 12.10.1980 44.736.957 20.10.1985 50.664.458 21.10.1990 56.473.035 30.11.1997 62.865.574 30.12. 2007 70.586.256
Yıllık nüfus artış hızı 1940-1945 döneminde binde 10 Yıllık nüfus artış hızı 1940-1945 döneminde binde 10.6 ile en düşük seviyede iken 1955-1960 döneminde binde 28.5 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştır Nüfusumuzun yıllık artış hızı 1960-1985 döneminde önemli bir değişim göstermemiş ancak 1985 yılından sonra hızla azalma sürecine girmiştir.
Yıllık nüfus artış hızı, 1980-1985 döneminde binde 24 Yıllık nüfus artış hızı, 1980-1985 döneminde binde 24.9, 1985-1990 döneminde binde 21.7 iken 1990-2000 döneminde binde 18.3'e düşmüştür 1945 yılından sonra ilk kez 1990-2000 döneminde nüfus artış hızı binde 20'nin altına düşmüştür.
2007 NÜFUS SAYIMI Türkiye'nin toplam nüfusu 70 586 256, şehirlerin (il ve ilçe merkezleri) nüfusu 44 006 274, köylerin nüfusu ise 23 797 653'tür. 1990-2007 döneminde yedi coğrafi bölgenin tamamının nüfusu artmaktadır. Bölgeler arasında en yüksek artış hızı Marmara Bölgesinde, en düşük artış hızı ise Karadeniz Bölgesinde gerçekleşmiştir. 1990-2007 döneminde Marmara Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 26.7, Karadeniz Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 3.6'dır.
Ülke genelindeki nüfusun yüzde 26'sının bulunduğu Marmara Bölgesi en fazla nüfusa sahip iken, nüfusun yüzde 9'unun bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfusa sahiptir. Bölgeler arasında şehir nüfus oranı en fazla olan bölge Marmara Bölgesi iken en az olan bölge Karadeniz Bölgesidir. Marmara Bölgesindeki nüfusun yüzde 79'u, Karadeniz Bölgesindeki nüfusun ise yüzde 49'u şehirlerde bulunmaktadır.
İllerin Nüfus Artışı Son on yılda 81 ilden 66'sının nüfusu artarken 15'inin nüfusu azalmıştır. Nüfusu azalan iller Artvin, Çorum, Edirne, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Sinop, Sivas, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Ardahan, Karabük ve Kilis'tir. 81 il içinde nüfus artış hızı en yüksek olan ilk üç il sırasıyla Antalya, Şanlıurfa ve İstanbul'dur. 1990-2000 döneminde Antalya'nın yıllık nüfus artış hızı binde 41.8, Şanlıurfa'nın yıllık nüfus artış hızı binde 36.6 ve İstanbul'un yıllık nüfus artış hızı ise binde 33.1 olarak gerçekleşmiştir.
81 il içinde nüfus artış hızı en düşük olan ilk üç il sırasıyla Tunceli, Ardahan ve Sinop'dur. 1990-2000 döneminde Tunceli'nin yıllık nüfus artış hızı binde -35.6, Ardahan'ın yıllık nüfus artış hızı binde -20.2 ve Sinop'un yıllık nüfus artış hızı binde -16.2 olarak gerçekleşmiştir.
NÜFUSUN DAĞILIŞI
*** Dünya üzerinde nüfusu en fazla olan kıta Asya, en az olan kıta Avustralya (Okyanusya) kıtasıdır. Antarktika kıtasında ise yerleşik hayat yoktur. *** Nüfusu en fazla olan bölgemiz Marmara, en az olan bölgemiz Doğu Anadolu Bölgesidir (1997).
NÜFUSUN DAĞILIŞINDA ETKİLİ FAKTÖRLER 1.İklim: Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur. Yağışların fazla , kışların ılık geçtiği iklim bölgeleri sık nüfusludur. Örnek; kutup bölgeleri , çöl bölgeleri ve Ekvatorda 1000 m. nin altındaki yerler (yüksek nem ve sıcaklıktan) seyrek nüfusludur. 2.Yer şekilleri: iklim şartları elverişli olsa bile dağlık kesimler seyrek nüfuslanmıştır. Ör. Dünya üzerinde Alp-Himalaya dağları, Yurdumuzda ise Menteşe yöresi, Taşeli platosu, Teke yarımadası Toroslar gibi. 3.Akarsu: Akarsu çevreleri su imkanı ve verimli tarım alanlarından dolayı sık nüfusludur. Bu genellemeye Ekvatoral bölge akarsuları (Amazon, Kongo) ve Kutup iklim bölgesindeki akarsular uymaz. Ekvatoral bölgede yüksek nem ve sıcaklıktan, kutuplarda ise düşük sıcaklıktan dolayı nüfus seyrektir. Sık nüfuslu akarsu havzalarına örnek olarak; İndus, Ganj, Fırat-Dicle, Nil gösterilebilir.
4. Tarım: Tarımsal faaliyetlerin gelişmiş olduğu yerler sık nüfusludur 4.Tarım: Tarımsal faaliyetlerin gelişmiş olduğu yerler sık nüfusludur. Ör. Gediz, Çukurova, Bafra ,Çarşamba gibi. 5.Sanayi: Sanayi nin gelişmiş olduğu yerler iş imkanından dolayı sık nüfusludur. Ör. İstanbul , Bursa, İzmir, Adana gibi. Dünya üzerinde ise Japonya, Batı Avrupa ülkeleri ve A.B.D’nin doğusu sanayiden dolayı sık nüfusludur.
6.Ulaşım: Ulaşımın gelişmiş olduğu yerlerde ticarette geliştiği için sık nüfuslanmıştır. Örnek; Eskişehir, Ankara, Kayseri 7.Turizm:Turizmin gelişmiş olduğu yerlerde mevsimlik nüfus artışı görülür. Örnek kıyı bölgelerimizde, Antalya, Marmaris, Bodrum, Alanya yaz döneminde; Bursa-Uludağ, Bolu-Kartalkaya, Kayseri-Erciyes’ te ise kış döneminde nüfus artar. 8.Yer altı kaynakları: Yer altı kaynaklarının çıkarıldığı ve işlendiği yerler sık nüfusludur. Ör. Zonguldak, Batman, Soma, Ereğli, Karabük, Seydişehir gibi.
9.Bitki örtüsü: Ormanların sık ve gür olduğu alanlar seyrek nüfuslanmıştır. Örnek Amazon-Kongo Havzaları gibi. 10.Kara ve Denizlerin Dağılışı: Dünya nüfusunun büyük bir kısmı kuzey yarım kürede ılıman kuşaktadır. Sebebi karaların geniş alan kaplaması. *** Bir ülkede nüfusun dağılışı büyük ölçüde iklim ve yer şekillerine bağlı ise o ülke geri kalmış, iklim ve yer şekillerinden bağımsız ise gelişmiş ülkedir.
TÜRKİYE’DE SIK NÜFUSLU YERLER Çatalca-Kocaeli, Doğu ve Batı Karadeniz kıyıları, Ege Bölgesi’nin kıyı ovaları, Çukurova Amik ovası ile Gaziantep ***Ülkemizde nüfus dağılışında iklim ve yer şekillerinin etkisi belirgindir.
TÜRKİYE’DE SEYREK NÜFUSLU YERLER Doğu Anadolu, Taşeli Plâtosu, Menteşe Yöresi, Tuz Gölü çevresi Yıldız Dağları, Teke, Biga ve Gelibolu yarımadaları ***Kıyılar iç kesimlerden sık nüfuslanmıştır. ***Yağış dağılışı ile nüfus dağılışı arasında paralellik vardır.
NÜFUS ARTIŞI
NÜFUS ARTIŞI Nüfus artışı doğumların ölümlerden fazla olmasıdır. Ayrıca nüfus artışında dış göçlerde etkilidir. Türkiye nüfusunun artmasında en fazla etkili faktörler: Doğum oranlarının yüksekliği, Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, Beslenme şartlarının iyileşmesi, Çocuk ölümlerinin azalması, Ortalama insan ömrünün uzaması Dış göçler etkilidir.
Türkiye’de en az nüfus artışı 1940-45 yıllarında olmuştur (%0 10,59) Türkiye’de en az nüfus artışı 1940-45 yıllarında olmuştur (%0 10,59). Sebebi ikinci dünya savaşından dolayı genç nüfusun askerde olması(seferberlik durumu) ve kıtlıktır. En fazla nüfus artışı 1955-60 yılları arasında olmuştur (%o 28,58). Sebebi: Savaşların bitmesi, sağlık hizmetlerindeki gelişmeler …………………………….gösterilebilir
YILLAR NÜFUS ART. HIZ (bin) ERKEK KADIN 20.10.1927 13.648.270 - 6.563.879 7.084.391 20.10.1935 16.158.018 21.10 7.936.770 8.221.248 20.10.1940 17.820.950 19.59 8.898.912 8.922.038 21.10.1945 18.790.174 10.59 9.446.580 9.343.594 22.10.1950 20.947.188 21.73 10.572.557 10.374.631 23.10.1955 24.064.763 27.75 12.233.421 11.831.342 23.10.1960 27.754.820 28.53 14.163.888 13.590.932 24.10.1965 31.391.421 24.63 15.996.964 15.394.457 25.10.1970 35.605.176 25.19 18.006.986 17.598.190 26.10.1975 40.347.719 25.01 20.744.730 19.602.989 12.10.1980 44.736.957 20.65 22.695.362 22.041.595 20.10.1985 50.664.458 24.88 25.671.975 24.992.483 21.10.1990 56.473.035 21.71 28.607.047 27.865.988 30.11.1997 62.865.574 15.08 22.10.2007 70.586.256 18.28
NÜFUS YOĞUNLUĞU
NÜFUS YOĞUNLUĞU Km2 düşen insan sayısına nüfus yoğunluğu denir. Matematik (aritmetik ) nüfus yoğunluğu Fizyolojik nüfus yoğunluğu Tarımsal nüfus yoğunluğu
1.Aritmetik (Matematik ) nüfus yoğunluğu Bir yerdeki toplam nüfusun, o yerin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir. Nüfus yoğunluğu birim alana (km2) düşen insan sayısını ifade eder. *** Bir yerde nüfus ne kadar fazla ve yüzölçüm ne kadar küçükse, aritmetik yoğunluk o nispette ………………..artar.
Marmara 236 G. Dogu Anadolu 96 Ege 89 Akdeniz 66 iç Anadolu 64 BÖLGE NÜFUS YOĞUNLUĞU *1997 1. Marmara 236 2. G. Dogu Anadolu 96 3. Ege 89 4. Akdeniz 66 5. iç Anadolu 64 6. Karadeniz 58 7. D.Anadolu 36
TÜRKİYE 88 JAPONYA 322 ALMANYA 220 AZERBAYCAN 83 KAZAKİSTAN 6 HOLLANDA ÜLKE NÜFUS YOĞUNLUĞU TÜRKİYE 88 JAPONYA 322 ALMANYA 220 AZERBAYCAN 83 KAZAKİSTAN 6 HOLLANDA 429 YUNANİSTAN 76
2. Tarımsal nüfus yoğunluğu Bir yerde, tarımla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık yerlerde fazla, geniş ovalarda ise düşüktür.
YILLAR TARIMSAL NÜFUS TARIMSAL ALAN 1950 15 702 850 154 470 1980 25 097 430 275 750 1990 23 147 000 280 000 TARIMSAL YOĞUNLUK 102 91 83 Tarımsal nüfus yoğunluğu tarım arazisinin az ve tarımda çalışan insan sayısının fazla olduğu Doğu Karadeniz’de yüksektir. Rize, Artvin Tarım alanlarının geniş olduğu iç Anadolu, Güney doğu Anadolu’da düşüktür. Şanlıurfa, Konya, ……………………………Edirne
3. Fizyolojik nüfus yoğunluğu Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denir.
NÜFUSUN YAPISI
NÜFUSUN YAPISI A- Yaş Yapısı 1. Genç nüfus (0-14 ) Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun oranı azdır. Doğum oranı düşük olduğu için. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde doğum oranlarının fazlalığından dolayı genç nüfus fazladır. Ülkemizde bu nüfusun (0-14) oranı %36,2 ‘tir. Bu nüfus bağımlı (tüketici) nüfustur. 2. Yetişkin (Olgun) Nüfus (15-64 yaş) Çalışan (etkin ) nüfustur. Gelişmiş ülkelerde bu nüfus fazla iken, diğerlerinde azdır. Ülkemizde bu nüfusun oranı %59,7 dir. 3. Yaşlı Nüfus(65 +) Genç nüfus kadar olmasa da tüketici nüfustur. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi daha uzun olduğu için bu nüfusun oranı yüksektir. Ülkemizde bu nüfusun oranı %4,1 tür.
Geri kalmış veya gelişmekte olan ülke Geri kalmış veya gelişmekte olan ülke. Doğum oranı yüksek olduğundan genç nüfus fazladır. Örnek: İran, Hindistan, Pakistan
B-Cinsiyet Yapısı Ülkemizde kadın erkek nüfus genelde birbirine yakındır. Fakat göç alan illerimizde erkek nüfusunda, göç veren illerimizde ise kadın nüfusunda bir fazlalık olmaktadır. I.nolu kent göç vermiştir. Buna karşılık II nolu kent göç almıştır.
C. Eğitim Durumu Okuma Yazma seferberlikleri ile okur yazar oranımız %90 lara çıkarılmıştır. Ancak bu oranda üniversite mezunlarını oranı çok azdır.
D. Köy-Kent Nüfusu 1927 yılı sayımına göre nüfusumuzun %76 sı köylerde yaşarken, 1990 da bu oran %41 lere düşmüştür. Sebebi köyden kente olan göçlerdir.
2000 GENEL NÜFUS SAYIMI Toplam Şehir Köy 67 803 927 44 006 274 23 797 653 Marmara 17 365 027 13 730 962 3 634 065 Ege 8 938 781 5 495 575 3 443 206 Akdeniz 8 706 005 5 204 203 3 501 802 İç Anadolu 11 608 868 8 039 036 3 569 832 Karadeniz 8 439 213 4 137 466 4 301 747 Doğu Anadolu 6 137 414 3 255 896 2 881 518 G.Doğu Anadolu 6 608 619 4 143 136 2 465 483
E. Ekonomik Faaliyetlere Göre Durumu 1927 yılı sayımına göre nüfusun %82 si tarımda çalışırken, 1990 da bu oran %54 e düşmüştür. Sebebi, tarım dışı sektörlerin gelişmesidir (sanayi ve hizmet)
Az gelişmiş ülkelerde; Doğum oranı ve nüfus artış hızı yüksektir. Genç nüfusun oranı fazla, yaşlı nüfus oranı azdır. Nüfus grafiği geniş tabanlı üçgene benzer. Ortalama yasam süresi azdır. Çalışan nüfusun yas ortalaması düşük, bağımlı nüfus oranı fazladır. Tarım sektöründe çalışan nüfus fazla, hizmet ve sanayi sektöründe çalışan nüfus azdır. Nüfusun eğitim seviyesi düşüktür. Nüfusun yarısından çoğu, kırsal kesimde yaşamaktadır.
Gelişmiş ülkelerde; Ortalama yasam süresi fazladır. Doğum oranı ve nüfus artış hızı düşüktür. Ortalama yasam süresi fazladır. Genç nüfus oranı az, orta ve yaslı nüfus fazladır. Nüfus grafiği, tabanı dar, orta kesimi şişkin bir üçgene benzer. Çalışan nüfusun yas ortalaması yüksek ve bağımlı nüfus oranı azdır. Hizmet ve sanayi sektöründeki çalışan nüfus, tarım sektöründe çalışan nüfustan daha fazladır. Nüfusun eğitim seviyesi yüksektir. Nüfusun yarısından çoğu, kentte yasamaktadır
GÖÇ İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir. Göçler ikiye ayrılır. İç göç Dış Göç
Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir. İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Sürekli Göçler Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir. Türkiye'de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir.
2. Mevsimlik Göçler Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.
İç göçün nedenleri Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artısı Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği iklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı is imkanlarının fazlalığı Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
İç göçlerin sonuçları Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür. Yatırımlar dengesiz dağılır. Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir. Düzensiz kentleşme görülür. Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir. Altyapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür. Kentlerde işsiz insanların oranı artar.
İç göçü önlemek için, Tarımda sulama imkânlarını arttırmak, İntansif tarım metodunu geliştirmek, Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak, Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak, Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek, Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek vb. gereklidir.
Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileşmeye bağlı olarak, iş bulma imkanlarının gelişmesiyle artış göstermiştir. Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır. **İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır.
Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Ş. Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır gibi illerdir. İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır.
Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri Genellikle genç nüfus göç etmektedir. Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir. Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır. Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir. Sanayileşme göçü arttırmaktadır. Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir. ***Türkiye’de kentleşme hızı sanayileşme hızından daha ……………………yüksektir.
UYARI Göç alan yerin erkek nüfus oranı daha fazladır. Göç veren yerin erkek nüfus oranı azdır. Örnek; İstanbul göç aldığından erkek nüfus oranı fazla, Rize göç verdiğinden erkek nüfus oranı azdır.
2. DIŞ GÖÇ Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin baslıca nedenleri Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi Doğal afetler Savaşlar Etnik nedenler Sınırların değişmesi Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi
Dış göçlerin sonuçları Göç alan ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır. Ülkeler arasında ekonomik ve kültürel ilişkiler gelişir.
DIŞ GÖÇLER VE TÜRKİYE Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. 1950'den sonra, basta Almanya olmak üzere yurt dışına isçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde isçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.
Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda; Ülkemize giren isçi dövizi artmıştır. Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır. Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur. Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nedir Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nedir ? Kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS kayıtlarındaki TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir kayıt sistemidir.Bu Sistemin Eski Nüfus Sayımlarından Farkı Nedir ?Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi nüfus sayımı değil, devamlı yapılacak güncellemeler ile yaşatılan modern bir veritabanıdır. Daha önce 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapılmayacaktır. Ayrıca bu sistemde TC Kimlik Numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler yoktur.
İşte Türkiyenin il il nüfus sayımı 31 Aralık 2007 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu 70 milyon 586 bin 256 kişi. En kalabalık nüfusa sahip olan İstanbul'un ise 12 milyon 573 bin 836. İşte diğer vilayetlerin de nüfusu
Vatandaşlara ilişkin kimlik bilgileri tek bir elektronik kartta toplanacak Vatandaşlık Kartı Projesi ile ilgili Başbakanlık genelgesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenecek eylem kapsamında, biyometrik unsurlar da içeren elektronik vatandaşlık kartının kimlik doğrulama için kullanımı sağlanacak ve tüm kimlik doğrulama fonksiyonları tek bir elektronik kartta toplanacak. Vatandaşlık kartının, kamu hizmetlerinin elektronik ortamda güvenli ve güvenilir altyapılar üzerinde vatandaş odaklı ve kaliteli olarak sunulmasını sağlaması ve vatandaşın günlük yaşamdaki iş ve işlemlerini kolaylaştırması ve hızlandırması hedefleniyor. Aynı zamanda, hizmet sunumunda vatandaşların kimliğinin geleneksel yöntemler ile doğru olarak saptanamamasının getirdiği usulsüzlüklerin de önlenmesi planlanıyor.