KOYUNLARDA ÜREME VE DÖL VERİMİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilgisayar ve Internet Bağımlılığı
Advertisements

Kontrollü Otlatma Sistemleri
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ
Avrupa Birliği Hayvancılık Politikaları
Suni Tohumlama ve Döl Tutma
KOYUNLARDA BESLEME Lütfi Özcan Osman Torun Çukurova Üniversitesi
KÜÇÜK BAŞ HAYVAN BESLEME
KABA YEMLER.
Ana Arı Kalitesi ve Önemi
Sıcak Hava Yükselir ve Soğuyup Yağış Bırakır
Canlı nedir?Cansız nedir?
Verimli Ders Çalışma F.N.Ç.A.L. REHBERLİK SERVİSİ
KUZU HASTALIKLARI 1-Hipotermi-Hipoglisemi
Avrupa Birliği Hayvancılık Politikaları Dr.Mustafa ALTUNTAŞ Uzman Veteriner Hekim.
TİGEM Atçılık Daire Başkanlığı At Yetiştiriciliğinde Sürü Yönetimi
Süt Sığırlarınının Üremesinde Beslemenin Rolü
MASTİTİS (MEME İLTİHABI)
Bir Özellik İçin Kullanılan Seleksiyon Yöntemleri
CLOSTRİDİYAL HASTALIKLAR
SÜTÇÜ İNEKLERDE DÖL TUTMA
HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
Sonbahar Dönemi Çalışmaları
KOYUNCULUKTA TAKVİM DOÇ.DR.ORHAN ÖZBEY VETERİNER FAKÜLTESİ.
MENOPOZ VE BESLENME.
SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETME PLANLAMASI
SAĞLIĞIMIZI KORUYABİLİRİZ
HAYVANLARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
ÇAYIR TETANİSİ (GRASS TETANİ, HİPOMAGNEZEMİK TETANİ)
BESİNLER VE ÖZELLİKLERİ
“SÜT İLE İLGİLİ GERÇEKLER”
AİLE PLANLAMASI.
Aile Hekimliği ve Toplum Sağlığı Şubesi Koruyucu Ağız Diş Sağlığı Hizmetleri.
KOYUNCULUKTA DAMIZLIK SEÇİMİ Lütfi Özcan Osman Torun
İLERİ YAŞ KADIN SAĞLIĞI
İnsanda üreme,büyüme,gelişme
Sütçü üreme-beslenme ilişkisi Prof.Dr.Yavuz Öztürkler
SIĞIR VE DANA ETİ PAZAR DURUMU 16 MAYIS AB TOPLAM SIĞIR HAYVANCILIK ARALIK ANKETİ HAYVANCILIK ARALIK ANKETİ ARALIK-TOPLAM ÇİFTLİK HAYVANLARI SIĞIR.
HAYVANLAR ALEMİ TAVŞAN KUZU KEDİ KAPLUNBAĞA CİVCİV KÖPEK.
Durgun sularda yetiştiricilik Durgun sularda yetiştiriciliği etkileyen doğal faktörler; İklim kuşakları •Havuzlardaki yetiştiricilikte verimi etkileyen.

BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILAN YEMLER VE YEMLEME İLKELERİ
Prof. Dr. M. Ali TOKGÖZ 4. HAFTA
BESİN MADDELERİ.
Sığırcılıkta Irk Islahı
SON ON YILDA HAYVANSAL ÜRETİMİN GELİŞİMİ VE TARIMIN FİNANSMANI
KOYUNLARDAN GELİRİMİZİ NASIL ARTIRIRIZ
Fen Ve Teknoloji Üreme Sistemi Göker Kökten 6/A 817 Sağlık Slaytları
K99+C Aşı Sunumu Vet. Hek. Tahir S. YAVUZ.
Halk Elinde Keçi IslahI
KOYUNCULUKTA PRATİK RASYON HAZIRLAMA
4. Sınıf fen ve teknoloji dersi Canlıların dünyasını gezelim
KOYUNLARIN BESLENMESİ Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal
ÇOCUKLARIMIZA CİNSELLİĞİ NASIL ANLATALIM?
Hayvan yetiştiriciliği ve refah
KOLOSTRUM YÖNETİMİ Doç. Dr. Halit KANCA
Ekili Tarla Alanlarının Dağılımı*
GEBELİĞİN OLUŞUMU ERKEN DÖNEM GEBELİK BELİRTİLERİ:
Sığır Besiciliği.
POPULASYON PARAMETRELERİ
DOMUZ YETİŞTİRİCİLİĞİ
Çiftliğim ne kadar uygun ? Faaliyet için yeterli ari alanım var mı ?
PUBERTAS ve SİKLİK AKTİVİTENİN BAŞLAMASI-1
NİĞDE BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIĞI
KURU DÖNEM BAKIMI VE BESLENMESİ
TARIMSAL YAYIM VE DANIŞMANLIK
Civcivlerin bakımı Kaz civcivlerinin davranışları da diğer kanatlılar gibi sıcaklık konusunda bilgi verir. Bulundukları yer soğuksa ısı kaynağının altında.
ROMANOV KOYUNU
TARIMSAL YAYIM VE DANIŞMANLIK
Sunum transkripti:

KOYUNLARDA ÜREME VE DÖL VERİMİ Lütfi Özcan Osman Torun Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bölümü Adana, 2007 Sürüm: 2007-1.0 Taslak İlk canlı klon Dolly ve ilk oğlu Bonnie Copyright 2007 TrAgLor. Bu Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu öğrenme nesnesidir. Kaynak gösterilerek kullanılabilir. Özcan, L., Torun, O. (2007). Koyunlarda Üreme ve Döl Verimi, Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu Öğrenme Nesnesi. (http://traglor.cu.edu.tr/objects/ppt/koyun_ureme_dolverimi_2007_11_28.ppt)

Koyun yetiştirmede amacımız yüksek gelir elde etmek değil midir ? Bunun ilk şartı yetiştirdiğimiz koyunlardan düzenli olarak ve çok miktarda yavru elde etmekle olur. Elde edilen yavru sayısı ne kadar yüksek ise dışarıya satılarak gelir getirecek hayvan sayısı da o kadar yüksek olur. Yine elde edilen yavru sayısı ne kadar yüksek olursa kendi sürümüzde en iyi gençlerin kalması sağlanır. Böylece her sene sürünün verim düzeyi artar.

Üreme Erkek ve dişi koyunlar çiftleşerek yavrular meydana getirirler ki biz bu olaya üreme diyoruz. Doğan yavrunun büyüyerek ergin hale gelmesi, yani cinsel organlarının gelişerek çiftleşmeye hazır olması için belirli bir süre geçmesi gerekir. Bu süre öncelikle hayvanın ırkına bağlıdır. Erken gelişen ırkların yavruları daha kısa sürede ergin hale gelirler. Aynı ırkın içinde daha iyi bakım beslemeye tabi tutulan hayvanlar daha çabuk gelişirler. Yine sıcak iklimde yaşayan hayvanlar daha çabuk erginleşirler. Cinsler arasında ise erkek hayvanlar daha erken damızlıkta kullanılma çağına ulaşırlar. Erkek hayvanlar, gelişme durumuna göre 5-6 aylık iken, dişi hayvanlar 6-10 aylık iken çiftleşme isteği gösterir. Dişi ve erkek yavrular bu yaşlarda birbirlerinden ayrılarak ayrı ayrı yerlerde barındırılmalıdırlar .

Koça Verme Erkek ve dişi tokluları çiftleştirmek için acele etmemeliyiz. Eğer gelişmesini tamamlayamamış dişi tokluya erken dönem de koç katarsak birtakım mahsurlar ortaya çıkmaktadır. Öncelikle toklu gelişmesini tamamlayamadığından ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan daha fazla etkilenir. Bu durumdaki toklu karnındaki yavruyu iyi besleyemez, yavru doğsa bile çok cılız olacağından yaşama gücü düşüktür ve çok yavaş gelişir. Avrupa’da erken gelişen sütçü ve etçi ırklarda dişi toklular 7-8 aylık iken koça verilebilmekte ve 12-13 aylık iken bunlardan ilk yavru alınabilmektedir. Türkiye yerli ırkları ise geç geliştiğinden doğumdan sonraki ikinci aşım döneminde yani 1,5 yaşında koça verilmekte, hayvan 2 yaşında iken ilk yavru alınmaktadır. Aynı şekilde erkek toklularda 1,5 yaşından itibaren ergin koçlara göre daha az yoğunlukta olmak üzere koç katımında kullanılabilmektedirler. Dişi tokluyu koça vermekte 18 ayı geçirmemelidir. Sürüdeki koyunlar pratikte 6-8 yaşlarına kadar, koçlar ise 4-5 yaşlarına kadar damızlık olarak kullanılabilmektedir.

Kızgınlık (Koça Gelme) Koyunların koç ile çiftleşme isteği göstermelerine kızgınlık denmektedir. Koyunda kızgınlık genelde mevsime bağlıdır. Çeşitli bölgelerde farklı zamanlarda olmak üzere yaz ve sonbahar döneminde koyunlar kızgınlık gösterirler. Kızgınlık 24-48 saat arasında değişmekle beraber ortalama 28-30 saat devam etmektedir. Eğer kızgınlığın başlangıcı tespit edilebilirse başlangıçtan 12-15 saat sonra dişiyi erkeğe aştırmak gerekir. Bu da sabah kızgınlık gösteren hayvanlar akşamüstü , akşam kızgınlık gösteren hayvanlar sabah koça aştırılma şeklinde uygulanır. Fakat kızgınlığın başlangıcını fark etmek yetiştirici açısından zor olduğundan pratikte kızgınlık fark edildiği anda dişilere koç katılmaktadır. Dişi, koça verildiği halde gebe kalmamış ise kızgınlık 14-19 gün sonra tekrarlanır. Gebeliği garanti altına almak için bu günlerde dişiyi tekrar koça göstermekte fayda vardır. Sürüde koç katımı serbest olarak yapılıyorsa koçun sürüde en az 35 gün kalmasında fayda vardır. Bu sürede en azından ilk aşımda döl tutmayan koyuna ikinci kızgınlık döneminde döl tutma şansı tanınmış olur. Kızgınlık döneminin 18-20 gün öncesinde karın altı örtüyle kaplanmış koçları sürüye katmak koyunların topluca kızgınlık göstermelerinde etkili olabilmektedir.

Kızgınlık Belirtileri Nelerdir? Koyunlarda kızgınlık belirtileri sığırlardaki kadar belirgin değildir. Koyunlar bazen meleyerek, erkek hayvanın yanına sokularak veya birbirlerinin üzerine atlamak suretiyle kızgınlıklarını belli ederler. Çoğu zaman ise koyunun koçu kabul etmesi kızgınlığın tek belirtisidir. Bu dönemde ferç şişmiştir, koyunun üreme organından çara akıntısı gelir ve sık sık idrarını yapar.

Koç Katımı Koç katımı, koyunların gebe kalmasını sağlamak için sürüye koçların katılması işlemine denir. Genel olarak yaz başlangıcından sonbahara kadar koç katımı uygulanmakta olup, Türkiye’nin Batı bölgelerinde daha erken Doğu’ya doğru gittikçe daha geç olmaktadır. Koç katım zamanının belirlenmesinde ilk işaret dişi hayvanların kızgınlık göstermeye başlamalarıdır. İkincisi ise iklim koşulları ile turfanda kuzu üretimi, peynir endüstrisi için süt elde etme ve pazar istekleri gibi durumlardır. Koç katım dönemi öncesinde koçlar daha önce kullanılmış ve kusurlu olanlar ayrılsa bile ağız ve dişleri, üreme organları ve ayaklar iyice muayene edilmelidir. Kusuru olanlar ayrılmalı ve koç katımı boyunca sürüyle beraber bulunacak koçlar, uzun mesafeler yürüyeceğinden varsa tırnakları kesilmeli, hasta ayakları tedavi edilmelidir.

Koç Katımı Koyunlarda aşım genel olarak 3 şekilde uygulanmaktadır. Serbest aşım dediğimiz aşım yönteminde sürüye dişi sayısına göre erkek hayvan salınır. Kızgınlık gösteren dişiler rasgele olarak herhangi bir koç tarafından aşılır. Erkek hayvanlar başlangıçta çok aşım yapacağından katım dönemi sonunda aşılan dişilerin bir kısmı döl tutmayabilir. Bunun yanında kızgınlık gösteren bir koyun, koç veya koçlar tarafından birden fazla aşılabilir. Bu nedenle serbest katımda daha fazla koç kullanılmalıdır. Sınıf usulü aşımda çeşitli özellikler bakımından birbirine benzeyen dişiler sınıflar halinde gruplandırılırlar. Bunlarda görülen eksiklik ve kusurları düzeltecek durumda olan yeterli sayıda erkek damızlık bu sınıfların içine bırakılır. Örneğin but kısmı zayıf olan dişi gruba dolgun butlu koçlar katılarak yavruların dolgun butlu olması sağlanır. Anlaşılacağı gibi bu bir çeşit düzeltme ve iyileştirme çiftleştirmesidir. Elde aşım ise daha çok ıslah kurumları ve damızlıkçı işletmelerde uygulanır. Koyunun ve koçun verim seviyesine bağlı olarak hangi koyunların hangi koça verilecekleri koç katımından daha önceleri koç katım defterine yazılır ve koç katımı bu plana göre yapılır.

Koç Katımı Koç Katımı Ne Kadar Sürmelidir: Koç katımı 4-5 hafta içinde tamamlanmalıdır. Daha uzun koç katımı dönemi, sürüde çok farklı yaşta kuzu bulunmasına neden olacağından sürüyü idare bakımından güçlükler doğurur. Katılacak koç sayısı ne olmalıdır: Aşım yöntemlerine bağlı olarak koç katımında kullanılacak koç veya erkek toklu sayısı da değişmektedir. Eğer aşımda genç hayvan yani erkek toklu kullanılacaksa; serbest aşımda 20, sınıf usulü aşımda 30, elde aşımda 40 dişi hayvan için bir erkek toklu hesaplanmalıdır. Eğer ergin veya baba koç kullanılacaksa; serbest aşımda 30, sınıf usulü aşımda 40-60 , elde aşımda 60-80 dişi hayvan için bir koç hesaplanmalıdır. Hangi tür aşım: Yetiştirici eğer sürünün her yıl daha iyiye doğru gitmesini ve sürüsündeki istenmeyen özelliklerin azalmasını istiyorsa; sınıf usulü aşımı uygulamalı ve iyi vasıftaki koçları kullanmalıdır.

Ek Besleme Koç katımı döneminde yapacağımız ek besleme koç katım döneminin kısalarak dişilerin tümünün kısa bir dönem içinde kızgınlık göstermesini sağlar. Ayrıca sürüdeki kısır sayısını azaltmakta, ikiz doğuran koyun sayısını da artırabilmektedir. Yapılacak olan ek yemleme aşımdan 2-3 hafta önce başlamalı ve aşım dönemi boyunca devam etmelidir. Ek yemlemede verilecek yemler ise; arpa ve yulaf gibi dane yemlerden 400-800 gr veya kaliteli kuru ottan 0,5-1,5 kg kadar olabilir.

Döl Verimi Koyunculuğun karı kuzudadır. Her koyun mutlaka yılda bir kuzu vermelidir. Bunun için ne yapmalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz? İşte döl verimini etkileyen faktörler: Irk: Bazı koyun ırkları diğer ırklardan daha fazla döl verirler. Örneğin; sütçü ırklar etçi ırklardan, Avrupa ülkelerinde ıslah edilmiş ırklar, yerli ırklarımızdan daha fazla döl yani daha fazla kuzu vermektedirler. Ana-baba: Sürüye yeni hayvan katarken, ikiz doğmuş dişi ve erkekler seçilmelidir. Çünkü bu yavrular anne ve babalarından aynı özellikleri aldığından bunların yavruları da çoğunlukla ikiz ve üçüz olmaktadırlar. Bu sayede sürüdeki hayvan sayısı çok kısa zamanda artabilmektedir.

Döl Verimi Besleme: Daha öncede geçtiği üzere koç katılacak hayvanlar koç katımından 2-3 hafta önceden başlayarak koç katımı döneminde ek bir yemleme yapıldığında, koyunlardaki kısırlık oranı azaldığı gibi ikizlik-üçüzlük oranı da artmaktadır. Yeterli bir döllenmenin olabilmesi için aynı şekilde koçlarında özellikle koç katımı döneminde yeterli beslenmelerine dikkat etmeliyiz. Döl tutmuş dişi hayvanlar için başka bir kritik dönem de sadece merada, yaşamlarını devam ettirecek kadar beslenmiş hayvanların doğumdan önceki son 6 haftasıdır. Yavrular ana karnındaki gelişmelerinin % 70’ini bu dönemde tamamlamaktadırlar. Bu dönemde karnında ikiz ve üçüz yavru bulunan koyunlar, eğer yeterli beslenmezler ise ya yavrulardan sadece biri canlı kalabilmekte veya yavrular yeterince gelişemediğinden doğum ağırlıkları çok düşük olmaktadır. Düşük ağırlıkta doğan yavruların ise doğumdan sonraki dönemde yaşama güçleri düşük olmakta ve çok yavaş gelişmektedirler. Onun için doğumdan önceki bu dönemde gebe hayvanların beslenmelerine özen göstermeli ve ek yemleme yapılmalıdır. Burada unutulmaması gereken başka konu ise, hayvanları aşırı derecede besleyerek yağlanmasına da sebep olmamak gerekir. Çünkü bu durum elimizdeki damızlık hayvanların döl verimini azaltmakta ve kısırlığı da arttırmaktadır İyi beslemek demek, koyunları yağ tulumuna çevirmek demek değildir.Yağlı hayvan başka, besili hayvan başka! İyi beslemek, vitaminden minerale kadar gerekli besinleri dengeli olarak vermek demektir. Koçların da koç katımı süresince verimli olabilmesi için bütün yıl boyunca uygun bakılması ve aşım yaptığı sırada da yeterli güce sahip olması gerekir.

Döl Verimi Sıcaklık: Sıcak hava özellikle koç katımı döneminde olumsuz etki yapmaktadır. Özellikle erkek damızlıklar ısı artışından olumsuz etkilenirler. Bu nedenle sıcak havalarda koçların gölgeliklerde tutulması , testis (haya) dediğimiz koçların üreme organları üzerindeki yapağıların kırkılması, gerekirse koçlara soğuk su banyosu yaptırılması gereklidir. Yaş ve damızlıkta kullanma süresi: Genel olarak genç yaşlarda döl verimi daha düşüktür. Yani ilk kez gebe kalan dişi hayvanlarda ikizlik ve üçüzlük daha düşüktür. Çeşitli ırklara göre değişmekle beraber döl verimi 4 yaşında en yüksek olup 6 yaşından itibaren giderek düşmektedir. Genel olarak erken gelişebilen ırklarda ilk damızlıkta kullanma yaşı 7-8 aydan 1 yaşa kadar olabileceği gibi yerli ırklarda bu süre 15-18 ay kadar olabilmektedir.

Döl Verimi Hastalık: Döl alınacak hayvanların üreme organlarında hastalık veya herhangi bir kusur bulunmamalıdır. Brucella, Salmonella gibi bazı hastalıklar gebeliğin ilk veya son dönemlerinde yavru atmaya sebep olabilmektedir. Yine şap, tüberküloz gibi bazı hastalıklarda hayvanın kondisyonunu olumsuz yönde etkileyerek halsiz bıraktığı gibi döl verimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Stres faktörleri ve bakım: Hayvanların nakli, kırkım, banyo, ilaçlama, gürültü gibi hayvanı rahatsız eden bütün faktörler döl verimini geriletmektedirler. Özellikle kızgınlık döneminde veya kızgınlık döneminden sonra yapılan kırkım döl verimini olumsuz olarak etkilemektedir. Yine ani yem değişikliği yapılması, hayvanların sıkışık veya hareketsiz tutulmasının da döl verimine olumsuz etkisi vardır.

Sürüde Doğumların Toplulaştırılması Kızgınlığın toplulaştırılması: Koyunlarda üreme ile ilgili hormonların dışardan verilmesi sonucu koç isteğinin uyarılması çalışmasıdır. Bu uygulama sayesinde koyunlar aynı tarihlerde koç alma isteği gösterirler ve gebe kalan koyunlar birbirine yakın tarihlerde doğum yaparlar. Toplulaştırılmış aşımın yararları nelerdir: 1- Aşım mevsimi alışılmışa göre çok kısa bir süreye sıkıştırılmakta, böylece bir yılda iki doğum, iki yılda üç doğum gibi kuzulama aralığının daraltılmasına yönelik uygulamaları kolaylaştırmaktadır. 2- Aşım mevsiminin kısaltılmasının doğal bir sonucu olarak doğum dönemi de kısalmakta ve böylece bakım, besleme, işgücü, bina ve diğer üretim girdilerinin kullanılmasında verimlilik yükselmektedir. 3- Başarılı ve toplulaştırılmış çiftleşmeyi izleyen dönemde sütten kesim ve besi için aynı yaş ve canlı ağırlıkta kuzu topluluğu oluşturulmakta ve bu yolla üreticiye özellikle kuzu eti üretimi açısından topluca pazarlama imkanı sağlanmaktadır. 4- Normal çiftleştirme mevsiminde ikizlik oranının arttırılması yanında mevsim dışı kuzulatmayı sağlamaktadır. 5- Aşım mevsiminin dolayısıyla kuzulatmanın düzenlenmesiyle yılın birkaç döneminde pazarlanabilecek ürün bulunmakta, özellikle kuzu etinin iyi fiyatla pazarlanabildiği dönemlerde üreticinin kuzu eti üretimine yönelmesine imkan vermektedir.

Sürüde Doğumların Toplulaştırılması Toplulaştırılmış aşım nasıl uygulanır: Koyunlara döllenme ile ilgili kimi hormonları dışarıdan vermenin birçok yolu vardır. Bunlar: 1-Enjeksiyon yoluyla 2-Ağız yoluyla tablet halinde 3-Yeme karıştırılarak 4-Süngere emdirilmiş halde vaginal yolla Bu yöntemlerden son zamanlarda en çok kullanılanı sünger yöntemidir. Uygulama mutlaka bir veteriner hekim veya zooteknist kontrolünde yapılmalıdır.