KOROZYON VE TEMEL İLKELERİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Akım,Direnç… Akım Akımın tanımı
Advertisements

SICAK DALDIRMA GALVANİZLEME BİZİM İŞİMİZ
Sensörler Öğr. Gör. Erol KINA.
DIŞ AKIMLA KORUMA
PERİYODİK CETVELİN BAZI GRUPLARI VE ÖZELLİKLERİ
KOROZYON ve KATODİK KORUMA
Deney No: 13 Elektrolitik Kaplama
MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR
PERİYODİK TABLO ALİ DAĞDEVİREN.
Bir maddeyi diğerlerinden ayırmamıza ve ayırdığımız maddeyi tanımamıza yarayan özelliklere denir.
Atom ve Yapısı.
Bileşikler ve Formülleri
Potansiyometri Çalışma ilkesi: Karşılaştırma elektrodu ile uygun bir ikinci elektrottan oluşan Elektrokimyasal hücreden akım geçmezken Potansiyel ölçümüne.
Soğutma Kuleleri.
ANODİK KORUMA 12.
GALVANİK (KURBAN) ANOTLARLA KORUMA
Korozyon 1.
İNORGANİK KAPLAMALAR.
1. ATOM VE ELEKTROLİZ.
dünya yüzeyinin ¾ ü sularla kaplıdır
Kimyasal maddeler. Mol kavramı. Denklem denkleştirme.
YAVAŞLATICILAR İNHİBİTÖRLER
Kimyasal Tepkimeler.
 Abradable hareketli halindeki çok aşınan bölgelerde kullanılan ve ana metali aşınmalardan korumak için kullanılan kompozit malzemedir.  Hareket halindeki.
Deney No: 14 Elektrokimyasal Piller
KATODİK KORUMA 18.
Elektro-Kimyasal İşleme
ALÇI KALIBA DÖKÜM YÖNTEMİ
MADDENİN SINIFLANDIRILMASI
ELEKTRON DİZİLİMİ VE ÖZELLİKLERİ
KADMİYUM KAPLAMALAR.
BİLEŞİKLER NASIL OLUŞUR?
KİMYASAL BAĞLAR İyonik Bağlı Bileşiklerde Kristal Yapı İyonik bağlı bileşiklerde iyonlar birbirini en kuvvetli şekilde çekecek bir düzen içinde.
standart EMF serisi Giderek daha asal (katodik)
ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK
PERİYODİK CETVEL.
KOROZYONDAN KORUNMA.
BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ
ALTINCI HAFTA Elektrokimya. Faraday yasası. Pil gösterimleri ve elektrot çeşitleri. Elektromotor kuvvet ve endüstriyel piller. 1.
ONUNCU HAFTA Geçiş metalleri. Krom, mangan, demir, kobalt, nikel. Kompleks bileşikleri. Geçiş metallerinin reaksiyonları. 1.
SICAK PÜSKÜRTME YÖNTEMİ
PERİYODİK CETVELİN BAZI GRUPLARI VE ÖZELLİKLERİ
Periyotik Cetvel ve Özelikleri
Elemetler Ve Bileşikler
Maddenin yapısı ve özellikleri
İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR.
Elektrokimyasal Piller
MADDENİN SINIFLANDIRILMASI
S d p f PERİYODİK SİSTEM.
ELEKTROKİMYA.
4. ÇÖZÜNÜRLÜK   4.1. Çözünürlük çarpımı NaCl Na Cl- (%100 iyonlaşma)
DEMİRDIŞI METALLER.
GEMİDEKİ KOROZLANMAYA KARŞI BAKIM VE TUTUMLAR
Adı ve soyadı: İlayda GÜNEŞ Numarası:
POTANSİYOMETRİ.
KOROZYON KİMYASI VE ÖNEMİ
BÖLÜM 2 Elektrokimyasal hücreler : Elektrokimyasal hücrelere giriş, elektrotlar, çalışma elektrodu çeşitleri, referans elektrotlar, yardımcı elektrotlar.
METALİK BAĞLAR   Metallerin iyonlaşma enerjileri ile elektronegatiflikleri oldukça düşüktür. Bunun sonucu olarak metal atomlarının en dış elektronları.
Yakıt pilinde katalizör
KOROZYON.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Korozyon ve Katodik Koruma
BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ
ELEKTROKİMYA.
POTANSİYEL-pH DİYAGRAMLARI
Korozyon ve Katodik Koruma İnş.Müh. Seyit ERDEN Met. Müh. M. Caner DEĞERTEKİN.
Sunum transkripti:

KOROZYON VE TEMEL İLKELERİ

KOROZYON NEDİR? Korozyon, metal ve alaşımların çevreleri ile kimyasal ve elektrokimyasal reaksiyonları sonucu bozunmasıdır. Korozyon metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucu, dışarıdan enerji vermeye gerek olmadan, tabii olarak meydana gelen bir olaydır. Kimyasal Korozyon (Kuru Korozyon): Metal ve alaşımları gaz ortamlar içinde oksitlenmesidir. Ancak çevremizi saran nemli havanın neden olduğu korozyon bu tarifin dışındadır. Elektrokimyasal Korozyon (Islak Korozyon): Metal ve alaşımların sulu ortamda bozunmalarıdır.

Korozyonun Neden Olduğu Kayıplar Ekonomik kayıplar Tesisin servis dışı kalması Ürün kaybı Ürün kirlenmesi Verim kaybı

KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL OLUŞUMU Anot: Korozyona uğrayan (oksitlenen) metal Fe  Fe+2 + 2e- Katot: Anotta açığa çıkan elektronları harcayan reaksiyon (redüksiyon) meydana geldiği metal yüzeyi O2 + 2H2O + 4e-  4OH- Elektronik İletken: Anotta açığa çıkan elektronları katoda taşıyan metalik iletken. Anot ile katodun birbiri ile teması da bu iletişimi sağlar. Elektrolit: Elektrolitik illetken, sulu çözelti. Anot ile katot arasında ionik bağ sağlayan sulu ortam. Anodik Reaksiyon: Metal atomlarının negatif yük kaybederek pozitif yüklü metal iyonlarına dönüşmeleridir. Bu olay sonucunda elektron üretilir. Me  Me+2 + 2e- Katodik Reaksiyon: Katodik olayın işlevi anodik reaksiyonda üretilen elektronları harcamaktır. Me+2 + 2e- Me

KOROZYON Korozyonun elektrokimyasal oluşum düzeni (a) Pil, (b) Korozyon hücresinde yer alan olaylar

Elektrokimyasal Reaksiyonlar Standart Elektrot Potansiyel Serisi Elektrot Potansiyeli Volt(Oksidasyon) Na = Na+ + e- 2,714 AKTİF Mg = Mg+2 + 2e- 2,363 Al = Al+3 + 3e- 1,662 Mn = Mn+2 + 2e- 1,180 Zn = Zn+2 + 2e- 0,763 Fe = Fe+2 + 2e- 0,440 Cd = Cd+2 + 2e- 0,403 H2 = 2H+ + 2e- 0 Cu = Cu+2 + 2e- -0,337 4OH- = O2+2H2O+4e- -0,401 Ag = Ag+ + e- -0,799 Au = Au+3 + 3e- -1,500 SOY Korozyon eğiliminin saptanmasında en önemli verilerden biri standart elektrot potansiyelidir. Mukayese, potansiyelini sıfır kabul edebileceğimiz hidrojen reaksiyonunun standart potansiyeli ile yapılmaktadır. Bütün elektrot olaylarını elektrokimyasal bakımdan birbiri ile karşılaştırmaya olanak verir. Bu sıralama “elektrokimyasal gerilim dizisi” olarak adlandırılır. Genel olarak dizinin yukarısında yer alan metallerin aşağıdakilere karşı anodik tutum gösterirler.

ÖNEMLİ ÖRNEKLER Oksijenden Arınmış Asit Ortamlarda Korozyon Çinkonun hidroklorik asit içindeki tutumuna göz atalım: A.R: Zn  Zn+2 + 2e- K.R: 2H+ + 2e-  H2 (gaz) Toplam: Zn + 2H+ Zn+2 + H2 (gaz) Havalandırılmış Nötr ve Bazik Ortamlarda Korozyon Deniz suyu içerisindeki çelik bir parça verilebilecek en iyi örnektir: A.R: Fe  Fe+2 + 2e- K.R: O2 + 2H2O + 4e-  4OH- Toplam: 2Fe + 2H2O + O2  2Fe+2 + 4OH- 2Fe(OH)2 2Fe(OH)2 + H2O + 1/2 O2  2Fe(OH)3 Havalandırılmış Asit Ortamlarda Korozyon Bu tür ortamların özelliği hidrojen iyonu yanında oksijen moleküllerini de içermeleridir. Hidrojen iyonlarının varlığı ortamda mevcut oksijenin reaksiyonu ile indirgenmesine yol açar. O2 + 4H+ + 4e-  2H2O

KOROZYON ÇEŞİTLERİ Çukurcuk Korozyonu Homojen Dağılımlı Korozyon Korozyonun çok dar bölgeler üzerinde yoğunlaşmasıdır. Metal kaybı çok küçüktür. Ancak parçalar kısa sürede delinir. Klor ve brom iyonları içeren nötr ortamlarda oluşur. pH düştükçe yerini genel korozyona bırakır. Durgun çözeltide meydana gelir. Pasifleşme eğilimi yüksek paslanmaz çelik ve alüminyum alaşımlarda rastlanır Ortalama çukur sayısı ve maksimum çukur derinliği ölçülerek değerlendirilir. MeCl2 + 2H2O  Me(OH)2 +2H+ + 2Cl- Homojen Dağılımlı Korozyon En yaygın korozyon türüdür. Metal kaybı diğer türlere göre çok yüksektir. Metal yüzeyinin her noktasında aynı hızla yürür Metal kalınlığı her noktada aynı derecede incelir Yüzey kaplamaları, katodik koruma ve saldırgan ortama ilave edilen korozyon hızını sınırlayıcı maddeler ile kontrol altına alınabilir.

KOROZYON ÇEŞİTLERİ Galvanik Korozyon Birbiriyle temas halinde olan farklı türden metal ve alaşımların aynı ortam içindeki korozyonudur. Galvanik dizide birbirlerinden uzak metal veya alaşımların eşlenmesi önlenmelidir. Soy olanı katot, aktif olanı anottur. Elektrolit iletkenliği yüksek ise korozyon hızı artar Eşlenen metallerden yüzey alanı küçük olanın diğerine göre soy olmasına dikkat edilmelidir. (As/Aa oranı küçük olmalıdır) İki metal arası izole edilmelidir. Sisteme anodik karakterde üçüncü bir metal bağlanarak katodik koruma uygulanabilir. Ortama korozyon yavaşlatıcı madde ilavesi. KOROZYON ÇEŞİTLERİ Seçici Korozyon Bir alaşım içinde bulunan elementlerden birinin korozyona uğrayarak uzaklaşması sonucu oluşan korozyondur. Pirinç alaşımı içinde bulunan çinkonun bakırdan önce korozyona uğramasıdır. Pirinç: %70 bakır ve %30 çinko alaşımı Korozyon sonucu gözenekli yapı kazanır ve mukavemet düşer Alaşım içindeki çinko arttıkça korozyona dayanıklılık azalır Çinko oranı %15’in altına düşürmek veya pirince %1 oranında kalay katmak korozyon dayanıklılığını arttırır.

Yeraltı ve sualtı korozyonu Toprak Altı Korozyonu Galvanik etki sonucu oluşan korozyon Zemin yapısındaki farklılıktan ileri gelen korozyon Farklı havalandırma sonucu oluşan korozyon Kaplama bozuklukları sonucu oluşan korozyon Biyolojik korozyon Kaçak akım ve enterferans korozyonu Sulu Ortam Korozyonu Metallerin tabii sular ve deniz içindeki korozyon hızını tayin eden en önemli etken su içinde çözünmüş oksijen miktarıdır. Gerek tatlı sularda, gerekse deniz ortamında çözünen oksijen miktarı normal koşullarda 8 ppm (5,6 ml/lt) civarındadır.

Eski ve yeni borular arasında galvanik korozyon oluşumu Farklı metallerin teması sonucu oluşan galvanik korozyon Eski ve yeni boru arasında potansiyel farkı oluşması

Farklı havalandırma nedeniyle boru tabanında oluşan korozyon Zemin yapısındaki farktan ileri gelen anot ve katot bölgeleri Kaplama bozukluğu nedeniyle oluşan korozyon

Boru yüzeyine yapışan kil topraklarının neden olduğu korozyon Zeminden betona giren bir boru hattında korozyon Boru yüzeyine yapışan kil topraklarının neden olduğu korozyon

Potansiyel-pH Diyagramları En genel anlamda, metal iyonları ve oksitlerin termodinamik kararlılığa sahip oldukları alanları gösterir, yani faz diyagramı niteliği taşır. Fe-H2O sistemi için potansiyel-pH diyagramı, demirin sulu ortamlarla teması sonucu ortaya çıkan iyon ve oksitler arası reaksiyonlar dikkate alınarak geliştirilmiştir. Bu nedenle demirin sulu ortamlardaki korozyonu hakkında bilgi verebilir.

POLARİZASYON Bir galvanik hücreden akım geçtiği zaman katot potansiyelinde negatif yönde, anot potansiyelinde de pozitif yönde değişme (polarizasyon) meydana gelir. Polarizasyon sonucu katot ve anot potansiyelleri gittikçe birbirine yaklaşarak bir denge potansiyeline ulaşır. Başlangıçta katot potansiyeli ECorC ve anot potansiyeli ECorA dır. Anot ve katot birbirine bağlandıktan sonra hücreden geçen akımın etkisi ile birlikte EDenge potansiyeli oluşur. Galvanik hücrenin polarizasyonu

POLARİZASYON Sulu çözeltiler içinde korozyona uğrayan bir metal de bir galvanik hücre gibi polarize olur. Böyle bir korozyon hücresinin katot reaksiyonu hidrojen iyonu redüksiyonu, anot reaksiyonu da metalin oksidasyonu şeklindedir. Başlangıçta katot potansiyeli EH+/H, anot potansiyeli de EM/M+ değerindedir. Korozyonun başlaması ile katot potansiyeli negatif yöne, anot potansiyeli de pozitif yöne artarak bir denge potansiyeline Ecorr erişirler. Ecorr potansiyelinde denge halinde bulunan bir elektroda katodik yönde iapp kadar bir dış akım uygulanırsa elektrot potansiyeli c kadar negatif yöne doğru kayar. Akım altında ölçülen potansiyel ile denge potansiyeli arasındaki farka aşırı gerilim denir ve () ile gösterilir.  = Ei - Eo V ioH+/H EH+/H icorr Ecorr c ioM/M+ iapp ia ic EM/M+ logi Korozyona uğrayan bir elektrotun polarizasyonu

KATODİK KORUMA

KATODİK KORUMA Katot reaksiyonu için gerekli elektronlar dış kaynaktan verilecek olursa, anot reaksiyonu ile elektron üretilemez. Bu durumda anottaki korozyon olayı durmuş olur. Metale dıştan uygulanan akım ile verilen elektronlar, metal yüzeyinde yürümekte olana anodik reaksiyonları tam olarak durdururken, katodik reaksiyonun hızını da arttırır. Anot reaksiyonu artık korunmakta olan metalin yüzeyinde değil, katodik koruma devresinde bulunan anotta yürür. Korunmakta olan metal yüzeyi artık tam olarak katot olur. Katodik koruma, korunacak metali oluşturulacak bir elektrokimyasal hücrenin katodu haline getirerek metal yüzeyindeki anodik akımların giderilmesi işlemidir. Örnek olarak nötr sulu çözeltideki demir elektrotuna bakalım: A.R: Fe  Fe+2 + 2e- K.R: O2 + 2H2O + 4e- 4OH- Korozyon olayı bu iki reaksiyonun bir arada yürümesi ile gerçekleşir. Elektronlar anottan katoda doğru metal üzerinden akar ve katot reaksiyonu anottan gelen bu elektronları kullanarak yürür.

DIŞ AKIM KAYNAKLI KATODİK KORUMA Dıştan, bir trafo redresör aracılığı ile doğru akım uygulanır. (-) uç metale, (+) uç anoda bağlanır. Akım şiddeti korunacak metalin yüzey alanına ve metalin içinde bulunduğu ortamın koroziflik derecesine bağlıdır.

GALVANİK ANOTLU KATODİK KORUMA Korunacak metal yapıya kendinden daha aktif bir metal bağlanarak galvanik hücre oluşturulur. Katodik koruma devresinden akım geçebilmesi için anot ve katot arasında devre direncini yenebilecek kadar bir potansiyel farkının olması gerekir. Galvanik anottan çekilen akım, galvanik anodun açık devre potansiyeli ile devre direncinin büyüklüğüne bağlıdır.

Dış Akım Kaynaklı Katodik Koruma Galvanik Anotlu Katodik Koruma 1 Elektrik akımı bulunmayan yerlerde uygulanamaz. 2 Elektrik akımının maliyeti daha ucuzdur. Akım ihtiyacı için sınır yoktur. İlk tesis masrafları fazladır. 3 Resistivitenin yüksek oluşu engel oluşturmaz. Anot yatağı direnci düşürülerek ve T/R sayısı arttırılarak istenilen miktarda akım uygulanabilir. 4 Trafo ünitesinin akım kapasitesi dışına çıkılamaz. Anot yatağı direnci işletme sırasında düşürülemez. 5 Akım ihtiyacında değişiklik olması durumunda, T/R ünitesinde akım ve potansiyel manuel veya otomatik olarak ayarlaması gerekir. Aksi halde yapının akım ihtiyacı arttığında potansiyeli koruma kriteri altına düşebilir. 6 Anot yatağına yakın olan bölgede aşırı voltaj nedeniyle boru kaplamasında soyulma olabilir. 7 Anot yatağı civarında ve katodik korunmuş boru hattı ile kesişen yabancı boru hatlarında enterferans söz konusu olabilir. Galvanik Anotlu Katodik Koruma Dış akım kaynağına gerek yoktur. Gerekli akım galvanik anotlardan karşılanır. Elektrik enerjisinin olmadığı yerde tek seçenektir. 2 Akım maliyeti yüksektir. Bu nedenle akım ihtiyacı yüksek olan boru hatlarında tercih edilmez. 3 Devre potansiyeli düşük olduğundan yüksek resistiviteli zemin uygulanmaz. Direnci 5000 ohm.cm’ye kadar olan zeminlerde uygundur. 4 Uygulanması çok kolaydır. Akım ihtiyacında artış olursa sisteme sonradan anot ilave edilebilir. 5 Anottan çekilen akımı ayarlamak mümkün değildir. Galvanik anotlar katodik koruma için gerekli olan akımı kendiliğinden ayarlar. Yapının akım ihtiyacında artış olursa, potansiyeli düşer, böylece anot-katot arasındaki potansiyel farkında artış olur ve anottan daha fazla akım çekilir. 6 Anoda yakın olan boru yüzeyinde aşırı voltaj nedeni ile soyulma olmaz. 7 Anot/zemin pot.düşük olduğundan enterferans etkisi önemsizdir.

KATODİK KORUMA KRİTERLERİ -850 mV Kriteri Korunmakta olan çelik yapının doygun bakır/bakır sülfat elektrotuna göre akım altında ölçülen potansiyeli -850 mV veya daha negatif bir değerde olmalıdır. Boru/zemin potansiyeli yapıya yeterli bir süre (en az dört saat) akım uyguladıktan sonra ve yapı akım altında iken ölçülür. Bu nedenle ölçüm devresinde oluşan IR omik potansiyel düşüşünün de gözönüne alınarak düzeltme yapılması gerekir. (Özellikle yüksek dirençli zeminlerde 200-300 mV fark) 300 mV Potansiyel Kayması Çelik yapının potansiyelinde katodik koruma akımı uygulanırken, statik potansiyelinden (akım uygulamadan önce ölçülen denge potansiyeli) negatif yönde 300 mV bir kayma sağlanmalıdır. 100 mV Polarizasyon Kayması Bu değer yapıya en az 4 saat katodik yönde bir akım uygulandıktan sonra ölçülen “off” potansiyel değeri ile yapının akım uygulanmadan önceki denge potansiyeli arasındaki fark bulunur. Ölmede IR omik düşüşü dahil değildir.

KATODİK KORUMA AKIM İHTİYACI ORTAM KOŞULLARI Yaklaşık akım ihtiyacı (mA/m2) Hareketli deniz suyu içinde çıplak çelik 100-160 Durgun deniz suyu içinde çıplak çelik 55-85 Deniz gibi çamuru içinde çıplak çelik 20-30 Rutubetli zemin içinde çıplak çelik 10-20 Zemin veya su içinde zayıf kaplamalı çelik 1-2 Zemin veya su içinde iyi kaplanmış çelik 0,05 Zemin veya su içinde polietilen kaplı çelik 0,005

Zeminlerin Koroziflik Özellikleri Zemin pH Derecesi Zeminin asitlik derecesi pH<5 asidik zemin Korozyon hızı yüksek pH>8 alkali zemin (kalkerli zemin) Redoks Potansiyeli <100 Şiddetli Korozif 100-200 Korozif 200-400 Orta Korozif >400 Az Korozif Ered = Ep + Eref + 60 (pH-7) Ered=Zemin redoks potansiyeli (mV) Ep=Platin elektrot ile ref.elektrot arasında ölçülen pot Eref=Kullanılan ref elektrotun hidrojen elektrotuna göre potansiyeli (Cu/CuSO4 için 316 mV) Zemin Resistivitesi <1000 Çok korozif 1000-3000 Korozif 3000-100000 Ora Korozif >10000 Korozif Değil  = 2aR ( ohm.cm)

Anot Akım Kapasitesi ve Verimi GALVANİK ANOTLAR Anot Potansiyeli Korunması istenilen metali katodik olarak polarize edecek kadar negatif olmalı. Anot ile katot arasındaki potansiyel farkı katodik koruma akımının geçmesini sağlayan yürütücü kuvvettir. Bu potansiyel farkının katodik koruma direncini yenecek büyüklükte olması gerekir. Düşük potansiyelli anotların yüksek resistiviteli zeminlerde kullanılması mümkün değildir. Anot Akım Kapasitesi ve Verimi 1 kg anot metalinin üretebildiği A.saat olarak akım miktarına akım kapasitesi denir. (A.saat/kg) AAK= Anot Akım Çıkışı (A.saat) Anot Kütlesi (kg) Anot Akım Verimi Gerçek akım kapasitesinin, teorik akım kapasitesine oranıdır. AAV= Gerçek akım kapasitesi x 100 Teorik akım kapasitesi Verim Mg anot: %50-60 Verim Al anot: %90

GALVANİK ANOTLAR ANOT ÖMRÜ Anot kapasitesi kullanılarak belli kütlede bir anodun akım üretebilme süresi yani ömrü hesaplanabilir. Pratikte anot kütlesinin tamamını kullanabilmek mümkün olmaz. Bir galvanik anodun ancak belli bir yüzdesi akım üretmekte kullanılabilir. Kalan kısımdan istenilen şiddette akım çekilemez. Anotların akım üretebilen yüzdesine “kullanma faktörü” denir. Anot Ömrü = Anot ağırlığı, kg x Kullanma Faktörü x Anot Verimi Akım şiddeti, A x Akım Kapasitesi, kg/A.yıl

Galvanik Anot Yatakları Galvanik anotlar doğrudan zemin içine değil, bir anot yatağı dolgusu içine konulur. Böylece: Anot yatağı içinde anot üniform olarak çözünür. Bunun sonucu olarak anodun kullanılabilme yüzdesi artar. Anodun çevresi sürekli olarak rutubetli kalır. Böylece anot direnci düşürülerek akım çıkışı artırılmış olur. Galvanik anotları yüksek resistiviteli zeminler içinde de kullanılabilir. Anot yatağı dolgu malzemesi

ANOT YATAĞI DİRENCİ Anot yatağı direnci (Dwight formülü) Dikey: Rd =  (ln 8L -1) Yatay: Ry =  (ln 4L -1) 2L d 2L d Rd: Dik olarak yerleştirilen tek anot direnci, ohm Ry: Yatay olarak yerleştirilen tek anot direnci, ohm : Anot yatağı resistivitesi, ohm.cm L: Anot boyu. Cm (anot yatağı dahil) d: Anot çapı, cm (anot yatağı dahil)

GALVANİK ANOT YATAK ÖRNEKLERİ Paketli ve paketsiz galvanik anot montajı Çok sayıda galvanik anodun bir noktadan bağlanması Paket halindeki magnezyum anodun bağlanması Galvanik anotların boru seviyesi altına yerleştirilmesi

Magnezyum Anotlar Elektrot potansiyeli serisinde üst sırada olup, son derece aktiftir. Yüksek potansiyelli magnezyum anodun potansiyeli -1,75 Volt. Yüksek resistiviteli zeminler ve tatlı sular içinde de kullanılabilirler. Magnezyum anotların akım verimi %50-60 arasındadır. Anottan çekilen akım şiddeti arttıkça akım verimi artar. AZ63 (%6Al-%3Zn) anotların akım verimi yüksek potansiyelli anotlara oranla daha yüksektir. Teorik akım kapasitesi 2200 A.saat/kg, gerçek akım kapasitesi 1100 A.saat/kg’ dır. Magnezyum anot akım veriminin akım yoğunluğuna göre değişimi *Yüksek pot.Mg anotlarda mangan yüzdesi Al yüzdesine bağlıdır. Magnezyum anotların kimyasal bileşimleri

Çinko Anotlar Düşük resistiviteli zeminler içinde ve deniz yapıların korunmasında kullanılır. Ancak 2000 ohm.cm den yüksek resistiviteli zeminlerde akım çekilmesi güçleşir. Akım verimi %90’dır. Ancak sıcaklık artışı anotların elektrot potansiyeli ve akım kapasitenin düşmesine neden olur. (Özellikle >600C) Saf çinkolarla korunan demir metali arasında 250 mV’luk potansiyel farkı oluşur. Ancak demir bu potansiyel farkını azaltır. Demirin %0,0014’den az olması gerekir. İçine alüminyum (%0,1) katılarak demir ile alaşım oluşur ve demir bağlanır. Kadmiyum ise kurşunun zararlı etkisini yok eder. Çinko anotların elektrokimyasal özellikleri Çinko anotların kimyasal bileşimleri

Alüminyum anotların potansiyelinin resistiviteye göre değişimi Çinkodan daha aktiftir. Deniz suyu içinde veya resistivitesi düşük tuzlu sularda kullanılmaktadır. Bakır ve nikel Al potansiyelini pozitif yöne doğru kaydırır. Çinko, magnezyum ve kadmiyum ise pasifleşmeyi azaltır. Civa, kalay ve indiyum metalleri Al anotların sürekli aktif halde kalmasını sağlar. Civa çevre kirliliği yarattığı için aynı etkiyi sağlayan indiyum alaşımlı anot kullanılmaktadır. Pasifleşme önlenir ve deniz suyu içinde üniform olarak çözünür. Akım kapasitesi Mg anotlardan 2,4 ve çinko anotlardan 3,6 kat büyüktür. Alüminyum anotların elektrokimyasal özellikleri Alüminyum anotların potansiyelinin resistiviteye göre değişimi

Dış Akım Kaynaklı Anotlar Katodik koruma sistemlerinde ilk tesis maliyetinin yaklaşık yarısı anotlara harcanır. Bu nedenle anot metalinin ucuz olması ekonomik açıdan önemlidir. Anot birim yüzeyinden çekilebilen akım mümkün olduğunca yüksek olmalı ve anot direnci zamanla fazla artış göstermemelidir. Anottan çekilen birim akım (A.yıl) başına anot kütle kaybı mümkün olduğunca küçük olmalıdır. Anotlar kendilerinden beklenen süre ve miktarda akım üretebilmelidir. Metal Oksit Kaplı Titanyum Anotlar Titanyum üzerine iletken özellikte metal oksitler kaplanarak hiç pasifleşme göstermeyen anotlar elde edilmiştir. En önemlisi nikel-ferrit (NiO+Fe2O3) kaplı anotlardır. Bu tip anotlar, anot reaksiyonu sonucu klor veya oksijen çıkışından etkilenmemekte ve pH=1 değerine kadar asitlere dayanmaktadır. Kütle kaybı çok azdır. Deniz suyu içinde 600 A/m2, zemin içinde kok tozu anot yatağı kullanılarak 100 A/m2 çekilebilir.

Dış Akım Kaynaklı Anot Yatakları Anot Yatağı Dolgusu Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde kullanılan yardımcı anotlar bir anot yatağı içine konur. Anotlar yatak içine yerleştirilirken anot çevresi kok tozu ile doldurulur. Anot yatağı içine konulan kok tozu dolgusu, anot etkin boyutlarını artırarak anot yatağı direncini düşürür ve anot kütle kaybını azaltıcı rol oynar. Dolgu maddesi olarak grafit, petrol koku veya kok kömürü kullanılır. Anot yatağı dolgu malzemesi-Kok Tozu