Ulus-Devlet, Üniter Devlet Türkiye ve Fransa

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Sol’da Bağımsız Ortak Aday Baskın Oran İstanbul, II. Bölge.
Advertisements

1.3 DEVLET ŞEKİLLERİ.
Saydığımızda 15 tane sayı olduğunu görürüz.
Nusaybin Belediyesi Mitanni Kültür Merkezi 03 Mayıs 2008
TÜRKİYE’DE ÇAĞCIL DEMOKRASİ, DEMOKRATİK KÜLTÜR VE OLGUNLUK
KAZANIMLAR 5. Bir Türk vatandaşı olarak cumhuriyetin Türk milletine kazandırdığı vatandaşlık temel hak ve sorumlulukları bilincini kazanır.
IRAK TÜRKLERİ VE İNSAN HAKLARI
MEB Öğrenci Davranışlarının Değerlendirilmesi Yönetmeliği
AB MÜZAKERE SÜRECİNDE SON GELİŞMELER
AVRUPA BİRLİĞİ, AB DEĞERLERİ VE AB’DE DEMOKRASİ
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 05 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Prof.Dr.Erol Güngör.İO T.C İNKİLAP VE ATATÜRKÇÜLÜK DÖNEM ÖDEVİ
Ankara Üniversitesi Açık Arşiv Uygulaması
ÇANAKKALE ZAFERİ 18 MART 1915.
ETİK ve İTİBAR YÖNETİMİ
Ülke Sohbet Toplantıları 5 Haziran 2009 İZMİR. GÜNEY VE KUZEY KORE ARASINDA VAKİ SAVAŞ NİHAYETLENMEMİŞ OLUP, HALEN BİR ATEŞKES ANLAŞMASI MEVCUTTUR. BU.
Milliyetçilik, Küreselleşme, Azınlıklar dersi – 9
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük TÜRK DIŞ POLİTİKASI
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN ÖĞELER
ORHAN EREN İLKOKULU 1-A.
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
ARALARINDA ASAL SAYILAR
Gün Kitabın Adı ve Yazarı Okuduğu sayfa sayısı
Milliyetçilik, Küreselleşme, Azınlıklar dersi – 7
MİSAK-I MİLLİ (28 OCAK 1920).
Milliyetçilik, Küreselleşme, Azınlıklar dersi – 6
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 5 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYET’İN İLANI
1924 ANAYASASI.
Birinci Dünya Savaşı.
REFORM.
ATATÜRK İLKELERİ.
ATATÜRK İLKELERİ.
T. C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü SAYI :B. 08. PGM
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
Geçmişten günümüze demokrasinin gelişimi
HABTEKUS' HABTEKUS'08 3.
Hukukun Temel Kavramları
…Tarih Kainatın Vicdanıdır...
Mondros Ateşkesinden Sonra Kurulan Yararlı Cemiyetler
DEMO-VILLAGE Orda Bir Köy Var Demokrasiyle!
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYETÇİLİK
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
I. DÜNYA SAVAŞI’NIN NEDENLERİ SAVAŞIN BAŞLAMASI
ANAYASA HUKUKUNA GİRİŞ
ATATÜRK’Ü ETKİLEYEN OLAYLAR
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ HAZIRLAYAN ETKENLER
HALK EĞİTİMİ ve HALK EĞİTİM REFORMLARI
HARF İNKILABINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR
Dönemlere Ayrılma Her dönüm noktası, hem yeni bir gelişmenin başlangıç noktası, hem de bir önceki gelişmenin doruk noktası olmaktadır.
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAPLARI
HEDEF ANALİZİ İstihbarat Faaliyetinin En Önemli Çalışmalarındandır.
S İ YASET, DEVLET VE TEROR İ ZM. S İ YASET SOSYOLOJ İ S İ NDE TEMEL KAVRAMLAR Siyaset - yönetsel eylemlerin kapsam ve içeri ğ ini etkilemede güç kullanımının.
Özgür GÜVERCİN. KISA KISA BAŞARI ANAHTARLARI - Konu eksiğiniz olmasın. - Mutlaka düzenli tekrar yapın. - Günlük 100 soru ile başlayıp toplamda 200 soruya.
İ NSAN HAKLARI ve BAROLAR Av.Mustafa Ç İ NKILIÇ Adana Barosu-2015.
AVRUPA BİRLİĞİ KURUMLARI
EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ
İNSANLAR VE YÖNETİM.
Islahat Fermanı (1856) Islahat Fermanı,
TOKİ TURGUT ÖZAL İMAM HATİP ORTAOKULU
MİLLET SİSTEMİ.
Temel HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA
KUZEY EFTAL SESLİOKUYUCU
Karşılaştırmalı Eğitim
. DERS.
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi.
Sunum transkripti:

Ulus-Devlet, Üniter Devlet Türkiye ve Fransa Sİyasal Bİlgİler Fakültesİ Çağdaş Devlet Düzenlerİ dersİ – Murat Sevİnç 7 AralIk 2011 Ulus-Devlet, Üniter Devlet Türkiye ve Fransa Baskın Oran Kaynaklar: - B. Oran, Türkiye’de Azınlıklar - Kavramlar, Teori, Lozan, İç Mevzuat, İçtihat, Uygulama, 5. baskı, İstanbul, İletişim Yayınları, 2008; - B. Oran, Radikal, 06-11 Eylül 2009, - (Dipnotlar için): B. Oran, Azınlık Raporu davasında okunmuş “Karşı İddianame”, (http://baskinoran.com/belge/KarsiIddianame-15-02-2005.pdf)

Ulus devlet, ünİter Devlet – tanImlar ve nİtelİkler Türkiye’de bu iki kavram aynı kalıba sokulur; oysa çok farklıdır. Üniter Devlet: Egemenliğini federe devletlerle paylaşmayan merkezî otorite. Farklı bölgelere farklı kurallar gerekiyorsa, iznini yine merkez verir veya geri alır. Ör. B. Britanya’da özerk İskoçya, Galler, K. İrlanda. Demokrasiye engel değil. Ör. Fransız Anayasası Md. 72: köyler (communes), iller (départements), bölgeler (régions), özel statülü topluluklar (collectivités à statut particulier) ve denizaşırı topluluklar (collectivités d'outre-mer). Ulus-devlet: (Ulusal Devlet’le karıştırmayınız) Ulusunu TEK KİMLİKLİ sayan devlet türü. Bunu gerçekleştirmek için duruma göre asimilasyon ve/veya etnik-dinsel temizlik uygular. Demokrasiyle bağdaşması zordur; özellikle de üst-kimliği teritoryal olarak saptamayan türünün.

bİr değİl, İkİ fransa 1) Fransa Anayasası «Fransa bölünmez, laik, …bir Cumhuriyettir» der (Md. 1). Ama devam eder: «Köken, ırk veya din farkı gözetmeden bütün vatandaşlarını kanun önünde eşit sayar. Bütün inançlara saygı gösterir. Örgütlenmesi ademi merkeziyetçidir.» 2) Fransa Anayasası Fransızca için «Cumhuriyet’in dili» der (Md. 2); «resmî dil» demez. TC Anayasası Md. 3 de «[Devletin] Dili Türkçedir» der. Ama Fransız Anayasası Md. 75-1: «Bölgesel diller Fransa’nın ortak mirasına dahildir» der. «Fransa dilleri» (Les Langues de France) diye resmî bir kavram vardır ve Kültür Bakanlığı tarafından korunur. 3) Fransa «azınlık» kavramını reddeder. Ama 1951’den bu yana azınlık hakları vermiştir; hem de kolektif haklar ve en aşırı türünden: Sınır boylarında ve adalarda bile. Mitterrand, 1981: “Fransa’nın KURULABİLMESİ için geçmişte, güçlü ve merkeziyetçi bir iktidara gereksinme duyulmuştur. Bugün ise, DAĞILMAMASI için, siyasal iktidarın ağırlıklı olarak yerel yönetimlere bırakılması zorunlu hale gelmiştir.” Önce birinci Fransa’yı, sonra ikincisini görelim. İngiltere’yle de karşılaştırarak.

B. Brİtanya nİye Ulus-Devlet değİl de demokratİk DEVLET oldu? 1) İskoç ve İrlanda aristokrasisi (/feodalitesi/asilleri) İngiltere’nin işgal ve asimilasyon çabalarına ciddi biçimde direndi (“Cesur Yürek”); 2) İngiliz burjuvazisi çok erken güçlenerek bütün bu bölgeleri ekonomik (ve tabii, kültürel) etkisi altına aldı; sert asimilasyon uygulamasına lüzum kalmadı; 3) İngiliz burjuvazisi, Fransa’da olduğunun aksine, aristokrasiyi bir devrim’le (ihtilalle) alt edip iktidarı zapt etmedi. Geçiş, bir evrim biçiminde oldu. Çünkü: a) Aristokrasi, Merkeziyetçi Krallık’ı çok erken bir tarihte, daha Osmanlı Beyliği’nin kurulmasından 84 yıl önce, Magna Carta Libertatum’yla sınırlamıştı (1215). Şöyle düşünün ki, Osmanlı’da bu belgeye karşılık düşen Senet-i İttifak 1808, can ve mal emniyetini getiren Tanzimat Fermanı ise 1839 tarihlidir. Biri 593, öteki 624 yıl sonra. b) Bizzat bu aristokrasi, daha 16. yüzyılın başından itibaren burjuvaziye dönüşmeye başladı. Zorla çevirip otlak haline soktuğu köylü tarlalarında (“Çitleme Hareketi”) koyun üretip yününü satarak. Sonuç: 1) Asimilasyon değil uzlaşma; 2) Devleti değil bireysel hakları yüceltme. Bizim kestirmeden “İngiltere” diye etnik bir adla anıverdiğimiz devletin isminin katiyen bu olmayışı, “Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı” gibi tamamen teritoryal (toprağa ilişkin) bir isim oluşu çok şey söylüyor.

Fransa nİye ulus-devlet oldu? Çünkü Fransız burjuvazisi devlet’e muhtaçtı: İngiliz veya Amerikan burjuvazisine oranla güçsüzdü, ülkeye hakimiyeti zayıftı. Krallık güçlüydü (Versailles). Burjuvazi onu devirmek için «Donsuzlar»la ittifak kurdu ve sonra onlardan korktu. İngiltere emperyalizme geçmişti, rekabet etmek lazımdı. 1871 Paris Komünü fena korkuttu. Sonuç: 1) Fransa uzlaşmacı değil asimilasyoncu oldu. 1789’da nüfus 28 milyondu. Bunun % 21’i Fransızcayı hiç bilmiyordu, yine % 21’i uzunca konuşacak kadar bilmiyordu. İyi bilenlerin oranı % 10,7 idi. 1863’te bile 38 milyonluk nüfusun yüzde 20’si Fransızcayı hiç bilmiyordu. 2) Bireysel hakların yanı sıra Devlet’i de yüceltti: «Hiç kimse inançları yüzünden sorumlu tutulamaz, meğer ki bu inançların açıklanması, yasayla kurulan kamu düzenini bozmuş olsun» (1789, md. 10); «Yurttaş, ifade özgürlüğünün kötüye kullanılması hallerinden sorumlu olur» (md. 11); «Kamu gücü, herkesin yararı için kurulmuştur» (md. 12). 3) Emperyalist yayılma sayesinde inşa ettiği «ulusal gurur» ortamında, iki yöntemle bu Fransızca meselesini halle girişti: a) Zorunlu askerlik; b) Zorunlu/parasız temel öğretim. Bunları şematik olarak görelim.

Fransa’da Ulus-Devletİn Kuruluşu ve SonuçlarI Burjuvazi + Kral   Merkeziyetçi Krallık   Asayiş ve tek hukuk   Ticaret   “Ulusal” Ekonomik Pazar   Ortak dil, kültür vs.   Millet   Milliyetçilik ideolojisi (Rousseau: «Genel İrade»)  Ulus-devlet   İçte Asimilasyon, Dışta Emperyalizm.

Fransa (ve Türkİye) nİye «Geç» kaldI? Fransa: Dönemin tutunum ideolojisi yani birleştirici tutkalı «din» olduğu için, 16. yüzyılda ortaya çıkan Protestanlık karşısında kralın Katolik olması gerekiyordu. Huguenot’lar 1572’de St. Barthelemy Katliamına uğratıldılar. Olanlar Fransa’ya oldu çünkü bu insanlar hem sermayeye, hem dönemin ileri teknolojisine (özellikle, saat) sahiptiler. Onları kucaklayan ülkeler ihya oldular. Fransa, Sanayi Devrimini başlatma şerefini İngiltere’ye kaptırdı. Türkiye: Aynı olayı İttihatçılar 1915’te Ermenilere ve Süryanilere, Cumhuriyet de tüm gayrimüslim vatandaşlara yaptı. Etnik-dinsel temizliğe uğrattı. Sonuçta sınaileşme en az yarım yüzyıl ertelendi (Atay, Çankaya). 1882’de İstanbul-Trabzon arasında 5 ayrı vapur şirketi çalışıyor, limanda yılda 500’ün üzerinde gemi işlem görüyordu. İstanbul-Giresun arasında haftada karşılıklı 4’er, İstanbul-Ordu arasında 3’er sefer yapılıyordu. (Bodrum yılda 48). Anadolu’nun tek yüksek kültür dokusu da yok edildi. Sadece Harput ovasında 8.660 öğrencinin okuduğu 92 Ermeni okulu vardı. Harput’ta Ermeni tiyatrosu: 1880; Sursuryan Kardeşler fotoğraf stüdyosu: 1890; 1 dergi ve 1 haftalık gazete: 1909. Fransa kendi ayağına kurşunu din uğruna, Türkiye hem din (Gayrimüslimler) hem milliyetçilik (Kürtler) uğruna sıktı. Türkiye’nin sürecini şematik olarak görelim.

Türkİye’de Ulus-Devletİn Kuruluşu ve SonuçlarI Batı kültürü   Aydınlar   Bağımsızlık   Ulus-Devlet   AGÜ milliyetçiliği ideolojisi   Millet inşası   Asimilasyon (otokton olmayanlar) ve/veya Etnik Temizlik (GM’ler)   “Varlığım Türk Varlığına Armağan olsun”   Azınlık milliyetçiliği ve sonuçları. Burada alt-üst kimlik ilişkisi çok önemli oldu.

Kİmlİk kavramlarI ve sInIflandIrmalarI - BİREYSEL K. - GRUPSAL K. OBJEKTİF K. SÜBJEKTİF K. ALT K. ÜST K.

Osmanlı İmparatorluğunda Üst ve Alt Kimlikler Osmanlı Türk Kürt Ermeni Rum Musevi Gürcü Çerkes, vs. vs.

Türkiye Cumhuriyetinde Üst ve Alt Kimlikler Türk Türk Kürt Ermeni Rum Musevi Gürcü Çerkes, vs. vs.

Kİmlİkler ArasI Geçİşler: Alt-Üst Kİmlİk (Bİrey-Devlet) İlİşkİlerİ Azınlık bireyi Devlet SONUÇ Durum -1 Üst-kimliği sübjektif kimlik olarak kabul Memnuniyet GÖNÜLLÜ ASİMİLASYON Durum -2 Üst kimliği ret Sert tepki TRAVMA (ayrılma, katliam…) Durum -3 Üst-kimliği kabul, Alt-kimlikte ısrar Alt-kimliğe saygı ve teritoryal üst-kimlik UYUM ORTAMI Asimilasyonda veya kan temelli üst-kimlikte ısrar ÇATIŞMA

İkİncİ (bugünkü) fransa Fransa, Mitterrand’ın 1981’de söylediğini gerçekleştirdi: Devlet okullarında 6 «bölgesel dil»de öğretim yapılıyor. Bazı bölgelerde, oranın bölgesel dili mahkemelerde kullanılıyor. Bazı bölgelerde henüz Fransızcaya çevrilmemiş Alman yasaları geçerli. Yani «ulus-devlet» Fransa bugün sadece «sözde» ulus-devlet: Çokdilli ve çokhukuklu. Hatta, Korsika adasında: Ayrı bir «hukuksal varlık», Ayrı bir «yasama meclisi», Ayrı bir «yürütme organı» var.

Basque bölgesİ ve bayrağI

Bretagne bölgesİ, bayrağI ve amblemİ

Alsace-moselle bölgesİ ve bayrağI

Korsİka adasI ve bayrak amblemİ

Catalogne bölgesİ

1) dİlsel azInlIk haklarI (metropol fransa) «Fransa Dilleri» (Les Langues de France) kavramı: “Fransa dilleri terimiyle kastedilen, Cumhuriyet topraklarında Fransa yurttaşlarınca geleneksel olarak konuşulan ve hiçbir devletin resmî dili olmayan, bölge veya azınlık dilleridir.” «Hiçbir devletin resmî dili olmayan»a bakmayın; Alsace’da konuşulan, Almanca’nın bir ağzıdır; Hemşince’nin aynen Ermenice olduğu gibi. Bu dillerin sayısı, Denizaşırı Topraklar da katıldığında, 75’in üstündedir. Yalnızca Metropol Fransa’dakiler 16 tanedir ve hepsinin konuşulması, yazılması, yayınlanması, sanat konusu yapılması, vb. serbesttir: «Bölgesel Diller» 10 tanedir: Alsas dili, Bask dili, Breton dili, Katalan Dili, Korsika Dili, Batı Flamanca, Mozel Fransik dili, Frankoprovansal dili, Oy dilleri, Ok dilleri (Oksitan) «Teritoryal Olmayan Diller» 6 tanedir: Diyalektal Arapça, Batı Ermenicesi, Berberce, Jüdeo-İspanyol dili, Romani (Çingene) dili, Yidiş (Yahudi) dili. Bunların arasından 6 tanesinde, üniversiteler dahil, her seviyede tedrisat yapılabilir: Breton, Bask, Katalan ve Oksitan dilleri (1951 Yerel Dil ve Diyalektlerin Öğretimide Dair Deixonne Yasası md. 10) Korsika dili (16.01.1974 kararnamesi) Alsas dili (30.05.2003).

«fransa dİllerİ» harİtasI Yeşil: Oïe dilleri Kırmızı: Oc dilleri Sarı: Frankoprovansal d. Ayrıca: Alsas, Breton, Bask, Katalan, Kors dilleri

Bretagne bölgesİnde İkİ dİlde yol levhalarI

dİlsel azInlIk haklarI (devam) Alsace: 1871-1918 arası Alman toprağıydı. Aynen Kars-Ardahan’ın 1878-1918 Rusya’ya ait olması gibi. Bütün belediyelerde, belediye nizamnamesi öngörmesi halinde Alsasca kullanılır. Bölgede kurulmuş dernekler faaliyetlerinde Alsasca kullanırlar. Colmar İstinaf Mahkemesi, bir derneğin genel kurulunun Alsasca yapıldığı gerekçesiyle açılan iptal davasını reddetmiştir. Alsasca, bölgedeki kamu kurumlarında da serbesttir (04.08.1994 tarihli, Fransızca Dilinin kullanılmasına Dair Toubon Yasası, md. 21) Bölgede, 1919’dan bu yana seçim ve propaganda afişleri Fransızca ve Almanca basılır. 10.08.1979’dan bu yana, karayolları levhalarına yerleşim yeri isimleri iki dilde yazılabilir. Strasbourg’un tarihî kesiminde bütün sokak levhaları iki dildedir. 1919’dan beri mahkemelerde savunmalar Fransızca, Almanca ve Alsasca yapılabilir. Noter belgeleri Alsasca düzenlenebilir. Bütün Fransa’da, eğer yargıç tarafların kullandığı dili biliyorsa, taraflar doğrudan doğruya azınlık dilinde konuşabilirler (HMUK, md. 23). Türkiye: Siyasi Partiler Kanunu Md. 43/3 : “…aday adayları Türkçeden başka dil ve yazı kullanamazlar”. Md. 81: “Tüzük ve programların yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçeden başka dil kullanamazlar; Türkçeden başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar”. Bu yasa maddeleri, kurucu antlaşmamız Lozan’ın açık ihlalidir: “Herhangi bir Türk uyruğunun gerek özel gerekse ticaret ilişkilerinde, din, basın ya da her çeşit yayın konuları ile açık toplantılarında, dilediği bir dili kullanmasına karşı hiçbir kısıtlama konulmayacaktır.” (Md. 39/4). Türkiye’de q, x, w harflerini kullanmak hapis cezası gerektirir.

dİlsel azInlIk haklarI (devam) Yasada sayılmış 6 bölge ve azınlık dili özel ve resmî okullarda öğretilir. 250.000 öğrencinin okuduğu bu diller özel okullarda anaokulundan itibaren serbesttir. İsteyen anaokulları, ilkokullar ve ortaokullar eğitimi tamamen azınlık dilinde verebilirler. Devlet bu sisteme mali katkı yapar. Ör. Bask dili % 70 oranında devlet, % 30 oranında ebeveyn tarafından finanse edilir. Devlet okullarında veya devletle sözleşmeli okullarda bu dersler, aynen yabancı dil dersleri gibi, haftada 2 saatle sınırlıdır. «İki dilli» denilen türdeki her düzeyde okullarda, 2001’den beri derslerin yarısı Fransızca, yarısı azınlık dilinde okutulur. Üniversitelerde Edebiyat ve Bölgesel Diller bölümleri vardır. Kimi bölgelerde yalnızca bölge ve azınlık dilinde eğitim veren yükseköğretim kurumları vardır. Ör. Bask Etüdleri Enstitüsü. Fransa’da Milli Eğitim Bakanlığı Fransızca dilinin, Kültür ve İletişim Bakanlığı da «Fransa Dilleri»nin korunması ve geliştirilmesinden sorumludur.

2) dİnsel azInlIk haklarI Fransa’nın hiçbir yerinde ilk ve orta dereceli devlet okullarında zorunlu veya seçimlik hiçbir din dersi okutulmaz, yasaktır (Çarşambaları hariç). Özel okullar din derslerine kendileri karar verirler. Alsace-Moselle’de ilk ve orta dereceli özel ve kamusal okullarda din dersi zorunludur. Ebeveyn sadece Katolik, Protestan, Yahudi din dersi veya Ahlak dersi seçimi yapar. Fransa’nın hiçbir yerinde din adamları devletten maaş almazlar, devletçe atanmazlar, bağışlarla geçinirler, devlet protokolünde yer almazlar. Alsace-Moselle’de, Katolik, Protestan ve Yahudi din adamları devlet memurudur ve protokolde yer alırlar. Fransa’nın hiçbir yerinde dinsel mezarlık yoktur, herkes karışık gömülür (Y. Güney-Pere Lachaise) Alsace-Moselle’de mezarlıklar dinseldir. Fakat «Müslüman Kareleri» bulunur.

3) Hukuksal ve yönetsel azInlIk haklarI Alsace-Moselle: Bazı Alman yasaları geçerlidir. Bunlardan bazıları, ör. Yerel Dernekler Yasası Fransızcaya çevrilmemiştir. 1975’te İstinaf Mahkemesi buna karşı yapılan bir başvuruyu reddetmiştir. Bölgedeki dernekler Alman Medeni Kanunu’nun çeşitli maddelerine tabidirler. Ör. bölgesel hukuka göre kurulmuş bir dernek, kâr amacı güdebilir. Korsika: Teritoryal olarak, Fransa’dan ayrı yönetilir. Statüsü, Denizaşırı Topraklar ile Metropol Fransa arasında bir yere sahiptir. 1) Korsika Teritoryal Kolektivitesi: 1991 statüsüne göre, ada, ekonomik kalkınmadan eğitime kadar ayrı yönetilir. 2) Korsika Meclisi: 1982’den bu yana Adanın sorunları 6 yıllığına seçilen bu yasama organınca karara bağlanır. Yılda 3’er ay süren 2 olağan toplantı yapar. Korsika bütçesini ve gelişme planını kabul eder, Yürütme Konseyi’ni denetler. Fransız Parlamentosu, Adayı ilgilendiren yasama metinlerini çıkarmadan önce bu Meclis’e danışır. Meclis, eğilimini 1 ay içinde bildirir. Meclis, Adayı ilgilendiren düzenlemeleri Fransız Parlamentosu’na önerebilir. İsteyen üyeler Korsika dilinde konuşurlar. 3) Korsika Yürütme Konseyi: Meclis içinden seçilen 1 başkan ve 6 üyeden oluşur. Yürütme görevi yapar. Meclis tarafından güvensizlik oyuyla düşürülebilir. Korsika Teritoryal Kolektivitesi’ni temsil eden başkanı, kamu hizmetleri konusunda Fransa başbakanına her türlü öneriyi götürebilir.

Mitterrand, 1981 «Fransa’nın KURULABİLMESİ için geçmişte, güçlü ve merkeziyetçi bir iktidara gereksinme duyulmuştur. Bugün ise, DAĞILMAMASI için, siyasal iktidarın ağırlıklı olarak yerel yönetimlere bırakılması zorunlu hale gelmiştir.»

OsmanlI’dan 1930’lara, 1930’lardan 2000’lere Geçİş Bugünkü esas kavga Türk-Kürt, Sünni-Alevi, İlerici-Gerici, vs. arasında değil. Kesinlikle, iki çağdaşlaşma dalgası arasında. Osmanlı I. Çağdaşlaşma Dalgası (1920’ler) II. Çağdaşlaş. Dalgası (2000’ler) Yarı-Feodal İmparatorluk Ulus-devlet Demokratik Devlet Ümmet Ulus (“imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış..”) İnsan Tebaa Vatandaş (zorunlu) Vatandaş (gönüllü) Üst kimlik: Müslüman Üst kimlik: Türk (Müslüman-Türk) Üst kimlik: Türkiyeli