Müzik Seçil Öngel 8/A 20 müzik tarihi.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
YAYLI ÇALGILAR.
Advertisements

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ
Besteci Georg Friedrich HANDEL’in
HAZIRLAYAN:Melis Doğa URAL
SANAT HAZIRLAYAN: BAHAR PINAR ERGENE.
Hazırlayan: Merve BOYUN
©2006. Önce orkestra üyesi olan Hindemith, besteci olarak Reger’in ve Puccini’nin tesir sahası dışına çıkmıştır. Sonra.
Müzik Eğitimcileri Sitesi © 2006
HAZIRLAYAN: İREM İSLAMOĞLU
TELLİ ÇALGILAR.
HAZIRLAYAN: TDE ÖĞRETMENİ BURCU ARICAN
MÜZİK PERFORMANS ÖDEVİ
AVRUPA MİMARİSİ İL GESU KİLİSESİ AUGSBOURG BELEDİYE BİNASI
Hazırlayan: Selvihan Öztürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi Resim-iş Öğretmenliği II.Öğretim II.Sınıf ©2006.
HAZIRLAYAN: Ece BAŞYAZICI
Hazırlayan: Ömürcan Aydın
Vincenzo BELLİNİ ( ) Hazırlayan MEHMET ALİ KAYNAR
Konu=İNSAN SESLERİ.
Rönesans, tüm sanat dallarında sadelik, temizlik ve saflık dürtülerini güçlendirdi. 16. yüzyılla birlikte, duyguların dışa vurumu çok daha önemli.
©2006 HAZIRLAYAN: NAZİRE KOCA.
Franz LISZT Hayatı & Eserleri
Matematik Ve Müzik Arasındaki İlişki
HENRY PURCELL ©2006 ( ) HAZIRLAYAN : GÜLCİHAN KENDİ ©2006.
Ludwig van Beethoven 16 Aralık Mart 1827.
©2006 Fauré Gabriel Fauré (1845 – 1925)
İNTERNETİN KULLANIM ALANLARI
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR
MÜZİKSEL/RİTMİK ZEKÂ.
Barok Dönemi Etkileyen Müzik Özellikleri
TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ Oğuzhan AKKUZU.
CUMHURİYET DEVRİ TÜRK SANATI
Wolfgang Amadeus Mozart
Zaman içinde bilim.
JOHANN STRAUSS, JR. (Viyana, Viyana, 1899) ESERLERİ HAYATI
Operanın Doğuşu Nazlı YALDIR 9/D 211.
SANAT TARİHİ.
KEMAN.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 3. Ünite: RÖNESANS DÖNEMİ MÜZİĞİ
BATI MÜZİĞİ TARİHİ GOTİK DÖNEM.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 3. Ünite: Rönesans Dönemi Müziği
Jazz Müzik bilgileri.
Klasik Batı Müziği.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SAATLER
KLASİK MÜZİK.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 4. ÜNİTE BAROK DÖNEM MÜZİĞİ
SANAT TARİHİ Barok Dönem.
KLASİK MÜZİK Klasik Batı Müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Batı.
doğum==> 4 mart 1678 ölüm==>temmuz 1741
Neoklasizm 18. yüzyılda Barok ve Rokoko'ya tepki olarak çıkmış olan sanat akımıdır. Jacques-Louis_David.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
Ludwig van Beethoven 1770 yılında Bonn’da mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk müzik öğretmeni babasıdır. Alkolik bir müzisyen olan.
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
BACH AİLESİ Ayşenur SEKBAN.
KLASİK BATI MÜZİĞİNDE KLASİK DÖNEM
MTK 409 ÇALIŞMA METHODLARI MÜZİK VE MATEMATİK
İletişim teknolojilerinde ki hızlı gelişim küreselleşmeyi hızlandırmaktadır. Özelikle mobil iletişim sistemlerinin yaygınlaşması ile dolaşımda olan bireylerin.
ÇALGI TOPLULUKLARI. Bir kısmı ağızla çalınan, bir kısmı da dövülerek ses çıkaran çalgılardan meydana getirilen en çoğu kırk elli parçadan ibaret müzik.
TÜRK HALK MÜZİĞİ ve TÜRK SANAT MÜZİĞİ
ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN MÜZİK TÜRLERİ
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 4. ÜNİTE BAROK DÖNEM MÜZİĞİ
BAROK VE KLASİK DÖNEM.
HAZIRLAYAN : Özgür Arda Aslan 9A Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756 yılında Avusturya'nın Salzburg kentinde doğmuştur. Babası Leopold Mozart, ablası.
ROMANTIK DÖNEM VE BESTECILERI ROMANTIK DÖNEMDE BULUNAN BESTECILER.
 Müziğin alfabesi notalardır:  Nota: Seslerin yüksekliklerini (incelik/kalınlık) ve sürelerini göstermeye yarayan işaretlerdir.  Müziğin alfabesini,
G ITARıN T ARIHÇESI. Gitar ın kökeninin eskiye dayandığı konusunda bir çok varsayım var. Avrupa’ya geliş öyküsünde İran ve Arap adlarına rastlıyoruz.
MATERYAL TASARIMI DERSİ
OTİZM NEDIR HAZIRLAYAN BÜŞRA ÖZLER. OTİZM VE OTİZMLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Otizm: Erken çocukluk döneminde görülmeye başlayan, sosyal etkileşim ve iletişim.
Sunum transkripti:

müzik Seçil Öngel 8/A 20 müzik tarihi

Barok müzik, bir döneme adını vermekle birlikte mimari başta olmak üzere diğer pekçok kategoride de değerlendirilebilmektedir

Barok Portekiz’ce barroco (düzgün olmayan inci) kelimesinden gelmektedir.

Barok dönemle birlikte, müzik "kontrast" kavramı ile tanışır

Aynı tınılardaki çalgılar birbirleriyle savaşırcasına, birbirleri ile karşıtlık oluşturarak eserde yerlerini alırlar.

Klasik Dönem sanatçıları dahi, her ne kadar Barok dönem eserlerini karmaşık, süslü, zevksiz ve abartılı olarak adlandırsalar ve "Barok" kelimesini aşağılayıcı manada kullansalarda kendi kullandıkları ve günümüze kadar uzanan birçok armoni kuralını bu dönemin ustalarınan öğrenmişler ve yer yer kopyalamışlardır

150 yıla yayılan bir süreci etkileyen Barok akımı, kimi müzik tarihçilerine göre 2, kimine göre 3 evreli bir dönemdir. Fakat herkesin kabul ettiği ortak düşünce ise son dönem "Olgun Barok" Johann Sebastian Bach'ın etkisi altında geçmiştir

Barok müziğinin yapısında en belirgin özellik, müzikde "kontrast"lar kullanılması olmuş ve bununla birlikte konçertolar devri başlamıştır

. Ortaçağ ve Rönesans'ta ses şiddeti, hep aynı seviyede kullanılmaktaydı. Müziksel ifadeyi güçlendirmek için kullanılan ses düzeyinin alçalıp yükselmesi Barok dönemde keşfedilen ve gelişen işaretlerle başlar

Barok dönemde "Piyano - düşük ses" ve "forte - gür ses" terimleri ile eserlerde ses şiddetinin önemi ve katkısı görülmeye başlar.

Kontrastlar üzerine kurulan Barok müzikte ritmik yapıda da büyük gelişmeler olur. Rönesans'tan Barok müziğe sıçrayan metine bağlı müzikal anlatım, konuşma dilindeki vurguların abartılmasına neden olur.

Barok dönemde doğan Opera ve kantatlar günümüzde de aynı kurala bağlı kalınarak abartılı bir dilde seslendirilirler. Barok dönemle beraber çalgı müziği büyük ilerleme gösterir.

Kontrast oluşturmak amacıyla eşlik Barok dönemin bir diğer yeniliği bu döneme kadar olan müzikal yapıda bulunmayan ve eserin başka bir bölüme geçeceğini veya bittiğini belirten bir olgunun kullanılmasıdır

(1741). . Avrupa’ya yayılması ise Alman-İngiliz besteci George Frideric Handel sayesinde olmuştur. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en önemli oratoryo olan Messiah oratoryosu G.F.Handel tarafından İngiltere’de bestelenmiştir

Sonat, kendini barok dönemin ilk zamanlarında bulmuş bir başka müzik tarzıdır. İtalya’da sonat, yavaş ve hızlı dans parçalarından oluşan eser veya yavaş-hızlı kontrastlarıyla gelişen eserlere denir(daha sonra bu tarz kiliselerde kullanıldı).

Arcangelo Corelli gibi her iki tarzda da müzik yapan besteciler olmuştur. İtalya’nın dışında süit adı verilen dans parçaları yaratılmaya başlandı

Süitler de büyük bir gelişimin habercisi olsalar da, sonatlar kadar önemli bir kilometre taşı değillerdi.

Süitler, kantatlarda olduğu gibi tek bir çıkış noktasından hareketle iki veya üç bölümlü forma ulaşırdı (örneğin Domenico Scarlatti’nin klavye sonatları gibi), Bach’ın bestelediği 1’den çok formlu eserler gibi. İlk sonatlar, ya tek bir enstürman ya da küçük bir grup için yazılırdı.

17.yüzyılın sonlarına doğru(barok dönemin ortaları), bu sonat formu konçerto grosso şekline dönüştü. Solist grup ise genellikle concertino (iki keman ve continuo) olurdu. Daha sonra ise konçerto durumuna dönüştü.

Bach’ın Brandenburg Konçertoları konçerto grosso stilinin bu dönemdeki en iyi örneklerinden şüphesiz birisidir. Ayrıca en az Bach’ın olduğu kadar, Antonio Vivaldi’nin solo konçertoları da bu dönemin en önemli modellerinden oldu.

Sonat, konçerto ve vokal formları gelişiminin ortalarında, barok dönemin bir başka önemli özelliği ortaya çıkmaya başladı

Tonalite.

16.yüzyılın ortalarında eski kilise modları, yeni anahtar bağları konseptiyle yer değiştirmeye başladı. Barok dönemle birlikte besteciler bir anahtardan diğerine atlamaya başlamıştı.

Zamanın kromatik müziğini üretmeye başlamışlardı Zamanın kromatik müziğini üretmeye başlamışlardı. Zamanla, anahtarlar arasında ki bağ ve geçişler bir sistem halini aldı.

Bach’ın İyi Düzenlenmiş Klavye(Well-tempered clavier) adlı eseri bu bağı anlamak için iyi bir örnektir. Bu eser ayrıca bir başka iki önemli barok özelliği yapısı içinde barındırmaktadır : Prelüd ve füg.

Barok dönemin en gözde çalgıları klavsen ve harpsikort’tu Barok dönemin en gözde çalgıları klavsen ve harpsikort’tu. Bunlar seslerin hafif veya kuvvetli çıkmasına olanak sağlamayan bir düzeneğe sahiptiler

Oysa barok dönemde gelişen, müzikal anlatımı güçlendiren müzik sembolleri ve o dönemde ihtiyaç duyulan hafif ve kuvvetli çalımlar önemli bir unsur halini almıştı.

Barok dönemde icat edilmesine karşın dönemin bestecileri piyano için eser yazmazlar. Klavsene göre cılız bir sese ve sert tuşeye sahip piyanoya eser veren ilk besteci Muzio Clementi’dir.

1773’de daha on sekizindeyken piyano için üç sonat yazmış, çalgıyı popüler hale getirmiştir. Bach gibi ünlü Barok dönem bestecilerinin günümüzde piyanoda çalınan eserleri aslında piyano için yazılmamıştır

Dolayısıyla “piyano” ve “forte” gibi nüanslar ve “staccato” gibi çalım tekniklerinin hiç biri eserlerin aslında yoktur veya çok azdır.

Bütün bu değişiklikler birbirlerine paralel olarak geldi ve barok dönemi oluşturdular. Eski kurallardan ve polifonik takıntılardan kurtulunması, yeni bir tarz ve kural geleneği yapma gereğini doğurdu.

Bu da, kadanslar veya armonik geri planlar üzerine doğal olarak solistlik yapan, melodiyi ortaya çıkardı. Bu armoniler içinde sequence(zincirleme)’i getirdi ve tüm bu armonik gelişimler bir yandan da ritmik gelişmeleri doğurdu.

Bas bölümleri, Orta Avrupa dans müziğinin tipik ritmleriyle kaynaştı ve tüm bunlar barok müziği barok müzik yaptı.

Barok dönemde müzik, modern müzikal dilin gelişiminde kuşkusuz en önemli kilometre taşı olmuştur. Bu 1,5 yüzyıl içerisinde, müzikal formlar değişip geliştikçe bir yandan da daha sonrasının ve bugünün müzik standartlarını belirlemeye başlamıştı. Tonalite ve akor tonlaması çok büyük önem taşımaktadır.

Bir başka önemli özellik ise müziğin, bu dönemde evrensel bir dil taşımaya başlaması, ulusallıktan çıkıp tüm Avrupa ve dünyaya seslenmesidir

KLASİK DÖNEM

Özellikle müzikte olmak üzere,birçok alanda sık sık kullanılan “klasik” kelimesi, ülkelere ve çağlara göre çok  değişik gerçeklikleri kapsar.

“Klasik”müzik “popüler” veya hafif diye adlandırılan müziklerin karşıtı gibi ele alınabilir ve o zaman Pérotin den (ykl.1200)Pierre Boulez in izleyicilerine (XX.yy sonu) kadar bütün yüksek (veya ciddi)Avrupa müziğini  içine alır.

Bu bağlamda ( Avrupa dışı müziklerin tersine) “klasik” müzik ile “çağdaş”müzik ayrımı yapılabilir  ve çağdaş müzik, mesela Debussy’den veya Boulez-Stockhausen kuşağından (1945) başlatılabilir. Aynı şekilde klasik müzik, romantik müzikten,barok müzikten,Rönesans müziğinden ve ortaçağ müziğindende ayrılmaktadır.

Müzikte son baroğun en büyük temsilcisi olan Bach 1750 de Leipzig de öldüğünde genç Haydn Viyana da ilk eserlerini yazıyordu.

Bu olaylar bir yüzyılı iki eşit döneme ayırır Bu olaylar bir yüzyılı iki eşit döneme ayırır. Birinci yarıya Bach hakimdir. İkinci yarıdaysa Haydn yepyeni bir sanat ve toplum bağlamında, Mozart ile birlikte, Viyanayı en azından yaratıcılık açısından, Avrupanın müzik merkezi haline getirir.

Bu iki besteci xvııı. yy ın ikinci yarısıyla özdeşleşir Bu iki besteci xvııı. yy ın ikinci yarısıyla özdeşleşir. Sonraki kuşaklar geriye dönüp baktıklarında böyle düşüneceklerdir. Özellikle Bach, ortaçağdan ve Rönesans’tan devralınan birikimi en uç noktasına ve zirveye ulaştırmıştır.

Oysa onun çağdaşı olan bestecilerin büyük bir kısmı, besteleme tekniklerinin sadeleştirilmesi , armoni ve çokseslilik (kontrpuan) yerine melodiye öncelik verilmesi gibi eğilimler göstermektedir. Bach’ın ölümünden hemen önceki ve hemen sonraki dönemlerde Bach’a oranla kesin bir yüzeysellik görülür.

Yeni melodi anlayışı ileride daha da güçlenecektir, ama kompozisyon yoğunluğu bakımından bu yeni anlayışın yol açtığı kayıplar, yeni bir çokseslilik, yeni bir yoğunluk ve yeni bir müzik düşüncesi getiren Haydn ve Mozart dehaları sayesinde ancak 1780’e doğru telafi edilecektir.

Haydn ve Mozart yetişme döneminde eserlerinin tek bir notasını bile bilmedikleri Bach’ın üslubundan çok uzaktır.

İkisinin de üslubunun ilk belirtileri, Bach’ın ölümünden epeyce önce ortaya çıkmıştır ve Bach’ınkinden çok daha fazla Telemann, Scarlatti gibi çağdaşlarının ve 1710 dolaylarında doğmuş olan ve bazılarınca ön-klasik diye nitelenen bestecilerin üslubundan izler taşır.

Ön-Klasik denilen besteciler Kuzey Almanya’da Carl Phillip Emanuel Bach (Johann Sebastian’ın dört müzisyen oğlunun ikincisi), Mannheim’da Johann Stamitz, Viyana’da Mathias Georg Monn ve Georg Christoph Wagenseil ve Milano’da Giovanni Battista Sammartini’dir.

İtalyan opera bestecilerinin ve Johann Adolf Hasse gibi, Italyan olmayan ama İtalyan tarzı operalar yazan bestecilerin de apayrı bir yeri vardır.

En azından XX.yüzyılın ortalarına kadar, Haydn (1732-1809) ve Mozart’ın (1756-1791) son eserleri ve Beethoven’in hemen hemen bütün eserleri, bestecilerin ve dinleyicilerin düzeylerini belirleme konusunda mihenktaşı sayılacaktır.

Klasik üslup 1780-1815 arasında en parlak dönemini yaşadı Klasik üslup 1780-1815 arasında en parlak dönemini yaşadı. Bu dönemde Avrupa’da Fransız devrimini hazırlayan olaylar, sonra devrim, hemen ardından patlak veren olaylar yaşandı.

Kökenlerine eğinildiğinde görülür ki Viyana, 1750’ye doğru diğerleri gibi bir merkezdir. Ama en küçük bir kuramsal spekülasyona girişmeksizin denebilir ki, Viyana üslubu-Başlangıçta,mesela Mannheim üslubundan daha az şaaşalı daha az heyecan yaratıcıdır

Ama çok geçmeden ( Haydn’ın 1760’lardaki senfonileriyle kesin olarak), en ileri ve en anlamlı biçimsel ve tonal arayışlarla özdeşleşmiştir. Ve sonunda, 1800 insanları için, tek başına (veya hemen hemen) orkestra müziğinin ve yüksek düzeyli oda müziğinin temsilcisiydi, hatta Viyana üslubu, orkestra müziğiyle tamamen özdeşleşti.

ROMANTİK DÖNEM

MODERN Dönem

  Bu dönemi adlandırmada genel kabul görmüş bir terim yoktur. Çağdaş Müzik veya 20. Yüzyıl müziği gibi adlandırmalar yapılabilirse de özellikle ikincisi yüzyılın ortalarında yaşamış olan Rachmaninov, Sibelius ve R. Strauss’ uda kapsadığından uygun olmayabilir

Yeni müzik terimi bu müzik türünün felsefesini ve 19 Yeni müzik terimi bu müzik türünün felsefesini ve 19. Yüzyıl romantizmine karşıt olan arayışları daha iyi tanımlayacaktır. 

Yeni müzik Alman Avusturya romantizmine ve onun temsil ettiği herşeye bir başkaldırıyı simgeler. Değişik besteciler değişik tekniklerle başarılı örnekler oluşturmuşlardır.

Bu müzik türünde Empresyonizm,Romantizm yada Barok dönem de olduğu gibi belli bir stil ya da kalıp yoktur. Besteciler belli bir tekniğe bağlı kalmak yerine birini denedikten sonra bir başkasına geçmekte bir sakınca görmemişlerdir.

Başkaldırış eser adlarında da kendini göstermektedir Başkaldırış eser adlarında da kendini göstermektedir. Buna örnek olarak Erik Satie’nin “Like a nightingale that has a toothache” ve Trois Morceaux’ un “Three pieces in the form of a pear” gösterilebilir

Bunlar son yüzyılın romantik başlıklı senfonik şiirlerine bir reaksiyon olarak görülmektedir.

1.Dünya Savaşı sonrası bazı bestecilerin eserlerinde caz esintileri de görülür. Örn: Stravinsky “Ragtime” 1918, Copland’ın “Two Blues”1926. Bilimdeki gelişmelere paralel olarak radyo konser salonlarına gidemeyen milyonları dinleyici haline getirmişti.

Randall Thompson’un Süleyman ve Belkıs operası radyo istasyonları tarafından telif ödenerek yayınlanmıştı. 1929’dan itibaren sesli çekilmeye başlayan sinema filmleri bestecilere yeni imkanlar yaratmıştır.

Fonograf’ın icadı ile dünyanın en izole bölgelerinde bile insanlara müziği istedikleri repertuarla dinleme imkanı yaratmıştır. Son olarak Televizyon kitle iletişimini en üst düzeye çıkarmıştır

SON...