HAVE TO - MUST.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
(ESKİYE AİT ALIŞKANLIKLAR)
Advertisements

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) GRAMER ANLATIMI
DUHA AKGÜN CLASS : B İİÖP. ÖZELLİKLERİ ► Bu cümleler gerçek ya da gerçek olmayan durumları tanımlar. ►İki cümlecikten oluşur; 1. Bağımlı şart cümlesi.
When: ne zaman Where: nereye nerede What: ne How: nasıl What time: saat kaçta How many/ how much: kaç tane/ ne kadar Which: hangisi Who: kim Bunların haricinde.
Mardin And. İHL SO THAT. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that: diye, için, = in.
“BE” fiilinin Şimdiki ve geçmiş zamandaki şekilleri
SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
4th grades Telling the time Zamanı söyleme Telling the time Zamanı söyleme.
Future Tense Will&Going to.
Unit 1 Friendship Rules Personal Qualities Physical Appearance
Relative Clauses Who, whom, whose HANGİSİ ?. Mavi gözlere sahip olan adam The man who has got blue eyes Hangi adam? Mavi gözlere sahip olan adam İsim.
(YAPABİLİRİM/YAPAMAM)
Past Simple Tense Simple Past Tense asıl olarak geçmişteki olayları anlatmak için kullanılır. Türkçe’deki “di’li geçmiş zaman”ın karşılığıdır. E.g.
OBLIGATIONS.
Yapı Kullanım Alıştırmalar
İNGİLİZCE GRAMER DÜZ CÜMLEDE HAVE GOT / HAS GOT (SAHİP OLMA) KALIPLARI
FUTURE PERFECT TENSE.
THE PRESENT PERFECT TENsE
Simple Present “Geniş zaman”.
SIMPLE PRESENT TENSE.
SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
CONDITIONALS (IF CLAUSES) Type -1
MUST.
Must, have to “has to”, can
SIMPLE PRESENT TENSE.
HAVE TO “has to” MUST.
THE SİMPLE PRESENT TESNSE
UNIT FIFTEEN Health and Sports
= DON’T need TO “gerek yok”
SÜMEYYE KARABOYUN İÖP-1
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
Yabancı Dil- II Bölüm - 3.
EXPRESSING OPINIONS ( fikirleri belirtme)
UNIT- 3 OUR NATURAL HERITAGE.
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
SIMPLE PRESENT TENSE ZAMAN İFADELERİ (Tıme Expressıons)
Kalıplar.
PAST SIMPLE TENSE GEÇMİŞ ZAMAN.
ENGLİSH LESSON MY DAİLY ROUTİNE.
Expressing Daily Routines
Have to / has to ©2016 ingilizcebankasi.com.
Unit 5 my day English 4.
GREETING MANNERS AND POLITE WORDS EMLAK KREDİ BANKASI İLKÖĞRETİM OKULU İstanbul(Bakırköy) SELAMLAMA VE KİBAR SÖZLER.
Must ©2016 ingilizcebankasi.com.
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
ADVERBS OF FREQUENCY (SIKLIK ZARFLARI).
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
German shepherd dog. These dogs are said to be intelligent before they say.
MY DAİLY ROUTINE ÜNİTESİNDEKİ AKTİVİTELER
PRESENT PERFECT TENSE Yakın Geçmiş Zaman. WHERE DO WE USE PRESENT PERFECT TENSE ????
W O R D A M G E U FOR N I T 1.
FINLAND EDUCATION SYSTEM I am talking about the Finnish education system today.
PUANLAMA ÖNERİSİ *Öğrenciler iki gruba ayrılır. Her iki gruba da baştan 1000’er puan verilir. *Birinci grup yarışırken “GAME 1“ açılır. Öğrenciler her.
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
DAILY ROUTINES (günlük rutinler). DAİLY ROUTINES Wake up. Wash our hands and face. Have breakfast. School outfit wear. Go to school. Lessons start. Lessons.
HEALTH.
MUST.
DAILY ROUTINES.
UNIT 8: CHORES Günlük Ev İşleri.
Imagine that you are a teacher and you are taking your 20 students to England for the summer school.
HAVE TO - MUST.
İNGİLİZCE THE FUTURE TENSE ( BE GOING TO ). Be going to gelecek zamanda olan bazı olayları ifade etmek için kullandığımız bir yapıdır. İNGİLİZCE THE FUTURE.
Should / Shouldn’t Prepared by Salih Hoca.
Sımple Past Tense.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
MY ACTİVİTİES ON TYPİCAL DAY BAŞAK MORAL 10-D 43.
MUST.
Sımple Past Tense.
Sunum transkripti:

HAVE TO - MUST

Have to - must Bir şeyi yapmak gerekliyse HAVE TO, HAS TO Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu SİZ düşünüyorsanız MUST Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu bir kanun veya bir başkası söylüyorsa HAVE TO yu kullanırız.

It is necessary to practise a lot. We HAVE TO practise a lot. I think It is necessary to practise a lot. We MUST practice a lot. Our teacher says it is necessary to practise a lot.

It is necessary to go to our classes when the bell rings. We HAVE TO go to our classes when the bell rings. It is necessary to wear our school uniforms. We HAVE TO wear our school uniforms. It is necessary to drive on the right in Turkey. We HAVE TO drive on the right in Turkey.

Bir şeyi yapmamızın GEREKLİ olduğunu anlatmak için HAVE TO veya MUST ‘ı Kullanırız. It’s twelve o’clook. It’s too late. I HAVE TO go. I MUST go. To go abroad you HAVE TO have a passport. you MUST have a passport. “Genellikle hangisini (have to, must) kullandığımız önemli değildir.”

MUST ‘ı kullandığımızda KENDİ FİKRİMİZİ belirtiyor ve neyin GEREKLİ OLDUĞUNU söylüyoruz. I must call Ahmet. I haven’t seen him since Friday. “Ahmet’i araMALIyım. Cuma Gününden beri onu görmedim.” Our manager MUST do something about our school environment. “Bizim Müdür okulun çevresi ile ilgili bir şeyler yapMALI.”

HAVE TO da ise kişi kendi düşünce ve fikirlerini DEĞİL, gerçeği, hakikati, kuralı, kanunu söylüyor. Old People can’t see well. They HAVE TO wear glasses for reading. “Yaşlı insanlar iyi göremez. Onlar gözlük takmak ZORUNDA.” I can’t come to the airport at that time. I HAVE TO be at school. “O saatte havaalanına gelemem. Okulda olmak ZORUNDAyım.” “A law, rule or a person says that it is necessary.” “Bir kanun, kural veya kişi eylemin, fiilin gerekli olduğunu söylüyor.”

I live in a dormitory; “Yurtta kalıyorum;” I HAVE TO get up at seven o’clock. “Yedide kalmak ZORUNDAyım.” I HAVE TO leave the dormitory at eight. “Sekizde yurttan ayrılmak ZORUNDAyım.” I HAVE TO be at school at half past eight. “Sekiz buçukta okulda olmak ZORUNDA yım.”

Get up : kalkmak HAVE TO get up : kalkmak ZORUNDA Write : yaz HAVE TO write : yazmak ZORUNDA Study : ders çalış HAVE TO study : ders çalışmak ZORUNDA HAVE TO cümlenin öznesi 3.tekil şahıs olduğu zaman (he, she, it) HAS TO ya dönüşür.”

THEY come to school at half past eight. He She HAS TO It YOU WE HAVE TO THEY come to school at half past eight. He She HAS TO It Bu cümleleri olumsuz ya da soru yapmak için DO / DOES yardımcı fiillerini kullanırız. + have to (–) don’t have to + HAS TO (–) DOESN’T have to (he, she, it)

The students HAVE TO come to school at half past eight. (+) The students DON’T have to come to school at half past eight. (-) DO the students have to come to school at half past eight? (?) Ayla HAS TO wear her glasses. “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDAdır.” Ayla DOESn’t HAVE TO wear her glasses. “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDA değil.” DOES Ayla HAVE TO wear her glasses? “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDA mı?” “Olumlu cümlelerde HAVE TO, HAS TO; olumsuz cümlelerde ise don’t have to, doesn’t have to kullanılır.”

MUST Must “zorunluluk” anlatır. Have to ya benzer. Kendi fikrimizi belirtirken MUST ı kullanırız. Must aynı zamanda KUVVETLİ, şiddetli tavsiye anlatır. YOU THINK THAT it is necessary. “Bir fiilin yapılmasının gerekli olduğunu SİZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ.”

Study : çalış Must study : çalışMALI Learn : öğren Must learn : öğrenMELİ Wash : yıka Must wash : yıkaMALI

Examples We MUST study our lessons. We MUST learn a foreign language. “Derslerimize çalışmalıyız.” We MUST learn a foreign language. “Bir yabancı dil öğrenmeliyiz.” We MUST wash our hands before the meal. “Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.”

Must We must study regularly. “Düzenli olarak ders çalışmalıyız.” We must go to bed early. “Erken yatmalıyız.” We must help old people. “Yaşlı insanlara yardım etmeliyiz.” We must keep our environmet clean. “Çevremizi temiz tutmalıyız.” We must listen to our teachers carefully. “Öğretmenleriimizi dikkatle dinlemeliyiz.” We must eat healthy food. “Sağlıklı yiyecekler yemeliyiz.” We must keep our desk tidy and clean. “Sıramızı düzenli ve temiz tutmalıyız.” We must brush our teeth every day. “Hergün dişlerimizi fırçalamalıyız.”

Olumsuz ŞEKİLLERİ Have to nun olumsuzu DON’T HAVE TO Has to nun olumsuzu DOESN’T HAVE TO

I have to go to school. (+) I DON’T have to go to school. (-) She HAS TO go to school. (+) She DOESN’T have to go to school. (-)

Must (olumsuz) Must yapısının olumsuz şekli DON’T have to ‘dur. I must do my homework. (+) “Ödevimi yapmalıyım.” I DON’T have to do my homework. (-) “Ödevimi yapmak zorunda değilim.”