G.Hüseyin GÜLEN/Tarih Öğretmeni ÜNİTE 9: OSMANLI TARİHİ – Kültür ve Uygarlık DEVLET YÖNETİMİ Halifeliğin ele geçirilmesi ile devlet Teokratik Monarşi özelliğini tamamlamıştır. I. Murat Dönemi’nde, “Ülke Padişahın ve Oğullarınındır” anlayışı kabul edilerek taht kavgalarını azaltmak ve otoriteyi güçlendirmek amaçlanmıştır. Fatih döneminde, Taht sadece padişahındır anlayışı getirilmiş, Kanunname-i Ali Osman ile “Kardeş Katli” uygulaması yasallaşmıştır. Amaç; merkezi otoriteyi sağlamaktır. I. Ahmet döneminde ise, “Ekber ve Erşed Sistemi (Ekberiyet)” getirilmiş. Hanedan anlayışına geri dönülmüş ve en yaşlı ve akıllı kişinin tahta geçmesi anlayışı kabul edilmiştir. Bu sistem ile veraset üzerindeki belirsizlik az da olsa ortadan kalkmıştır. Hükümdar çocuklarına “Şehzade” adı verilirdi. Kimin padişah olacağı belli olmadığı için tüm şehzadelere devlet yönetimi ile ilgi eğitim verilirdi. Şehzadeler Anadolu’ya sancakların başına “Lala“ adı verilen hocaları ile gönderilirlerdi. Burada devlet tecrübesi kazanırlardı. Bu uygulamaya “Sancak Usulü” adı verilirdi. Osmanlı yönetim sistemi temel olarak hoşgörü ve adalet üzerine kurulmuştur. Osmanoğulları soyundan gelen erkek evlatlar, Sultan unvanını kullanmışlardır. Ayrıca; Padişah, halife, hakan, han ve kayser unvanları da kullanılmıştır. Padişah; İran geleneğine, Sultan ve Halife; Arap-İslam geleneğine, Hakan; eski Türk geleneğine, Kayser; ise Rum geleneğine işaret eder ve Osmanlı Devletinin eski İran, Abbasi, Türk ve Rum imparatorluklarının varisi olma iddialarının altını çizer. Padişahlar ülkeyi Mutlak Monarşi ile yönetmişlerdir. Kanunların yapılmasında ve uygulanmasında padişahın üzerinde bir güç yoktur. Ancak, gelenek ve görenekler ile Şer’i hükümler padişahın otoritesini sınırlandırmıştır. Osman ve Orhan Bey dönemlerinde geleneksel olan veraset sistemi, “Ülke Hanedanın Ortak Malı”, anlayışı uygulanmıştır. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com http://www.ghgulen.com
Sancak Usulü; I. Ahmet döneminde kaldırılmıştır Sancak Usulü; I. Ahmet döneminde kaldırılmıştır. Şehzadeler sarayda eğitim almışlardır. Bu uygulamaya “Kafes Usulü” adı verilmiştir. Bu uygulama merkezi otoritenin güçlenmesine katkı sağlamış olsa da şehzadelerin tecrübesiz olarak başa geçmesine neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nde devlet işlerinin görüşüldüğü yere “Divan-ı Hümayun” adı verilirdi. Fatih’e kadar Divan başkanlığını padişahlar, sonra ise sadrazamlar yapmıştır. Bu padişahın Divan’dan üstün olduğunu göstermesi nedeniyle padişahın otoritesini arttıran bir durumdur. SINIFI DİVAN ÜYLELERİ Seyfiye Padişah Devletin mutlak hakimi. Sadrazam Padişahtan sonra en yetkili kişidir. Padişahın mutlak vekilidir. Kaptan- Derya Donanma komutanı. İstanbul’sa olduğunda divana katılırdı. Yeniçeri Ağası Vezir rütbesine sahip olduğu zaman divana katılabilirdi. İlmiye Kazasker Eğitim ve adalet sistemin başıdır. Rumeli ve Anadolu olarak iki tanedir. Şeyhülislam Müftü olarakta bilinir. Divan kararlarının dine uygun olup olmadığı hakkında Fetva verir. Kalemiye Defterdar Gelir ve giderlerin kaydını tutar. Mali işlerden sorumludur. Rumeli ve Anadolu olarak iki tanedir. Nişancı Fethedilen toprakları Tahrir Defteri’ne kaydederdi. Fermanlara padişahın tuğrasını çekerdi. Reisülküttap Nişancının altında memurken dış ilişkilerde diplomasinin arttığı 17.YY’da divan üyesi olmuştur. Dış ilişkilerden sorumludur.
ÜLKE YÖNETİMİ Beylerbeyi Subaşı Sancakbeyi Kadı Cemaatler Yiğitbaşı Eyalet Sistemi Taşra Yönetimi; Sınırların genişlemesiyle ülke önce sancaklara sonra eyaletlere bölünmüştür. Eyalet en büyük taşra teşkilatıdır. Taşra; başkentin dışındaki yerlerdir. Merkez Yönetimi; Merkez olan İstanbul’un özel bir yönetimi vardı. İstanbul’un yönetiminden Sadrazam; Güvenliğinden Yeniçeri Ağası; Adalet işlerinden, Taht Kadısı; (Sadrazam tarafından atanırdı) Belediye işlerinden, Şehir Emini sorumluydu. Merkeze Bağlı Eyaletler (Yıllıksız-Salyanesiz); Dirlik (Tımar) Sistemi’nin uygulandığı eyaletlerdir. Doğrudan merkeze bağlıdırlar. Rumeli, Anadolu, Budin, Bosna, Erzurum, Diyarbakır, Van, Karaman, Sivas, Musul. Özel Yönetimli Eyaletler (Yıllıklı-Salyaneli); Tımar sistemi uygulanmaz., vergiler doğrudan İLTİZAM USULÜ ile toplanırdı. Vergi gelirleri her yıl yeniden düzenlenirdi. Yöneticileri doğrudan merkezden atanırdı.. Mısır, Trablusgarp, Bağdat, Basra ve Cezayir. Bağlı Beylikler ve Ayrıcalıklı Eyaletler; İç işlerinde serbest dış ilişkilerinde merkeze bağlı eyaletlerdir. Yöneticileri, yerel yöneticilerden seçilir padişah tarafından onaylanırdı. Yıllık vergi verirler, asker gönderirlerdi. Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım, Hicaz. Hicaz; vergi vermez asker göndermezdi. Kırım; vergi vermez, Asker gönderirdi. GÜVENLİK YÖNETİCİ EYALET Beylerbeyi Subaşı SANCAK Sancakbeyi KAZA Kadı Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Cemaatler Yiğitbaşı KÖY
Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com TOPRAK YÖNETİMİ Miri Topraklar Toprağın mülkiyeti devlete aitti. Devlet halka işlemesi için toprak dağıtırdı. Bu nedenle; Osmanlı’da özel mülkiyet gelişmediği gibi feodal güçler de oluşmamıştır. Devlet, vergi veren herkese işleyebileceği kadar toprak verirdi. Ancak toprağı 3 yıl üst üste işlemeyenden toprağı geri alırdı. Osmanlı Devleti’nde gelirlerinin kullanım amacına göre topraklar Miri ve Mülk olmak üzere 2’ye ayrılmıştır. Miri Topraklar; Dirlik ( Has, Zeamet, Tımar), Mukataa, Vakıf, Paşmaklık, Ocaklık, Yurtluk gibi bölümlere; Mülk Topraklar; Öşür ve Haraç olarak ikiye ayrılmıştır. Dirlik Topraklar; Has; Yıllık geliri 100,000 akçeden fazla olan, Padişah ve Divan üyelerine ayrılan topraklardı. Zeamet; Yıllık geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan topraklardı. Kadı, Müderris gibi görevlilere verilirdi. Tımar; Yıllık geliri 3.000 ile 20.000 akçe arasındaki topraklardı. Tımarlı Sipahilere verilirdi. Dirlik gelirlerini alan devlet görevlileri devlete atlı asker beslemek zorundaydılar. Dirlik Sistemin faydaları; Hazineden nakit çıkmadan memurun maaşı verilir ve asker sahibi olunurdu. Bölgenin güvenliği sağlanırdı. Üretimde süreklilik sağlanırdı. Devlet otoritesi taşraya götürülürdü. Mukataa; Gelirleri doğrudan Hazineye aktarılan topraklardı. Gelirleri İltizam sistemi ile toplanırdı. İltizam Usulü: Bir bölgenin vergisinin açık arttırma ile satılmasıdır. Satın alan kişilere Mültezim adı verilir. Bu vergiler doğrudan hazineye aktarılırdı. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Mülk Topraklar Öşüriyye ve Haraciyye adı verilen mülk topraklar kişilere devlet hizmetleri karşılığı verilirdi. Bu Topraklara sahip olanlar, bu toprakları satabilir, miras bırakabilir, vakfedebilirdi.
Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Ocaklık; Gelirleri, kale muhafızlarına verilen arazilerdir. Yurtluk; Sınır boylarına yerleştirilen beyliklere verilen arazilerdir. Paşmaklık; Gelirleri, padişah eşleri ve kızlarına verilen arazilerdir. Vakıf (Mevkuf); Gelirleri hayır ve sosyal hizmetler için ayrılan arazilerdir. Metruk; Halkın yararlanması için ayrılan arazilerdir. Mesire, pazar, panayır, yollar vs. Genel Özellikleri; Devşirme sistemi ile oluşur. (Temeli I. Murat dönemi Pençik Sistemi) Askerlik dışında başka işle uğraşamazlardı Emekli olana kadar evlenemezlerdi. Devletten 3 ayda bir Ulufe adı ile maaş alırlardı. Padişah değişikliğinde Cülus adlı bahşiş alırlardı. Eyalet Ordusu (Tımarlı Sipahiler): Dirlik Sistemi ile oluşturulurdu. Tamamı Türklerden meydana gelmekteydi. Devletten maaş almazlar, İhtiyaçları Dirlik sahiplerince karşılanırdı. Bulundukları bölgenin güvenliğini sağlarlardı. Taşrada devlet otoritesini sağlamaya çalışmışlardır. Donanma: Osmanlı donanmasının temeli Karesi Beyliği’nin alınmasıyla atılmıştır. İlk Osmanlı tersanesi Orhan Bey zamanında Karamürsel’de inşa edilmiştir. İlk Büyük Tersane Yıldırım Beyazıt zamanında Gelibolu’da inşa edilmiştir. Donanma komutanına Kaptan-ı Derya, subayına Reis, askerine Levent adı verilirdi. ORDU TEŞKİLATI Osmanlı Ordusu; Kapıkulu Ocağı, Eyalet Askerleri, Yardımcı Kuvvetler ve Donanmadan oluşmaktaydı. KAPIKULU OCAĞI: Kapıkulu Piyadeleri Acemioğlanlar Topçu Top Arabacıları Cebeci Yeniçeri Ocağı Lağımcı Humbaracı Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Kapıkulu Sipahileri Silahdar Sipahidar Sağ Garipler Sol Garipler Sağ Ulufeciler Sol Ulufeciler
SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT Örf’i Vergiler; Avarız: Olağanüstü zamanlarda alınan vergilerdi. Zamanla sürekli hale gelmiştir. Ağnam: Hayvancılıkla uğraşanlardan alınan vergi Çiftbozan: Toprağı üst üste 3 yıl ekmeyen çiftçiden alınan vergi. Resm-i Çift: Müslümanlardan alınan toprak vergisi. İspenç: Gayrimüslimlerden alınan toprak vergisi. Bac: Pazar yerlerinden alınan vergi. Derbent: Köprü ve yollardan alınan vergi. Osmanlı, imparatorluk özelliği gösterdiği için çok sayıda etnik grup, din ve mezhepten insanlardan oluşurdu. Osmanlı Devleti’nde toplumsal gruplar şu şekildedir: Seyfiye (Ümera) - Askeri ve yönetim Ulema (İlmiye) - Eğitim, Adalet işleri Kalemiye - Memur Beraya - Ticaret ve zanaat ile uğraşanlar Reaya - Halkın geneli (köylü) Osmanlılarda mali teşkilat ilk defa I. Murat zamanında Defter atamasıyla oluşmuştur. İlk para Osman Bey döneminde bakırdan basılmıştır. İlk gümüş Orhan, ilk altın Fatih döneminde basılmıştır. Padişahın özel hazinesine Hazine-i Has, Devlet hazinesine Hazine-i Hümayun adı verilmiştir. Devletin Başlıca Gelirleri; Ganimetlerin 1/5’i Bağlı devletlerden alınan vergiler Orman. Tuzla, maden gelirleri Gümrük gelirleri Halktan alınan Şer-i ve Örf-i vergiler Şer’i Vergiler; Öşür: Müslüman çiftçiden alınan 1/10 oranındaki ürün vergisidir. Haraç: Gayrimüslim çiftçiden alınan 1/5 oranındaki ürün vergisidir. Cizye: Askerlik çağındaki gayrimüslim erkekten askerlik yapmadığı için alınan vergidir. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com
Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Gayrimüslimler daha çok ticaret ile; Müslümanlar ise tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktaydı. Müslümanlar arasındaki mesleki ve ticari dayanışmayı sağlayan Lonca Teşkilatı bulunmaktaydı. Loncalar ayrıca mesleki eğitim veren kuruluşlardı. Osmanlı devletindeki, Şer’i uygulamalar, müsadere usulü, toprağın devletin malı anlayışı gibi durumlar Özel Mülkiyetin gelişmesini ve sınıf farklılıklarının oluşmasını engellemiştir. Özellikle 17.yy’dan itibaren İltizam Usulü’nün yaygınlaşması Taşrada zengin ailelerin oluşmasına ortam hazırlamıştır. Bu durum 19.yy’da devlet otoritesinin azalmasıyla taşralarda Ayanlık düzenini doğurmuştur. Toplumsal Hareketlilik; Dikey Hareketlilik; Her Müslüman erkeğin devlet memur olabilmesi yükselmesini ifade eder. Yatay Hareketlilik; Halkın bir yerden bir başka yere göçünü ifade etmektedir. Yatay Hareketlilik devlet eliyle veya kişisel olabilirdi. HUKUK SİSTEMİ Şer’i ve Örf’i olmak üzere iki ayrı hukuk vardı. Gayrimüslimlerin de inançları gereği kendi hukuk kuralları bulunuyordu. Kapitülasyonlardan kaynaklı olarak yabancı devletler kendi hukuk kurallarını uygulayabiliyordu. (Hukuk Birliği Yoktur). Davalara kadılar bakardı. İstanbul kadısı hariç kadıları Kazasker atardı. İstanbul kadısını Sadrazam atardı. Kadılar ayrıca İdari alanda yönetici konumdaydılar; Vakıfların kurulmasını ve denetlenmesi, Fermanları halka ilan etmek Vergilerin toplanarak merkeze ulaşmasını sağlamak, Kazaları yönetmek. En büyük mahkeme Divan’dır. Kadı’nın verdiği karara itiraz edenler Divan’a başvurabilirdi. Divan’da padişahın veya Kazaskerin başkanlığında mahkeme gerçekleşirdi. Divan’da alınan kararlar kesindir. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com
Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com EĞİTİM - ÖĞRETİM Medrese Osmanlı Devleti’nin en önemli ve yaygın eğitim kurumudur. Giderleri vakıflar tarafından karşılanmıştır. Eğitim ücretsizdir. Dersler Müderris denilen öğretmenler tarafından verilmiştir. Eğitim dili Arapça'dır. Dini Bilimler (Kur’an, Hadis, Fıkıh, Kelam) ve Pozitif Bilimler (Kimya, Matematik, Astronomi, Tarih, Coğrafya) okutulmuştur. Medrese öğrencilerine, Suhte, Talebe ve Danişment gibi isimler verilmiştir. Medreselerin bölümlerine Hariç, Dahil ve Sahn adı verilmiştir. Medreselerin bozulmasında: Pozitif Bilimlerin terk edilmesi Beşik Ulemalığı (âlimin oğlu âlimdir düşüncesi) nedenleri etkili olmuştur. Mesleki Eğitim/ Lonca Ahilik kültürü öğretilirdi. iş ve ahlak üzerine eğitim verilirdi. Temel eğitim kurumu medresedir. İlk medrese Orhan Bey döneminde İznik’te açılmıştır. Fatih ve Kanuni tarafından kurulan medreseler dönemin en önemli eğitim kumları olmuştur. Saray da bulunan Enderun Mektebi, devlet memuru yetiştirirdi. Enderun’da Devşirmeler eğitim alırlardı. Tanzimat döneminde batı tarzı eğitim veren birçok okul açılmıştır. Medreseler ile batı tarzı okulların bir arada olması Kültür Çatışmasının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Loncalar da mesleki eğitim kuruluşlarıdır. Osmanlı Devleti’nde resmi dil Türkçedir. Ancak Farsça ve Arapçanın etkisi ile Osmanlıca adlı bir dil ortaya çıkmıştır. Sıbyan Mektebi: Eğitimin ilk basamağıdır. Camilerin yanında bulunan mekteplerdir. Öğretmenilerine Muallim adı verilir. Bu okullarda belli bir süre veya sınıf yoktur. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com
Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com Enderun Mektebi: Devlet memuru, idareci, sanatkar ve saray görevlisi yetiştirmek amacıyla kurulan saray okuludur. ilk kez II. Murat zamanında kurulmuş olmasına rağmen Fatih Sultan Mehmet zamanında en önemli seviyesine ulaşmıştır. Öğrenci kaynağı başlangıçta gayr-i müslim gençler olmasına rağmen sonraki dönemlerde Müslümanlarda alınmıştır. Eğitim dili Türkçe’dir. Enderun'da; askeri eğitim, idari eğitim, beden eğitimi, sanat eğitimi verilirdi. Rüştiye: Ortaokul düzeyinde eğitim veren okullardır, ilk kez II. Mahmut zamanında açılmıştır. İdadi: Lise düzeyinde eğitim veren okullardır. Dar’ül Muallim: Erkek öğretmen yetiştirmek amacı ile Abdülmecid zamanında açılmıştır Dar’ül Muallimat: Kız öğretmen okuludur. Abdülaziz zamanında açılmıştır Dar’ül Maarif: Devlet memuru yetiştirmek amacı ile açılmıştır. Dar’ül Fünun: Tanzimat Dönemi'nde yüksek okul olarak açılmıştır. 1900’de ismi Dar’ül Fünun-ı Şahaneye çevrilmiştir. Mekteb-i Mülkiye: Kaymakam, okul müdürü ve nahiye müdürü yetiştirmek amacı ile açılmıştır. Islahhane: Mithat Paşa tarafından açılan bir sanat okuludur. Terzilik, kunduracılık ve saraçlık gibi bölümlerden oluşmaktadır. Mekteb-i Sanayi: 1868 yılında çeşitli sanat dallarını öğretmek amacı ile açılmıştır. Gür Hüseyin Gülen-Tarih Öğretmeni-http://www.ghgulen.com
SANAT - MİMARİ İslam inancı gereği resim ve heykelcilik gelişmemiştir. Minyatür, hat, çinicilik, nakkaşçılık, oymacılık, tezhip, oldukça gelişmiştir. En çok gelişen sanat dalı mimaridir. Çok sayıda saray, kale, köşk, cami, medrese vs. inşa etmişlerdir. Özellikle, Rumeli ve Balkanların Müslümanlaştırılması için Osmanlı mimari eserleri bu bölgelerde yaygınlaşmıştır. İstanbul’un başkent olması sebebiyle en önemli eserler burada toplanmıştır.
Ünite Bitti. Soru Bankasındaki ünite sorularını çözelim!
El Sanatları
ÖSS – 1999 İptal Osmanlı Devleti'nde, I. Toprağını nedensiz olarak terk eden köylüyü belli bir süre içinde geri getirme, II. Toprağını nedensiz olarak üç yıl üst üste işlemeden bırakan köylünün toprağını bir başkasına verme, III. Köylüden, ürettiği ürünün vergilerini alma, IV. Köylüden toplanan vergileri, askerlerin eğitilmesi, donatılması gibi uygun görülen işlere harcama uygulamalarından hangileri tarım üretiminin artırılması amacına yöneliktir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III E) III ve IV D) II ve IV
ÖSS - 2000 Osmanlı Devleti'nde Has ve Zeamet topraklarını aşağıdaki özelliklerinden hangisi, bu toprakların "maaş karşılığı" olarak verildiğinin en güçlü kanıtıdır? A) İşlenmeyen toprakların geri alınması B) Gelirinin fazla olması C) Mülkiyetinin devlete ait olması D) Devlete asker yetiştirilmesini sağlaması E) Rütbe ve derecelere göre verilmesi
ÖSS - 2003 Osmanlı Devleti önce Kayı Boyu’na dayalı bir beylikken, daha sonra imparatorluk haline gelmiştir. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlıların beylik döneminde sahip olmadıkları halde, imparatorluk döneminde kazandıkları özelliklerden biridir? A) Çok uluslu olma B) Osmanlı soyu tarafından yönetilme C) Müslüman devlet olma D) Siyasi varlığını koruma mücadelesi verme E) Yönetimde hiyerarşiyi temel alma
ÖSS - 2004 XVI. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda, I. şehirlerde işsizliğin artması, II. köylerde yaşamanın güçleşmesi, III. köylerden şehirlere göçün hızlanması durumları aşağıdakilerin hangisinde verilen sıraya göre gerçekleşmiştir? A) I, II, III B) I, III, II C) II, I, III E) III, II, I D) II, III, I
ÖSS-2 - 2007 Osmanlı Devleti’nde yaşanan taht kavgalarının aşağıdakilerden hangisine ortam hazırladığı savunulamaz? A) Yabancı devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmasına B) Merkezi otoritenin zayıflamasına C) Parlamenter sisteme geçilmesine D) Tahta geçme usulünün değiştirilmesine E) Güçlü olanın tahta geçmesine
ÖSS-2 – 2007 Dirlik, hizmet karşılığı olarak devlet görevlilerine verilen ve yıllık gelirlerine göre bölümlere ayrılan arazilerdir. Dirliklerin gelirlerine göre, büyükten küçüğe doğru sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Zeamet – has – tımar B) Tımar – has – zeamet C) Has – tımar – zeamet D) Zeamet – tımar – has E) Has – zeamet – tımar
ÖSS-1 - 2008 XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nde ekonomik durumun bozulması ve merkezi yönetimin zayıflamasına paralel olarak aşağıdakilerin hangisinde azalma olduğu savunulabilir? A) Vergi miktarı B) Ayanların nüfuzu C) Tımarlı sipahi sayısı D) Padişah değişikliği E) Yeniçerilerin baskısı
ÖSS-2 - 2008 Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nde toplanan bir vergi çeşididir? Avarız Malikâne Paşmaklık Yurtluk Mukataa
ÖSS-2 - 2008 Aşağıdakilerden hangisinin, tımar sisteminin özelliklerinden biri olduğu savunulamaz? Köylünün şikâyet hakkının olması Köylünün, dirlik sahibinin malı sayılması Köylünün vergi yükümlülüğünün olması Köylünün üretimini artırması için dirlik sahibinin önlemler alması Köylünün toprağı kullanma hakkını miras bırakabilmesi
ÖSS-2 - 2009 XVII. yüzyılda, şehzadelerin sancağa çıkma usulünün kaldırılmasıyla şehzadeler, I. askeri, II. idari, III. Siyasi alanların hangilerinde deneyim kazanma olanaklarını kaybetmiştir? Yalnız I Yalnız II Yalnız III I ve II I, II ve III
ÖSS-2 - 2009 Osmanlı Devleti’nde “kalemiye” meslek grubunu aşağıdaki devlet görevlilerinden hangileri oluşturmaktaydı? A) Sadrazam ve vezirler B) Beylerbeyi ve sancak beyleri C) Nişancı ve defterdarlar D) Subaşılar ve kale koruyucuları E) Kadılar ve müderrisler
YGS - 2010 Osmanlı Devleti’nde yaşayan Müslüman olmayan toplulukların, din ya da mezhep esasına göre örgütlenip yönetilmesi biçimine millet sistemi denir. Millet sisteminin, toplumu oluşturan grupların benliklerini koruması, toplumda din veya mezhep değiştirmenin yasaklanması, Osmanlı toplumunun kaynaşması durumlarından hangilerine neden olduğu savunulabilir? B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III A) Yalnız I
LYS - 2010 Yeniçeri Ocağına asker yetiştirmek için ---- zamanında ---- kurulmuştur. Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Osman Bey − Kapıkulu Süvari Birliği B) II. Murat − Sekban-ı Cedit C) III. Murat − Tımar sistemi D) I. Murat − Acemioğlanlar Ocağı E) II. Mahmut − Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye
LYS - 2010 Sahn-ı semân Medreseleri Kadı ve müderris yetiştiren yüksek okullar Salyaneli Eyaletler Tımar sisteminin uygulanmadığı eyaletler Reaya Yönetenler Has Yüksek dereceli görevlilere verilen dirlik Vaka-i Hayriye Yeniçeri Ocağının kaldırılması Yukarıdakilerden hangisinin açıklaması, karşısında yanlış olarak verilmiştir? A) I. B) II. D) IV. E) V. C) III.
YGS - 2011 XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti, iltizam usulünde yaptığı değişiklikle yüklü bir peşin ödemeyi de öngören malikâne usulünü getirmiştir. Buna göre mukaatalar mültezimlere daha önceki gibi üç yıllık sürelerle değil, sürekli olarak ihale edilmeye başlanmıştır. Yapılan bu değişiklikle güdülen amaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Âyanların reaya temsilcisi olmasını önlemek B) Büyük toprak sahiplerinin ortaya çıkmasını engellemek C) Hazineye daha fazla gelir sağlamak D) Tek hazine sisteminden çoklu hazine sistemine geçmek E) Yeniçeri Ocağının kaldırılmasına ortam hazırlamak
LYS - 2011 Aşağıdaki yapılardan hangisi Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemine ait değildir? A) Kayseri Huand (Hunat) Hatun Külliyesi B) İstanbul Süleymaniye Külliyesi C) Sivas Gök Medrese D) Kayseri Hacı Kılıç Külliyesi E) Konya Sahip Ata Külliyesi
LYS - 2011 • Olağanüstü hâllerde toplanan vergi • Müslüman olmayan erkek nüfustan alınan vergi • Toprağı mazeretsiz terk eden ya da üç yıl üst üste boş bırakan köylüden alınan vergi • Müslüman üreticiden toprağın verimine göre üretimin onda biri oranında alınan vergi Osmanlı Devleti’nde alınan aşağıdaki vergilerden hangisinin açıklaması yukarıda yoktur? Çiftbozan Avarız Cizye Öşür Ağnam
YGS - 2012 Saray içinde bir sanatçı örgütlenmesi olan Ehli Hirefte yer alan nakkaşlar tarafından üretilen desenler, İmparatorluk sınırlan içinde bulunan çeşitli merkezlerdeki sanatçılar tarafından da örnek alınırdı. Bu uygulamanın, Osmanlı sanatında aşağıdakilerden hangisinde etkili olduğu savunulabilir? Bezeme örneklerinin minyatürle sınırlı kalmasında Üslup birliğinin sağlanması ve korunmasında İç mimaride kalem işi süslemeleriyle yetinilmesinde Hat sanatının ortaya çıkmasında Minyatüre yalnız tarihî konulu yazmalarda rastlanılmasında
LYS - 2013 Osmanlı Devleti’nin gelirlerinin toplandığı ve her türlü mali işlerin yürütüldüğü Hazine-i Amireden; I. defterdar, II. nişancı, III. Kazasker makamlarından hangilerinin sorumlu olduğu savunulabilir? Yalnız I Yalnız III I ve II II ve III I, II ve III