Ç. GÖVDE: Gövde bitkinin kök ye yaprakları arasında kalan dal ve sürgünlerden oluşan kısımdır. Gövdenin üzerinde yaprak, çiçek, meyve ve tomurcuk gibi kısımlar yer alır. GÖVDE ÇEŞİTLERİ Gelişmiş bitkilerde gövde tipleri ikiye ayrılır; 1. OTSU GÖVDE: Bir veya iki yıllıktırlar. Tek veya çift çenekli olabilirler. 2. ODUNSU GÖVDE: Ağaçlar, çalılar vb. çok yıllık bitkilerdir. Açık tohumlular ve dikotil bitkilerin çoğunluğu odunsu olduğu için iletim demetleri düzenlidir ve kambiyumları vardır.
Otsu gövde yapısına sahip tek çenekli bitkilerin gövde enine kesitinde en dışta koruyucu doku olan epidermis tabakası bulunur. Epidermisin altında destek ve parankima dokulan yer alır. Floem ve ksilemden oluşan iletim demetleri parankima dokusu içinde düzensiz dağılmıştır. Bu dağılımda floem dışta, ksilem ise içte bulunmaktadır. Tek çenekli otsu bitkilerde kambiyum bulunmadığı için enine büyüme görülmez. Örn; bugday, lale vb. otsu tek cenekli bitkilere ornektir
Otsu gövdeye sahip dikotil bitkilerde gövde enine kesitinde epidermis, korteks, birincil floem, vasküler kambiyum, birincil ksilem ve öz tabakaları görülür. Koruyucu doku olan epidermis tabakası gövdeyi dış etkilerden korur. Epidermis ile merkezi silindir arasındaki bölge korteks tabakasıdır. Korteks tabakasında genellikle parankima, kollenkima, sklerenkima dokuları yer alır. Korteksin altında su ve madde iletiminin yapıldığı iletim demetleri bulunur. İletim demetleri halka oluşturacak şekilde yerleşmiştir. Floem ve ksilem arasında vasküler kambiyum bulunur. Bölünme özelliği gösteren kambiyum dışa doğru yeni floemi, merkeze doğru ise yeni ksilemleri meydana getirir. Merkezdeki bölüm parankima dokusundan oluşmuştur ve öz olarak adlandırılır. Örn; aycicegi, fasulye, bezelye, papatya vb. otsu çift çenekli bitkilere örnektir.
İletim demetleri, floem ve ksilem arasında vasküler kambiyum bulunup bulunmamasına göre ikiye ayrılır; KAPALI İLETİM DEMETİ: Floem ile ksilem arasında vasküler kambiyum yoktur. Monokotil bitkilerin kök ve gövdelerinde bulunur. 2. AÇIK İLETİM DEMETİ: Floem ile ksilem arasında vasküler kambiyum bulunur. Kök ve gövdede enine kalınlaşmanın görüldüğü dikotil ve açık tohumlu bitkilerde bulunur.
Odunsu bir bitki gövdesinde en dış kısımdan başlayarak öz bölgesine kadar gelişen yapılar;
Odunsu gövdeli bitkilerde kambiyum her büyüme mevsiminde gövdeyi saran yeni bir sekonder ksilem tabakası meydana getirir. Bu tabaka gövdenin önceki yıl oluşturduğu odun tabakasının çevresinde birikerek o yıla ait büyüme halkasını oluşturur ve gövdenin çapının artmasını sağlar. Ilıman bölgelerde ağaçlar genel olarak ilkbaharda büyümeye başlar ve büyüme sonbaharda durur. Bu süreye büyüme mevsimi denir. Büyüme mevsiminin erken döneminde oluşan ilkbahar odununun hücreleri büyük ve hücre duvarları ince; büyüme mevsiminin sonuna doğru oluşan sonbahar odununun hücreleri ise daha küçük ve hücre duvarları kalındır. Bu nedenle ilkbahar odununun yoğunluğu sonbahar odununun yoğunluğundan daha azdır. Bu yoğunluk farkı ilkbahar odununun açık renkli, sonbahar odununun ise koyu renkli halkalar şeklinde görülmesine neden olur. Aynı yıl oluşan açık ve koyu halka ağacın bir yaşını gösterir ve bu halka sayısı her yıl artar.
BİTKİLERDE BÜYÜME ÇEŞİTLERİ: 1. Primer Büyüme: Uç meristemler etkilidir. Genç sürgünler oluşur. Uzama olur. Bütün bitkilerde görülür. 2. Sekonder Büyüme: Yanal meristemler etkilidir. Yaşlı kısımları kalınlaştırır. Sekonder büyümede iki yanal meristem görev alır. Bunlardan biri ikincil floemi ve ikincil ksilemi oluşturan vasküler kambiyumdur. Diğeri ise epidermisin yerini alan ve gövdenin dış kısmında sert ve kalın bir örtü oluşturan mantar kambiyumudur. Sekonder büyüme sırasında epidermis parçalanır ve dökülür. Bu dokunun yerini mantar ve mantar kambiyumu tarafından oluşturulan peridermis tabakası alır. Mantar dokusu mantar kambiyumu tarafından oluşturulur. Mantar hücrelerinin çeperlerinde mumsu süberin maddesi birikir ve zamanla bu hücreler ölür, içleri hava ile dolar. Mantar doku, gövdedeki su kaybını önler, gövdeyi fiziksel hasarlara ve hastalık etkenlerine karşı korur. Vasküler kambiyumun iç kısmında kalan ksilem tabakaları odun, vasküler kambiyumun dış kısmında kalan floem ve peridermis tabakaları ise kabuk olarak adlandırılır. Odunsu bitkilerde ve bazı otsu çift çeneklilerde görülür.
TEK ÇENEKLİ BİTKİLER (monokotiller): Palmiyeler dışındaki bütün tek çenekliler otsudur. Tohumlarında bir çenek bulunur. Gövde enine kesitinde en dışta epidermis tabakası bulunur. Epidermisin altında destek ve parankima doku hücreleri bulunur. İletim demetleri düzensiz dağılmıştır. Kambiyumu olmadığından sekonder büyüme görülmez. Bu yüzden boyları uzun, gövdeleri incedir. Ana kök gelişmi erken durduğu için saçak kök sistemi bulunur. Yaprakları ince, uzun, şerit şeklindedir. Yaprakları paralel damarlıdır. 60 bin türü vardır. Orkide, buğday, mısır, muz, palmiye, zencefil, lale ve zambak tek çeneklidir. ÇİFT ÇENEKLİ BİTKİLER (dikotiller): Odunsu veya otsu olabilirler. Tohumlarında iki çenek bulunur. Gövde enine kesitinde dıştan içe doğru; epidermis, korteks, merkezi silindir, öz bölümleri bulunur. Kortekste parankima, kollenkima ve sklerankima hücreleri yer alır. Öz bölgesi parankima hücrelerinden oluşur. İletim demetleri dairesel olarak dizilir. Kambiyumu olduğu için sekonder büyüme görülür. Gövdeleri kalındır. Kazık kök ve yan köklerden oluşur. Yaprakları geniş parçalıdır. Yaprakları ağsı damarlıdır. 200 bin türü vardır. Çok yıllıklarında yaş halkaları oluşur. Ceviz, fındık, fasulye, elma, ayva çift çeneklidir.
Gövdenin Görevleri: Köke bağlanarak bitkinin toprak yüzeyindeki bütün organlarını ayakta tutar. Kök ile yaprak, yaprak ile çiçek, tohum ve meyve arasında iletişim sağlar. Köklerden alınan suyu yapraklara, yapraklarda oluşan organik bileşikleri de bitkinin diğer bölümlerine taşır.
Palmiyeler (Hurmagiller) Tek Çenekli Odunsu Bitkidir.