ZAYENDE GEZGİNLERİ İLE CUNDA’DA İLKBAHAR KEYFİ 29 Nisan-1 Mayıs 2011 İlkbahar diye bir mevsimin artık okul kitaplarında kaldığı günlere doğru akıp giderken zaman,ilkbaharı Cunda'da yakalamanın mutluluğunu yaşadık geçtiğimiz hafta sonu.
Restore edilmeyi bekleyen eski taş konakları, sohbet edilmeyi bekleyen yaş almış ama içindeki çocuk en saf haliyle kalmış insanları, yazlıkçılar tarafından henüz ilgiye boğulmamış kedi ve köpekleri ve tatlı çocukları,
içinde olmaya özendiren çarşaf gibi lacivert denizi, istediğiniz masada yer bulabileceğiniz size mükemmel lezzetler (lakerda,ahtapot,kalamar,barbun) sunan balık lokantaları, günün her saati tatilde olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayabileceğiniz Taş Kahvesi,
sağlıklı ve çok lezzetli yemeklerin sırrı olan Ege otları ve nefis zeytinyağları, güneşten biraz kaçmak istediğinizde size gölgeler sunan dar sokakları ile Cunda Adası sizi bekler baharda...
Evetttt çok keyif yaptık,yedik ,içtik ,güldük... Yanlış anlaşılmasın sabah 07:15 te kalkılır fotoğraf çekmek için ama o da ne ! TAŞ KAHVE taş gibi duruyor önümüzde. Kapısında da simitçi yok mu? Gelsin çaylarrrrrrrrr Gece boyu yol alan Zayende Gezginleri yorgunluğunu ertesi gece Bay Nihat’ta rakı-balık ile atar!
Evet bolca keyif yaptık,yedik ,içtik... On dakika yürüyüş sonrası Kahve gören gezginler bu fırsatı da kaçırmazlar haliyle... Bu da beş dakika sonrası başka bir mola:
Sanmayın ki hiç çalışmadık .. Uyandırma 07:15 Çalışkan Yelda’mız ve öğrencileri... Zayende infaz timi...ATEŞŞŞŞŞŞ!
Sanmayın ki hiç çalışmadık .. Fulya ile Serpil ne çekiyorlar?İşte yanıt: Ufuk bile! fotoğraf çekti üstelik “Kazak dansı” yapa yapa...
Kendini Zayende Ailesi fotoğrafçılığına adayan Cundistan’dan Dosti Neco hazırladığı fotoromanda yer alabilmek için aynalar ile çalıştı gezi boyu... Bu fotoğraflarda –inanmayacaksınız ama- trim yoktur! nb
Gezi boyu incilerden bir demet.. Alışveriş mi , takı mı? hiç sevmeyiz! Tövbe... Kahve mi, Fal mı? onu da sevmeyiz pek! Zayendecilere yol çıktığının kanıtıdır
Deniz’in bir fotoğraf çantası var ki tüm Zayende erkek gezginlerinin aklı kaldı... Deniz’i görecektiniz, vapurda mal pazarlayanlar gibiydi “şu elimde gördüğünüz çanta ,çekik gözlüler diyarından gelip...” Turhan’ın dize geldiği an! Zeynep’İn fendi...
Ayvalık Şeytan Sofrasında 30 Nisan günü fotoğraf çeken tüm yerli ve yabancı turistlerin fotoğraflarında değişmez bir FON vardı. Bakınız şekil 1 A Fonsuz fotoğraf çekmek isteyen ABD’li turistler ile diplomatik krizin eşiğinden dönüldü... Kendilerini kayaya bağlayan Şirin ile Şebnem’i hiç bir kuvvet indiremedi , Yelda bile
Ve yeme içme finalini Zeytinli’de yaptığımız muhteşem öğle yemeği ile taçlandırdık Fazla söze gerek yok ,yiyin gari... Halil Esen Soğuk sıkma Zeytinyağı (Zayendeciler tarafından bandırılmış) Bandırma Tulumu (Yelda elinden dilimlenmiş)
Fazla söze ne hacet? Oyyy oyyy oyyyy ne tadlardı onlar! Hani komşuda pişer bize de düşerdi! Boş ver takma kafana!
Yelda Baler ile Zayende gezilerinin değişmeyen özelliği: “herkesin mutluluğunu en içten bir şekilde gülümseyerek göstermesi” Yelda Hocam,bu fotoğrafa trim iyi gidermiş
Feribot kuyruğunda iken bir süpriz bizi bekliyordu...Ayşe Güçkıran Bu arada Serpil’in gezi sonunda yaptığı hostes taklidi hepimizi kırdı geçirdi. Eve gittiğimizde hala gülüyorduk yaptığı Oksijen maskesi takma taklidine
Veeee son söz Hindistan Gezginimiz Yogi Ufuk Dosti’den geliyor... Ommmmmm Kalın sağlıcakla... Yeni yolculuklarda buluşalım...