İnsan Vücudunun Organizasyonu

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Advertisements

HAMİLELİKTE BESLENME Dyt. Şerife ÖZDEMİR TAVLAN.
Besin nedir?.
FUTBOL VE BESLENME BESLENME
C vitamini Sağlık ve İş Güvenliği Bölümü.
VİTAMİNLER.
VİTAMİN İLERİ.
saĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALI?
YAPISAL BÜTÜNLÜĞÜN PRENSİPLERİ
MEYVELERİN VE SEBZELERİN YARARLARI MEYVELERİN YARARLARI.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
HAZIRLAYANLAR HADİCE DEMİREL ZAFER DÜZGÜN DÜRDANE AYGÜL YUSUF YALÇIN
EGZERSİZ VE KAN.
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME
Proteinler.
5.Sınıf fen bilgisi dersi sunusu Besin nedir?
NEVŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
VİTAMİN Metabolizmadaki olaylarda görev alan enzimlerin önemli bir kısmını meydana getirir.Bu nedenle de; ØSağlıklı büyüme ve gelişme için ØMetabolizmadaki.
FEN VE TEKNOLOJİ PROJE ÖDEVİ
Vücudumuz Bilmecesini Çözelim
İNSANIN SAĞLIKLI GELİŞİMİNDE ETKİLİ BESİNLER
BESİNLER VE ÖZELLİKLERİ
KARBONHİDRATLAR Görevleri: Enerji verirler (1 gramı 4 k.kalori).
Canlılarda madde ve enerji
Böbrek İşlevleri Böbrekler metabolizma sonucu oluşan atık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan sistemdir. En önemli işlevi homeostazı korumaktır.Kan.
BESİNLER İNORGANİK ORGANİK.
YAĞDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER: A Vitamini D Vitamini E Vitamini K Vitamini
VİTAMİNLER VE GÖREVLERİ.
Vitaminler Konuşuyor V İ T A M İ N L E R A B C K E D.
KANIN BİLEŞİMİ VE İŞLEVLERİ
İnsanlarda Doğru Vitamin Kullanımı Projesi
VİTAMİNLER.
VİTAMİNLER:Hücrelerin normal metabolizması için gerekli organik maddelerdir.
VİTAMİNLER Ali DAĞDEVİREN
BESİNLER VE TÜKETİMİ.
FİZYOLOJİYE GİRİŞ VE HOMEOSTAZ
5.SINIF 1.ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM
Vİtamİnler BAŞLA.
FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ
MİNARALLER KALSİYUM Süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, fındık, narenciye ve bazı balıklarda bulunur. Yararları : Kemik ve dişlerin.
Beslenmenin ABC’si Dyt. Ece Köprülü.
VİTAMİNLER.
VİTAMİNLER.
DENGELİ VE DÜZENLİ BESLENME.
Beslenmemizde Önemli Etken Vitaminler
VİTAMİNLER HASAN DEMİRKAPI 9/C 533.
Hücre Vücudumuz hücrelerden oluşmuştur.
Yağlar (lipidler).
Karaciğer, süt, havuç, domates, yumurta sarısı, sebzeler, balık ve ette çok miktarda bulunur. Karaciğer, süt, havuç, domates, yumurta sarısı, sebzeler,
BESLENME BESLENME YAŞAMIMIZ İÇİN GEREKLİDİR Besinler Canlıların enerji üretmek ve vücut yapılarını oluşturmak üzere dış ortamdan besin alması veya sentezlemesine.
HÜCRE NEDİR?.
Sağlıklı Beslenme.
Sağlıklı Beslenme / 32.
BESİNLER VE DENGELİ BESLENME.
DERS: Fen ve Teknoloji TEMA: Besinler Ve Dengeli Beslenme SINIF: 5. Sınıf
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER
FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Fizyoloji Nedir? Canlıyı oluşturan doku ve organların fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların nasıl yerine geldiklerini inceleyen.
LİPİTLER (YAĞLAR)
BESLENME VE DİYETETİKTE TEMEL KAVRAMLAR
VİTAMİNLER.
Sağlıklı Beslenme.
SAĞLIKLI BESLENME TUĞHAN YENİYOL 4 / A 391.
Mineraller Tüm hücrelerin gereksinim duyduğu maddelerdir
DENGELİ BESLENME SEDA DEMİRAĞ.
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
İNSAN VÜCUDU.
B VİTAMİNİ. SUNUM PLANI  Vitaminler hakkında genel bilgi  B Vitamini hakkında bilgi  Hangi Besinlerde Bulunur?  B Vitamini Çeşitleri  Önemi ve Faydaları.
LİPİTLER.
FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ
Beslenme İlkeleri - 7.
Sunum transkripti:

İnsan Vücudunun Organizasyonu Prof.Dr. Ümmühan İşoğlu-Alkaç İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı İ.Ü. Devlet Konservatuarı, 2011 alkac@istanbul.edu.tr

Physis = Nature = Tabiat Logos = Bilim Physiology = Canlıların bilimi Physic = Cansızların bilimi - Bitki Fizyolojisi Hayvan Fizyolojisi İnsan Fizyolojisi 2

HAYAT AKARSU İÇİNDE BAŞLAMIŞTIR, AKARSU İÇİNDE DEVAM ETMEKTEDİR. 3

Fizyoloji ? Fizyoloji Canlıyı oluşturan yapıların ve organların fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların nasıl gerçekleştiğini inceleyen bir bilimdir.

Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı, gelişimi ve ilerlemesinden sorumlu olan fiziksel ve kimyasal etkenlerin mekanizmalarını açıklamaktır.

Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri A. Metabolizma Büyük moleküllerin küçük moleküllere yıkıldığı ve küçük moleküllerden büyük moleküllerin oluştuğu kimyasal olayların toplamı. B. Uyaranlara cevap verme =Responsiveness İç kaynaklı veya dış kaynaklı elektrik sinyali, hormon ve salgı bezlerindeki değişiklikleri algılayıp cevap verebilme

Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri C. Hareket (bütün yapısal düzeylerde) = Movement Bir bütün olarak vücudun tamamında, bir organ düzeyinde, hücre düzeyinde veya hücrenin bir bileşeni olarak hareket edebilme D. Büyüme/farklılaşma = Growth/Differentiation Hücreler arasında bulunan maddelerin yada hücrelerin sayı ve hacmindeki artış Hücrelerin özel bir görev için farklılaşması E. Üreme = Reproduction Yeni hücrelerin veya bireylerin oluşması

İNSAN VÜCUDUNUN YAPISAL ORGANİZASYONU Yaşayan bir organizma çeşitli seviyelerde organizasyonlara sahiptir. Kimyasal Düzey- atomik ve moleküler düzey Hücresel Düzey- vücudun yaşayan en küçük ünitesi Doku düzeyi- Bir görevi yerine getirmek için bir araya gelmiş bir grup hücre ve onun çevresindeki maddeler

İNSAN VÜCUDUNUN YAPISAL ORGANİZASYONU Organ düzeyi- İki yada daha fazla doku tipinin özel bir fonksiyon ile birlikte tanınabilir bir yapıyı oluşturmak için bir araya gelmesi. Organ Sistemleri Düzeyi- Bir fonksiyon ile ilişkili organların birleşmesiyle oluşan yapılar. Organizma düzeyi- yaşayan bir canlının bütünü

Fizyoloji kimya ile çevrebilim arasında köprü görevi yapar. Fizyoloji, insan vücudunun işlevlerini anlamak için hücre biyolojisi ve moleküler biyolojiden ve hatta çevrebilimden araştırma tekniklerini içine alır.

Kimyasal Düzeydeki Organizasyon En basit düzeyde gerçekleşen düzenlemedir. Kimyasal organizasyon; atomik, elementer ve moleküler düzeyde gerçekleşir.

Element Maddelerin yapısını oluşturur. Bütün maddeler; demir, kalsiyum ya da oksijen gibi saf kimyasal maddeler, kimyasal elementlerden oluşur. Bir element kimyasal olarak daha küçük parçalara ayrılamayan maddedir.

Vücudu oluşturan elementler Vücudun yaklaşık % 98'i oksijen, karbon, hidrojen, nitrojen, kalsiyum ve fosfor olmak üzere sadece altı elementten meydana gelmiştir.

Molekül Farklı çeşitlerde element atomlarının kimyasal olarak bileşimi (bir araya gelmesi) molekülleri oluşturur. Bir kimyasal bileşim, iki ya da daha fazla farklı elementin belli oranlarda birleşmesinden oluşan bir moleküldür. Su, bir oksijen atomu ile, iki hidrojen atomunun kimyasal bileşiminden oluşan kimyasal bir bileşendir.

VÜCUT ORGANİK VE İNORGANİK BİLEŞENLERDEN OLUŞUR Kimyasal bileşimler iki geniş grupta toplanabilir Organik ve inorganik

İnorganik bileşenler Küçük ve basit bileşenlerdir. Örn: su, tuz, hidroklorik asit gibi basit asitler ve amonyak gibi basit bazlar. Bu maddelere, su ve elektrolit dengesinin kurulması, hücre zarından dışarı maddelerin taşınması gibi birçok hücre faaliyeti için gereksinim duyulur.

Organik bileşenler Karbon içeren geniş, karmaşık bileşenlerdir. Onlar vücudun kimyasal yapı taşlarıdır ve vücut faaliyetleri için gereken enerjiyi sağlayan yakıt molekülleri olarak da hizmet ederler. Organik bileşenler, ayrıca yaşam için gerekli olan binlerce kimyasal reaksiyona katılır ve onları düzenlerler.

4 önemli organik bileşen grubu karbonhidratlar, lipidler, proteinler ve nükleik asitlerdir.

Karbonhidratlar, şekerler ve nişastadır Karbonhidratlar, şekerler ve nişastadır. Vücut tarafindan yakıt molekülleri olarak ve enerji depolamak için kullanılırlar.

Karbonhidratlar, Unlu gıdalar, baklagiller, patates, tatlılar, şekerler, muz, elma İşlenmemiş, doğal karbonhidrat kaynakları olan kepekli doğal un, taze sebze ve meyveler; işlenmiş beyaz şeker, beyaz un, patates cipsi gibi besinlere göre daha sağlıklıdır.

Yüksek karbonhidrat içeren besinler Ekmek ve tahıllar (pirinç, buğday, bulgur, mısır, yulaf, irmik) Un ve unlu ürünler Baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, soya) Meyveler Bazı sebzeler (patates, havuç, bezelye) B, C vit, kalsiyum, fosfor, demir

Kompleks karbonhidrat içeren besinler: Kuru baklagiller, sebze, meyve, bulgur, yulaf ve tam buğday unundan yapılmış gıdalar. Basit karbonhidrat içeren besinler: Şeker, şekerleme, lokum, reçel, marmelat, bal, tatlılar, hazır meyve suları ve kurutulmuş meyveler. Kompleks karbonhidratlar, kan şekerini daha az yükseltirler. Basit karbonhidratlar ise daha hızlı kana karışır ve kan şekerinde aşırı yükselmeye neden olur.

Lipitler, doğal yağları içerirler, enerji depolayan bileşenlerdir. Diğer bazı lipitler, hücre zarının yapısına katılırlar Lipitlerin bir başka türü olan steroidler kadın ve erkek hormonları dahil çeşitli hormonların yapımında kullanılır.

Hayvansal (doymuş) yağlar: Süt, et, yumurta, peynir, tavuk Bitkisel (doymamış) yağlar: yağlı tohumlar, zeytin, soya, kabuklu yemişler (fındık, fıstık, ceviz) avokado Omega 3: balık (retina, beyin, kalp sağlığı) Omega 6: mısırözü, ayçiçeği, soya fasulyesi yağı

Proteinler, büyük karmaşık amino asit moleküllerinden oluşmuş yapılardır. Proteinler, hücre ve dokuların önemli parçalarıdır. Hücre içindeki proteinlerin miktar ve çeşidi, hücrenin görünümünü ve nasıl işlediğini büyük ölçüde belirler.

Proteinler, Soya, süt, sardalya, alabalık, tavuk, sığır eti, yumurta, koyun sütü, yoğurt, inek sütü, tahıllar, kuru baklagiller

Örneğin, kas hücreleri onların görünümünden ve kasılma yeteneklerinden sorumlu proteinlere sahiptirler. Bazı proteinler, enzimler ve katalizörler olarak vücuttaki kimyasal reaksiyonları düzenleyici görev yaparlar.

Nükleik asitler, proteinler gibi büyük karmaşık bileşenlerdir. İki önemli nükleik asit, DNA (deoksiribonükleik asit-deoxyribonucleic acid) ve RNA (ribonükleik asit-ribonucleic acid)'dır. DNA genleri yapar. Kalıtsal maddedir; hücrenin ihtiyacı olan bütün proteinlerin yapım bilgisini içerir. RNA proteinlerin üretiminde yer alır.

Vitamin ve mineraller: Yağda eriyen vitaminler: A (gece körlüğü), D (raşitizm), E, K Suda eriyenler: B1, B2, B5, B6, C vit, Folik asit, B12 (sinir sist boz) Mineraller: Kalsiyum, fosfor(diş çürümesi), sodyum, magnezyum, demir (anemi), iyot,çinko

A vitamini Enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve dişetleri için büyük önem taşır Süt, yoğurt, balık, tereyağı, margarin, kuru yemişler,kayısı,kuşkonmaz,maydanoz, ıspanak, havuç,kereviz, marul, portakal, erik, domates

D vitamini İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler, güneş

E vitamini. Antioksidan E vitamini Antioksidan Yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar Buğday, tohumlu besinler, soya fasülyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulaf

K vitamini. pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır K vitamini pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. Kvitamini takviyesi yanlızca kanamalı hastalarda verilir Ispanak, kabak, marul, yeşil domates, yeşil biber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilek

B1 vitamini Kasların ve sinir sisteminin faaliyeti için gereklidir B1 vitamini Kasların ve sinir sisteminin faaliyeti için gereklidir. Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması görülür. Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balık eti, yumurta, süt

B2 vitamini Eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek

B3 vitamini Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlar. Bira mayası, kepek, yer fıstığı, sakatat, kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurma

B5 vitamini Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz B5 vitamini Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz. Eksikliği: Kan şekerinde düşme, ellerde titreme, kalp çarpıntısı Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler

B6 vitamini Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler B6 vitamini Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler. Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliği: migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, kas krampları Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler

B11 vitamini Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için gereklidir. Eksikliğinde: iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz

B12 vitamini: Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde: dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, kas kasılmaları, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur . Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta

C vitamini Besinlerle alınan vitamin 4 saat sonunda kandan uzaklaşır C vitamini Besinlerle alınan vitamin 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olmalarını sağlar. Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Eksikliğinde: diş eti kanamaları ve çekilmeleri olur. Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye

Demir Et (özellikle sakatatlar), ekmek, un, sebzeler Kalsiyum Süt, peynir, ekmek, un, yeşil sebzeler, somon balığı Fosfor Süt ve süt ürünleri, ekmek ve et Magnezyum Süt, ekmek ve diğer hububatlar, patates ve sebze

Sodyum Tuz, maya, şarküteri ürünleri Potasyum Sebzeler, et, süt ve meyveler Çinko Et, süt, ekmek, diğer hububatlar, sardalya, kabuklu deniz ürünleri

A vit eksikliği; Gece körlüğü Bağışıklık sist zayıflığı Ciltte kuruma 2 orta boy havuç/gün

D vit eksikliği; Raşitizm Balık yağı, yumurta sarısı

Folik asit ve C vit eksikliği

B vit eksikliği

Fe eksikliği

Hücresel organizasyon Kimyasal düzeyden sonraki organizasyon düzeyi hücresel düzeydir. Canlılarda, atomlar ve moleküller belirli yollarla bağlantı kurarak, hücreleri oluştururlar. İnsan vücudu, kan hücreleri ve kas hücreleri gibi çeşitli tiplerde yaklaşık 100 trilyon hücreden oluşur. Hücreler, fonksiyonlarına göre çeşitli şekil ve hacimde olmalarına rağmen çoğu sadece mikroskopla görülebilecek kadar küçüktür.

Dokular Hücresel düzeyden sonra en üst düzey organizasyon doku düzeyidir. Bir doku, belli fonksiyonları yerine getirmek üzere uzmanlaşmış birbiriyle yakından ilgili bir grup hücredir.

Vücut dokuları Vücutta 4 ana tip doku; kas dokusu, sinir dokusu, bağ dokusu ve epitel dokudur

Dokular ve membranlar homeostazisin sağlanmasına yarar. Epitel dokuları iç ortam sıvılarını koruyan membranları oluşturur. Besinleri absorbe eder. Homeostazis ile ilgili işlevleri düzenleyen ürünler salgılar.

Bağ dokuları organları ve sistemleri bir arada tutar Bağ dokuları organları ve sistemleri bir arada tutar. Vücudu destekleyen ve harekete izin veren yapıları oluşturur. Kas dokusu bağ doku ile birlikte hareket etmemizi sağlar. Sinir dokusu glandular epitel doku ile beraber vücut işlevlerini düzenler.

Epitel doku Epitel hücrelerinden oluşan epitel dokunun bir çok işlevleri vardır. Bunlar koruma fonksiyonu, salgı fonksiyonu, emme fonksiyonu ve duyu fonksiyonudur.

Epitel doku Epitel dokunun oluşturduğu deri, vücudu tamamen kaplar ve onu korur. Örtü epiteli hücreleri vücut boşluklarındaki örtüde ve bu boşluklarda bulunan organların boşluğa bakan yüzlerinde bulunur. Bazı epitel dokulardaki belli hücreler bazı maddeler salgılamak üzere özelleşmiştir. Örneğin barsak mukozasındaki hücreler kaygan koruyucu bir madde olan mukus salgılar.

Epitel doku Epitel dokunun diğer bir özelliği de emme fonksiyonudur, Böbrek tübüllerini örten epitel hücreleri suyun geri emilimini sağlar. barsak villuslarının yapısını oluşturan epitel doku besinlerin barsaktan emilimini sağlar. Epitel dokunun son özelliği duyu fonksiyonudur. Ağızdaki ve dildeki tat tomurcukları, burundaki koku alan bölge (regio olfactoria), bu bilgileri almak için özelleşmiş epitel doku hücrelerini içerir.

Salgı epiteli-salgı bezleri Salgı epiteli hücreleri belli bölgelerde kümeleşerek salgı bezlerini meydana getirirler. İki tip salgı bezi vardır. Bunlar: endokrin (endocrin) bezler ve ekzokrin (exocrine) bezler'dir.

Endokrin salgı bezleri Endokrin salgı bezleri, salgılarını boşaltacak bir kanala sahip değillerdir. Hormon adı verilen bu ürünlerini ya kendilerini saran doku sıvısına bırakırlar ya da doğrudan kana verirler. Hormon etki edeceği organa kan içine yayılarak taşınır. Örneğin böbrek üstü bezleri (glandula suprarenalis).

Ekzokrin salgı bezleri Ekzokrin salgı bezleri ise salgılarını taşıyacak bir kanala sahiptirler. Örneğin ter, ter bezlerinden kanallar aracılığıyla vücut yüzeyine çıkar. Tükrük bezlerinin kanalları tükrüğü ağız boşluğuna iletir.

Gözenek Epidermis Kanal Absorpsiyon (Na+, Cl-) Dermis Bez Primer sekresyon (proteinsiz filtrat) Sempatik sinir Asetil kolin salgılayan sempatik sinirlerle uyarılan ter bezi. Proteinsiz primer salgı bez bölümünde yapılır, elektrolitlerin çoğu kanalda emilerek sulu bir salgı oluşur.

Bağ Dokusu Bağ dokusunun ana işlevi vücudun diğer dokularını birbirine bağlamaktır. Bağ dokuları aynı zamanda vücudu ve onun yapılarını destekler ve altındaki organları korur. Neredeyse vücuttaki her organ bağ dokusundan destekleyici bir iskelete sahiptir.

Bağ dokusunun bazı temel tipleri: 1. Gerçek bağ doku, 2. Yağ (adipose) doku, 3. Kıkırdak doku, 4. Kemik doku, 5. Kan, lenfa ve kan hücreleri üreten dokular.

Kas Dokusu Kas dokusu, kasılmak üzere özelleşmiş hücrelerden oluşmuştur. Kas hücreleri kasıldıkları zaman daha kısa ve kalın olurlar. Kısaldıkları zaman, onlara bağlı vücut parçasını da hareket ettirirler. Kas lifleri çoğunlukla bağ doku tarafından çevrelenmiş yığın ya da katmanlar şeklinde düzenlenmiştir. Kas dokusu: iskelet kası, kalp (kardiyak) kası ve düz kas olarak 3 tiptir

Sinir Dokusu Sinir Dokusu, sinir sistemini meydana getiren dokudur ve impulsu iletmede uzmanlaşmış nöronları ve bu nöronları destekleyen ve besleyen glial hücrelerinden (sinir sistemi destek dokusu ile ilgili hücreler) oluşur.

Organ ve Organ Sistemlerinin Organizasyonu Belli fonksiyonları yerine getirmek için birlikte çalışan doku grupları ve organlar vücut sistemini ya da organ sistemini oluştururlar. Örneğin dolaşım sistemi; kalp, kan damarları, kan, lenf yapıları ve çeşitli diğer organlardan oluşur.

Özet: İnsan vücudundaki hücrelerin temel yapıları aynı olduğu halde türleri değişiktir. Benzer tür ve yapıdaki hücreler bir araya gelerek dokuları oluştururlar. Dokular ise her biri yüksek seviyede özel bir amaca yönelik organları, organlar sistemleri meydana getirirler.

Hücre organelleri Mitokondri: Hücrenin enerji üretim merkezidir. Ribozom: Protein sentezi yapar. Endoplazmik retikulum: Protein yapım yeridir. Lizozom: Savunma ve sindirim sistemidir. Golgi aygıtı: Çesitli maddelerin sentezi, salgılanması ve depolanmasından sorumludur. Mikroflaman ve mikrotübüller: hücre ve hücre içi organellerin hareketlerini sağlarlar.

Hücredışı Sıvı-İç Ortam İnsan vücudunun %60 ı iyon + diğer maddelerin sudaki çözeltilerinden oluşan sıvıdır 2/3 ü hücre içinde bulunur; intraselüler sıvı 1/3 ü hücre dışındadır; ekstraselüler sıvı

Hücredışı Sıvı-İç Ortam Hücredışı sıvı içindeki iyon ve besinler hücrenin canlı kalmasını sağlar Vücudun iç ortamını (Claude Bernard; milieu interieur) oluşturur.

Hücredışı ve Hücreiçi Sıvı Hücredışı sıvı Sodyum, klor, bikarbonat, oksijen, glikoz, yağ asitler ve amino asitler, karbondioksit, hücresel artıklar Hücreiçi sıvı Potasyum, magnezyum, fosfat

HÜCRE DIŞI SIVISINI TAŞIMA SİSTEMLERİ Hücre dışı sıvı iki aşamada taşınır: 1- dolaşım sistemi içinde; 2- kan kılcal damarları ile hücreler arasında. * Dolaşım sistemi kanı dinlenme halinde dakikada bir kez, aşırı aktivitede dakikada 6 kez vücutta dolaştırır. * Kılcal damarlardaki kan plazması ile hücreler arasını dolduran hücreler arası sıvı (interstisiyel sıvı) arasında değişim olur. Bu değişim sürekli olduğundan vücut sıvıları homojendir.

Hücredışı Sıvı İçindeki Besinlerin Kaynağı 1- Solunum Sistemi: Kan vücuttan her geçişinde akciğerlerden de geçer. Buradan hücrelerin gereksinmesi olan oksijeni alır. Bu alışveriş akciğer alveolleri ve kılcal damarlar arasında gerçekleşir. Aralarındaki mesafe 0.2-0.4 μm dir.

Hücredışı Sıvı İçindeki Besinlerin Kaynağı 2- Sindirim Yolu: Kalp tarafından pompalanan kanın büyük bir bölümü sindirim organlarından geçer. Buradan erimiş haldeki şekerler, yağ asitleri, amino asitler emilerek hücre dışı sıvıya aktarılır. Karaciğer bunların bir kısmını kimyasal özelliklerini değiştirerek daha iyi kullanılmalarını sağlar.

Hücredışı Sıvı İçindeki Besinlerin Kaynağı 3- Kas-İskelet Sistemi: Organizmayı en uygun yere hareket ettirerek gerekli olan besinlerin alınmasını sağlar. Hücreler arası sıvı (intersitisyel sıvı) arasında değişim olur. Bu değişim sürekli olduğundan vücut sıvıları homojendir.

Metabolik Son Ürünlerin Atılması Akciğerlerden CO2 atılır. CO2 dışındaki diğer maddeler böbreklerden (üre, ürik asit) ve karaciğerde işlenerek barsak sisteminden atılır.

İNSAN VÜCUDUNUN İŞLEVSEL ORGANİZASYONU Vücudu oluşturan yaklaşık 100 triyon hücre arasında belirgin farklılıklar olmakla birlikte tüm hücreler belli temel nitelikler açısından birbirine benzerdir. Örneğin tüm hücreler hücresel işlevlerin gerektirdiği enerjiyi sağlamak için karbonhidrat , yağ yada proteinlerin yıkım ürünleriyle oksijeni birleştiren hücre içi sistemlere sahiptir. Besinleri enerjiye dönüştüren genel mekanizmalar tüm hücrelerde temel olarak aynıdır ve tüm hücreler kimyasal reaksiyonların son ürünlerini kendilerini çevreleyen sıvıya verirler. Yine hücreler kendileri için gerekli hammaddeleri bu sıvıdan alırlar.

Ekstrasellüler Sıvı-İç Ortam Yetişkin insan vücudunun % 56 sı sıvıdır. Bu sıvının büyük bölümü, yaklaşık üçte ikisi hücrelerin içinde bulunur ve intrasellüler sıvı (hücre içi sıvı) adını alır, üçte biri ise hücre dışındaki alandadır ve ekstrasellüler sıvı (hücre dışı ) adını alır. Hücre dışı sıvısı tüm vücutta belli harekete sahiptir. Hızla dolaşarak kana geçer, doku sıvısı ile kan, kapiller duvarlardan difüzyon yoluyla birbirine karışır.

Hücre dışı sıvı içinde bulunan iyon ve besinler hücrelerin canlı kalmasını sağlar. Tüm hücreler hücre dışı sıvının oluşturduğu sabit bir ortam içinde yaşarlar. Bu nedenle hücre dışı sıvısı vücudun iç ortamın iç denizini oluşturur. Hücreler bu iç ortamda yeterli konsantrasyonda oksijen, glikoz, farklı iyonlar, amino asitler, yağlar ve diğer maddeler bulunduğu sürece yaşarlar, büyür ve özel işlevlerini yapabilirler.

Hücre içi sıvısı ile hücre dışı sıvısı arasında bazı farklılıklar vardır. Hücre dışı sıvısı fazla miktarda sodyum, klor ve bikarbonat iyonuyla, oksijen, glikoz ve yağ asitleri gibi besinler içerir. Hücre içi sıvısında ise büyük miktarda potasyum, magnezyum ve klor iyonları bulunur.

VÜCUT SIVILARI İç denge için vücut sıvılarının ve içlerindeki madde konsantrasyonlarının göreli olarak sabit tutulması gereklidir. Bu sabitlik çevre değişikliklerine ve yeme içme alışkanlıklarına göre ayarlanır. Vücuda sıvı iki yolla girer: 1- içecek ve yiyeceklerle (2100 ml/gün) 2- karbonhidratların oksidasyonu sonucu (200 ml/gün). Sıvı alımı kişiden kişiye değiştiği gibi, aynı insanda da iklime ve fiziksel etkinliğe göre değişir.

SIVI KAYBI İnsensibıl Sıvı Kaybı: İnsanın farkına varmadan kaybettiği su miktarıdır. Normal şartlarda solunum sonucu buharlaşma ve deriden terleme dışında diffüzyon ile 700 ml/gün sıvı kaybedilir. Deriden kayıp ter bezi doğuştan olmayanlarda bile gerçekleşir. Deriden ortalama 300-400 ml/gün sıvı kaybedilir. Derinin keratinli ve kolesterollü dokusu sayesinde bu miktar en aza indirilmiştir.

SIVI KAYBI İnsensibıl Sıvı Kaybı: Yanıklarda bu deri katmanı ortadan kalktığında sıvı kaybı 10 kat daha artabilir ve 3-5 L/güne çıkabilir. Solunum yollarından da 300-400 ml/gün sıvı kaybedilir. Hava solunum yollarına girdiğinde nemlendirilir (47 mmHg) Kuru ve soğuk havalarda bu işlem artacağından daha çok sıvı kaybedilir.

Ter ile Sıvı Kaybı: Bu fiziksel aktivite ve ısıya bağlıdır Ter ile Sıvı Kaybı: Bu fiziksel aktivite ve ısıya bağlıdır. Ortalama 100ml/gündür. Ancak sıcak havda yapılacak yoğun bir etkinlikte 1-2L/saate çıkabilir. Feçes ile Kayıp: Günde ortalama 100ml sıvı kaybedilir. Ancak diyare durumlarında hayatı tehdit edici boyutlara varabilir. Böbrekler Yolu ile Kayıp: Kaybın geri kalan kısmı böbrekler ile gerçekleşir. Günlük idrar miktarı 0.5L olabildiği gibi 20 L ye de çıkabilir. Böbrekler sıvı elektrolit alımına göre atımı dengelemek zorundadır.

Günlük Su Dengesi Su Kazanımı Yiyecek ve içecek 2.2 L Metabolizma 0.3 L Su Kaybı Fark edilmeyen 0.9 L İdrar 1.4 L Dışkı 0.1 L Ter 0.1 L

Yiyecek ve içeceklerin alımı, karbonhidrat ve yağ metabolizmasından gelen küçük bir hacimle vücuda su kazanımının temel kaynağıdır. İdrarla atım vücuttan su kaybının temel kaynağı olarak verilir, belirgin fark edilmeyen hacim de solunum ve terleme yoluyla kaybedilir. Suyun daha küçük hacimleri dışkı ve terle kaybedilir. Sıvı alımı ve idrar atımındaki değişiklikler vücut su dengesinin esas fizyolojik düzenlenmesini gösterir.

VÜCUT SIVI BÖLÜMLERİ Vücut sıvıları iki ana bölüme dağılmıştır: 1- hücre içi sıvı; 2- hücre dışı sıvı. Bir de az miktarda (1-2L) transsellüler sıvı vardır. Transsellüler sıvı sinoviyal, peritoneal, perikardiyal, göz içi ve beyin omurilik sıvılarından oluşur. 70 kg lık bir yetişkinin vücut sıvısı toplam ağırlığın % 60 kadarı yani 42 litredir. Bu yaşa, cinsiyete ve şişmanlık derecesine göre değişir. İnsanlar yaşlandıkça yağ miktarındaki artış ile sıvı miktarı azalır.

VÜCUT SIVI BÖLÜMLERİ . Hücre içi sıvı bölümü vücuttaki 75 trilyon hücrenin içinde bulunan sıvıdır ve 28 litredir. Toplam vücut ağırlığının % 40 kadarıdır. Hücre dışı sıvı vücut ağırlığının % 20si yani 14 litredir. Hücre dışı sıvı iki bölüme ayrılır. Hücreler arası sıvı (interstisiyel sıvı) 11 litre ve damar içindeki plazma 3 litre. Kan hacmi ise 5 litredir. Bunun 3 litresi plazma geri kalan kısmı ise hücrelerden oluşur.