BEŞERİ MÜNASEBETLER SITKI ASLANHAN

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ.
Advertisements

ÖFKEYLE BAŞ ETME.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
Sınavlar; Öğrenci ve Veliler
HAYATIN İÇİN TALİMATLAR :  Çavdar ye.  İnsanlara istediklerinden fazlasını ver, ve bunu kalben isteyerek yap.  En sevdiğin şiiri ezberle.  Duyduğun.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
ÇOCUKTA VİCDAN GELİŞİMİ
Verimli İş Hayatının Sırrı : Stres
ÇOCUKLA İLETİŞİM.
 Konu ve ders eksiklerinizi tamamlayın  Özellikle bilgi ve ezber gerektiren konuları sık sık tekrar edin  Deneme sınavları yaparak SBS sınav havasını.
Ilk göz ağrım.
REHBERLİK SERVİSİ SUNAR
ZÜBEYDE HANIM ANAOKULU
En iyi biçimde yaşlanmanın gizemi Türkçeleştiren: Onur AYANGİL
P a z a r S a b a h l a r ı.
Bu India’dan gelen TANTRA.
Biraz moral bulalım.
Yalnız Olanlara; Müşfik KENTER‘ den...
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
İngilizceden çeviri : Orkideler İngilizceden çeviri : Müzik: Autumn Rose.
Özlü Sözler.
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
SEVİLMEK İÇİN 6 YOL GÜLÜMSEYİN İSİMLERİ HATIRINIZDA TUTUN
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
ZAMİRLER (ADILLAR). ZAMİRLER (ADILLAR) Bu konuda seni uyarmıştım. Şunları bahçeye bırakır mısın? Aşağıdaki cümlelerdeki zamirleri bularak türlerini.
Sunuş Teknikleri Dersi
DAVRANIŞLARIMIZI ETKİLEYEN KALIPLAR
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
Sen hangisini seçerdin?
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
MÜLAKAT (GÖRÜŞME) Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla.
Hayatta,birşeyin eksikliğini hissettiğimiz
SEVENLER AYRILMAZ.
AİLE EĞİTİM SEMİNERİNE HOŞ GELDİNİZ
Okul Rehberlik Servisi
İLETİŞİM.
Gözlerine Selam Söyle gözlerine selam söyle benden Selamlarımı söyle benden O güzel gözlerine Dalıp dalıp gidersem.
PARAGRAFTA ANLAM.
HAYATI ANLAMLANDIRMAK
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …
40 Yaşımda ben….
Alıntı. Slaytı kendi akışında ve sesli izleyiniz.
ETKİLİ İLETİŞİM.
SINAV KAYGISI.
Şenay ERTÜRK Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen.
ZÜBEYDE HANIM ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ
ASIL EKSİKLİK.
Kötü Davranışlar Karşısında Duyarsız Kalmayalım
OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ
HAZIRLAYAN : EGE KÖMÜRCÜOĞLU SINIFI : 7-C NUMARASI : 333 İLETİŞİM.
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
KAVGAYI ağacın yaprağına yaz; Sonbahar gelsin yaprak KURUSUN diye.
1 CANSAN İLKÖĞRETİM OKULU. 2 “Dünyanın en güzel insanlarına” Sevgili anneme ve babama mektup.
ANNE BABA TUTUMLARI VE OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ÖNEMİ
*Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler. *Bağımsızlıklarına çok.
ANNE BABA TUTUMLARI.
Pozitif psikoloji İletişim becerileri.
Bilal BİLGİN - Gazi Anaokulu- Rehber Öğretmeni
HAYIR DEMEK HERŞEYİ ÇÖZERMİ?
KİŞİSEL GELİŞİM & İKY.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA.  Bahanelerle kendinizi küçültmeyin  Sizi engelleyen tek şey kendinizsiniz  Kendinizi engellemeyeceğinize söz verin Birbirinizden.
DAHA İYİ BİR İLETİŞİM İÇİN…
En uzak mesafe ne Afrika’dır
OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ
OLUMLU DÜŞÜNCE NEDİR? Hayatın her alanında, bizi her konuda etkileyen aslında bizim olaylara nasıl baktığımızdır. Şunu unutmamak gerekir ki; meydana.
KOCAELİ GEBZE BALÇIK İLKÖĞRETİM OKULU AİTEP EĞİTİMİ PROJESİ Hazırlayan:Esma AKAN Kaynak:Mark L.BRENNER
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Sunum transkripti:

BEŞERİ MÜNASEBETLER SITKI ASLANHAN

En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler ne de yıldızlar geceleri ışıldayan... En uzak mesafe iki kafa arasında ki mesafedir, Birbirini anlamayan.... Can YÜCEL

Genelde kendimizi ifade ederken; Ya saldırgan davranırız Ya savunmadayızdır Ya pasif ve de etkisizizdir Ya da girişken, etkili ve de sorun çözmeye yönelik davranırız

İlk üç davranış biçimi iletişimde kaos oluşturacaktır İlk üç davranış biçimi iletişimde kaos oluşturacaktır. Unutmayalım ki etkili davranma öğrenilebilir.

Kararlı olmalıyız. Tam olarak ne yapmak istediğimizi bilmemiz gerek ve kullandığımız kelimeler istediğimizle uyum içinde olmalı. Dikkatimizi karşımızdaki kişiye yöneltmeliyiz. Biri ile konuşurkençevreyi gözden geçiriyorsanız etkili olamazsınız. Ne istediğimizi, duygularımızı, dolambaçlı yolllara sapmadan net ve açık bir şekilde söylemeliyiz. Kızım sana söyledim gelinim sen anla stretejesinin anlaşılmazlık oluşturur. Duygu, düşünce ve davranışlarımızda kararlı ve tutarlı olmalıyız. Bugün dediğimizi yarın inkar etmemeliyiz.

Sonuçları yorumlayabilmeli bunlarla ilgili konuşabilmeliyiz Sonuçları yorumlayabilmeli bunlarla ilgili konuşabilmeliyiz. Bir satranç tahtası düşünün, nasıl ki her bi taş hareketi diğer taşları ve oyunun bütünlüğünü etkileyecektir, hayatta tıpkı böyledir. Karşımızdakinin fikrini almalı, aynı fikirde olup olmadığımızı test etmeliyiz. Başka fikirlere açık olmalıyız. Dediğim dedik anlayışına sahip olanlar etkili iletişimi öğrenmekten vazgeçsinler. İletişimimizle ilgili geri bildirim vermeliyiz. Geri bildirim,her iletişim de hayati bir özellik taşır. Anladığınızı ve anlaşıldığınızı hissettiğinizde bunu karşı tarafa iletiniz.

Cesaretsiz insan, keskin kenarı olmayan bıçağa benzer İnsanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman insan olurlar Para herşeyi yapar diyen adam para için herşeyi göze alan adamdır.

Boş bir çuvalın dik durması zordur. Hayatı seviyorsanız zamanı boşa geçirmeyin, çünkü zaman hayatın ta kendisidir. Küçük balıklar sahile yakın durmalıdır. Kendisini sevenin rakibi olmaz

Hırsla mutluluk birbirlerini hiç görmezler Siz kafanızı büyük hayalle doldurmaya bakın, kafanız sonradan cebinizi parayla doldurur. Hayatımızda en büyük düşünce “şu yeryüzünde ömrüm boyunca ne gibi iyilik yapabilirim” olmalı Düşmanlarınızı sevin, çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkca söyler.

Kendinize Soru Sormaktan Kaçmayın

Yaşam kalitenizi sıfırla yüz arasında bir ölçekte nasıl değerlendirirsiniz ?? Şuan ki durumu ve bir yıl içinde ulaşmak istediğiniz noktayı(kariyer, aile, sosyal hayat, sağlık, Ruhsal ve kişisel gelişim vb.) değerlendirin. “ Elmaslar doğanın rahminde ham, işlenmemiş, kesilmemiş olarak çıkarlar” Siz kimsiniz ? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz

Hangi hayallerinizden hangi rüyalarınızdan vazgeçtiniz ?? Bu hayallerin peşinden gitmenizi engelleyen şeyler neler ?? Bu yüzden hangi bedelleri ödüyorsunuz ?? Vazgeçmeseydiniz nasıl olurdu ?? Fiziksel, duygusal ve zihinsel bedeninize nasıl bakıyorsunuz ?? “ Ben kendime çok iyi bakarım diyebilmeniz için neler yapmanız gerekir”

Hayata direnerek ve ona tepki vererek enerjinizi boşa harcadığınız alanları yazınız. Hayatınız da neleri erteliyorsunuz ?? Geç kalmaktan ve zamanında yapmamaktan dolayı ödediğiniz bedeller neler ?? Bu akşam ölecek olsam “ hiç pişmanlık duymam “ diyebilmek için hayatımızda neler olması lazım ?? “ yaşamayı bilmeyen ölmeyide bilmez” Neden yaşıyorsunuz ? “ Ölümü danışman olarak kullanmak” yani yarın ölecek gibi yaşamak Tek yapmanız gereken “ Bu benim vizyonuma hizmet ediyor mu??” Tek cümleyle hayat vizyonum nedir ??

ÖVGÜ VE YERGİ AYNIDIR

Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin. Birisine iyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin. Bırakın ilgiyi başkaları toplasın. İçinde bulunduğunuz anı yaşayın.

Herkesin bilgili olduğunu düşünün. Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun Daha sabırlı olun. Sabır geliştirme egzersizleri yapın. Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı? Gerçeği kabul edin: Hayat adil değildir. Bırakın canınız sıkılsın.

Strese dayanma gücünüzü azaltın. Haftada bir içten gelen bir mektup yazın. Kendi cenazenize katıldığınızı farz edin. Tekrar edin: Hayat bir acil durum değildir. Yaşamınızdaki insanları minik çocuklar ve yüz yaşında ihtiyarlar olarak düşünün. Bir davranışın ardını görmeye çalışın.

Duygularını yönetemeyenler, duygularının kendilerini yönettiğini anlatmak zorunda kalırlar. İstek, tutku, korku, heyecan, sevgi, nefret, insan duygularıdır.

Eğer bu duyguları biz yönetemezsek, bu duygular bizi yönetir Eğer bu duyguları biz yönetemezsek, bu duygular bizi yönetir. O zaman da biz duygularımızın bizi götürdüğü yerlere gideriz.

“Kendisiyle hesaplaşamayan insan” rahatsızlık duyar ve sürekli olarak “hesaplaşacak birilerini” arar. Bu davranış, içinde yaşayan rahatsızlığı başka birine aktararak rahatlama isteğinden kaynaklanır. Ama bu biçimde açıklanmadığı için, “biriyle uğraşır”, “bir şeyleri dert edinir”, “başkalarının dertlerini temsil eder”. Aslında “ derdi kendisidir” ve kendisiyle hesaplaşmakmakdan kaçmaktadır.

Karşılaştığı ve karşılacağı sorunları anlamaya, çözmeye yönelik bir kişilik gelişimi olamayan insan, çaresizlikle bunlardan kaçma, bunları unutma, kendine başka bir dünya bulma gereksiniminde olacaktır.

Artık kimse neyi niçin yaptığını bilmiyor, merak etmiyor, düşünmüyor Artık kimse neyi niçin yaptığını bilmiyor, merak etmiyor, düşünmüyor. Önünden geçip giden hayat bandı başkaları tarafından doldurulup insanların önüne konuyor. İnsanlar da önlerinden geçen bu bantta ki kodlara göre seviniyor, üzülüyor, alkışlıyor, yuhalıyor, seviyor, nefret ediyor, umutlanıyor ya da kara tasalara bürünüyor. Çağımızın insanı ustalıklı bir biçimde “anestezi-duyarsızlık” işlemine girmiş, robotlaştırılmış durumda. Bütün yaşam, büyük fizyolog Pavlov’un “ şartlı refleks” kuralına göre yönlendirilmiş,biçimlendirilmiş. Kimse olaylardaki çelişkileri görmüyor, merak etmiyor, düşünmüyor. Düşünme sistemleri felce uğratılmış, beyin kabukları işlemez duruma getirilmiş, duygular ve hareketler kodlanmış

İnsanlar uzaktan kumanda ile çalıştırılır duruma getirilmiş İnsanlar uzaktan kumanda ile çalıştırılır duruma getirilmiş. Şimdi kalkacaksın, işine gideceksin, işinden başkalarını hoşnut edeceksin, çıkarları olduklarının yüzüne güleceksin, çıkarı olamayanların yüzüne bakmayacaksın, hep “kimi geçiyorum” diye çevreni araştıracaksın,sonra süper markete gideceksin, gözünün iliştiği şeyleri alacaksın, kredi kartınla ödeyeceksin, eve geleceksin, televizyonu açıp yemek masasına oturacaksın, yemekten sonra kalkacaksın, elini ağzını yıkayacaksın, televizyonun karşısına oturacaksın, bakacaksın bakacaksın bakacak.. Oracıkta dalıp kendinden geçtiğini sonra anlayacaksın. Ama hiçbir zaman senden istenmeyen hiçbir şeyi yapmayacaksın. Düşünmeyeceksin, eleştirmeyeceksin, irdelemeyeceksin. Bunları sadece kendi çıkarların için yapıcaksın...

Herkes kızabilir, bu kolaydır Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenlerle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.

Herşeye homurdanmaya alışmış bir kimse, fırsat kapıyı çalınca bile gürültüden yakınır.

Hayata bakışınız ve ona yüklediğiniz anlam, hayatın bize getirdiklerini doğrudan etkiler.

Sen neye hazırsan, oda senin için hazırdır.

İnsanlar neden ölür bilirmisiniz ? Tembellikten, inançsızlıktan ve yaşamı, yaşanmaya değer kılmayı becerememekten...

Kişinin söylemek istediklerini çevresindekilere aktaramaması, duygularını ve düşüncelerini söyleyememesi, büyük stres kaynağıdır. Çünkü iletişim bir bilginin aktarımı değil, iç dünyanın paylaşımıdır.

Etkin iletişim, kişinin kendini etkili bir biçimde ifade etmesi, hoşlandığı ve hoşlanmadıklarını dile getirmesi ve “hayır” demeyi bilmesiyle olur. Karşısındakini etkin dinlemek de, kendini ifade edebilmek kadar önemlidir.

“Nefsinin dizginleri elinde olanın, siyaseti güzel olur” “Gıybet, alçakların otladığı bir otlaktır.”“Sana, onun bunun duyunca hoşlanmayacağı şeyleri söyleyen kişi, kendi içindeki pisliği senin ruhuna da ekmek ister.”

“Anlatamamaktan değil, anlayamamaktan korkun”

Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun, bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır; 1- Nedensiz yere mutlu olmak 2- Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak 3- Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak