Sevgili Güzin Abla; Harika bir hayatım oldu. Çok iyi ebeveynlere, eşe ve çocuklara, çok iyi bir eğitime sahibim. Ancak çok sevdiğim ve başarılı olduğum işimden emekli oldum. Emekliliğimde, her zaman en büyük hobim olan ama fazla zaman ayıramadığım balık tutmaya daha çok vakit ayırmaya başladım.
Küçük bir kayık satın aldım. Ancak karım balıkçılığı sevmediği için tek başıma balık avlıyordum. Derken bir gün balıkçılık malzemeleri satan dükkanda biri ile tanıştım. O da balık avlamayı çok seviyordu. Çok iyi arkadaş olduk. Zamanımızın büyük bir bölümünü beraber balık avlayarak geçirdik.
Derken bir gün, hayatımdaki en büyük balığı yakaladım. Aradan bir iki dakika geçmişti ki arkadaşım da bir benzerini yakaladı. Bu büyük günü ölümsüzleştirmek için bu iki balığı da arkadaşıma verip fotoğrafını çektim. Belki karım da heveslenir diye bu fotoğrafı karıma gösterdiğimde kayığı satmamı ve balıkçılığı bırakmamı istedi. Neden böyle yaptığını anlamıyorum.
Benim iyi zaman geçirmem onu niye rahatsız etsin ki Benim iyi zaman geçirmem onu niye rahatsız etsin ki? Sevgili Güzin abla, Şimdi ben ne yapmalıyım? Karımın dediği gibi kayığı satıp evde mi oturayım, yoksa arkadaşım ile balık tutmaya devam mı edeyim? Karıma gösterdiğim fotoğrafı, size de ekte gönderiyorum. . Saygılarımla, Mustafa Bahtıkara
Güzin abla'nın cevabı; Evladım Mustafa, Aptallık etme, balık tutmaya devam et!!