DERS : KAMU ÖLÇMELERİ ARAŞTIRMA KONUSU : Arazi Düzenlemesi Çalışmalarında Yaşanan Güçlükler(Öncesinde ve Sonrasında) Ödev NO:11 DERS SORUMLUSU :Doç.Dr. Tayfun ÇAY HAZIRLAYAN : Erol ÖKSÜZ 081205023
ARAZİ TOPLULAŞTIRMASININ TANIMI Tarımsal üretimin artırılması amacıyla, kişi ve işletmelere ait olan, küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin; Modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve ayrıca sulama hizmetlerinin getirilmesine en uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi işlemine “Arazi Toplulaştırması “ veya “Arazi Düzenlemesi adı verilmektedir..
Türkiye’de ilk defa arazi toplulaştırma uygulamaları Konya ili Çumra ilçesinin Kargın köyünde başlamıştır. Burada yapılan toplulaştırma dar anlamda yapılmış olup sadece parsellerin gruplandırılması şeklinde olmuştur. Tarımsal bünyenin tespiti ve kıymetlendirme etütleri yapılmamıştır. Çiftçilerin başlangıçta bu çalışmalara inanmadıkları gibi toplulaştırmaya da tepki göstermişler ve kabul etmemişlerdir.
Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirlerin başlıcaları; Mülkiyet ve tasarruf rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak muhafaza tedbirlerinin alınması, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbirlerdir. Bu tedbirler demetinin tamamı geniş anlamda “Arazı Toplulaştırması” veya “Arazi Düzenlemesi” adını verdiğimiz hizmetler kapsamı dahilinde bulunmaktadır.
Arazi toplulaştırma çalışmalarında karşılaşılan problemleri dört ana başlıkta toplamak mümkündür;
1- Yasal Problemler; ülkemizde bir taraftan büyük harcamalar yapılarak toplulaştırma projeleri uygulanırken diğer taraftan Medeni Kanunu’muzun Mirasla ilgili hükümleri gereği arazi parçalanmasına seyirci kalınmaktadır. Yani her yıl toplulaştırılandan daha fazla arazi parçalanmakta ve bu kısır döngü devam etmektedir. bu durum düzeltilmeli ve medeni Kanunu’muzun ilgili hükümleri değiştirilmelidir.
2- Yönetsel Problemler; Arazi toplulaştırma çalışmalarının yürütülmesi Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü gibi bir çok kamu kuruluşunun çalışmaları ve uygulamaları ile ilişkilidir. Hemen hemen her biri bir başka bakanlığa bağlı ve çok farklı yasal düzenlemeler ile yönetilen ve çok farklı önceliklere sahip bu kuruluşlar arasında koordinasyon ve uyumu gerçekleştirmek oldukça zor olup, bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Benzer konularda çalışan kurumları birleştirmek gerekir.
3- Teknik Problemler; Toplulaştırma çalışmalarının yapılabilmesi için kadastro çalışmalarının tamamlanması veya yapılmış olan kadastro çalışmalarının amaca uygun olması gerekir. Mevcut kadastro pafta ve kayıtlarının önemli bir kesimi toplulaştırma çalışması için yeterli değildir. Haritaların önemli bir kısmı 1/5000 ölçekli STK niteliğinde olmayıp, yine haritaların bir kısmı ise güncelliğini kaybetmiş ve zemine uymamaktadır. Malik kayıtlarında hatalar söz konusudur
4- Finansal Problemler; Arazi toplulaştırma projeleri için ayrılan yıllık ödenekler en fazla 30.000 hektar alanın arazi toplulaştırmasına yetecek miktardadır. Halbuki yılda ortalama 80-90 000 hektar alan yeni sulamaya açılmaktadır. Bu durum dikkate alındığında her yıl 100 000 hektar alana toplulaştırma hizmeti götürmeye yetecek miktarda, bu projelere ödenek ayrılması gerekmektedir.
ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI ÖNCESİ VE SONRASI
Arazi toplulaştırmanın amacı çiftçiyi toprağına bağlamaktır.
Arazi toplulaştırma çalışmaları sonrasında yaşanan sorunlar;
1-Tüm yatırım ve uygulamalara altlık oluşturan Tapu ve Kadastro çalışmalarını çok amaçlı kullanmak üzere bir CBS sistemi kullanılmadığından koordinasyon eksikliği yaşanmaktadır. 2-Ayrıntılı toprak etütleri yapılmadığından malikler arasında hakçalı bir değişim gerçekleştirilmemiş oluyor bu da çeşitli problemler doğurmaktadır.
3-Tapu kayıtlarındaki malik numarası ve vatandaşın TC kimlik numarası uyuşmadığından belirsizlikler ortaya çıkabilmektedir,bu ve benzeri problemleri ortadan kaldırmak için; Çok amaçlı bir CBS sistemi kullanılmalı, Ayrıntılı toprak etütleri yapılmalı,
Ülke düzeyinde arazi kullanım planlaması yapılarak tarım,sanayi,kentsel alan ve doğal yaşamı koruma alanları ile bunlar arasındaki ulaşım alanları belirlenmeli, Tapu kayıtlarındaki malik numaraları ve vatandaşlık numaraları birleştirilmeli,
Arazi kullanımı ve düzenleme işleri birlikte düşünülmeli,tüm ülke düzeyinde geçerli olacak yasal temeller oluşturulmalı, Kuruluşlardaki benzer yetki ile donatılmış birimler birleştirilerek tek bir örgüt haline getirilmeli,
Toplulaştırma geniş anlamda ele alınarak köy yenilemeleri ve kırsal alana yönelik tüm hizmetler toplulaştırma kapsamında yürütülmelidir....
SONUÇ: 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde düzenlenen imar uygulaması, yasanın amacına uygun olarak kullanılması halinde, hem idareler hem de taşınmaz sahipleri açısından yararlı olmakla birlikte özellikle taşınmazları imar planıyla kamu ve umumi hizmet alanlarına tahsis edilenler açısından çok faydalıdır.
İmar uygulaması sonucunda bir taraftan imar planında umumi hizmetlere ayrılan yerler kamuya kazandırılmakta, diğer taraftan, kural olarak uygulama sahasında bulunan ve mevcut haliyle düzensiz şekilde olmaları nedeniyle bu durumu itibariyle inşat yapmaya elverişli olmayan arsaların konut yapabilecek parsel (temiz parsel) haline geldiğinden değerlerinde artış olmakta ve böylece planlı şehirleşmeye geçilmektedir.
Çağdaş ve düzenli şehirleşmeye geçilebilmesi için idarelerce, gelişme alanları iyi seçilerek, vatandaşların çarpık yapılaşmaya başlamalarından önce parselasyon işlemlerinin tamamlanması ve bunun sonucunda da sosyal ve teknik alt yapı tesislerinin inşa edilmesi gerekir.