DEMOKRATİK AÇILIM VE TOPLUMSAL ALGILAR BİLGE ADAMLAR KURULU RAPORU
E. Büyükelçi İlter TÜRKMEN “Türkiye’nin Bugünü ve Yarını” Türkiye’nin En Önemli Problemi “Kürt Sorunu”
BİLGE ADAMLAR KURULU Hazırlayan: Dr. Salih AKYÜREK
Sosyo-kültürel talepler KÜRT SORUNU İşsizlik Eğitim Eksikliği Sosyo-kültürel talepler Terör
Üzerinde Konsensüs Sağlanan Hususlar ve Sınırlamalar Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığı Devletin üniter yapısı Vatandaşların refahı ve mutluluğu Çağcıl medeniyet anlayışı Demokrasi, laiklik, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü Türkçe, Al bayrak, İstiklal Marşı, Ankara Demokratik açılımın tüm Türkiye’yi kucaklaması
Açılım Sürecinde Gerçekleştirilenler İşkenceye sıfır tolerans politikası Dernek kurma hakkına getirilen yasal kısıtlamaların kaldırılması Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda değişiklik Siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması
Açılım Sürecinde Gerçekleştirilenler Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun çıkarılması DGM’lerin kaldırılması İnsan hakları ihlalleriyle mücadele için “Dörtlü Mekanizma” düzenlemelerinin başlatılması Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun
Açılım Sürecinde Gerçekleştirilenler Bölgesel Kalkınma Eylem Planı KÖYDES, BELDES, SODES, Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi Günlük yaşamın normalleştirilmesine yönelik adımlar Cezaevlerinde ana dilde görüşme Kamusal alanda anadile yardımcı uygulamalar
Açılım Sürecinde Gerçekleştirilenler Özel dil kursları TRT Şeş 24 saat farklı dilde yayın hakkı Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü
Demokratik Açılım Süreci Toplumsal Algıları Nasıl ve Ne Şekilde Etkilemiştir?
Kürt kökenli vatandaşlar Batıda yaşayan vatandaşlar Kürt kimliğinin tanınması yönünde son yıllardaki olumlu gelişmeler memnuniyetle karşılanmakta, geçmişte bu konuda yapılan hataların devlet tarafından ifade edilmesi uzlaşı ve beraber yaşama için yeterli görülmektedir. Kürt kimliğinin tanınması yönünde son yıllardaki olumlu gelişmeler memnuniyetle karşılanmakta, Kürt kimliğinin anayasal çerçevede tanınmasının yanlış olacağına inanmaktadır. Resmi dil ve öğrenim dili olan Türkçe yanında, Kürtçenin de resmi müfredat içinde seçmeli ders olarak yer verilmesini istemektedir. Kürtlerin görüşleri ile örtüşen bir mutabakat var. Kürtçenin öğrenim dili olmasının Kürtlere hiçbir ekonomik ve sosyal katkı sağlamayacağına inanmakta, tercih edilebilir ve uygulanabilir bir öneri olarak da görmemektedir. Kürtçenin öğrenim dili olarak uygulanmasının, kutuplaşmayı derinleştireceğine ve ülkeyi bölünmeye götüreceğine inanmaktadır.
Kürt kökenli vatandaşlar Batıda yaşayan vatandaşlar Kürtlere daha fazla kültürel hak verilmesi gerektiğine ve bu hakların Türkiye’nin birliğine zarar vermek bir yana Kürtlerin aidiyet duygularını daha da artıracağına inanmaktadır. Kürtlere daha fazla kültürel hak verilmesinin Türkiye’nin birliğine zarar vereceği ve bu tip taleplerin arkasının gelmeyeceği yönünde şüpheler bulunmaktadır. Bağımsız devlet gibi bir amaçlarının olmadığını ifade etmektedir. Kürtlerin nihai amacının bağımsız devlet kurmak olduğuna inananlar bulunmaktadır. Federasyon ve bağımsızlık taleplerinin Kürtleri daha totaliter ve refah anlamında daha geri bir konuma iteceğine inanmakta ve destek vermemektedir. Kürtlerin nüfus artış hızlarına da vurgu yaparak, gelecekte tüm Türkiye’ye hâkim olma veya bağımsız Kürdistan’a ulaşma yönündeki gizli bir niyetten şüphe duymaktadır.
Kürt kökenli vatandaşlar Batıda yaşayan vatandaşlar Tüm Türkiye topraklarında kimliklerini ve dillerini gizlemeden ve ayrımcılığa uğramadan özgürce yaşama talebi dile getirmektedir. Göç eden Kürtlerle birlikte, şiddet içeren töre ve geleneklerin batıdaki yerleşim yerlerine taşınacağına, bu insanların mafyalaşma ve baskıcı tavırlarla kültürel dokuyu bozacağına inanmaktadır. Türkiye tarihinde ve bugünkü medeniyet düzeyinde iki toplumun ortak katkıları olmasına rağmen Kürtlerin bu ortaklıktan dışlandığına inanmaktadır. Milli eğitim müfredatının da etkisiyle ,Kürtlerin Türkiye tarihine ve bugünkü medeniyet düzeyine katkıları konusunda önemli şüpheler vardır. Devletle PKK arasına sıkıştıklarına ve devlet tarafından tam olarak temsil edilmediklerine inanmakta ve ne PKK ne de BDP tarafından temsil edilmek istememektedirler. BDP’nin Kürtleri temsil etmediğini ifade etmesine rağmen; her doğuluyu Kürt ve her Kürt’ü PKK’lı görme eğilimdedir.
Kürt kökenli vatandaşlar Batıda yaşayan vatandaşlar Ülkenin ortak değer ve sembollerini kabul aidiyet noktasında oldukça olumlu algılara sahiptir. Kürtlerin ortak değer ve sembollerini kabulü ve aidiyet noktasında olumlu algılara sahip olmadığı konusunda kaygıları bulunmaktadır. Türklerle beraber yaşama ve ortak aile bağı kurma konusunda üst düzeyde olumlu bir bakış vardır. Bu konuya bakış biraz daha olumsuzdur. Kürt kimliğini açıklayan kişilere, devlet kademelerinde görev alma ve yükselme konusunda ayrımcılık yapıldığı konusunda yerleşmiş bir algı vardır. Kimlik temelli bir ayrımcılık yapılmadığı, Kürtlerin bu konudaki problemlerinin eğitim ve liyakat temelindeki eksikliklerinden kaynaklandığını düşünmektedir.
Kürt kökenli vatandaşlar Batıda yaşayan vatandaşlar Kürtlerin geçmişte asimile edilmek istendiğini iddia etmektedir. Asimilasyon olmadığını ancak geçmişte, devletin Kürtlere karşı bazı yanlış politikalarının olduğunu kabul etmektedir. Kürtlerin geçmişte devlet ve Türkler tarafından sömürüldüğünü iddia etmektedir. Kürtlerin bu ülkeye geçmişte hiçbir katma değer kazandırmadığını, bölge insanının ürettiğinin ve vergilerinin kat be kat fazlasının bölgeye aktarıldığını, Kürtlerin temelde feodal yapı ve Kürt aktörlerce sömürüldüğünü iddia etmektedir. Devletin bölgeye atanan yöneticilerine hep yüksek değer atfedip saygı gösterirken, kucaklanmak bir yana hak etmedikleri bir ayrımcılığa, aşağılamaya ve adaletsizliğe maruz kaldıklarına inanmaktadırlar. Kürtlerin geçmişte ayrımcılığa ve aşağılanmaya uğradığı kabul etmekte, ancak bunun temel nedeninin, bu halkın düşük eğitim/ kültür düzeyi ve bunun da etkili olduğu yaşam tarzı ve törelerinden kaynaklandığını belirtmektedir.
Demokratik Özerklik Talepleri Karşısında Toplumsal Algılar Öcalan’ın talepleri Kürt halkının talepleri değildir. “Demokratik Özerk Kürdistan” söylemi çelişkilidir. OHAL uygulamalarının yapıldığı illerde %80’ler düzeyinde olan Kürt nüfus, bunlara mücavir illerde %30’lardadır. Birleşme iradesi gösterdiği gibi ayrılma iradesi de gösterebilecek, iki ayrı toplum ve ülke tarif edilmektedir.
Demokratik Özerklik Talepleri Karşısında Toplumsal Algılar Önerilen özerklik modeli, geçmişte SSCB’de, Arnavutluk’ta ve bugün Libya’da uygulanan ve başarısız olmaları bir yana totaliter nitelikler gösteren modellere benzemektedir. Bu modeller demokrasiye değil, feodal yapılara faydalıdır. Özerklik talebinde diğer ülkelerdeki Kürtlerle yeni bir oluşum hesabı vardır.
Demokratik Özerklik Talepleri Karşısında Toplumsal Algılar “Öz savunma” paramiliter bir organizasyona yol açmaktadır. Model, kendi çizgisi dışındakileri ötekileştirmektedir. Türkiye’ye demokrasi modelleri öneren PKK çizgisi, kendi içindeki totaliter ve anti-demokratik yapısı ile tutarsızdır.
Türkiye’den Demokrasi Talepleri Kürt Hareketinde Demokratikleşme Sorunu Anti-Demokratik Yapı Türkiye’den Demokrasi Talepleri PKK
BDP ve diğer aktörler ÇELİŞKİ Ordunun Rolünün Eleştirilmesi TSK Ordunun Rolünün Eleştirilmesi PKK Diğer Görüşlere Tahammülsüzlük Öcalan’ın Kahramanlaştırılması Öcalan’ın Meşrulaştırılması Öcalan’ın Muhatap Alınması ÇELİŞKİ BDP ve diğer aktörler
Kürt kökenli vatandaşlar tarafından dile getirilen eleştirilerden bazıları: (1) "Özerkliği tartışmak için İmralı karşısında da özerk olmak gerekir." (2) "Ben ne kendimin ne de çocuklarımın böyle bir rejimde yaşamasını istiyorum." (3) "Yoksa bu öz savunma örgütleri ile Kürt toplumunu zapturapt altına almaya mı çalışıyorsunuz?’’ Basına yansıyan bu yöndeki eleştiriler, Kürtler ve Kürt siyasetçiler arasında Öcalan’dan bağımsız söylem ve politikalar üretilebilmesi noktasında önemlidir.
Sonuç ve Öneriler Seçim Barajının Düşürülmesi Yerel Yönetimler Reformu Demokratik ve Özgürlükçü Yeni Anayasa Yerel Yönetimler Reformu Seçim Barajının Düşürülmesi
Sosyo-Kültürel ve Sosyo-Politik Talepler İçin Bilimsel Araştırmalar Anadilde Eğitim Gerçekçi Bir Model Değildir. Türkçe Dışındaki Dillerin Seçmeli Ders Olarak Okutulması Üniversitelerde Kürtçe ve Diğer Dillerle İlgili Birimlerin Kültürel Taleplere Alt Yapı Oluşturması
Eski Yer Adlarının İadesi Kamu Görevlilerinin Hatalarının En Aza İndirilmesi Ortak Tarih, Kültür ve Medeniyete Katkıların Vurgulanması Her İki Toplumda da Ayrışmayı Körükleyen Kişi ve Davranışlar Olduğunun Kabulü
Anti-Demokratik Kürt Siyaseti Gerçekçi Çizgiye Çekilmelidir. Normalleşme Süreci Şiddet İçeren Şantajlardan Arındırılmalıdır Af Kapsamına Girmesi Mümkün Olmayan Lider Kadroya Üçüncü Ülkeye Sığınma ve İkamet. Mücadeleden Etkilenmiş Tüm Aktörlerin Rehabilitasyonu.
Güvene Dayalı Yeni Bir Uzlaşma Dili… Eşit Vatandaşlığa Dayalı Diyalog Süreci…