I. Hafta Dil Akrabalıkları
1. Dil Akrabalıkları? 2. Dilin Kökeni Dil konusunda yapılan incelemeler dillerin benzer ve farklı yönlerinin ortaya çıkmasına neden olmuş, insanlar dil üzerinde sürekli kafa yormuşlardır. Dilin kökeninin insan zihninin ortaya koyabildiği en büyük mesele olduğunu söyleyen Merian (1781:181), filozoflar tarafından ele alınmaya ve hakkında hüküm verilmeye en layık konunun dilin kökenini araştırmak olduğunu, bu konunun aynı zamanda çözülmesinin çok zor olacağını dile getirir.
2. Paris Dil Cemiyeti, 1866 yılında yayınladığı bir bildiriyle, üyelerine dilin kökeni meselesi üzerine bilimsel toplantı tertiplemeyi yasaklar bu vesile ile dil üzerinde yapılacak çok farklı yorumların önüne geçmeyi amaçlamışlardır. Çünkü bu dönemde yapılan tartışmalar bilim üzerinden değil, dinsel ve militarist bir yapı arz etmekteydi.
Dillerin Kökeni Dil konusunda bilinen en eski incelemeler Hint ve Yunanistan’a kadar uzanmaktadır. Dil üzerinde ciddi şekilde durmayı ve diller hakkında etraflıca bilgi edinmeyi ve dili doğru bir şekilde kullanmayı zorlayan ana unsur din olmuştur. Gerek dinin yayılma ve gerekse dini kuralların eksiksiz bir şekilde ifade etme kaygısı dili, kurallarıyla birlikte kullanmayı ve kurallarının belirlenmesini gerekli kılmıştır
. İtalyan misyoner Sassetti, daha sonra İngiliz Sir William Jones’in Sanskritçeyi keşfetmesiyle ortaya çıkan diller arasındaki akrabalık sorunu XX. Yüzyılın dilbiliminin doğrultusunu belirleyen temel işlev olmuştur. Bu buluş, Alman Franz Bopp’un (1791-1867) Hind-Avrupa Dilleri Fiil Çekimleri Üstüne yazdığı eserde (1861), bazı sözcük biçimlerinden yola çıkarak, Sanskritçe, eski Yunanaca ve Latince ile İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça, Fransızca vs. gibi modern Avrupa dilleri arasında ortak bir köken saptayan genetik ilişkileri belirtmesini sağladı (Kıran, 1996: 44).