I.TBMM’NİN AÇILMASI (23 NİSAN 1920)
Misak-ı Milli kararları üzerine Osmanlı Mebusan Meclisi İngilizlerce kapatıldıktan sonra Mustafa Kemal Ankara’da TBMM’nin açılmasına karar vermiştir. Yeni seçilen vekillerle İstanbul’dan kaçan vekiller (ulusal iradeye saygısı) ve yeni seçilen vekillerden oluşan TBMM ye M. Kemal ANKARA’dan Vekil seçilmiştir. En yaşlı üye olan Sinop vekili Şerif Bey geçici başkan seçilmiştir. 24 Nisanda başkan seçilen M. Kemal verdiği önergeyle:
24 NİSAN KARARLARI 1-) Hükümet kurmak zorunludur. Temsil Heyetinin görevi sona ermiştir İstanbul Hükümeti kontrol altında tutulmak istenir. Anadoludaki yönetim ve otorite boşluğuna son verilmek istenir. 2-) Geçici bir başkan veya padişah vekili atamak doğru değildir. Meclisin sürekli olacağı Alınacak kararlarda bağımsız olacağı vurgulanmıştır.
Güçler birliği ilkesi esas alınmıştır. Demokrasiye aykırıdır. 3-) Yasama yürütme ve yargı yetkileri TBMM’ye aittir. Güçler birliği ilkesi esas alınmıştır. Demokrasiye aykırıdır. Olağanüstü bir durum yaşanmaktadır. AMAÇ: Hızlı karar almaktır. 4-) TBMM’nin üzerinde hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Meclis üstünlüğü ilkesi esas alınmıştır. Saltanat ve İst. Hük yok sayılmıştır. Ulusal irade ön planda tutulmuştur.
5-) Hükümet İcra vekilleri heyeti adıyla meclis içinden seçilecektir 5-) Hükümet İcra vekilleri heyeti adıyla meclis içinden seçilecektir. Meclisin başkanı aynı zamanda hükümetinde başkanıdır. Meclis hükümeti sistemi Güçler birliği ilkesi NOT: Meclis hükümeti sistemi I. TBMM de kullanılmıştır, Cumhuriyetin ilanı ile KABİNE HÜKÜMET Sistemine geçilmiştir. Meclis hükümet sisteminde bakanlar Meclisten tek tek oylanarak vekillerce seçilir. Bu durum - Hükümetin kuruluşunun gecikmesine - Hükümet üyelerinin uyum içinde çalışması sorununa neden olur
6-) Padişah ve halifenin geleceği baskıdan kurtulunca meclisin vereceği karara göre belirlenecektir Öncelik bağımsızlığa verilmiştir. Saltanatın kaldırılmasına hukuki dayanak oluşturur.
I. TBMM’NİN ÖZELLİKLERİ: 1- KURUCUDUR. -Teşkilat-ı Esasi (1921 anayasası) yi ilan etmiştir. 2- OLAĞANÜSTÜ BİR MECLİSTİR. -Güçler Birliği ilkesi esas alınmıştır. 3- DEMOKRATİKTİR. -Üyeleri seçimle belirleniştir. 4- ULUSAL (MİLLİYETÇİ) DIR -Üyeleri tamamen Türk’tür ve Bağımsızlığı amaç edinmiştir. 5- HALKÇIDIR, -Herkese seçilme hakkı vermesi ve ülkenin refahı için çalışması
6-İhtilalcidir - Saltanata karşı olması 7- Çokseslidir. -Farklı görüşten insanlardan oluşması, 8- Geniş tabanlıdır. Ülkenin her kesiminden insanlardan oluşması (bürokrasi din adamı, çiftçi, öğrenci, tüccar, vb …) NOT: I. TBMM nin yaptığı tek inkılap SALTANATIN KALDIRILMASI dır. (Lozan da ikilik çıkmaması için)
NOT: Bağımsızlık ön planda tutulmuş, siyasi çatışma yaşanmaması için parti kurulmamış, her ilden 5 milletvekili seçilmiş, Meclise girerken bunlara siyasi görüşlerini yansıtmamaları için yemin ettirilmiştir. I.TBMM’de gruplar: 1.Grup(Müdafa-i Hukuk Grubu):(M. Kemal yanlıları) Tesanüt(dayanışma ): Eski İttihatçılar. İstiklal Grubu: M. Kemali desteklediler. Halk zümresi: Bolşevikçiler Islahat grubu: Saltanatçılar Yeşil ordu grubu: Bolşevikçi
TBMM ‘NİN İLK ÇIKARDIĞI KANUNLAR 1- Ağnam vergisi dört katına çıkarıldı.-24 nisan 2- Hiyanet-i Vataniyye kanunu çıkarılmıştır.29 nisan 3- Nisab-ı Müzakere KAN.(görüşme çoğ. Yasası 5 eylül) 4- 11 eylül 1920 Firariler Kanunu ve istiklal mahkeme. 5- 14 eylül MEN-İ MÜSKİRAT (içki yasağı) 6- 25 kasım1920 MEN-İ İSRAFAT 7- 20 OCAK 1921 Teşkilat-ı Esasi (1921 anayasası) 8- 12 mart 1921 İstiklal Marşının sözlerinin kabulü 9- 23 nisan 1921 ulusal bayram olarak ilanı NOT: I. TBMM nisan 1923 e kadar görevde kalır, 11 Ağustos 1923 te II. TBMM açılır.
TBMM’YE KARŞI ÇIKAN İSYANLAR NEDENLERİ İtilaf devletlerinin denetimlerini devam ettirebilmek amacıyla boğazların çevresinde tampon bölgeler oluşturmak istemeleri Şeyhülislamdan Dürrizade’den alınan fetva ile Kuvay-ı Milliyeciler’in dinsiz ilan edilmesi. Yapılan gıyabi yargılamada Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında idam kararı çıkarılması Milli mücadelecilerin bolşeviklikle veya ittihatçılıkla suçlanmaları Bütün bu suçlamaların İngiliz uçaklarıyla halka ulaştırılması Bazı zengin ve nüfuz sahibi kişilerin çıkarlarını korumak istemeleri Azınlıkların bağımsız devlet kurma amaçları Bazı Kuvay-ı Milliyeciler’in halka baskı yapması Bazı Kuvay-ı Milliyeciler’in düzenli orduya katılmak istememeleri
Kuvay-ı İnzibatiye İsyanı (Halifelik ordusu) : İstanbul Hükümeti’nin Çıkardığı İsyanlar : Anzavur İsyanı : Balıkesir çevresinde iki kez isyan etmiş, Çerkez Ethem kuvvetlerince bastırılmıştır. Kuvay-ı İnzibatiye İsyanı (Halifelik ordusu) : Geyve, Adapazarı çevresinde faaliyet gösteren halifelik ordusu Ali Fuat Paşa birlikleri tarafından mağlup edilmiştir. Kuvay-ı İnzibatiye’nin bir kısmı Kuvay-ı Milliye safına katılmışlardır.
İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri’nin Çıkardığı İsyanlar : 1. Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı İsyanları : İtilaf devletlerinin boğazlar çevresinde tampon bölgeler oluşturmak amacıyla çıkarttıkları isyanlardır. Ali Fuat Paşa ve Refet bey birlikleri tarafından bastırılmıştır. 2. Afyon İsyanı (Çopur Musa) : Askerleri firara teşvik eden bu isyanı Kuvay-ı Milliye birlikleri bastırmış, Çopur Musa Yunanlılar’a sığınmıştır. 3. Yozgat İsyanı : Çapanoğlu ailesi nüfuzlarını kaybetmek endişesiyle isyan etmiş, birliklerimizi uzun süre uğraştırmıştır. Çerkez Ethem kuvvetlerinin de yardımıyla bastırılmıştır. 4. Konya İsyanı : Delibaş Mehmet adında birisi isyan başlatmış, hükümet konağını basmış ve isyan genişlemiştir. Daha sonra Refet Bey tarafından isyan bastırılmıştır. 5. Milli Aşireti İsyanı : Urfa taraflarında Fransızlar tarafından kışkırtılan Milli Aşireti, Fransız ordusuyla beraber Kuvay-ı Milliyeciler’e karşı mücadele etmişse de başarılı olamamıştır. Not : Ayrıca Bayburt’ta Şeyh Eşref İsyanı, Bozkır’da Zeynelabidin İsyanı, Diyarbakır’da Ali Batı İsyanı, Yenihan’da Postacı Nazım isyanı, Garzan’da Cemil Çeto İsyanı, Dersim çevresinde Koçkiri İsyanı gibi isyanlar çıkmıştır.
Doğu Anadolu da: Ermeniler Doğu Karadeniz ve Batı Anadolu : Rumlar Azınlıkların Çıkardığı İsyanlar : Azınlıklar Wilson ilkelerine göre bulundukları bölgelerde bağımsız devletler kurabilmek için Doğu Anadolu da: Ermeniler Doğu Karadeniz ve Batı Anadolu : Rumlar İtilaf devletleri tarafından da desteklenen bu isyanlar Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla son bulmuştur. Not : En uzun süren ve en son bastırılan isyan Karadeniz’den yardım alabilen Pontus Rumları’nın isyanıdır
Kuvay-ı Milliyeciler’in Çıkardığı İsyanlar : Çerkez Ethem İsyanı : Emrindeki Kuvay-ı Seyyare adındaki kuvvetlerle Yunanlılar’a ve TBMM’ye karşı çıkan isyanların bastırılmasında önemli rol oynamıştır. Fakat düzenli orduya katılmak istemeyerek isyan etmiş, I. İnönü Savaşı’nın hemen sonrasında isyanı bastırılmış, Çerkez Ethem Yunanlılar’a sığınmıştır. Demirci Mehmet Efe İsyanı : Demirci Mehmet Efe de düzenli orduya katılmayarak isyan etmiş, Ali Fuat Paşa tarafından isyanı bastırılmıştır.
TBMM’NİN ALDIĞI TEDBİRLER Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı (29 Nisan 1920) İstanbul Hükümeti ile bütün haberleşme kesilmiş, evraklar geri gönderilmiştir. Ankara müftüsü Rıfat Börekçi’nin başkanlığında birçok alimin imzasını taşıyan karşı fetva yayınlandı Üyeleri milletvekillerinden oluşan İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur. (11 Eylül 1920) Not : TBMM’nin yargı gücünü kullanmasına bir örnektir. Gezici “Nasihat Heyetleri” oluşturulmuştur. Hakimiyet-i Milliye gazetesi çıkarılmış, Anadolu Ajansı ajansı kurulmuştur. Kuvayi milliye yerine düzenli ordu kurulması kararı Hızlandırıldı
İsyanların Sonuçları : Milli mücadelenin uzamasına ve kurtuluşun gecikmesine sebep olmuştur. Yunanlılar’ın ilerlemesine zemin hazırlamıştır. Boş yere kardeş kanı akıtılmış, cephane harcanmıştır. İsyanların bastırılmasıyla Anadolu’da TBMM’nin güç ve otoritesi artmıştır.
SEVR ANTLAŞMASI (10 AĞUSTOS 1920)
I. Dünya Savaşında mağlup olan devletlerle yapılacak barış antlaşmalarının şartları Paris Barış Konferansı’nda (18 Ocak 1919) kararlaştırılmıştı. Ancak Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında kesin bir barış antlaşmasının yapılması gecikmişti. Osmanlı topralarının paylaşım sorunu Mondrosu barış gibi uygulamaları Milli mücadeleyi önemsememeleri Osmanlıyı küçük görmeleri gecikmenin nedenleri arasında yer alır.
İtilaf Devletleri Nisan 1920 de İtalya’nın San Remo kentinde toplanarak antlaşmanın şartlarını belirlemişler ve Osmanlı’yı davet etmişlerdir. UYARI : Misak-ı Milli kararları TBMM nin açılışı ile Milli mücadele hareketinin güçlenmesinden endişelenmeleri Sevr’i gündeme getirmiştir. Osmanlı’yı temsilen Sadrazam Tevfik Paşa gitmiş ancak imzalamadan geri dönmüştür. ( Uluslararası eşitlik, bağımsızlık haklarımıza aykırı olması)
Bunun üzerine İngiliz destekli Yunan işgalleri başlamıştır. Osmanlı da SALTANAT ŞURASI toplanmış ve Hadi Paşa başkanlığındaki heyet Türk tarihinin en ağır antlaşmasını imzalamıştır.
Madde 1. İstanbul, Osmanlı’nın başkenti kalacak ancak şartlara uyulmazsa Türklerin elinden alınacak Madde 2. Mondros Ateşkes Anlaşması’ nın 7., 24., 10., 12. ve 13. maddeleri yürürlükte kalacak. Madde 3. Boğazlar, uluslararası bir komisyonun denetimine bırakılacak. Madde 4. Boğazlar, her durumda İtilaf Devletlerine açık olacak.Boğazları içinde Türk olmayan uluslarası bir komisyon yönetecek, komisyonun bayrağı ve para birimi olacak, Madde 5. Askerlik zorunlu olmayacak, toplam asker sayısı 50 bini geçmeyecek, orduda tank, ağır makinalı tüfek, top ve uçak bulundurulmayacak Madde 6. Gayrimüslimlere çok geniş haklar verilecek. - Doğu Anadolu da Ermenistan ve Kürdistan kurulacak Madde 7. Kapitülasyonlardan müttefik devletler yararlanacak ve Osmanlı savaştan zarar görenlere tazminat ödeyecek
ANTLAŞMANIN ÖNEMİ SONUÇLARI Osmanlı’nın imzaladığı son antlaşmadır. Osmanlıda imzalanıp ta uygulanmayan 2. Antlaşmadır (ilki 1878 - 93 Harbinde imzalanan Ayastefenostur. Yerine Berlin imzalandı) Hukuki geçerliliği yoktur, çünkü KANUNİ ESASİ ye göre savaşa barışa meclis karar verir denirken, Osmanlı Mebusan Meclisi kapalıdır bu nedenle anayasaya aykırıdır. TBMM bu antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etmiştir Tepkiler üzerine Damat Ferit Paşa istifa etmiştir yerine Tevfik paşa hükümeti kurulmuştur.
BİLECİK GÖRÜŞMESİ (5 ARALIK 1920) M. Kemal ile İstanbul Hükümeti adına Ahmet İzzet Paşa arasında gerçekleşen görüşmedir İstanbul Hükümeti TBMM’yi resmen tanımıştır. Görüşmede M. Kemal Anadolu’nun tek temsilcisinin TBMM olduğunu vurgulamıştır. Osmanlı heyeti zorla Ankara’ya götürülerek bu kişilerin ulusalcılara katıldığı izlenimi verilmiştir