VİTAMİNLER Araş. Gör. Ersin DOĞAÇ Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Biyoloji Bölümü
Vitaminler vücudu hastalıklardan koruyan,direnci artıran,taze meyve,sebze ve diğer besinlerde bulunan maddelerdir.Bitkisel besinler en iyi vitamin kaynağıdır. Vitaminler ısı,ışık.oksijen etkisiyle bozulabilir.Bu nedenle sebze ve meyveler taze tüketilmelidir.
VİTAMİNLER :Hücrelerin normal metabolizması için gerekli organik maddelerdir.
Vitaminlerin Özellikleri Bir organik maddedir Az miktarda bulunurlar Hayatsal öneme sahiptirler Yetersizlik – sorunlar Çoğunluğu “esansiyel” karaktere sahip Enzimlerin yapısında bulunma ve katalizör olma özellikleri
Vitaminler : Metabolizmadaki olaylarda görev alan enzimlerin önemli bir kısmını meydana getirir.Bu nedenle de Sağlıklı büyüme ve gelişme için Metabolizmadaki olayların düzenli yürüyebilmesi için son derece önemli maddelerdir.
Vitaminler vücut içinde yapılmaz.Daima dışardan hazır olarak besin maddeleriyle birlikte alınırlar.
Vitaminlerin bazıları vücutta depo edilebilir.Özellikle yağda eriyenler,(A,D ve en çok da E vitamini)bazıları ise vücutta hemen hemen hiç depo edilmez.(C vitamini)
Vitaminler yağda ve suda eriyen vitaminler olmak üzere ikiye ayrılır. Yağda eriyen vitaminler: (A,D,E VE K ) Suda eriyen vitaminler: (B kompleksi,C,H ve P vitaminleri)
Yağda eriyen vitaminler 1.Retinoller olarak bilinir. 2.Provitaminler Alfa karoten Beta karoten Gamma karoten A Vitamini
Yağda eriyen vitaminler A vitamininin en önemli görevi karaciğerde görme pigmentlerinin yapısına katılmasıdır. A vitamini eksikliğinde gece körlüğü,göz küresinde görme bozuklukları görülür. A vitamini balık yağı,tereyağı,yumurta sarısı,süt,peynir ve havuçta bulunur.
D Vitamini “Antiraşitik vitamin” olarak da bilinir. “Kalsiferol” adı verilen bileşikler girer. Prekursorleri 1.Ergosterol (vitamin D2 olarak bilinen ergokalsiferolün prekursoru – bitki, maya ve mantarlarda bulunur) 2.7-dehidrokolesterol (vitamin D3 olarak bilinen kolekalsiferolün prekursoru – hayvanlarda)
D vitamini gereksiniminden az alındığında vücuttaki CA-P dengesi bozulacağından kemiklerde ve dişlerde yumuşama meydana gelir.Raşitizm bunun en görülür belirtisidir ve özellikle çocuklarda görülür. D vitamini en çok balık yağı olmak üzere karaciğer,yumurta ve peynirde bulunur.
Ca Metabolizmasının Kontrolü Ca konsantrasyonu Paratiroid hormonu D vitamin sentezi Ca emilimi Kan Ca mobilizasyonu Ca geri-emilim
Ca Metabolizmasının Kontrolü Ca konsantrasyonu Kalsitonin Kan Ca mobilizasyonu Ca atılımı
Osteoporesis
Raşitizm
E Vitamini Tokoferol ve tokotrionel bileşiklerinden oluşur. “antisterilite vitamini” “antidistrofik vitamin” “fertilite vitamini” “ kısırlığı önleyici vitamin” α-; Β-; γ-; δ-tokoferol ve tokotrionellor vitamin E’nin doğal formlarıdır.
E vitamini döllenmenin ve plasentanın oluşmasında,testislerin ve yumurtalıkların gelişmesinde önemli rol oynar,kısırlığı önler. E vitamini yeşil sebze, et,karaciğer ve en çok bitkisel yağlarda bulunur.
Organizmadaki işlevleri Antioksidant Vitamin A’nın etkinliğini artırır Dokulardaki normal solunum işleminin devam etmesine yardımcı olur
Organizmadaki işlevleri Normal fosforilasyon reaksiyonlarına yardımcı olur (ATP üretimi). Vitamin C’nin bazı hayvanlar tarafından sentezinde rol oynar. Selenyum ve kükürtlü amino asitlerin metabolizmasında etkindir.
Eksiklik Belirtileri Antioksidant etkisine bağlı sorunlar Tüm hayvanlarda 1.Zaman zaman gelişme sorunları 2.Uterusta yapısal dejenerasyon 3.Embriyonun damar sisteminde dejenerasyon ve anemi 4.Antibody üretiminde sorunlar
Deli civciv hastalığı (ensefalomalasia)
K Vitamini K vitamini kanın pıhtılaşmasında rol oynayan protrombinin karaciğerde oluşmasını sağlar. K vitamini eksikliğinde kan pıhtılaşmasında gecikme veya hiç pıhtılaşmama görülür. K vitamini yeşil bitkiler,bitkisel yağlar,,karaciğer ve yumurtada bulunur.
Suda eriyen vitaminler Büyük bir kısmını B kompleksleri meydana getirir.(B1,B2,B5,B6,B12) Sinir ve kasların normal gelişme ve çalışmasını,al ve akyuvarların oluşunu sağlar.Kansızlığı önler. Tahılların kabuklarında,mayalarda(bira mayası)taze sebze ve meyvede,taze et,süt,yumurta ve karaciğerde bulunur.
Suda çözünen vitaminler vitamin B 1 (tiamin) vitamin B 2 (riboflavin) nikotinik asit (niasin) vitamin B 5 (pantotenik asit) vitamin B 6 (piridoksin) biotin (vitamin H) folik asit vitamin B 12 vitamin C (askorbik asit)
Vitamin B 1 (tiamin, antiberiberik vitamin) normal pişirme yöntemleriyle bozulmaz. Fakat pişirme ortamına bir alkali eklenirse parçalanır. Tiaminin aktif şekil olan tiamin pirofosfat (TPP), çeşitli enzimatik reaksiyonlarda aldehit grubunun transferinde görev yapan bir koenzimdir. Diğer vitaminlerin eksikliği ile birlikte olan tiamin eksikliği hallerinde beriberi hastalığı tablosu ortaya çıkar.
Vitamin B 2 (riboflavin, laktoflavin) çok sayıda enzimde flavin mononükleotid (FMN) veya flavin adenin dinükleotit (FAD) şeklinde prostetik grup olarak bulunur İnsanlarda diğer vitaminlerin eksikliği ile birlikte olan riboflavin eksikliği hallerinde seboreli dermatit, keratokonjunktivit, atrofik glossit, ağız köşesi çatlağı (cheilosis, ragad) görülür.
Niasin (nikotinik asit) NAD + ve NADP +, çok sayıda oksidoredüksiyon reaksiyonlarında dehidrojenazların koenzimi olarak görev yaparlar İnsanda nikotinamid eksikliğinde derinin güneş gören yerlerinde dermatitis, diyare ve demans ile karakterize pellegra tablosu oluşur; bu nedenle nikotinamid, pellegraya karşı koruyucu faktör (PP vitamini) diye de bilinir
Vitamin B 5 (pantotenik asit) insan ve hayvan organizması için önemi, koenzim A’ını (CoA SH) yapısında bulunmasından ileri gelir. doğada yaygın olarak bulunduğundan ve bağırsak florası tarafından sentez edildiğinden insanlarda eksikliği görülmez.
Vitamin B 6 doğal olarak oluşan piridoksol (piridoksin), piridoksamin ve piridoksalin ortak adıdır Piridoksal fosfat ve piridoksamin fosfat koenzim olarak aktiftirler Erişkin insanlarda vitamin B 6 eksikliğine bağlı olarak oluşan spesifik hastalık sendromu bilinmemektedir. Ancak tüberküloz tedavisinde kullanılan izoniazid verilmesiyle vitamin B 6 eksiklik belirtileri meydana getirilmiştir ki bunlar, mikrositer hipokrom anemi ve çocuklarda konvülziyonlardır.
Biotin (vitamin H) Yumurta akında bulunan ve avidin adı verilen bir glikoprotein, biotin ile birleşerek sindirilemeyen ve dolayısıyla bağırsaktan emilemeyen bir kompleks meydana getirir organizmada karboksilasyon yapan yani bir moleküle CO 2 bağlanmasını katalize eden karboksilaz enzim sistemlerinin prostetik grubu olarak bulunur
Folik asit pişirmekle besinlerdeki folik asidin yarısı kaybolur Tetrahidrofolik asit, metil ( CH 3 ), hidroksimetil ( CH 2 OH) gibi tek karbon atomlu grupların bir molekülden diğerine aktarılmasını sağlayan enzimlerin kofaktörüdür Folik asit eksikliğinde pürin biyosentezi ve dolayısıyla nükleik asit biyosentezi bozulur ki bu, kan tablosuna yansır; megaloblastik anemi, lökopeni ve trombositopeni ortaya çıkar.
Vitamin B 12 (kobalamin, ekstrinsik faktör) Mideden yeterli intrinsik faktör salgılanmadığı durumlarda vitamin B 12 eksikliğine bağlı pernisiyöz anemi diye tanımlanan megaloblastik anemi tablosu ortaya çıkar
Vitamin C (askorbik asit) suda çözünen vitaminler arasında en az stabil olanıdır. bazı oksidoredüksiyon olaylarında kosubstrat olarak görev alır
C vitamini bağ dokusunun oluşması için gereklidir.Yetersizliğinde kılcal kan damarları zayıflar,diş etlerinde çekilme,iltihaplanma şeklinde görülen skorbüt hastalığı kendini gösterir. C vitamini Vücudu enfeksiyonlara karşı korur.Yeşil sebze ve meyvelerde bulunur.
Vitamin benzeri bileşikler kolin karnitin -lipoik asit PABA (p-aminobenzoat) inozitol koenzim Q biyoflavonoidler (vitamin P)
Kolin doğada serbest halde bulunmaz; fosfatidilkolinin ve asetilkolinin yapısında yer alır Asetilkolin, beyin-sinir sistemi ve kaslarda oluşur; parasempatik sinir sistemi nörotransmitteri olarak işlev görür
Karnitin (vitamin T) özellikle uzun zincirli yağ asitlerinin -oksidasyonla yıkılmak üzere sitoplazmadan mitokondri içine transportunda görev alır
-Lipoik asit (tiyoktik asit) piruvat dehidrojenaz ve -ketoglutarat dehidrojenaz multienzim komplekslerinde yer alan dihidrolipoil transasetilaz enziminin koenzimidir
PABA (para amino benzoik asit) folik asit sentez eden mikroorganizmalar için gerekli bir besinsel faktördür ince bağırsaklarında folik asit sentezi gerçekleşen canlılara PABA verilmesi folik asit eksikliğini önemli ölçüde ortadan kaldırdığı için önemlidir.
İnozitol (Miyoinozitol, mezoinozitol) inozitolün bitkilerde bulunan ve fosforik asitle hekzafosfat halinde esterleşmiş şekline fitik asit denir Fitik asidin en önemli özelliklerinden biri kalsiyum ve magnezyum iyonları ile suda çözünmeyen tuzlar oluşturmasıdır; bundan dolayı kalsiyum ve magnezyumun bağırsaklardan emilmesini azaltır
Koenzim Q (ubikinon) biyolojik oksidasyon zincirinde yer alır; solunum zinciri içinde, solunum zincirine bağlı bulunan başka substratlardan türeyen indirgeyici ekivalanlar için toplayıcı bir noktadır
Biyoflavonoidler (vitamin P) sentetik vitamin C ile iyileşmeyen kapiller kanamalarının iyileşmesinde etkili...
Uygulama Askorbik Asit Tayini
Deneyin Yapılışı 50 ml 0.1 N Na2O3S2.5H2O (sodyum tiyosülfat) bürete doldurunuz. 250 ml lik erlene 2ml 6M asetik asit, 3 damla %10 nişasta, 10ml distile su koyup karıştırınız. Üzerine 10 ml taze limon suyu ekledikten sonra 5 ml lugol çözeltisi ekleyiniz. Erleni büretin altına yerleştirdikten sonra düğmesini açarak yavaş yavaş titre ediniz ve rengi lacivertten beyaza döndüğü anda musluğu kapatınız.
(g/v)% Askorbik asit= (Vilk- Vson) × N ×17.6 Vilk= Sodyum tüyosülfatın ilk hacmi (ml) Vson = Sodyum tüyosülfatın son hacmi (ml) N = Sodyum tüyosülfatın normalitesi V= Taze Limon suyunu yada Ticari limon suyunun hacmi (ml)
TEŞEKKÜRLER