BÖLÜM 15: MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ Mikro iktisat Tek tek endüstrilerin işleyişini ve karar alma birimlerinin bireysel davranışlarını inceler. Firmalar ve hanehalkları temel karar birimleridir. Makro iktisat Ekonomiyle bir bütün olarak ilgilenmektedir. Makro iktisat milli gelirin belirleyicilerine odaklanmakta, toplam tüketim ve yatırım gibi büyüklüklerle ilgilenmekte ve tek tek fiyatları değil genel fiyat düzeyini incelemektedir. Toplam davranışlar Tüm hane halklarının ve firmaların davranışların birlikte ele alınması. Yapışkan fiyatlar Arz edilen miktarlar ile talep edilen miktar arasındaki dengeyi sağlayacak şekilde hareket etmeyen fiyatlar.
Modern Makroekonomi’nin Doğuşu: Adam Smith’in (Klasik Ekol) Görüşleri: Ürün ve faktör fiyatlarının esnek olduğu görüşü Ekonominin itici gücünün arz olduğu görüşü (Say Kanunu) Devletin ekonomiye müdahale etmemesi gerektiği görüşü
KEYNES (1883 – 1946) Keynes’in Görüşleri: Piyasada fiyatların esnek değil, katı (yapışkan) olduğu görüşü Ekonominin itici gücünün arz değil talep olduğu görüşü Gerektiğinde devletin ekonomiye müdahalesi görüşü
Makro İktisadın İlgi Alanları Makro iktisadın temel ilgi alanları şunlardır: Üretim Artışı İşsizlik Enflasyon ve Deflasyon Dış Ticaret Dengesi (Ödemeler Dengesi)
Makro İktisadın İlgi Alanları 1. Üretim Artışı Konjonktürel dalgalanmalar Ekonomide, kısa dönemdeki iniş ve çıkışlar. Toplam çıktı (üretim) Belli bir dönemde bir ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin toplam miktarı Depresyon Uzun süren ciddi durgunluk dönemi
Makro İktisadın İlgi Alanları 1. Üretim Artışı (Devam) Genişleme veya patlama Üretimin ve istihdamın arttığı dipten zirveye doğru çıkış dönemi. Daralma, durgunluk veya çöküş Üretimin ve istihdamın düştüğü, zirveden dibe doğru iniş dönemi.
Makro İktisadın İlgi Alanları 1. Üretim Artışı (Devam) Tipik bir Konjonkturel Dalgalanma Bu konjonktürel dalgalanma, A noktasından geçerek zirveye hareket ederken genişlemektedir. Ekonomi zirve noktasından hareket ederken, B noktasından geçerek, dip noktasına doğru durgunluğa girmektedir.
Makro İktisadın İlgi Alanları 2. İşsizlik İşsizlik oranı İşgücünün çalışmayan yüzdesi TEMEL SORU : NEDEN İŞSİZLİK VARDIR?
Makro İktisadın İlgi Alanları 3. Enflasyon ve Deflasyon Enflasyon Fiyatlar genel düzeyindeki artış. Hiperenflasyon Fiyatlar genel düzeyindeki çok hızlı artışlar Deflasyon Fiyatlar genel düzeyindeki azalış
Makro İktisadın İlgi Alanları 4. Dış Ticaret Dengesi (Ödemeler Dengesi) Ülkenin dünyaya sattığından elde ettiği gelirlerle, dış dünyadan satın aldığı için ödediği arasındaki eşitlik veya eşitsizlik.
Makro İktisadın Bileşenleri Çok fazla şey aynı anda gerçekleştiğinden makro iktisadı anlamak çok çaba gerektirir. Her şey birbirini etkilemektedir. Büyük resmi görebilmek için, ekonomideki katılımcıları 4 ayrı grupta toplamak yararlı olacaktır: Hane halkı Firmalar Devlet Dış Dünya
Makro İktisadın Bileşenleri Döngüsel Akım Şeması Akım şeması ekonomideki her sektör tarafından yapılan ödemeleri ve kazanılan gelirleri gösteren şekil. Transfer harcamaları devletin, karşılığında mal ve hizmet veya emek satın almaksızın kişilere yaptığı ödemelerdir. Sosyal güvenlik, emeklilik ve mali yardımlar gibi ödemeler.
Makro İktisadın Bileşenleri Döngüsel Akım Şeması Döngüsel Ödeme Akımları Hane halkları firmalardan ve devletten gelir elde etmekte, firmalardan mal ve hizmetleri satın almakta ve devlete vergi ödemektedirler. Aynı zamanda yabancı mal ve hizmetleri satın almaktadırlar(ithalat). Firmalar sağladıkları mal ve hizmetler için hane halkları ve devletten gelir elde etmekte; hane halklarına ücret, kâr payı ve faiz ve devlete vergi ödemektedirler. Devlet, hane halkı ve firmalardan vergi almakta ve sağladıkları mal ve hizmetler karşılığında onlara ödeme - çalışanlarına ödediği ücretler, hane haklarına yaptığı faiz ve transfer ödemeleri- yapmaktadır. Son olarak, yabancı ülkelerdeki kişiler, yurtiçinde ürettiğimiz mal ve hizmetlerimizi satın almaktadırlar(ihracat). Not: Şekilde gösterilmemiştir ancak firmalar ve devlet de ithalat yapmaktadırlar.
Makro İktisadın Bileşenleri Üç Piyasa Alanı Hane halkı, firmalar, devlet ve dış dünyanın birbirleriyle ilişkilerini anlamının bir yolu da etkileşimde bulundukları piyasaları dikkate almaktır. Bu piyasaları genel olarak üç büyük alana bölebiliriz: Mal ve Hizmet Piyasası, Emek Piyasası, Para (Finans) Piyasası.
Makro İktisadın Bileşenleri Üç Piyasa Alanı 1. Mal ve Hizmet Piyasası Hane halkı ve devlet, bu piyasada firmalardan mal ve hizmet satın almaktadır. Aynı zamanda firmalar da birbirlerinden mal ve hizmet satın almaktadır. 2. Emek Piyasası Bu piyasada, hane halkı emek arz ederken, firmalar ve devlet talep etmektedir.
Makro İktisadın Bileşenleri Üç Piyasa Alanı 3. Para (Finans) Piyasası Hane halkları bu piyasalara fonlarını arz ederek, hisse senetlerinden kâr payı, tahvillerden faiz şeklinde gelir elde etmek istemektedirler. Hane halkının, firmaların, devletin ve dış dünyanın borçlanmalarının büyük kısmı finansal kurumlar- ticari bankalar, tasarruf ve kredi kuruluşları, sigorta şirketleri gibi kurumlar- aracılığıyla yapılmaktadır.
Makro İktisadın Bileşenleri Üç Piyasa Alanı 3. Para (Finans) Piyasası Hazine bonosu, tahvil Devletin borçlandığı zaman çıkardığı ve bu borcu geri ödeyeceğine ilişkin çeşitli belgeler. Firma bonoları Firmaların borçlandığı zaman çıkardığı bonolar. Hisse senedi hissesi ölçüsünde hissedara firmanın mülkiyetinden ve dolayısıyla kârından pay alma hakkı sağlayan finansal araç. Kar payı Firmanın hissedarlara her dönem ödediği kâr payı.
Makro İktisadın Bileşenleri Devletin Makro İktisattaki Rolü Maliye politikası Devletin harcama ve vergilemeyle ilgili politikaları. Para politikası Merkez Bankası (FED) ‘in piyasadaki para miktarını kontrol etmek dolayısıyla faiz oranını etkilemek için kullandığı araçlar.
Makro İktisadın Kısa Tarihçesi Büyük Buhran 1929’da başlayan ve 1930’lar boyunca devam eden ciddi ekonomik daralma ve yüksek oranda işsizlik. Stagflasyon yüksek enflasyon ve durgunluğun bir arada görüldüğü durum.
ULUSAL ÜRETİMİ ve MİLLİ GELİRİ ÖLÇMEK Milli gelirle ilgili iki temel kavram vardır: Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)
1. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) Bir ülkenin sınırları içinde hem o ülkenin yuttaşları hem de yabancılar tarafından elde edilen gelir. Aynı zamanda, GSYİH bir ülkenin üretiminin toplam piyasa değeridir. Bir ülkede yerleşmiş olan üretim faktörleri tarafından belli bir zaman içinde üretilmiş bütün nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
Nihai mal ve hizmetler: Başka bir mal veya hizmet üretiminde ara mal olarak kullanılmayan, doğrudan tüketim, yatırım, devlet harcaması ve net ihracatta kullanılan mal ve hizmetlerdir. Ara mal: Başka bir firmanın farklı bir üretim aşamasında kullanımı için bir firma tarafından üretilmiş mallar. Katma Değer: Her bir üretim aşamasında, malın o aşamadan çıkıştaki değeri ile o aşamaya girişteki maliyeti arasındaki fark olarak tanımlanabilir. Diğer bir değişle, bir nihai malın üretimindeki her bir aşamada malın değerine yapılan katkı o aşamadaki katma değer olarak düşünülür.
GSYİH’nın ölçülmesinde Katma Değer hesaplaması Mağazada perakende olarak satışa sunulan pamuklu bir gömleğin pamuktan perakende satışa kadar dört aşamadan geçtiğini kabul edelim.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), bir ülkede yerleşiklerin sahip oldukları üretim faktörleri ile belli bir yılda ürettikleri tüm nihai mal ve hizmetlerin toplam piyasa değeridir. Bu tanımda geçen bazı önemli noktalar vardır. Bunları sırasıyla ele alalım. i. GSYİH Nihai Mal ve Hizmetleri Kapsar • Gayri safi yurtiçi hasıla yalnızca nihai mal ve hizmetleri içerir. - Ara mallar GSYİH'nin hesaplanmasında dikkate alınmaz. - GSYİH'nın hesaplanmasında sadece nihai malların değeri dikkate alınır, aksi takdirde çifte-sayım (double counting) sorunu ortaya çıkar. ii. GSYİH Kullanılmış Malları ve Mali Varlıkları İçermez GSYİH yeni bir mal (katma değer) yaratmayan alım satım işlemlerini dikkate almaz. • Örneğin, 3 yıl önce üretilmiş kullanılmış mobilyanın cari yılda el değiştirmesi işleminde herhangi bir katma değer yaratılmadığı için, kullanılmış mobilyanın değeri cari yılın GSYİH'sine dahil edilmez aksi takdirde çift-sayım ortaya çıkar. • Benzer şekilde, tekrar tekrar alınıp satılsalar bile her türlü kullanılmış malın (otomobil, konut, vs.) değeri sadece üretildikleri yılın GSYİH'na dahil edilir.
iii. GSYİH Ülkedeki Tüm Yerleşiklerin Çıktısını Ölçer GSYİH, bir ülke sınırları içinde sadece vatandaşlara değil, yabancılara ait olan üretim faktörleri ile üretilen çıktıyı da içerir. • GSYİH bir ülke sınırları içinde sadece vatandaşların değil, yabancıların elde ettikleri tüm faktör gelirlerini de içerir. - Örneğin, Türkiye'de otomobil üreten bir İtalyan firmasında yaratılan tüm nihai çıktı ve dolayısıyla faktör gelirlerinin tamamı Türkiye'nin GSYİH’si içinde yer alır. - Firmada çalışan Türk işçilerin elde ettikleri ücret gelirlerinin yanısıra, İtalyan üst düzey yöneticilerine yapılan maaş ve prim ödemeleri de Türkiye'nin GSYİH'si içinde yer alır. - Dikkat: Bu durum Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) için böyle değildir! iv. GSYİH, vatandaşların ülke dışında elde ettikleri faktör gelirlerini içermez Bir ülkenin vatandaşlarının ülke dışındaki iktisadi faaliyetlerinden elde ettikleri emek, sermaye, doğal kaynak ve girişimcilik gelirleri o ülkenin gayri safi yurt içi hasılası içinde yer almaz. - Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurtdışında çalışarak elde ettikleri ücret gelirleri Türkiye'nin değil, O ülkelerin GSYİH'sı içinde yer alır.
Piyasa Değeri: Üretilen nihai mal ve hizmetlerin satışından elde edilecek toplam hasılatı (geliri) ifade eder. Piyasa değeri, nihai mal ve hizmetlerin üretildiği yıldaki piyasa fiyatlarına (cari fiyatlara) göre hesaplanıyorsa Nominal GSYİH, belirli bir yılın fiyatlarına (sabit fiyatlara) göre hesaplanıyorsa Reel GSYİH söz konusudur. Nominal GSYİH: Belli bir zaman içinde, bir ülke sınırları içinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin cari fiyatlara göre piyasa değeridir. Reel GSYİH: Belli bir zaman içinde, bir ülkede üretilen nihai mal ve hizmetlerin belirli bir yılın fiyatlarına (sabit fiyatlara) göre piyasa değeridir. Reel GSYİH, Nominal GSYİH’nın enflastondan arındırılmış halidir.
2. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) Gayri safi Milli Hasıla (GSMH) sadece vatandaşların ülke içinde elde ettikleri faktör gelirleri ile ülke dışında elde edip de ülkeye transfer ettikleri faktör gelirlerini içerir. - GSMH bir ülkenin vatandaşlarının ülke içinde ve dışında elde ettikleri tüm faktör gelirleriyle ilgilidir. - Buna karşılık GSYİH, milliyeti ne olursa olsun, ülkedeki tüm yerleşiklerin elde ettikleri faktör gelirleriyle ilişkilidir. Başka bir ifadeyle, GSMH ile GSYİH arasındaki fark; dış dünyadan elde edilen net faktör gelirlerine (=dış alemden gelen faktör gelirleri - dış aleme giden faktör gelirleri) eşittir. Aşağıda 2004 yılında Türkiye'nin GSYİH ve GSMH'si verilmiştir.
GSYİH'NIN HESAPLANMASI 1. GELİR YAKLAŞIMI 2. HARCAMA YAKLAŞIMI
1. GELİR YAKLAŞIMI Nihai mal ve hizmetlerin üretiminde bütün üretim faktörlerinin elde ettiği geliri (ücretler, kiralar, faiz ve karlar) ölçen bir GSYİH’yı hesaplama yöntemi. Milli Gelir: Bir ülkenin vatandaşlarının sahip olduğu üretim faktörleri tarafından elde edilmiş toplam gelir. Sübvansiyonlar (Devlet yardımları): Eğitim bursları gibi çalışılmadan kazanılan para. Bu nedenle gelir yaklaşımından GSYİH’yı hesaplayacağımız zaman sübvansiyonları hesaba katmıyoruz. Amortismanlar: Sermayenin aşınma payı ve eskime payı
Gelir Yaklaşımı ile GSYİH = Ücretler + Faizler + Kiralar + Karlar + Dolaylı Vergiler – Sübvansiyonlar + Amortismanlar Safi Yurt İçi Hasıla (SYİH) veya Safi Milli Hasıla (SMH) = GSYİH – Amortismanlar Yurt İçi Gelir (YİG) = SYİH – Dolaylı Vergiler + Sübvansiyonlar Milli Gelir (MG) = YİG + Dış Alem Net Faktör Gelirleri
Harcanabilir (Kullanılabilir) Kişisel Gelir (HKG) = KG - Kişisel Gelir Vergisi Disposable Income (Yd) = Hanehalklarının harcama veya tasarruf yapma durumunda oldukları gelirin tamamı. HKG’in bir kısmı tüketime bir kısmı da tasarruf olarak tüketiciye kalır ve Yd = C + S olur. Kişisel Tasarruf: Belli bir dönemde toplam kişisel harcamalardan sonra kullanılabilir gelirin kalan miktarıdır.
2. HARCAMA YAKLAŞIMI Belli bir dönemde nihai mal ve hizmetlere yapılan toplam harcama miktarını ölçen bir GSYİH’yı hesaplama yöntemi. GSYİH = C + I + G + NX NX = X - M
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: Kişi Başına Düşen GSYİH = GSYİH / Nüfus Kişi Başına Düşen GSMH = GSMH / Nüfus
Milli Gelirin Ölçülmesinde Bazı Güçlükler: Malların kalitelerindeki iyileştirmeler Ev halkının kendisi için üretimi Kayıt dışı üretim faaliyetleri
TEMEL MAKROEKONOMİ SORUNLARI VE POLİTİKA ARAÇLARI Ekonomik Büyüme Nedir? Ekonominin üretim kapasitesinin artırılması ve dolayısıyla daha fazla mal ve hizmet üretilmesidir. Üretim faktörleri içinde sermayenin yeri özellikle önemlidir. Nitelikli emek gücünün ekonomik büyümedeki rolü fazladır.
Ekonomik Büyümenin Ölçülmesi: Reel GSYİH ve Reel GSMH’daki artış oranı (yüzdesi) ile ölçülür. 1990’ların başından bu yana ekonomik büyümeyi ölçmek için daha çok Reel GSYİH’daki artış oranları ele alınmaktadır. Ekonomik büyüme= ((Reel GSYİHt – Reel GSYİHt-1)/Reel GSYİHt-1)*100
Enflasyon Nedir? Fiyatlar genel düzeyindeki artış sürecini ifade eder ve ekonomiyi olumsuz etkiler. Sınırlı kaynakların yanlış yönlendirilmesine neden olur, etkinlik, adil gelir dağılımı ve büyüme gibi temelekonomik hedeflerin elde edilmesini zorlaştırır. Fiyatlar genel düzeyindeki çok hızlı artışlara hiperenflasyon denir. Örnek: enflasyon oranı ayda %50’yi geçerse. Bu durum ekonomide çok ciddi bir sorunun varlığını ifade eder ve nadiren olmaktadır.
Enflasyonun Ölçülmesi: Fiyatlar genel düzeyindeki artış oranının hesaplanması şeklinde ölçülür. Mikroekonomide tek bir piyasadaki fiyat değişmesi ile, makroekonomide ise bütün piyasalardaki fiyatlar ve bu fiyatlardaki değişmeler ile ilgilenir. Bu çerçevede bütün mal ve hizmet fiyatlarının ağırlıklı ortalaması alınır ve bu ortalama fiyattaki değişmeler incelenir. Fiyatların ağırlıklı ortalamasına fiyatlar genel düzeyi veya sadece fiyat düzeyi denir.
Fiyat düzeyleri genellikle fiyat endeksleri şeklinde hesaplanır. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) GSYİH Deflatörü
1. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE): Ürün piyasalarında mal ve hizmet fiyatları üretici fiyatları veya perakende fiyatlarıyla ele alınıp incelenebilir. Önemli olan perakende fiyatlardır ve TÜFE perakende fiyatlara göre hesaplanan bir endekstir. TÜFE’ni hesaplayabilmek için bütün mal ve hizmetleri en iyi temsil edecek mal sepeti oluşturulur ve bu malların fiyatlarının ağırlıklı ortalaması alınarak fiyatlarındaki değişmeler incelenir. Sepetteki mal ve hizmetlerin fiyatları belirli periyotlarda güncellenir.
TÜFE’ni kullanarak enflasyon hesaplama: Enflasyont= ((TÜFEt – TÜFEt-1)/TÜFEt-1)*100
2. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE): Üreticilerin (firmaların) üretip sattığı hammadde, ara mal ve nihai malların fiyatlarının ağırlıklı ortalamasının hesaplanması ile elde edilir. Ele alınan fiyatlar, firmaların sattığı malların, vergiler, ulaştırma masrafları, perakende ve toptan ticaret payı hariç, fabrika satış fiyatlarıdır. Kapsam alanları: Tarım, avcılık ve ormancılık Balıkçılık Madencilik ve taş ocakçılığı İmalat sanayi Elektrik, gaz ve su sektörleri
ÜFE’ni kullanarak enflasyon hesaplama: Enflasyont= ((ÜFEt – ÜFEt-1)/ÜFEt-1)*100
3. GSYİH Deflatörü: Diğer bir adı da Örtük Fiyat Deflatörü’dür. Nominal GSYİH’daki artışlar üretim ve fiyatlardaki artışı, Reel GSYİH’daki artışlarsa sadece üretimdeki artışları yansıtır. GSYİH Deflatörü nasıl hesaplanır? GSYİH Deflatörüt = (Nominal GSYİHt / Reel GSYİHt)*100
GSYİH Deflatörü’nü kullanarak enflasyon hesaplama: Enflasyont= ((GSYİH Deflatörüt – GSYİH Deflatörüt t-1)/ GSYİH Deflatörüt t-1)*100
Enflasyonun Ölçülmesinin Ekonomideki Önemi: Enflasyon önemli bir makroekonomik sorun olduğundan, ölçümü herkesi ilgilendirir. Ev halkı, gelirindeki artışlarla birlikte fiyatlardaki artışlarla da ilgilenir. Fiyatlardaki artış gelirdeki artıştan fazla ise, reel olarak ev halkının geliri azalacaktır. Bu nedenle, enflasyonun ölçülmesi ve bilinmesi büyük bir önem taşır.
Enflasyon ölçümü reel gelirin belirlenmesi yönünden önemli olduğu kadar reel faiz oranının belirlenmesi yönünden de önemlidir. Bankadaki mevduatımıza ödenen faize nominal faiz, bu faizin mevduatımıza (anaparaya) olan oranına ise nominal faiz oranı denir. Enflasyondan arındırılmış faiz oranına ise reel faiz oranı denir.