SLAYT GEÇİŞLERİ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ… SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER… Sesli İzleyiniz
Sahip olduğumuz kahramanlar bugünkü yaşamımızın sebebidir…
1889 yılında Havran’ın Çamlık köyünde doğdu Seyit Onbaşı. Babası Abdurrahman, Annesi Emine Seyit koyarlerken adını, akıllarına bile gelmiyordu koydukları bu ismin tarihe geçeceğini…
20 Yaşına gelen her genç gibi 1909 yılında askere gitme zamanı gelmişti. O dönemde ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamı nedeni ile şafak sayması mümkün değildi. Kocaseyit Köyü
O dönem yaşayan tüm genç vatanseverler gibi o da vatanı için ölene kadar savaşmaya gönüllü idi yılında Balkan savaşlarına gitti ve başarı ile savaştı.
Balkan savaşlarından sonra ısınan Çanakkale Topraklarında buldu kendisini. Çanakkale’de Topçu Eri olarak vatanı savunacaktı. İri cüssesi ve güçlü oluşu ağır top mermilerini vince koymaya müsaitti.
1915 yılında Çanakkale’ye akın gelen onlarca savaş gemisini kendi gözleri ile gördü Seyit Onbaşı. …şimdi ayakları altında bastığı toprağa gözünü dikmiş düşmanları izliyordu.
Akın akın gelen dev savaş gemileri tabyalara bomba kusuyordu. Saldırılarda birliklerimiz büyük yaralar alıyor, tabyaların büyük bölümü savunmasız hale geliyordu.
Seyit Onbaşı’nın bulunduğu Rumeli Tabyası’nı hedef seçen Ocean savaş gemisi, Seyit Onbaşı ve Tabyadaki askerlerimize ateş açmıştı.
Bu saldırılarda yüzlerce askerimiz şehit düşüyordu. Topların büyük bölümü hasar görmüştü. Top menzili içersindeki Ocean hiçbir karşı direniş görmeyince ateşi şiddetlendirerek tabyaları teker yok etmeye başlamıştı.
Seyit Onbaşı toz, duman içersindeki tabyada bir topun başına geldi. Yerde duran dev gibi üç mermiyi topa sürmek istedi ancak az önceki ateşten dolayı top mermisinin vinci hasar görmüştü.
217 kilogram ağırlığındaki mermiyi topa yerleştiren vinç sistemi olmadan mermi bir işe yanamayacak…
Seyit Onbaşı derinden bir; “Ya Allah Bismillah…” Çekti ve yüklendi birinci top mermisine. Sırtına aldığı 217 kiloluk dev mermiyi 3 basamak çıkıp, topun içersine sürmeliydi.
Bir gayret, Seyit onbaşı mermiyi topa sürdü ve ateşledi. Top ateş aldı gitti ama Ocean bir zarar görmedi. Bir gayret, Seyit onbaşı mermiyi topa sürdü ve ateşledi. Top ateş aldı gitti ama Ocean bir zarar görmedi.
İkinci 217 kiloluk dev mermiyi bir kez daha sırtlandı, üç basamak çıkarıp topa sürdü ve ateşledi. Ancak bu mermide hedeflere ateş etse de, tabyayı yerle bir etmek üzere olan Ocean’a zarar veremedi. İkinci 217 kiloluk dev mermiyi bir kez daha sırtlandı, üç basamak çıkarıp topa sürdü ve ateşledi. Ancak bu mermide hedeflere ateş etse de, tabyayı yerle bir etmek üzere olan Ocean’a zarar veremedi.
Şimdi yerde son bir mermi vardı. Seyit onbaşı ve Rumeli Tabyasının geleceği bu mermiye bağlıydı. 217 Kiloluk son mermiyi sırtlandı, topa sürdü… Şimdi yerde son bir mermi vardı. Seyit onbaşı ve Rumeli Tabyasının geleceği bu mermiye bağlıydı. 217 Kiloluk son mermiyi sırtlandı, topa sürdü…
İşte Seyit Onbaşının yüzünün güldüğü an! Dev top mermisi, dev savaş gemisi Ocean’ı tam kalbinden, dümen ve kontrol kulesinden vurur…
İlk vuruşta pek çok askeri yok eden bu mermi dümen sistemine verdiği zararla Ocean gemisini başıboş bir gemi haline çevirmiştir. Ocean bir gün önceden Nusret Mayın Gemisinin döşediği mayınlı bölgeye doğru sürüklenmeye başlamıştır.
Gemi kontrol dışı sürüklendiği bölgede mayına çarpmış ve derin bir yara almıştır. Ocean patlamının etkisi ile birkaç dakika içersinde Çanakkale Boğazı’nın sularına gömülmüştür.
Seyit Onbaşı ve beraberindekiler bir taraftan düşman gemisine verdikleri zararı izlerken, bir yandan da 217 kiloluk mermileri kaldıran Seyit Onbaşıya hayret etmektedirler…
Olaydan 1 gün sonra bölük komutanı Seyit Onbaşıyı çağırtır ve tekrar bir mermiyi kaldırmasını ve bu önemli olayı fotoğraflamaları gerektiğini söyler.
Seyit Onbaşı ne kadar uğraşsa da bu mermiyi kaldıramaz. Vatan sevgisi ve iman gücü ile bir gün önce üçünü arka arkaya kaldıran Seyit Onbaşı, bu mermiyi kaldıramaz ve komutanından özür diler.
Bölük komutanı, merminin kıç tapasını söktürtür ve barutları boşalttırır. Mermi’nin ağırlığı 160 kilograma kadar düşer ve Seyit Onbaşı bugün onu tanımamıza neden olan tek kareyi bu 160 kilogramlık mermi ile çektirir.
Seyit Onbaşı 1909 yılında girdiği asker ocağından, geride kahramanlıklar bırakarak 1918 yılında ayrılır.
Seyit Onbaşı askerden sonra köyüne döner ve ormancılık yapmaya başlar. Bu dönemde maddi sıkıntılar yaşadığı söylenmektedir. Bir dönem Mustafa Kemal, Edremit’i ziyareti esnasında, Seyit Onbaşı’nın ziyaretine gelmiş ve sıkıntılarını gidermiştir.
Seyit onbaşı 1939 yılında yaşadığı akciğer rahatsızlığı nedeni ile yaşamını yitirmiştir. Eceli ile can veren sayılı kahramanlarıızdan birisi olan Seyit Onbaşı’nın denize gömdüğü Ocean hâlâ Çanakkale sularında yatmaktadır… Bazı Fotoğraflar:
TÜRKİYE’NİN SLAYT PORTALI