İDĞÂM (الإدغام) İdğâm bir harfi diğer bir harfin içine katmak demektir. İdğâm’ın tecvîd ilmindeki tarifi ise şöyledir: الإدغام: إدْخَالُ أحَدِ الحَرْفَيْنِ المُتَمَا ثِلَيْنِ اَوِ المُتَجَانِثَيْنِ اَوِ المُتَقَارِبَيْنِ فى الآخِرِ İdğâm; birbirine mütemasil (birbirinin aynı) veya mütecanis (mahrecleri aynı sıfatları farklı) veya mütekarib (mahrecinde veya sıfatında birbirine yakınlığı olan) iki harften birincisini, ikincisine katmaya denir.
İDĞÂM’A DAİR BİR KAÇ HATIRLATMA İdğâm’ın iki öğesi vardır. Bunlar; Müdğam (المدغم) ve Müdğamün fîh (المدغمُ فيهِ)’dir. Müdğam, idğam edilecek olan (yani kendisinden sonraki harfe katılacak olan) birinci sakin harfe denir. مَنْ يَشَاءُ ifadesindeki sakin nûn (نْ) müdğam durumundadır. Müdğamün fih ise; idğâmın kendisinde icrâ edildiği oluşumdaki ikinci harfe denir. Müdğamun fîh harekeli olmalıdır. Yukarıdaki من يَشاء ifadesindeki meftûh yâ (يَ) harfi müdğamun fîh’dir. Not: Bütün idğamlarda (İdğam-ı Kebîr hariç) müdğam sakin, müdğamun fîh harekeli olmalıdır.
OLUŞUMDAKİ HARFLER AÇISINDAN KIRAAT İMAMLARININ BAKIŞ AÇISINA GÖRE İDĞÂM (الإدغام) OLUŞUMDAKİ HARFLER AÇISINDAN İdğâm Ma’al-Ğunne الإدغام مع الغنة İdğâm Bilâ Ğunne الإدغام بلا غنة İdğâm-ı Misleyn إدغام المثلين İdğâm-ı Şemsiyye إدغام الشمسي İdğâm-ı Mütecaniseyn ادغام المتجانثين İdğâm-ı Mütekâribeyn ادغام المتقاربين TELAFFUZU AÇISINDAN TAM İDĞÂM الإدغام التام NÂKIS İDĞÂM الإدغام النَّاقِصُ KIRAAT İMAMLARININ BAKIŞ AÇISINA GÖRE İDĞÂM-I KEBÎR الإدغام الكبير İDĞÂM-I SAĞÎR الإدغام الصَّغِيرُ
OLUŞUMDAKİ HARFLER AÇISINDAN İDĞÂM İdğâm Ma’al-Ğunne الإدغام مع الغنة نْ+يمنو İdğâm Bilâ Ğunne الإدغام بلا غنة نْ+لر İdğâm-ı Misleyn إدغام المثلين ...ن+ن, د+د İdğâm-ı Şemsiyye إدغام الشمسي الحروف الشمسي + ال İdğâm-ı Mütecaniseyn ادغام المتجانثين ط د ت , ظ ذ ث , ب م İdğâm-ı Mütekâribeyn ادغام المتقاربين ل ر , ق ك
TELAFFUZU AÇISINDAN İDĞÂM TAM İDĞÂM الإدغام التام NÂKIS İDĞÂM الإدغام النَّاقِصُ
TAM İDĞÂM(الإدغام التام ) Müdğam’ın zât ve sıfatlarıyla birlikte, müdğamun fîh’in içinde tamamen kaybolup ikisinin şeddeli bir harf gibi okunmasıdır. Örnekler; قَدْ تَبَيَّنَ [قَتَّبَيَّنَ] إذْ ذَهَبَ [إذَّهَبَ] منْ مَرْقَدِنَا[مِمَّرْ قَدِنَا] Örneklerden anlaşılacağı üzere yukarıdaki kelimelerin telaffuzu esnasında müdğam, müdğamun fîh’in içerisinde tamamen kaybolmaktadır.
NÂKIS İDĞÂM (الإدغام النَّاقِصُ) Müdğam, zatı itibariyla müdğamün fîh’in içinde kayboluyor, fakat herhangi bir sıfatıyla kendini hissettiriyorsa buna nâkıs idğâm denir. Örnekler; مِنْ وَالٍِِِ , أحَطْتُ , فَرَّطْتُ gibi.
TAM VE NÂKIS İDĞAM’I TESPİT ETMENİN YOLLARI İdğâm yapılan lafızda müdğam kuvvetli, müdğamun fîh zayıf bir harf ise veya müdğam kalın, müdğamun fîh ince bir harf olursa, bu nâkıs idğam olur. مَنْ يَعْمَلْ بَسَطْتَ gibi… Müdğam zayıf, müdğamun fîh kuvvetli bir harf olursa veya (nûn hariç) müdğam ile müdğamun fîh her ikisi de ince veya her ikisi de kalın harf olursa; yahut müdğam ince müdğamun fîh kalın harf olursa bu durumda tam idğam olur. وَدَّتْ طاءِفَةٌ , يَلْهَثْ ذَلِكَ , إذْ ذَهَبَgibi…
KARIŞIK ÖRNEKLER مِنْ وَلِىٍّ , مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ , مِنْ لَدُنْكَ , رَبِّ , وَدَّتْ طاءِفَةٌ , وَالشَّمْسِ , أحَطْتُ , إذْظَلَمُو يَلْهَثْ ذَلِكَ , يَأبُنَيَّ ارْكَبْ مَعَنَا
KIRAAT İMAMLARININ BAKIŞ AÇISINA GÖRE İDĞAM İDĞÂM-I KEBÎR الإدغام الكبير İDĞÂM-I SAĞÎR الإدغام الصَّغِيرُ
İDĞÂM-I KEBÎR (الإدغام الكبير) Bir idğâm’da müdğam ile müdğamun fîh’in ikisi de harekeli olursa buna idğâm-ı kebîr denir. Bu çeşit idğâm Ebû Amr’ın kıraatinde mevcuttur. İdğâm-ı Kebîr’e bu ismin verilmesi; bu tür idğâmın çokluğu, daha kapsamlı olması ve telaffuzdaki zorluğu sebebiyledir. İdğâm-ı Kebir birbirinin aynı iki harfin harekeli olarak yan yana gelmesi durumunda yapıldığı gibi, mahreç veya sıfat yakınlığı olan iki harfin harekeli olarak yanyana gelmesi durumunda da yapılabilir. Örnek; َهَبَ بِسَمْعِهِمْ لذ (َهَبِّسَمْعِهِمْ لذ) , قَالَ رَبِّ (قَآرَّبِّ) gibi…
İDĞÂM-I SAĞÎR (الإدغام الصَّغِيرُ) Bir idğam’da, müdğam sakin müdğamun fîh harekeli olursa buna idğâm’ı sağîr denir. Bütün kıraatlerde bu çeşit idğam vardır. Bizim kıraatimiz olan İmam Âsım Kıraatinde sadece bu çeşit idğâm mevcuttur. Müstakil birer konu olarak ele alacağımız; idğâm ma’al ğunne, idğâm bilâ ğunne, idğâm-ı şemsiyye, idğâm-ı misleyn, idğam-ı mütecaniseyn, idğam-ı mütekâribeyn gibi konuların hepdi İDĞAM-I SAĞİR kategorisine dahildir.
İDĞÂM’DA DUDAK TA’LÎMİ Bütün idğam çeşitlerinde sakin olan müdğam, dudak ta’lîmi açısından kendisinden sonra gelen müdğamun fîh’e tabidir. Örneğin; منْ يُريدُ ifadesinde müdğam durumunda olan sakin nûn dudak talimi açısından, kendisinden sonra gelen ve müdğamun fîh konumunda olan madmûm yâ (يُ) harfine tabi olmalıdır ve dudaklar ileri sürülerek telaffuz edilmelidir.