TEMEL ILO SÖZLEŞMELERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
B. HUKUK ALANINDAKİ İNKILAPLAR Türkiye’de Anayasalar 1921 Anayasası 1.İnönü Savaşı’ndan sonra yeni Türk devletine işlerlik kazandırmak amacıyla 20 Ocak.
Advertisements

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Kurma Yükümlülüğü.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI 1. İş Güvenliği Uzmanı Nasıl Olunur? İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevli iş güvenliği uzmanlarının nitelikleri, eğitimleri.
Page  1. İSİG KURULU 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu 6 aydan fazla süren işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde, İş Sağlığı Ve Güvenliği Kurulu! İSG.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 6331
Kamuda İnsan Kaynakları Yönetimi
AVRUPA BİRLİĞİ SİSTEMİNDE ENGELLİLER ve ÖZEL EĞİTİM
AKP’NİN KADIN İSTİHDAM PAKETİ KİME MÜJDE ! ?. İSTİHDAM Bir ülkede çalışabilir nüfus içinde olup ücretli olarak bir işte çalışanların toplamıdır.
DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
ADIYAMAN FEVZİ ÇAKMAK İLKÖĞRETİM OKULU SUNAY AKIN OYUNCAK KÜTÜPHANESİ.
TOPLU İŞ MÜZAKERELERİNİN ÖNCELİKLERİ Mato Lalić. Toplu müzakerelerinin öncelikleri ana sendika görevlerinden türemektedir -Maaş -İş koşulları -Kazanılmış.
Sosyal güvenlik Devletin; sosyal sigorta, sosyal yardım ve benzeri araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına almasıdır.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÖZÜRLÜ KİŞİLERİN HAKLARI SÖZLEŞMESİ.
Amaç Öğrenme Hedefleri Katılımcıların; «Katılımcıların, Türkiye tarafından onaylanmış uluslararası sözleşmeler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır.»
Bağımsız Denetim ile Vergi Denetimi Arasındaki Geçişler
Kamu Personel Yönetimine İlişkin Sorunlar. Kamu kurumlarının sahip olduğu insan kaynağı ve bu insan kaynağının nicelik ve niteliği özelde kurumsal kapasitenin.
KESİN HESAP KANUN TASARISI
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Konu; İşyeri Etiği 1.SORU 98 2.SORU 99 3.SORU SORU 98 2.SORU 99 3.SORU 100.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
AĞAÇLANDIRMA VE GENÇLEÇTİRME ÇALIŞMALARININ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ İsmail KÜÇÜKKAYA Orm. Yük. Müh.
EĞİTİM ORTAMLARININ DÜZENLENMESİ
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
Ünite 2.
ÇOCUK HUKUKU VE ÇOCUK HAKLARININ ÖNEMİ, KONUSU VE KAYNAKLARI
ENGELSİZ ÜNİVERSİTE FAALİYET RAPORU
Türkiye'deki Yasal Düzenlemeler
ÖĞR.GÖR.İDİL YILDIRIM ARI
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
Sendikaların Uluslararası
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili engellerin kaldırılması uluslararası öncelikler arasında yer almaktadır yılına kadar okula kayıt,
6745 SAYILI “YATIRIMLARIN PROJE BAZINDA DESTEKLENMESİ İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN”DA YER ALAN ÖNEMLİ.
ELLE TAŞIMA İŞLERİ YÖNETMELİĞİ
ÖZEL EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ
AVRUPA BİRLİĞİ SOSYAL POLİTİKASI
Düzgün iş.
BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ. BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ.
ABD’de engelli bireylere yönelik ilk yasa 1798 yılında çıkarılmış,
VARDİYALI ÇALIŞMA VE GECE ÇALIŞMASI
ULUSLARARASI VE ULUSAL KURULUŞLAR VE SÖZLEŞMELER
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTLERİ
ÇOCUK KORUMA VE BAKIM HİZMETLERİ Sevgi Evleri
İDARİ YARGIDA DAVA TÜRLERİ
HLK 222 SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS (SOKÜM) ve KORUMA YAKLAŞIMLARI
YONT221 Küreselleşme ve Yerelleşme
ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİNDE KOORDİNASYON STRATEJİ BELGESİ
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Geniş Ölçekli Testler Yrd. Doç. Dr .Ömer Kutlu.
Bölüm 6 Örgütsel Yönlendirme
COŞKUNLAR SÜRÜCÜ KURSLARI Trafik ve Çevre Bilgisi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
VERİ MERKEZLERİ VE BİLGİ GÜVENLİĞİ
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
ÖBBS (Öğrenci Başarılarının Belirlenmesi Sınavı)
Okul Öncesi Eğitim.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi
REFAH SİSTEMLERİ DERS 2 DOÇ. DR. MEHMET M. ÖZAYDIN.
Uygulama Ortamına İlişkin Etik Sorumluluklar
Sporun Çeşitli Hukuk Dallarıyla İlişkileri
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Gelişim ve Temel Kavramlar
Araştırma Önerisi ve Hazırlanması
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
KAYSERİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BİRİMİ
TİCARET HUKUKU BİLGİSİ
Paydaşlar, Yöneticiler ve Etik
Sunum transkripti:

TEMEL ILO SÖZLEŞMELERİ

Çalışma hayatının çeşitli yönlerine ilişkin standartlar oluşturan ILO sözleşmelerinin sekizi temel ILO sözleşmeleri olarak kabul edilmektedir. Sekiz temel sözleşme, sendikal haklardan ayrımcılığa, zorla çalıştırmadan çocuk işçiliğine kadar çalışma hayatının en hassas yönlerine ilişkin standartlar getirmektedir. Sekiz temel ILO sözleşmesi, çalışma hayatında temel ve öncelikli insan haklarını kapsamaktadır.

18 Haziran 1998 tarihinde 86. Uluslararası Çalışma Konferansında kabul edilen «Çalışmaya İlişkin Temel Haklar ve İlkeler Bildirgesi» nin ardından temel hak ve ilkelerin ILO Yönetim Kurulu’nun gündeminde sürekli olarak yer aldığı görülmektedir. Bu temel hak ve ilkeler: a) örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkı, b) her türlü zorla ve zorunlu çalışmanın kaldırılması, c) çocukların çalışmasının fiilen ortadan kaldırılması, d) iş ve meslekte ayrımcılığın ortadan kaldırılmasıdır. Yönetim Kurulu tarafından sekiz sözleşme temel hakları güvence altına alan sözleşmeler olarak nitelenmiştir. 1994 yılına kadar yalnızca altı sözleşme temel olarak nitelenirken, 1995 ve 1999 yıllarında çocuk çalışmasının önlenmesine ilişkin iki sözleşme de temel hak ve ilkelerle ilgili sözleşmeler olarak kabul edilmiştir.

Bu sözleşmeler: 29 sayılı Zorla Çalıştırma Sözleşmesi (1930) 87 sayılı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi (1948) 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi (1949) 100 sayılı Eşit Ücret Sözleşmesi (1951) 105 sayılı Zorla Çalıştırmanın Yasaklanması Sözleşmesi (1957) 111 sayılı Ayrımcılık (İstihdam ve Meslek) Sözleşmesi (1958) 138 sayılı Asgari Yaş Sözleşmesi (1973) 182 sayılı Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri Sözleşmesi (1999)

Bu sözleşmeler temel insan haklarını düzenleyen nitelikleri dolayısıyla ekonomik gelişme düzeyinden bağımsızdır. Ekonomik gelişme düzeyi ne olursa olsun, tüm üye devletlerin saygı göstermek ve geliştirmek zorunda oldukları hakları ve ilkeleri içermektedir. İlgili sözleşmeleri onaylamış olsun ya da olmasın tüm devletler, ulusal mevzuat ve uygulamalar hakkında yıllık rapor sunacaklar ve dört yılda bir verilen küresel raporla her ilkenin dünya çapında uyum durumu irdelenecektir. Küresel raporda öncelikle ele alınan ilke, örgütlenme ve toplu pazarlık özgürlüğüdür. ILO verilerine göre, temel haklar ve ilkeleri düzenleyen sekiz sözleşmenin tümünü 140 ülke onaylamış bulunmaktadır. Türkiye, tüm sözleşmeleri onaylamış ülkeler arasındadır.

No. 29- Zorla Çalıştırma Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 6 Haziran 1930 Kanun Tarih ve Sayısı: 23 Ocak 1998/4333 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 27 Ocak 1998/23243

Sözleşme zorla ya da zorunlu çalıştırmanın her tür biçimine son verilmesini öngörmektedir. Zorla veya zorunlu çalıştırma, yalnızca geçici müddetler için ve sadece kamu yararı ve istisnai önlem olarak bazı durumlarda söz konusu olabilmektedir. Askerlik hizmeti, mahkumların belirli bir denetime göre çalıştırılmaları, savaş, yangın, deprem gibi olağanüstü durumlarda gerek duyulan çalıştırma biçimleri için istisna tanınmaktadır.

No. 87- Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992/3847 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 22 Aralık 1992/21432 mükerrer

Bütün işçi ve işverenlerin, önceden izin almaksızın ve serbestçe kendi örgütlerini kurma ve bu örgütlere katılma haklarını güvence altına almakta ve bu örgütlerin resmi görevlilerin müdahalelerinden bağımsız serbestçe işlev görebilmelerini sağlayacak güvenceler getirmektedir. Sözleşme, tüm çalışanların istedikleri kuruluşları kurabilmelerini ve bu kuruluşlara üye olabilmelerini öngörmektedir; ancak silahlı kuvvet ve emniyet mensuplarına bu hakkın «ne ölçüde uygulanacağı ulusal mevzuatla belirlenecektir». Sözleşme, ayrıca sendikaların özerkliğini, devlete karşı bağımsızlığını, tüzük, yönetim ve faaliyetlerini serbestçe düzenlemelerini, temsilcilerini serbestçe seçmelerini amaçlamaktadır.

Bu kapsamda sözleşmenin 3. maddesi uyarınca, «örgütlerin … Bu kapsamda sözleşmenin 3. maddesi uyarınca, «örgütlerin …. yönetim ve faaliyetlerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkı» içinde grevin de yer aldığı ILO organlarınca eskiden beri kabul edilmektedir. Kamu makamları, bu hakkı sınırlayacak veya yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak her türlü müdahaleden sakınmalıdır.

87 sayılı sözleşme kamu sendikacılığı için de büyük önem taşımaktadır. Sözleşmede «çalışanlar» ifadesinin kullanılması, kamu görevlilerinin sendikalaşması için ciddi bir dayanak oluşturmuş ve nitekim ülkemizde de 87 sayılı sözleşmenin onaylanmasının ardından kamu görevlilerinin sendikalaşması için gerekli yasal düzenlemelere başlanmıştır. ILO’nun Sözleşme ve Tavsiyelerin Uygulanması Komisyonu, son yıllarda Türkiye hakkındaki bazı görüşlerde, kamu görevlilerinin sendikal hakları üzerinde durarak, daha geniş kesimlere sendika üyeliği imkanı tanınmasını istemektedir.

87 sayılı sözleşmeye aykırılık saptanan hususlar arasında, daha geniş bir kesimin sendika hakkından yararlanabilmesi ve bu kapsamda iş sözleşmesine dayanarak çalışanlardan başka, bağımsız çalışanlara, evde çalışanlara ve çıraklara da örgütlenme hakkının sağlanması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca, bir yıldan uzun süredir işsiz kalan ve emekli olanların sendika üyeliğinin, ilgili sendikanın statüleri saklı kalmak üzere, sürdürülmesi de gerekli görülmektedir. Sendika kurma özgürlüğü üst kuruluş tipleri bakımından ele alındığında ise uluslararası normlara göre üst kuruluş tiplerinin de örneğin federasyonlar şeklinde serbestçe belirlenebilmesi gerekirken, mevzuatımız tek tip üst kuruluş olarak konfederasyona yer vermiştir.

Sendika Özgürlüğü Komitesi, 87 sayılı sözleşme ülkemizce onaylanmadan önce de mevzuatımızda yer alan bazı hususları sendika özgürlüğü ilkesine aykırı bulmaktaydı. Zaman içinde değiştirilen hükümler yanında halen devam edebilecek birtakım eleştiri konuları bulunmaktadır. Bunlar arasında çeşitli grev türlerinin yasaklanması sorunu devam eder görünmektedir. Zira halkın tamamı veya bir kısmının yaşamını, sağlığını veya güvenliğini tehlikeye düşürebilme veya ciddi ulusal kriz hali dışında grevin yasaklanması ve zorunlu tahkim uygulaması ILO organlarınca kabul görmemektedir.

No. 98- Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih ve Sayısı: 8 Ağustos 1951/5834 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 14 Ağustos 1951/7884

Sendika ayrımcılığı gözetilmesine, farklı kesimlerin örgütlerinin birbirlerinin çalışmalarına müdahale etmelerine karşı ve toplu sözleşme düzeninin geliştirilmesine yönelik önlemler getirmektedir. Sözleşmenin gereği olarak bir işçinin çalıştırılması, bir sendikaya üye olmamasına ve sendika üyeliğinden çıkmasına tabi kılınamamakta ve işçilerin gerek çalışma saatleri dışında gerekse işverenin izni ile çalışma saatleri içerisinde sendika faaliyetlerine katılmaları dolayısıyla işten çıkarılması veya baskı altında tutulması yasaklanmaktadır. Bunların yanı sıra işverenlerin işçi sendikalarını kontrolleri altına alması ve sendikaların iç işlerine karışması sözleşmeye aykırılık oluşturmaktadır.

Sözleşmenin 4. maddesine göre, «çalışma şartlarını toplu sözleşmelerle düzenlemek üzere işverenler ve işveren kuruluşlarıyla işçi kuruluşları arasında ihtiyari toplu müzakere usulünden faydalanılmasını ve bu usulün tam bir surette geliştirilmesini teşvik etmek ve gerçekleştirmek için lüzumu halinde milli şartlara uygun tedbirler alınacaktır.» Üye devletler gerekli önlemleri alırken toplu sözleşme bağıtlama özerkliğine zarar vermemeli, toplu pazarlığı kolaylaştırmalı ve özendirmelidir. Gönüllü toplu pazarlık hakkını sınırlandırıcı ya da yasal kullanımını engelleyici bir uygulamadan kaçınmalıdırlar. Bu bağlamda ülkemizde toplu pazarlık yönünden, yasadaki çifte yetki koşulu sayısal olarak hafifletilmiş olsa da, işkollarının birleştirilmesi ve SGK kayıtlarına göre üye oranlarının belirlenmesi sonucu yetkinin sağlanması güç gibi görünmekte ve uluslararası normlar bakımından eleştiri konusu olabilmektedir.

Örgütlenme özgürlüğünü ve toplu pazarlığı konu edinen 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri çok sayıda ülke onaylamasına rağmen, dünyada çalışanların çok büyük kısmının bulunduğu ABD, Çin ve Hindistan gibi ülkeler bu sözleşmeleri henüz onaylamamıştır. Dünyadaki çalışanların büyük çoğunluğunun 87 sayılı sözleşmeyi onaylamayan ülkelerde yaşadıkları tahmin edilmektedir.

No. 100- Eşit Ücret Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 6 Haziran 1951 Kanun Tarih ve Sayısı: 13 Aralık 1966/810 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 22 Aralık 1966/12484

100 sayılı sözleşme, cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığını önlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu nedenle sözleşmenin tüm ayrımcılık biçimlerini değil, özel bir ayrımcılık biçimini ortadan kaldırmayı amaçladığı görülmektedir. Erkeklerin ve kadınların, eşit işlerde eşit ücret ve sosyal haklara sahip olmalarını öngörmektedir. Milli mevzuatlara, mevzuatla kurulmuş herhangi bir ücret tespit düzenine veya toplu sözleşmeye göre belirlenmiş ücretin, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ödenmesini öngörmektedir.

No. 105- Zorla Çalıştırmanın Yasaklanması Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 5 Haziran 1957 Kanun Tarih ve Sayısı: 14 Aralık 1960/162 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 21 Aralık 1960/10686

Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve greve katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklamaktadır. Temel ilkeyi düzenleyen 29 ve 105 sayılı sözleşmelerin amacı, insanların özgürce seçtiği bir işte çalışmalarını sağlamaktır. Bu iki sözleşme en çok onaylanan temel sözleşmeler olmasına rağmen, ABD 29 sayılı sözleşmeyi, Vietnam ve Japonya 105 sayılı sözleşmeyi, Çin ise her iki sözleşmeyi henüz onaylamayan ülkeler arasındadır.

No. 111- Ayrımcılık (İstihdam ve Meslek) Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 4 Haziran 1958 Kanun Tarih ve Sayısı: 13 Aralık 1966/811 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 22 Aralık 1966/12484

111 sayılı sözleşme, 100 sayılı sözleşmenin aksine, daha geniş bir alanda ortaya çıkan ve farklı biçimler alan ayrımcılığı önleme amacıyla düzenlenmiştir. Irk, renk, cinsiyet, din, siyasal inanç, ulusal veya sosyal kökeni bakımından yapılan iş veya meslek edinmede veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetmenin, ayrı veya üstün tutmanın kaldırılmasını öngörmektedir. Ancak belirli bir iş için, o işin mahiyeti göz önünde tutularak yapılan ayrı tutma, ayrılık gözetme veya üstün tutma ayrım sayılmamaktadır. Sözleşmenin adında geçen «iş» ve «meslek» terimleri bu sözleşme bakımından mesleki eğitime, bir işe ve çeşitli mesleklere girmeyi ve çalışma şartlarını kapsamaktadır.

No. 138- Asgari Yaş Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 6 Haziran 1973 Kanun Tarih ve Sayısı: 23 Ocak 1998/4334 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 27 Ocak 1998/23243

Çocuk işçiliğini etkin bir şekilde ortadan kaldırmayı ve istihdama ve çalışmaya kabul için asgari yaşın giderek gençlerin fiziksel ve zihinsel yönden tam olarak olanak tanıyacak bir düzeye yükseltilmesini öngörmektedir. Her üye ülkenin kendi ülkelerinde geçerli olacak asgari yaş sınırı belirlemeleri ve bu sınırın zorunlu öğrenim yaşının bittiği yaşın ve her halükarda 15 yaşın altında olmaması gerekmektedir. Bunlara ek olarak doğası veya yapıldığı koşullar bakımından genç kişilerin sağlığını, güvenliğini veya ahlakını tehlikeye düşürebilecek her türlü istihdama veya çalışmaya kabul için asgari yaşın 18’in altında olmamasını öngörmektedir.

No. 182- Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri Sözleşmesi ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1999 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Ocak 2001/4623 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 3 Şubat 2001/24307

Çocuk İşçiliği Çocukların yaptıkları çeşitli işler arasında önemli farklılıklar vardır. Bunlardan kimileri zorludur ve ciddi emek gerektirir. Kimileri tehlikelidir, hatta ahlaki açıdan kınanması gerekir. Çocuklar çalışırken çeşitli görevleri yerine getirirler ve çeşitli etkinlikler içinde yer alırlar. Çocukların yaptıkları işlerin hepsi, ortadan kaldırılmak istenilen çocuk işçiliği kategorisine girmez. Çocukların ve ergenlerin sağlıklarına ve kişisel gelişimlerine zarar vermeyecek ya da eğitimlerini aksatmayacak işler yapmalarına genellikle olumlu bakılır. Örneğin evde anne babalarına yardımcı olmak, aile işletmesinde belirli işler yapmak, okul saatleri dışında ve tatillerde cep harçlığı sağlayacak kimi işlerde yer almak gibi. Bu tür etkinlikler çocukların gelişimine ve ailelerinin durumuna katkıda bulunur; onlara çeşitli beceriler ve deneyim kazandırır; yetişkinlik dönemlerinde toplumun üretken üyeleri olmaya hazırlar. “Çocuk işçiliği” çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler olarak tanımlanır. Buna göre çocuk işçiliği şunları kapsar: çocuklar için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaki açılardan tehlikeli ve zararlı işler okula düzenli devam etmelerini engelleyerek eğitimlerini; okullarından erken ayrılmalarına yol saçacak işler çocukları okullarıyla aşırı uzun süren ve ağır işleri beraber yürütmek zorunda bırakan işler.

Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri çocukların alım- satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimlerini; çocuğun fahişelikte, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik gösterilerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu; çocuğun özellikle ilgili uluslararası anlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu; doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işler

Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin acilen ve etkili biçimde ortadan kaldırılmasını sağlayacak önlemlerin alınmasını öngörmektedir. Çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri arasında kölelik ve benzeri koşullarda çalıştırılma, silahlı çatışmalarda kullanılmak üzere zorla askere alınma, fuhuş ve pornografi amaçlarıyla ve yasa dışı işlerde kullanılma ve bu arada çocukların sağlığına, güvenliğine ve ahlaki değerlerine zarar verecek işler yer almaktadır.

182 sayılı sözleşme yalnızca yaptırıma dayalı önlemleri öngörmemekte, aynı zamanda çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasında eğitimin önemi belirtilerek, bu çerçevede devletlerin alması gereken önlemler sıralanmaktadır. Buna göre, a) çocukların en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğine dahil olmalarının önlenmesi, b) çocukların en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinden uzaklaştırılmaları, sosyal uyumları ve rehabilitasyonları için gerekli ve uygun doğrudan yardım sağlanması, c) çocukların en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinden uzaklaştırılmaları için ücretsiz temel eğitim ve mümkün ve uygun olduğu takdirde mesleki eğitim sağlanması, d) özel olarak riskli durumda bulunan çocukların belirlenmesi ve onlara ulaşılması, e) kız çocuklarının özel durumunun dikkate alınması yükümlülükleri üye devletlere yüklenmektedir.

Diğer Önemli Sözleşmeler 2 nolu işsizlik sözleşmesi 34 nolu ücretli iş bulma büroları sözleşmesi 81 nolu iş teftiş sözleşmesi 88 nolu iş ve işçi bulma servisi kurulması sözleşmesi 95 nolu ücretlerin korunması sözleşmesi 102 nolu sosyal güvenlik asgari standartları sözleşmesi 122 nolu istihdam politikası sözleşmesi 135 nolu işçi temsilcileri sözleşmesi 144 nolu üçlü danışma sözleşmesi 189 nolu ev işçileri sözleşmesi