Yazı Sistemleri.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Advertisements

HAZIRLAYANLAR: Osman SÖKMEN Erkan BERBER
HAT SANATI Mustafa Süreyya SEZGİN.
SÜLEYMAN CURA İLKÖĞRETİM OKULU
ORHUN YAZITLARI.
Türk Dilinin Tarihî Dönemleri ve Gelişmesi
SES BİLGİSİ.
GÖKTÜRK DEVLETİ VE EĞİTİM.
SES BİLGİSİ HAZIRLAYAN:FERİT GÜL.
İsmail ÖZELBAŞ Vaiz FONETİK ve DİKSİYON.
Yeni Nesil Program Yazma Dili Ufukcan Eski
Göktürklerde Eğitim.
YAZILI EDEBİYAT Türklerin GÖKTÜRK alfabesini kullanmasıyla başlayan dönemdir. Daha eskilere ait maalesef herhangi bir eserimiz yoktur. Tarihi bilinen en.
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI (..?-11.yy.)
TÜRK DİLİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
SES BİLGİSİ.
TÜRK DİLİNİN GELİŞİMİ VE TARİHSEL DÖNEMLERİ
GÖKTÜRK KİTABELERİ (ORHUN ÂBİDELERİ)
GİRİŞ Üç kıtada tarih boyunca geniş sahalara yayılan Türkler, gittikleri yerlerde birçok kültür merkezleri meydana getirmişler, temas ettikleri çevrelere.
OrhunOrhun ve Yenisey (Yeniçay) anıtlarından önceki devirleri bilmiyoruz, bu anıtlardan o çağlarda Türk Dilinin oldukça gelişmiş, olgun bir durum almış.
GÖKTÜRK YAZITLARI VE ÖZELLİKLERİ
GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN.
TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ
TÜRKİYE’DE EĞİTİM REFORMLARI Dr. Mustafa Ergün
YAZI DEVRİMİ Hazırlayan: Hilal Gül.
Orhun abideleri / göktürk yazıtları
ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE GERÇEKLEŞENLER.
DİSLEKSİ(ÖZEL ÖĞRENME VE ALGILAMA BOZUKLUĞU)
Öğretmenler Günü.
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
GÖKTÜRK YAZITLARI *BENGÜ TAŞLAR
ORTA ASYA’DA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ
UYGURLAR.
TÜRK KAVRAMI VE KÖKENİ.
III. BÖLÜM TÜRKÇENİN TARİHÎ DÖNEMLERİ
TÜRKÇE TÜRKÇE DERSİ SUNUMU.
Uygurlar.
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ
ALFABEMİZDEKİ HARFLER
Türkçe veya Türkiye Türkçesi, batıda Balkanlar’dan doğuda Hazar Denizi sahasına kadar konuşulan Altay dillerinden biridir. Yaşı, en eski hesaplara göre.
İÇİNDEKİLER Orhun Yazıtları Göktürk (Orhun-Köktürk) Yazıtları
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
TARİHİ RİSK! İLK TÜRK DEVLETLERİ.
13 VE 14.YÜZYILDA ANADOLU’DA GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
Hece Bilgisi Ağzımızın bir hareketiyle söylenen ses veya ses topluluğuna hece denir. Duyu kelimesi du – yu olmak üzere ağzın iki hareketiyle söylenmektedir.
III. BÖLÜM TÜRKÇENİN TARİHÎ DÖNEMLERİ
ORHUN ÂBİDELERİ (GÖKTÜRK KİTABELERİ)
KÜLTÜR AKTARIMINDA DİLİN ÖNEMİ
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Harf İnkılabı
HAZIRLAYANLAR: Osman SÖKMEN Erkan BERBER
Abece, insanların eski çağlardan bugüne ağız ve dil yoluyla bir takım sesler çıkartılmasını keşfetmesiyle birlikte seslerin yazıdaki karşılığı olan işaretlerin.
YAZIM KURALLARI FAHRİYE ŞAHİN 9/C NO:134 BÜNYAN ANADOLU LİSESİ.
Türkçe yazı çeşitleri.
İSLAMİYET ÖNCESİ EĞİTİM
Yazı Sistemleri.
SESÇİL ABECE GÜZ DÖNEMİ I. SINIF Serkan KOÇ.
Sakine HAKKOYMAZ Öğretim Görevlisi. ORHUN YAZITLARI.
Ibraniler Davud'un Yildızı.
İleri Bir Medeniyet: Sümerler Mezopotamya, Yunancada "nehirler arasında" anlamına gelir. Bu bölge, dünyadaki en verimli topraklardan.
TÜRKLERDE YAZI.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Yazı Sistemleri.
UYGUR DEVLETI ( ). Uygurlar, Asya Hun Devleti’ne bağlı olarak Orhun ve Selenga nehirleri kıyılarında yaşamışlardır. II. Kök Türk Devleti’nin son.
ESKİ ALFABELER Emirhan çolak 8/A 105 Öğretmen:Sevinç Sarı.
Türk Egitim Tarihi 1 Prof.Dr.İsmail Güven.
SAYILARIN TARİHİ.
Sunum transkripti:

Yazı Sistemleri

Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Yazı Sistemleri

GÖKTÜRK YAZISI Türklerin kullanmaya başladığı bilinen ilk resmi yazı sistemidir. Türklerin yazı yazmak için kullandığı bu sisteme, aynı zamanda Orhun alfabesi, Türk alfabesi, hatta Köktürkçe çivi yazısı denmektedir. Bu yazının Türk asıllı olduğunu söyleyenlerin yanında Aramî, Soğd, Pehlevî gibi yabancı kökenli olduğunu ileri sürenler de vardır. Türkçe’nin en eski metni 687-692 yıllarında yazılmış 6 satırlık Çoyr yazıtıdır. 4 ünlü ve 34 ünsüz olmak üzere toplam 38 harften oluşan Göktürk yazısında harfler, kendilerinden önceki veya sonrakilerle birleşmezler. Run yazılarına benzediği için Batılılar tarafından "Runik Türk Alfabesi" diye adlandırılan bu yazıda kelimeler, üst üste iki noktayla : birbirinden ayrılır.

<RESİM>

Bu yazıtlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlardır Bu yazıtlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlardır. 1889'da ise Orhun yazıtları denilen iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştır. 1893 yılında ise Danimarkalı bilim insanı Thomsen tarafından çözülmüştür. Orhun Alfabesindeki → "y" harfi Türklerin hayatında önemli bir yer arz eden "yay" kelimesinden gelmektedir. → "oq" veya "ok" harfi de bildiğimiz "ok" kelimesinden türetilmiştir.

MANİ ALFABESİ Bögü Kağan’ın Mani inancını benimsemesinin (762) ve kendi halkına da kabul ettirmesinin bir sonucu olarak, Türklerin kullandığı yazı sistemlerine Mani alfabesi de eklenir. Mani alfabesi, Arami alfabesinin bitişik olmayan türü ile Süryani alfabesinin bitişik türü arasında bir geçiş şeklini temsil eden Estrangelo yazısından çıkmıştır. Sağdan sola doğru yazılır.

<RESİM>

SOĞUT ALFABESİ Soğut kavmi ile Türkler arasındaki ilişkiler oldukça eski tarihlere gitmektedir. Birinci Köktürk kağanlığı zamanında 6. yüzyılda dikilmiş olan Bugut yazıtının Soğut diliyle yazılmış olması, bu ilişkinin ve Türkler üzerindeki Soğut etkisinin açık göstergelerinden biridir. Uygur döneminde bu alfabeyle Türkçe yazılmış ilk örnek Karabalgasun yazıtıdır. ( IX yy.) 22 işaretten oluşan Soğut alfabesi, sağdan sola yazılır. Türkçenin seslerini yazıya geçirmek bakımından çok yetersiz olan bu yazının Türkler tarafından kullanılmasının nedeni ticaridir. Devlet ekonomisini elinde tutan Soğutların kullandıkları dil ve yazı, Türkistanda kabul ve itibar görmüştür.

<RESİM>

UYGUR ALFABESİ Soğut yazı sistemi geliştirilerek oluşturulmuştur. Toplamda 18 harften oluşmaktadır. Budist, Manici ve Hristiyanlığa ait metinler, mektuplar, hukuk belgeleri, yarlıklar (fermanlar), astronomi ile ilgili metinler, takvim ve tıp metinleri, Türk halk edebiyatı metinleri gibi çeşitli alanlara ait eserlerin yazıya geçirilmesinde kullanılan Uygur alfabesi, köken olarak Soğut alfabesinden türemiş olsa da kullanım alanları ve süresi dikkate alındığında bir Türk alfabesi kimliğini kazanmıştır. Uygur alfabesi; Hitaylar, Moğollar, Mançular, Kalmuklar, Buryatlar gibi halkların alfabelerine de kaynaklık etmiştir. Moğol İmparatorluğu, sadece Uygur yazısını benimsemekle kalmamış, devlet kademesindeki danışmanlar hep Uygurlardan oluşmuş ve komşu devletlerle haberleşmede Uygur Türkçesi kullanılmıştır.

Uygur alfabesi, Fatih ve II Uygur alfabesi, Fatih ve II. Bayezit devirlerinde Osmanlı sarayında da bilinen ve kullanılan bir yazı sistemidir. Fatih’in, Uzun Hasan’a yolladığı iki mektup bu alfabeyle yazılmıştır. Özellikle 11-15. yüzyıllarda Çağatay, Altınordu ve Kıpçak sahalarına ait bazı eserler Uygur harfleriyle yazılmıştır. Türklerin İslam dinini kabul etmelerinin hemen ardından Uygur alfabesi terk edilip Arap harflerine ani bir geçiş yaşanmamış, uzun süre bu iki alfabe yan yana kullanılmıştır. Hatta bu alfabenin, 13. yüzyıldan sonra bir süre çok yaygın olarak kullanıldığı da anlaşılmaktadır.

BRAHMİ YAZISI Brahmi yazısı, Sanskritçenin yazımı için kullanılmış Hint kökenli bir yazıdır. Hindistan’dan gelen Budist misyonerler, bu yazıyı Orta Asya’daki Toharlar, Sakalar ve Türkler arasına sokmuş, bunu yaparken de, Brahmi yazısına, Hint dillerinde bulunmayan sesleri gösterebilmek için bazı yeni işaretler eklemişlerdir. a ünlüsü ve ya hecesi birleştirilerek (aya) e ünlüsü, u ünlüsü ve yu hecesi birleştirilerek (uyu) ü ünlüsü oluşturulmuştur. Ünlülerin okunmasındaki zorlukları kaldıran bu gibi ligatürler ortaya çıkarılmıştır. Brahmi yazısında bulunan 28 hece işaretine Uygurlar yedi işaret daha eklemişlerdir. Brahmi yazısı, Sami kökenli Göktürk, Soğd, Uygur ve Mani yazılarına zıt olarak, soldan sağa yazılır ve yarı alfabetik yarı hece yazısıdır.

<RESİM>

TİBET YAZISI VIII-IX. yüzyıllarda Uygurlarla Tibetlilerin birlikte yaşadıkları Gansu bölgesinde Budist misyonerlerin tesiriyle Uygurlar Tibet yazısını kullanmaya başlamışlardır. Brahmi yazısından gelişmiş olan Tibet yazısı son derece karmaşıktır. Yarı hece yarı harf özelliği taşıyan bu alfabede 5 ünlü, 30 ünsüz, bir ters çevrik i, üç adet de harf altı ünsüz bulunur. Yalnızca Doğu Türkistan’ın bazı bölgelerinde ve kısa süreli kullanılmıştır.

<RESİM>

SÜRYANİ ALFABESİ 20. yüzyılın başlarında Doğu Türkistan’da yapılan araştırmalarda 17’si bugün yaşamayan 30 ayrı dilde, 24 farklı alfabeyle yazılmış binlerce metin bulunmuştur. Süryani alfabesi de bunlardan biridir. Doğu Türkistan’da Turfan dolaylarında az sayıda da olsa Uygurca Hristiyan metinleri ve metin parçaları bulunmuştur. Berlin’de bulunan Uygur alfabesiyle yazılmış Hristiyan metinleri dışında Süryani alfabesiyle yazılmış Türkçe metin parçaları da vardır. Bu yazmalardan başka, Yedisu (Semireçiye) yörelerinde ve İç Moğolistan’da Süryani yazısıyla ve Türkçe Hristiyan mezar taşları da bulunmuştur. 13. ve 14. yüzyıllardan kalma bu mezar taşları Yedisu bölgesinde yaşayan Hristiyan (Nesturi) Türklerle İç Moğolistan’da yaşayan Hristiyan Öngüt Türklerine aittir.

Sami kökenli bütün alfabeler gibi sağdan sola yazılan Süryani yazısının birkaç türü vardır. Bu yazının Yedisu ve Öngüt mezar taşlarında kullanılan türüne Estrangelo adı verilmektedir. Mani yazısı Estrangelo yazısından çıkmıştır. Hristiyanlığı benimseyen Türkler, Süryani alfabesinin kolu olan Estrangelo yazısıyla Hristiyanlığa ait birçok metni kendi dillerine tercüme etmiştir.

<RESİM>

Osmanlıca <RESİM>

Harf devrimi «Her şeyden evvel, her gelişmenin ilk yapı taşı olan soruna değinmek isterim. Her araçtan evvel, büyük Türk milletine kolay bir okuma yazma anahtarı vermek gerekir. Büyük Türk milleti bilgisizlikten, az emekle kısa yoldan, ancak kendi güzel ve soylu diline kolay uyan böyle bir araç ile sıyrılabilir. Bu okuma yazma anahtarı, ancak Lâtin esasından alınan Türk alfabesidir. Basit bir deneyim, Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu, şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk çocuklarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır» Mustafa Kemal Atatürk, 1928. Bizim uyumlu, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzyıllardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak ve bu gereği anlamak zorunluğundasınız. Anladığınızın izlerine, yakın zamanda bütün dünya tanık olacaktır. Buna kesinlikle inanıyorum.1928 (Atatürk’ün MA.D., s. 26) Milleti bilgisizlikten kurtarmak için kendi diline uymayan Arap harflerini bırakıp Lâtin esasından Türk harflerini kabul etmekten başka çare yoktur. 1928 (Atatürk’ün R.Y.G.S., s.346) Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Her vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanseverlik ve milliyetçilik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki, bir milletin, bir toplumun yüzde onu, yirmisi okuma-yazma bilir, yüzde sekseni, doksanı bilmezse bu ayıptır. Bundan insan olanların utanması gerekir. Bu millet utanmak için yaratılmış bir millet değildir; övünmek için yaratılmış, tarihini övünçle doldurmuş bir millettir! Fakat, milletin yüzde sekseni okuma-yazma bilmiyorsa bu hata bizde değildir. Türk’ün karakterini anlamayarak kafasını birtakım zincirlerle saranlardadır. Artık geçmişin hatalarını kökünden temizlemek zamanındayız. Hataları düzelteceğiz. Bu hataların düzeltilmesinde bütün vatandaşların çalışmasını isterim. En son bir yıl, iki yıl içinde bütün Türk toplumu yeni harfleri öğreneceklerdir. Milletimiz yazısıyla, kafasıyla bütün uygarlık âleminin yanında olduğunu gösterecektir. 1928 (Atatürk’ün M.A.D., s. 28)