Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ"— Sunum transkripti:

1 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ
TÜRK DİLİ I HAFTA: 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ

2 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça 4.1. TÜRKLERİN KULLANDIKLARI ALFABELER Çok geniş coğrafyaya yayılıp çeşitli dinlerle temasa geçmesinden dolayı, Türklerde zengin bir kültür meydana gelmiştir. Bu, tarihte başka milletlerin edinemediği bir deneyim olarak değerlendirilebilir. Temas ettikleri kültürlere göre de, Türkler, tarih içinde çeşitli alfabeler kullanmışlardır. KÖKTÜRKÇE DEVRİ Tespit edilebildiği kadarı ile, ilk kullandığımız alfabe, aynı zamanda millî yazımız olan Köktürk (~Orhun) harfleridir. Bu alfabeyi, Köktürk İmparatorluğu diye adlandırılan devletimizden kalmış Köl Tigin (732), Tonyukuk ( ) ve Bilge Kagan (735) yazıtlarından dolayı hepimiz tanımaktayız. Ancak, Köktürk yazısı ile yazılmış metinlerimiz sadece Orhun nehri ve yakınlarındaki meşhur abidelerimiz değildir. Gerek milattan önce, gerekse milattan sonra bu harflerle yazılmış pek çok metin[, Asya ve Avrupa'ya yayılmış hali ile bugüne ulaşmıştır. Yenisey metinlerinin yanı sıra, bu alfabe ile yazılmış metinler "Doğuda Mançurya'ya; batıda İtalya, Çek Cumhuriyeti’ne ve Polonya'ya; kuzeyde Baykal Gölü'ne; güneyde ise Anadolu'ya kadar" uzanmıştır. Yani sadece Asya'da değil, Avrupa'da da Köktürk yazısı ile yazılmış metinlerimiz bulunmaktadır [ ESKİ UYGURCA DEVRİ Bu millî alfabemiz, Köktürklerden sonra, Uygur Türkleri döneminde de, bazı metinlerin yazımında kullanılmıştır. Fal ve sağlık bilgisi kitabı olan Irk Bitik bunlara örnektir. Buddhizm ve Maniheizm dinlerine giren Uygur Türkleri, bu dinlerin etkisi altında yeni kelime ve kavramlarla tanıştıkları gibi, yeni alfabeler de kullanmaya başlamışlardır. Eski Soğd harflerinden uyarlanan Uygur alfabesi, bunların en çok kullandıkları yazı olmuştur. Bu alfabe ile yazılmış pek çok el yazması eserin yanı sıra, matbaa usulü ile basılmış kitaplar da günümüze kadar gelmiştir. Daha sonra bu yazıyı Uygur Türkleri Moğollara da öğretmiştir. Edebiyat ve uygarlığın çok ileri olduğu Uygurların kullandığı alfabeler şunlardır : Köktürk alfabesi, Uygur alfabesi, Mani alfabesi, Brahmi alfabesi, Tibet alfabesi. O dönemlerde Avrupa'da bulunan Türklerin bir kısım dil malzemesi ise Grek harfleri ile kaydedilmiştir.

3 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça KARAHANLICA VE SONRAKİ DEVİRLER 10. yüzyılda İslamiyet ile tanışan Türkler, 11. yüzyılda bu dinin kutsal kitabındaki Arap alfabesini de (Uygur harflerinin yanı sıra) kullanmaya başlamışlardır. Karahanlılar döneminde bazı eserler ve kayıtlar Uygur harfleri ile yazılırken, Divanu Lugati't-Türk, Kutadgu Bilig ve Atabetü'l-Hakayık'ta Arap alfabesi kullanılmıştır. O tarihten itibaren Arap harfleri bütün Müslüman Türk dünyasında hâkim olur. 20. yüzyıla kadar, hem Türkistan, hem de Anadolu ve Kuzey Afrika'daki devletlerimiz tarafından bu alfabe tercih edilmiştir. Kuman-Kıpçak Türkleri arasında Hıristiyanlığı yaymaya çalışan Avrupalı misyonerler ise, Codex Cumanicus (Kumanca Derlemeler) adlı eseri Kıpçak Türkçesi ile, fakat Latin alfabesini kullanarak yazmışlardır. Ancak, bu tek bir eserdir ve 20. yüzyılın başlarına kadar Latin alfabesi Türkler arasında yayılmamıştır ARAP ALFABESİNDEN YENİ (LATİN) TÜRK ALFABESİNE GEÇİŞ NEDENLERİ Arap harfleri Arap dili için oldukça kullanışlı idi. Ancak, Türk dili Arap dilinden farklı bir yapıya sahiptir. Bu yüzden, Arap harfleri ile yazıya geçirilmiş Türkçe kelimelerin okunması bir hayli müşkülatı da beraberinde getiriyordu. Türk dili 'vokalik' bir dildir. Yani 'ünlü' sesleri çoktur: a, e, ı, i, o, ö, u, ü. Oysa Arap dilinde bu kadar ünlü yoktur. Dolayısı ile alfabelerinde de bu ünlü sesleri gösteren harfleri azdır. Arap alfabesinde 3 ünlü harf vardır: YENİ TÜRK ALFABESİNİN KABULÜ Bu ve buna benzer gözlemler, aydınlarımıza, Arap harflerinin ıslahına yönelik çalışmalar yapmak gerektiğini düşündürdü. Önceleri bu yolda teklifler de yapıldı. Ancak, harflerin ıslahı sorunu çözmeyeceğinden dolayı, bir kısım aydınlarımız da Türkçenin fonetiğini yansıtabilecek tamamen farklı bir alfabeyi öneriyorlardı. İşte bu alfabe Latin alfabesidir. Zamanla daha çok taraftar bulan Latin harfleri, Cumhuriyetimizin ilanından sonra görevlendirilen çeşitli bilim kurulları tarafından da değerlendirildi. Latin harflerine dayalı çeşitli alfabeler önerildi.

4 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça Sonuçta, 1 Kasım 1928 günü, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde kullanmakta olduğumuz yirmi dokuz harfli alfabe kabul edildi. Kabul edilen mevcut alfabemiz, Latin esaslı harfler üzerinde yapılan çeşitli tasarruflar sonucunda meydana getirilmiş, Türkçeyi fevkalade güzel yansıtabilen bir alfabe oldu. Dilcilikte makbul olan 'fonetik değil, fonemik olan alfabe' bu sayede bizim dilimizde yerini buldu. Bu yüzden alfabemize Türk-Latin harfleri demekteyiz. Bugün Latin alfabesini farklı şekillerde kullanan Hint-Avrupa dillerinde bile, dilin tam ve pratik olarak yansıtılabilmesi, bizim kullandığımız alfabemiz kadar elverişli değildir. ORTA ASYADAKİ TÜRKLERİN DURUMU Sovyetler Birliğindeki Türkler de önceleri Arap harflerini kullanıyorlardı. Zaten 20. yüzyılın başlarına kadar (her ne kadar farklı lehçe ve ağızlar konuşma dilinde varsa da), Türk dilinin sadece iki yazılı edebî dili bulunmaktaydı. Bunlardan biri Türkistan'daki boyların kullandığı Türkçe, diğeri de Anadolu, Kafkasya ve Rumeli'deki Türklerin kullandığı Türkçedir. Maalesef, Sovyet hükümetinin ideolojisi, aynı yazı dillerini kullanan çeşitli Türk boylarına farklı alfabe ve yazı dilleri icat ederek, bunları birbirinden uzaklaştırmaya yönelikti. Bunun için en pratik yol, hepsine ayrı alfabe uydurup, hepsinin kendi yerel ağız özelliklerine dayanan farklı yazı dilleri kurmaktı. yılları arasında Latin alfabesi Türkistan'daki Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Karakalpak gibi lehçelerimizin hepsine tatbik edildi. Ancak, yıllarında, Ruslar, hem Sovyetler Birliğindeki cumhuriyetleri Ruslaştırmak, hem de Anadolu'daki bağımsız millî Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini kesmek için, tekrar bir alfabe değişikliğine gittiler. Sovyetler Birliğindeki Tükler tarafından yaklaşık 15 yıldır kullanılan Latin yazısını kaldırıp, onun yerine Rusların Kiril harflerine dayalı alfabelerini mecbur tuttular. O tarihten sonra, her Türk boyu için, kendi yerel ağız özelliklerine dayanan, Kiril harfli alfabeler yapıldı.

5 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça ORTAK TÜRK ALFABESİ 1990 yılından sonra Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, Türk dünyası tarihî bir dönüm noktasına gelmiştir. İki yüz milyon kişilik bu millet, ya son yetmiş yıldan beri kendisine planlı olarak uygulanan bölünme taktiklerinin sonucunda kaderine râzı olacak, ya da yetmiş yıl öncesine kadar olan dönemlerdeki gibi Türk adı şemsiyesi altında toplanıp tek bir alfabeyi ve aynı edebî yazı dilini kullanacaktır. Bu amaçlarla, Türkiye ve diğer Türk cumhuriyetlerinin bilim adamlarının ortaklaşa katıldıkları çeşitli toplantılar düzenlenmiştir. İlgili toplantılarda, bütün Türklerin tek bir alfabe kullanması gerektiği, bunun, lehçelerimiz arasındaki yapay farklılıkları azaltacağı, dolayısı ile ortak bir üst Türkçenin sağlanmasının hızlanacağı konusunda görüş birliğine varılmıştır. Önceleri, bu birleştirici alfabenin hangi alfabe olacağı konusunda farklı görüşler ortaya atılmış ve tartışılmıştır. Bir kısım bilim adamları Arap harflerinin ıslah edilerek kullanılmasını teklif etmiş, bir kısmı ise millî yazımız olan Köktürk alfabesine dönmemizi önermiştir. Büyük bir çoğunluk ise Latin harflerini savunmuştur. Ayrıntıları ile tartışılan bu konular, sonunda Latin harfleri lehinde sonuçlanmıştır. Çeşitli yerlerde değişik kuruluşlarca organize edilen bu toplantılarda öneri niteliğinde birtakım kararlar da alınmıştır. Alınan ortak kararlar şöylece özetlenebilir: 1. Latin harfleri esasına dayalı otuz dört harflik alfabe, ortak Türk alfabesi olarak kabul edilmelidir. 2. Bu otuz dört harf içinden, her Türk boyu kendi lehçesine uygun bir alfabe geliştirebilecektir. Ancak, alfabeler oluşturulurken şu prensiplere uyulacaktır.Alfabeler oluşturulurken, bu otuz dört harfin dışında bir işaret alınmamalıdır.Lehçeler için alfabeler hazırlanırken "fonetik" değil, "fonemik" esaslar göz önünde tutulmalıdır.Lehçeler için alfabe yapılırken, harflerin ortak Türk alfabesindeki ses değerleri kullanılmalıdır. Böylece, aynı harf her lehçenin alfabesinde aynı ses değerini karşılamış olacaktır. Aksi takdirde, aynı harfe başka başka ses değerleri yüklenirse, birlik bozulacaktır. 3. Bu ortak Türk alfabesi, bilim adamlarının hazırladığı bir öneri metnidir. Lehçelerimize göre yine bilim adamlarınca hazırlanacak müstakil alfabelerin resmiyete geçmesi, ancak, o ülkelerin hükümetlerince alınacak kararlara bağlıdır.Azerbaycan Cumhuriyeti resmi yazışmalarında ve gazetelerinde bu Latin alfabesine geçmiştir.

6 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça 4.2. TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ Türk lehçelerinin tasnifi, Türk dili üzerinde çalışanların öteden beri ilgi gösterdikleri bir konudur. Bir görüşe göre, Türk lehçeleri üzerine ilk tasnif denemesini Kaşgarlı Mahmud yapmıştır. O tarihten zamanımıza değin otuza yakın tasnif denemesini yapılmıştır. Bu denemelerin büyük bir çoğunluğu yabancı Türkologlarca gerçekleştirilmiştir. Tasnif denemelerinin ortak noktalarını şöylece özetlemek mümkündür: 1. Coğrafi yönlere göre: Kuzey, güney, batı, kuzeydoğu… 2. Coğrafi adlara göre: Abakan, Altay, Kıpçak, Orta Asya… 3. Boy adlarına göre: Bulgar, Çağatay, Çuvaş, Hakas, Kıpçak... 4. Dil özelliklerine göre: d-grubu, r-grubu, s-grubu, tawlı grubu… 5. Tabirlerin karışık kullanılmasına göre: Güneybatı (Türk), Güney Tatarları (Türkçe), r-grubu (Bulgar), tav-grubu(Kıpçak-Kuzeybatı)… 4.3. TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ TÜRKÇE (TARİHİ VE ÇAĞDAŞ LEHÇELERİYLE TÜRK DİLİ) Bu gruba giren lehçelerin ortaya çıkış ve gelişmeleri daha önce izah edildiği için burada bir kere daha verilmeyecektir. YAKUTÇA Yakutlar,Sibirya’da Katanga, Ölenek, Lena ve Kamçatka’ya Kelima ırmakları çevresinde yaşarlarRusya Federasyonuna bağlı özerk Yakutistan Cumhuriyeti içinde yaşayan Yakutların nüfusu bir milyon civarındadır. Küçük bir kısmı Müslüman, bir bölümü Şaman, büyük bir kısmı da Ortodosk Hristiyan’dır. Başkentleri Yakutsk’tur. Yakutça, Ana Türkçeden (Ön Türkçe) çok önce ayrılmış bir koldur. Yakutça kelime varlığının yalnızca üçte biri Türkçe asıllıdır. Yakutça, XX. Yüzyılın başlarına kadar konuşulagelmiş, yazıya geçirilmesi ise ancak bu yüzyıl içerisinde mümkün olabilmiştir. Kiril alfabesi kullanan Yakutlar, çok sayıda gazete, dergi ve kitap yayınlamışlardır.

7 HAFTA İÇERİK 4 TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRK LEHÇELERİNİN TASNİFİ, TÜRK DİLİNİN (UZAK) LEHÇELERİ 1. Türklerin Kullandıkları Alfabeler a) Köktürkçe Devri b) Eski Uygurca Devri c) Karahanlıca ve Sonraki Devirler d) Arap Alfabesinden Yeni(Latin) Türk Alfabesine Geçiş Nedenleri e) Yeni Türk Alfabesinin Kabulü f) Orta Asya’daki Türklerin Durumu g) Ortak Türk Alfabesi 2. Türk Lehçelerinin Tasnifi 3. Türk Dilinin Uzak Lehçeleri a) Yakutça b) Çuvaşça c) Halaçça ÇUVAŞCA Çuvaşlar, Moskova ile Kazan arasında İdil (Volga) ırmağı boylarında yaşarlar. Esas nüfus Çuvaşistan Özerk Cumhuriyetinde olmakla beraber Tataristan ve Başkurdistan’de de Çuvaşlar yaşarlar. Çuvaşların küçük bir bölümü Müslüman, çoğunluğu ise Ortodosk Hristiyan’dır. Başkentleri Çeboksarı olan Çuvaşların toplam nüfusu kadardır. Çuvaşça, Yakutça gibi Ana Türkçeden (Ön Türkçe) çok önce ayrılmış koldur. Çuvaş sözü Kazan Tatarcasından alınmış “yavaş” sözcüğüdür. Çuvaşça kelime varlığının büyük bir kısmı Türkçe olmakla beraber, Arap ve Fars dilleri ile Moğolca ve özellikle Rusça’nın etkisi oldukça fazladır. Çuvaşça üzerine bilimsel araştırmaların tarihi XVIII. Yüzyıla kadar dayanır. HALAÇÇA Halaçlar, İran’ın başkenti Tahran’ın 100 km. güneyinde bulunan Kum ve Arak kentleri civarındaki kadar köyde yaşarlar. Nüfusları civarındadır. Tarım ve hayvancılıkla geçinen Halaçların buraya nereden ve ne zaman geldikleri hakkında elde kesin bir bilgi yoktur. Müslüman olan Halaçlar Şii’dirler. Halaçça da diğer iki lehçe gibi çok önceleri Ana Türkçeden (Ön Türkçe) ayrılmıştır. Halaçça, lehçeler içinde en son ortaya çıkarılanıdır. Minorski ve Prof. Dr. Doerfer Halaçça üzerine çalışmalarıyla meşhurdurlar. Halaççanın kelime varlığının en ilginç yanı, Ana Türkçeden tanıkları barındırmasıdır

8 Bölüm (Hafta) Özeti Bütün Türklerin tek bir alfabe kullanması gerektiği, bunun, lehçelerimiz arasındaki yapay farklılıkları azaltacağı, dolayısı ile ortak bir üst Türkçenin sağlanmasının hızlanacağı konusunda bilim adamları tarafından görüş birliğine varılmıştır. 1 Kasım 1928 günü, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde kullanmakta olduğumuz 29 harfli alfabe kabul edildi. Kabul edilen mevcut alfabemiz, Latin esaslı harfler üzerinde yapılan çeşitli tasarruflar sonucunda meydana getirilmiş, Türkçeyi fevkalade güzel yansıtabilen bir alfabe oldu.

9 Değerlendirme

10 Kaynaklar 1. SARI, Mehmet, Türk Dili I-II, Okutman Yayıncılık, Ankara 2011. 2. GÜLSEVİN, Gürer vd., Türk Dili I-II, Afyon Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırmalar Vakvfı Yayını, Afyonkarahisar, 2008. 3. Türk Dil Kurumu, İmla Kılavuzu, Ankara,2000. 4. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Ankara, 2000 5. Türk Dil Kurumu, Yabancı Kelimelere Karşılıklar, Ankara, 1998.


"TÜRKLERİN KULLANDIĞI ALFABELER, TÜRKÇENİN LEHÇELERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları