Ekolojik Ayak İzi
Bu konuşmamı 3 ana başlık altında toplayabiliriz Ekolojik Ayak İzi (Ecological Footprint) İnsan Gelişim İndeksi (HDI), (The Human Development Index) Biyoçeşitlilik İndeksi (Biodiversity Index) Biyolojik İzleme (Biomonitoring)
Fransa da 1978 yılında kurulan "Çevre ve Yaşam Kalitesi Bakanlığı" 2008 yılında isim ve statü değiştirerek "Ekoloji Bakanlığı" oldu. Darısı artık ülkemizin başına.....
Ekolojik Ayak İzi Nedir? Bireyin atıklarının yok edilmesi de dahil olmak üzere, tüm gereksinimlerini karşılamak için kullandığı biyolojik üretken alanı hektar olarak hesaplayarak doğa üzerindeki etkisini somutlaştıran bir yöntemdir.
"Ekolojik Ayak İzi", ekolojik bozulma ya da kaynakların adaletsiz kullanılmasını açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda bunların bireysel ya da kurumsal olarak bizlerin aldığı kararlarla ilişkisini de açıklıyor.
Ekolojik ayak izi ölçümü dünyanın taşıma kapasitesine dikkati çekme çabalarına yeni bir katkı anlamını taşımaktadır. Böylece insanların gezegene yaptığı baskı ve dünya yüzeyinde kullandığı biyolojik olarak üretken alan miktarı bu kavramla simgeleştirilmiştir.
Dünyada bir taraftan sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefleri tutturulmaya çalışılırken, diğer taraftan doğal kaynakların sürdürülemez bir hale gelebileceği 1970’ lere kadar hiç sorgulanmamıştır.
Taşıma kapasitesi, doğal sistemin kendini yeniden üretebileceği, doğal döngünün devamını sağlayabileceği seviyedir. Modern toplumda insan doğa arasında ortaya çıkan bu olumsuz ilişki, yerel ya da bölgesel bir sorun olarak kalmamakta, aksine küresel bir sorun olarak bütün toplumların karşısına çıkmaktadır.
Toplumsal kökenli olan sanayileşme, teknolojik gelişme ve kentleşme süreçleriyle birlikte insan topraktan uzaklaşmıştır. Bu gelişmeler, doğadan uzaklaşarak ekolojik bilgiden kopmak gibi olumsuz çevresel sonuçlar doğurmuştur.
Doğal ekosistemler o kadar karmaşık sistemlerdir ki, sadece bir değişkenin ele alınıp incelendiği indirgemeci iki boyutlu yaklaşımlar, sorunların tespiti ve çözülmesi bir yana, yeni sorunlar doğurabilmektedir.
Besin zincirleri ve besin ağlarındaki türler birbirlerine bağlı oldukları için bazı türler bütün sistem üzerinde önemli sonuçlar doğuracak etkilere sahiptir. Ekosistem içinde bu role sahip türlere kilittaşı türler adı verilmektedir. Kilittaşı türlerden herhangi birinin neslinin tükenmesi ekosistemdeki beslenme katmanları üzerinde olumsuz yönde büyük etkiler yapmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan etkilere beslenme çöküşü adı verilmektedir.
Açık bir sistem olan insan ekonomisinin kapalı bir sistem olan dünya ile girdiği madde ve enerji alışverişi termodinamiğin temel yasalarına tabidir. Eğer doğal kaynaklar yenilendiğinden daha hızlı tüketiliyorsa, atıklar doğal parçalanma ve arıtmadan daha hızlı üretiliyorsa “doğal sermaye” eksiliyor demektir.
Yapay olarak bir ekosistem oluşturulabilirmi Yapay olarak bir ekosistem oluşturulabilirmi? Biyosfer II Projesi buna yanıt olabilir.
200 milyon dolarlık bir araştırma projesi Biyosfer II projesi, özgün tasarımına ve yapımında kullanılan muazzam kaynaklara rağmen sekiz insana yetecek besin, su ve hava ile 2 yıl boyunca geçindirecek kapalı bir sistem oluşturmanın imkansızlığını kanıtladı.
Dünyanın Genel Arazi Durumu
Taşıma
While Australians “need” 8. 5, and US citizens - 12 While Australians “need” 8.5, and US citizens - 12.25, hectares/person, the Earth’s biocapacity to sustainably support humanity is limited to only 1.9 hectares (4.5 acres) for each person. The average ecological footprint worldwide is 2.3 hectares.
Ayak İzimiz Giderek Büyüyor!
Toplumların gelişmişlik düzeylerine göre değişen “ekolojik ayak izi” miktarı, dünya genelinde kişi başına ortalama 2.85 hektar olarak ölçülürken, bu rakam Avrupa toplumlarında 5, Kuzey Amerika toplumlarındaysa 12 hektara kadar çıkmaktadır. Türk vatandaşları için 2.2 hektar olarak ölçülen ekolojik ayak izi büyüklüğü, dünyanın en az gelişmiş ülkelerinden Etiyopya’da ise 0.85 hektar olarak belirlendi.
Araştırma raporunda, tüm dünyadaki insanların ekolojik ayak izi büyüklüğünün bir Avrupalı seviyesine ulaşması durumunda, yaşamak için 3 gezegene daha ihtiyaç duyulacağına dikkat çekilmiştir.
Ve doğa şaşkın bakışlarıyla bizi izliyor....!!!
Aslında doğayı kendi haline bıraksak o kendi kendini yenileyebilecektir...
Arama yaparken 1 fincan çayı ısıtmak için gereken karbon salınımı yapılmaktadır.
YÜZEYSEL EKOLOJİ DERİN EKOLOJİ
Omurgalı Hayvanlar İndeksi
Dünyada Biyoçeşitlilik Kaybı Giderek Artıyor!
Sonuç olarak; Ayak Numaranızı Değiştiremezsiniz Ama Ekolojik Ayak İzinizi Değiştirebilirsiniz!!!