Türkiye, Ekonomide Yeni Çağa Hazır mı? Atilla Yesilada GlobalSource Partners Advisor ayesilada@gmail.com https://www.facebook.com/atilla.yesilada Şubat 2018
Değişenler neler? Ekonomide 2018-2020 dönemini öngörebilmek için 3 temel gelişmeyi çözümlemek lazım. Dünya ekonomisi yeni bir faza geçti, ihracat ve dış yatırımlar için iyi haber, Mali piyasalar Büyük Finansal Kriz öncesi günlere geri dönüyor, Türkiye için çok kötü haber, Siyaset seçimlere kadar değişen şartlara müdahale edemez, ardından köklü reformlar yapılması şart.
Ekonomide 2018-2020 dönemi kehanetleri Büyüme yavaşlar, enflasyon düşmez, cari açığı finanse etmek TL’yi zorlar. İç talep çok yavaş büyüyecek Mevduat ve kredi faizleri yükselecek. TL değer kaybedecek. Finansal risk yönetimi şart.
Dünya ekonomisi yeni çağa girdi 2017 yılında Büyük Finansal Kriz’in yaraları tamamen sarıldı. 2018 yılında sürdürülebilir büyümeye geçtik. Atıl kapasite ve işsizlik tüketiliyor, tasarruf fazlası yavaştan eriyecek. Uluslararası ticaret yeniden canlanıyor. Sabit sermaye yatırımlarında patlama var. Enflasyonun yeniden boy göstermesi bekleniyor.
Resesyon veya kriz günleri geri döner mi? Bu olasılık düşük, ama hassas noktalara bakalım: En büyük risk çok borçlu bir ülke olan Çin’in yavaşlaması— tüm Gelişmekte Olan Ülkeler fren yapar. 2008’den bu yana Gelişmekte olan Ülkeler çok döviz borçlandı, faizlerin ve/ya dolar ve Euro’nun değer kazanması bir çok şirketi zor durumda bırakır. Seri temerrütler görebiliriz. Korumacılık ve ABD-Rusya-Çin rekabetinin ekonomiye yansıma olasılığı takip edilmeli.
Finansal piyasalarda büyük değişime hazır olun 2008’den bu yana BoJ, Fed, AMB ve bir çok büyük Merkez Bankası “QE” uyguluyor, yani bol para basıyor. Bu dönem sona erdi, çünkü artık öncelik deflasyon ve resesyonla mücadele değil, ekonomilerin aşırı ısınmasını önlemek. Merkez Bankaları faiz artıracak, öte yanda sabit sermaye yatırımları da tasarruf havuzunu tüketiyor. Kredi ve tahvil faizleri yükselecek. Cari açık veren ülkelerin para birimleri değer kaybedecek—ABD doları istisna olabilir. Sıcak para daha seçici davranacak, rekabet edebilen ülkelere kayacak.
Türkiye ekonomisinin dışa bağımlığını anlamak Türkiye dünyanın en fazla döviz borcu olan ülkelerinden biri, dolar-Euro ve global faizlerin yükselmesine çok hassasız. Dünyanın hızlı büyümesi ihracatçılar için iyi haber, ama enerji fiyatları yükseleceği için toplamda ekonomi zarar görecek. Batı’ya göbeğimizden bağlıyız. Dış yatırımlar, ticaret, turizm ve kredilerde Batı’nın payı çok yüksek. Siyasi ilişkilerin bozulması bu kanallardan ekonomiyi de sarsıyor.
Siyaset ve ekonomi ilişkisini çözelim Siyaset eleştirisi yapmıyorum, izlenen politikaların bedellerini anlatıyorum. OHAL halen sabit sermaye yatırımları ve vize serbestisinin önünde en önemli engel. ABD yaptırım tartışıyor. Suriye’de milli menfaatlerimizi korumak hakkımız, ama bedelini bankacılık sistemi ödeyebilir. Yüksek faiz yüksek enflasyon getirir tezi çok yanlış. Faizlere müdahale edilmemeli. Hükümet haklı olarak seçimleri kazanmaya odaklandı, değişen küresel şartlara karşılık verme esnekliği çok az. Seçimleri Erdoğan ve AKP-MHP ittifakı kazanır, ardından Batı ile ilişkilerin rayına oturması ve köklü ekonomik reformlar ekonomiyi yeniden düze çıkartır.
Büyüme yavaşlayacak 2018-2020 döneminde GSYH büyümesi %3-4 civarında seyreder. Finansman pahalılaşıyor, cari açık GSYH’nin %5’i, çok faiz ödeyeceğiz. Enerji ithalatı büyümeden yiyecek. Batı ile el sıkışmadan kredi-sıcak para akımları garantiye alınmaz. Yabancı yatırımların artması için OHAL’in kalkması ve köklü ekonomik reformlar şart.
Enflasyon düşmez Hükümet yüksek enflasyonun yüksek faizden kaynaklandığına inanıyor, buna dair tek bir kanıt yok. Finansman giderinin maliyetlerde payı çok cüzi. Faizleri düşük tutarak yatırımları canlandıramayız, çünkü tasarruflarımız yetersiz. Faizlere müdahale ve aşırı gevşek maliye politikası enflasyonu katılaştırdı. Yüksek enflasyon yatırımları frenliyor, kuru yükseltiyor ve faizleri yüksek tutuyor.
Cari açık yeni çağda finansman sorunu yaratacak Cari açık kısa vadede kapatılamaz, yapısaldır. Halen yılda 170 milyar borç yenilemesi, 40 milyar dolar da cari açık için, toplam 210 milyar dış finansman kullanıyoruz. Bu meblağ yıllar içinde büyümeye mahkum. Türkiye hep sıcak para ve dış krediye muhtaç olacak. Kısa vadede cari açığı daraltmak için yüksek faiz ve bütçe fazlası şart. Orta vadede daha yüksek katma değerli ihracat, vergi reformu ve daha eğitimli işgücü lazım.
Sektörler bazında kazananlar ve kaybedenler Lastik sektörü çok etkilenmez. Yeni araç satışları yavaşlar, ama stok ve seyahat süresi devamlı yükseliyor. Turizm en şanslı sektör, çünkü TL sürekli değer kaybedecek. Yerli girdi kullanan ihracat öne çıkacak. Faize hassas otomotiv-konut yavaşlayacak. Bilanço bazında: Yüksek kaldıraç kullananlar daralmak, aktif satmak zorunda kalacak. Özsermayeye erişen ve teknolojiyi en çabuk iş modeline entegre eden kazanır.
Finans dünyasında gelişmeler Reel mevduat ve kredi faizi sürekli artacak, çünkü dünyada faizleri yükselecek ve TL değer kaybediyor. TL değer kaybedecek, çünkü cari açık çok yüksek, hükümet düşük faiz istiyor ve politik belirsizlik döviz tercihini körüklüyor. Euro/dolar yılın 4cü çeyreğine kadar güçlü seyredecek, sonra dolar şanslı. Altın bu sene para kazandırmaz, yüksek enflasyonu bekler. Banka bonoları mevduata göre daha cazip olabilir. Bireysel emeklilik avantajını göz ardı etmeyin. Özel bankacılık hizmetlerinden yararlanın.
Istanbul Analytics Konaklar Mahallesi Selvili Sokak Emlak Bankası Apartmanı 1/2 Daire 13 Kat 44. Levent atilla@istanbulanalytics.com +90 212 352-1270 Phone +90 533 216-9795