HAKLARIN ASLEN KAZANILMASI Aslen kazanma, bir hakkın doğrudan doğruya ilk sahibi olarak kazanılmasını ifade eder. Aslen kazanma, hukuki olaylar ve hukuki fiiler sonucunda veya kanun gereği olabilir. İhraz, işgal, zamanaşımı gibi yollarla aslen kazanma söz konusu olabilir. Gayrimaddi mallar üzerinde tesis edilen telif, patent, ihtira beratı gibi haklar da aslen kazanmaya konu teşkil eder. HAKLARIN ASLEN KAZANILMASI
HAKLARIN HALEFİYET YOLU İLE KAZANILMASI (DEVREN KAZANMA) Halefiyet yolu ile kazanma, külli intikal veya cüzi intikal şeklinde gerçekleşir. Külli intikalde bir kimsenin malvarlığı bir bütün olarak bir başkasına geçer. Külli intikalin tipik örneği, ölenin malvarlığının bir bütün olarak, yani aktif ve pasifleriyle birlikte mirasçılarına geçmesi durumudur. Cüzi intikalde bir kimsenin malvarlığının bir kısmı bir başkasına geçer. Malvarlığının devredilen kısmının devralana geçmesi için, taşınırlarda teslim, taşınmazlarda tescil, alacaklara temlik, sınırlı ayni haklarda tesis işlemlerinin geçerli şekilde yapılması gerekir. HAKLARIN HALEFİYET YOLU İLE KAZANILMASI (DEVREN KAZANMA)
HAKLARIN KAYBEDİLMESİ NİSBİ KAYIP: Bir kimsenin sahibi olduğu bir hakkı bir başkasına devretmesi sebebiyle kaybetmesine nisbi kayıp denir. MUTLAK KAYIP: Bir hakkın tamamen ortadan kalkması sebebiyle kaybedilmesine mutlak kayıp denir. HAKLARIN KAYBEDİLMESİ
HAKLARIN KORUNMASI YOLLARI Bir kimsenin haklarını korumak için müracaat edebileceği başlıca yollar şunlardır: Talep Dava Cebri icra Kişinin kendi hakkını bizzat kullanması Talep, bir kimsenin, bir hakkının yerine getirilmesi için, muhatabından bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme yetkisidir. HAKLARIN KORUNMASI YOLLARI
HAKLARIN DAVA YOLUYLA KORUNMASI Hak sahibinin hakkını elde edebilmek amacıyla devletin yargı organlarına (mahkemelere) müracaat etmesine dava yolu denir. Bir hakkını elde etmek amacıyla dava açan kimseye davacı, aleyhine dava açılan kimseye ise davalı denir. Çekişmesiz davalarda sadece davacı vardır, davalı taraf yoktur. HAKLARIN DAVA YOLUYLA KORUNMASI
EDA DAVALARI: Bir şeyin verilmesi, bir şeyin yapılması veya bir şeyin yapılmaması talebiyle açılan davalardır. TESPİT DAVALARI: Bir hakkın veya hukuki ilişkinin mevcut olduğunun veya mevcut olmadığının tespiti talebiyle açılan davalardır. Davanın konusuna göre müspet (olumlu) tespit davası ve menfi (olumsuz) tespit davası şeklinde olabilir. İNŞAİ DAVALAR: Dava sonunda verilen karar ile yeni bir hukuki durum yaratan veya mevcut bir hukuki durumu değiştiren ya da mevcut bir hukuki durumu ortadan kaldıran davalardır. Örnek: Babalık davası, boşanma davası, nesebin reddi davası birer inşai davadır. DAVA TÜRLERİ
DAVADA DAVALININBAŞVURABİLECEĞİ SAVUNMA YÖNTEMLERİ Aleyhine açılmış olan bir davada, davalı savunma yaparken şu yöntemlere başvurabilir: Kabul: Davalının, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların doğru olduğunu beyan etmesidir. İnkar: Davalının, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını beyan etmesidir. İkrar: Davalının, aleyhine hukuki sonuç doğuracak nitelikteki bir olayın doğruluğunu kabul etmesidir. İtiraz: Bir hakkın hiç doğmadığı veya sona erdiği şeklindeki iddiadır. Örnek: Borcun ödendiği, hukuki işlem anında temyiz kudretinin bulunmadığı şeklindeki iddialar birer itirazdır. Def’i: Kendisine karşı ileri sürüldüğü hakkın kullanılmasını engelleyen veya zayıflatan bir karşı haktır. Örnek: Zamanaşımı def’i, ödemezlik def’i, peşin dava def’i DAVADA DAVALININBAŞVURABİLECEĞİ SAVUNMA YÖNTEMLERİ
Borçlunun borcunun kendiliğinden yerine getirmemesi halinde, devletin yetkili organları aracılığıyla zorla borcun yerine getirilmesinin sağlanmasına cebri icra denir. Cebri icranın konusu para borçları, para borcu dışında kalan borçlar olabilir. Cebri icrada yer alan kurumlar, icra daireleri, iflas daireleri ve icra tetkik mercileridir. Cebri icrada yer alan takip yolları, haciz yoluyla takip, iflas yoluyla takip ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiptir. CEBRİ İCRA
KİŞİNİN KENDİ HAKKINI BİZZAT KORUMASI MEŞRU MÜDAFAA: Bir kimsenin, kendisinin veya üçüncü bir şahsın malvarlığına veya şahıs varlığına yönelik başlamış ve devam etmekte olan hukuka aykırı bir saldırıyı defetmek zarureti içinde, saldırıyla orantılı olarak yaptığı savunmaya meşru müdafaa denir. ZARURET HALİ: Bir kimsenin, kendisinin veya üçüncü bir şahsın malvarlığına veya şahıs varlığına yönelik ağır ve derhal meydana gelebilecek bir tehlikeyi bertaraf etmek için, olayla ilgisi olmayan bir şahsın malvarlığına zarar vermesi haline zaruret hali denir. Bu durumda verilen zararın hakkaniyete uygun şekilde tazmin edilmesi gerekir. KUVVET KULLANMA: Bir kimse, devletin kolluk kuvvetlerinin zamanında müdahalesinin temin edilememesi sebebiyle hakkını kaybetme veya hakkının kullanmasının güçleşmesi riskiyle karşılaşırsa, hakkını korumak için gereken ölçüde kuvvet kullanabilir. KİŞİNİN KENDİ HAKKINI BİZZAT KORUMASI
İSPAT YÜKÜ VE İSPAT VASITALARI İspat: Bir olayın veya olgunun varlığı veya yokluğu konusunda hakimde kanaat oluşturmaya yönelik faaliyete ispat denir. İspat deliller ile yapılır. Kesin deliller, ikrar, senet, kesin hüküm ve yemin’dir. Takdiri deliller, tanık, bilirkişi, keşif ve özel hüküm sebepleridir. İspat yükünün kime ait olduğu konusundaki genel kural MK m. 6’da yer almaktadır. Buna göre, kanunda aksi düzenlenmemişse, herkes hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür. Olağan duruma veya karinelere dayanan kişi ispat yükünden kurtulur. İSPAT YÜKÜ VE İSPAT VASITALARI
Karine: Varlığı bilinen bir olgudan, varlığı bilinmeyen bir olgunun çıkarılması işlemidir. Karineler, kanuni karineler, fiili karineler ve varsayım olmak üzere üçe ayrılır. Kanuni karineler kanun tarafından karine olarak kabul edilmiş durumlar olup, olay karine-hak karine ve adi karine-kesin karine şeklinde gruplara ayrılması mümkündür. Fiili karineler, fiili bir durumdan hareketle oluşturulan karinelerdir. Varsayım, mevcut olmayan bir durumun mevcut farzedilmesi ve bu doğrultuda sonuç bağlanması halidir. KARİNELER
Olay Karine: Karine yoluyla çıkarılan bir olay söz konusudur Olay Karine: Karine yoluyla çıkarılan bir olay söz konusudur. Örnek: Ölümüne kesin gözüyle bakılan bir durumda kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi ölmüş sayılır. (Ölüm karinesi) Hak Karine: Belli bir durum veya olaydan hareketle bir hakkın bulunup bulunmadığı konusunda sonuca varılmasıdır. Adi Karine: Aksi ispat edilebilen karinelerdir. Örnek: Birlikte ölüm karinesi Kesin Karine: Aksi ispat edilemeyen karinelerdir. KANUNİ KARİNELER
RESMİ SİCİLLER: Kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri veya olayları kaydetmek için devletin yetkili makamları ve noterliklerce tutulan sicillerdir. RESMİ SENET: Resmi bir makamın katılması ile düzenlenen senettir. Resmi senet düzenleme yetkisi noterlere, tapu sicil müdürlüklerine ve sulh hakimlerine verilmiştir. Aksi ispat edilmedikçe resmi sicil ve senetlerin içeriğinin doğru olduğu kabul edilir. RESMİ BELGELER