Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HAK IV.BÖLÜM.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HAK IV.BÖLÜM."— Sunum transkripti:

1 HAK IV.BÖLÜM

2 I. HAK KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ
A. HAK KAVRAMI Hak, hukuken korunan ve yararlanılması hak sahibinin iradesine bırakılan menfaatlerdir. Bu anlamda hakkın iki cephesi bulunmaktadır. İlk olarak hak, hukukun koruduğu bir çıkardır. İkinci olarak hak, sahibine bu korunmadan yararlanma yetkisi tanır.

3 A. HAK KAVRAMI Hak kaynaklandığı hukuk alanı yönüyle kamu hakları ve özel haklar olmak üzere ikiye ayrılır. Özel haklar tarihsel gelişim içinde tamamlanmış ve ancak teknolojik gelişmeler sebebiyle değişikliğe ve genişlemeye uğrayan hak grubudur. Buna karşın kamu hakları halen gelişme halindedir.

4 A. HAK KAVRAMI Özel haklar, özel hukuktan doğan ve kişilerin birbirlerine karşı sahip oldukları haklardır. Kamu haklarında bireyin karşısında devlet yer alırken, özel haklarda bireyin karşısında bir başka birey yer alır. Özel hakların en önemli özelliği, her hakkın karşısında kural olarak bir hukuki yükümlülük yer almasıdır. Oysa kamu haklarında bu zorunluluk bulunmaz.

5 A. HAK KAVRAMI Özel haklardan yararlanma konusunda bireyler arasında eşitlik vardır. Oysa kamu haklarından yararlanmada tam eşitlikten söz edilemez . Benzer eşitsizlik vatandaşlar bakımından da ortaya çıkar. Özel haklardan yararlanma konusunda yabancı ile vatandaş arasında kural olarak ayrım yapılmaz. Oysa yabancılar kamu haklarından yararlanamazlar.

6 B. ÖZEL HUKUKTAN KAYNAKLANAN HAKLARIN ÇEŞİTLERİ
1. Konularına (Parayla Ölçülebilmelerine) Göre Haklar konularına göre malvarlığı ve kişi varlığı hakları olarak ayrılırlar. Malvarlığı Hakları Para ile ölçülebilen haklara malvarlığı hakları denir. Malvarlığı aktif ve pasif olmak üzere iki kısımdan oluşur. Aktif kısma kişinin parayla ifade edilebilen bütün hakları girer. Pasif kısma ise, kişinin borçları dahildir. İşte mal varlığının aktif kısmına giren, yani kişinin parayla ölçülebilen bütün haklarına malvarlığı hakları denir.

7 a. Mal Varlığı Hakları Para ile ölçülebilen haklar çeşitlidir. Mülkiyet haklan ile maddi alacak hakları, fikri haklar, maddi değeri olan yenilik doğuran haklar bu kategoride yer alan en önemli haklardır. Malvarlığı hakları kural olarak başkalarına devredilebilir ve miras yoluyla mirasçılara geçer.

8 b. Şahıs Varlığı Hakları
Malvarlığına girmeyen haklar, ekonomik bir değer taşımayan, para ile ölçülemeyen haklardır. Bu haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğundan kural olarak ölümle sona erer; mirasçılara geçmez ve üçüncü kişilere devredilemez, kişi varlığı hakları arasında, kişinin vücut tamlığı, şeref ve haysiyeti, adı, resmi üzerindeki hakları sayılabilir.

9 2. Devredilebilir Olup Olmamalarına Göre
a. Devredilebilen Haklar Devredilebilen haklar, başkalarına devredilebilen, miras yolu ile geçen haklardır. Özel hakların büyük bir bölümü devredilebilen haklara dâhildir; bu haklar temsilci vasıtasıyla da kullanılabilir.

10 2. Devredilebilir Olup Olmamalarına Göre
b. Devredilemeyen (Kişiye Bağlı) Haklar Kişiye bağlı haklar, sadece hak sahibi kişi tarafından kullanılabilir ve kişi ile hak arasında sıkı bir ilişki vardır. Mal varlıklarına ilişkin hakların (malvarlığı haklarının) bir kısmı da kişiye bağlı haklar kategorisine dâhildir, yani devredilemez. Mesela, oturma hakkı (sükna), yararlanma hakkı (intifa hakkı) birer ayni hak olmalarına rağmen, kişiye bağlı haklar içinde yer alır. Bu haklar üçüncü kişilere devredilemez.

11 3. Başka Bir Hakka Bağlı Olup Olmadıklarına Göre
a. Bağımsız Haklar (Asıl Haklar) Bağımsız haklar, herhangi bir hakka bağlı olmayan haklardır. Mülkiyet hakkı, alacak hakkı ve fikri haklar bağımsız haklara dâhildir. Bu haklar, hak sahibinin doğrudan doğruya sahip olduğu haklardır. Bağımsız haklar başkalarına devredilebilir; miras yolu ile mirasçılara intikal eder. Ancak oturma ve kullanma hakları bağımsız haklar olmalarına rağmen mirasçılara geçmez ve devredilmez.

12 3. Başka Bir Hakka Bağlı Olup Olmadıklarına Göre
b. Bağımlı (Feri-Yan) Haklar Bağımlı (feri, yan) haklar bağımsız bir hakka belirli bir bağlılığı bulunan haklardır. Asıl hak bulunmaksızın mevcut olmayan haklardır. Bağımlı haklar çeşitli amaçlarla ortaya çıkar. Teminat altına alan (güçlendiren) bağımlı haklara, kefalet ve rehin örnek olarak verilebilir. Bağımlı haklar, asıl hakka öylesine bağlıdır ki, bu asıl hak sona erdiğinde, bağımlı hak da kendiliğinden sona erer.

13 b. Bağımlı (Feri-Yan) Haklar
Asıl hakkın devri halinde, bağımlı haklar da kural olarak devredilir. Bağımlı haklar, bağlı oldukları hak ve ilişkiye göre çeşitli ayırımlara tabi tutulurlar. Eşyaya bağlı yan haklar: Paylı mülkiyette, paydaşların önalım hakları gibi. Eşya devredildiğinde, eşyaya bağlı yan haklar da eşyanın yeni sahibine geçer.

14 b. Bağımlı (Feri-Yan) Haklar
Alacağa bağlı yan haklar: Faiz isteme hakkı, cezai şart, teminat, dava ve takip masraflarını talep hakkı gibi. Alacak devrediliyorsa, yan haklar da, alacakla birlikte yeni alacaklıya geçer. Alacak sona erince, yan haklar da sona erer. Topluluğa üye olmaya bağlı yan haklar: Dernek üyesi olma sebebiyle sahip olunan haklar, bu kapsamda değerlendirilir.

15 4. Hukuki Etkilerine Göre
a. Yenilik Doğuran Haklar Yenilik doğuran haklar hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile hukuki durumda bir değişiklik yaratma imkânını verirler. Hak sahibi bir hukuki ilişkiyi kurmak, değiştirmek veya sona erdirmek yetkisine sahiptir. Karşı tarafın bu konuda bir müdahale imkânı bulunmamaktadır.

16 a. Yenilik Doğuran Haklar
Yenilik doğuran haklar alelade yenilik doğuran haklar ve dava yolu ile kullanılan yenilik doğuran haklar olmak üzere ikiye ayrılır. Dava yoluyla kullanılan yenilik doğuran haklar alelade yenilik doğuran haklarda olduğu gibi tek taraflı bir irade beyanı ile değil, bir mahkeme kararıyla ortaya çıkar. Mahkemenin kararı yenilik doğuran (inşaî) bir karardır.

17 Kurucu - Değiştirici - Bozucu Yenilik Doğuran Haklar
Oluşan hukuki sonuca göre üç tür yenilik doğuran hak vardır: Kurucu Yenilik Doğuran Haklar: Bu hakların kullanılmasıyla yeni bir hukuki ilişki doğar. Bu haklara örnek olarak kabul beyanı, temsil yetkisinin olmaması halinde temsil olunanın yapılan işleme icazet vermesi, alım, gerialım, önalım haklarıdır.

18 Kurucu - Değiştirici - Bozucu Yenilik Doğuran Haklar
Değiştirici Yenilik Doğuran Haklar: Mevcut bir hukuki durumun tek taraflı irade beyanı ile değiştirilmesini sağlayan haklara, değiştirici yenilik doğuran haklar denir. Gecikmiş ifa talebinden vazgeçip, sözleşmeden dönme ve tazminat talep etme gibi. Bozucu Yenilik Doğuran Haklar: Kişiye, mevcut bir hukuki durumu sona erdirme yetkisi verir.

19 Yenilik Doğuran Hakların Ortak Özellikleri Şunlardır:
Yenilik doğuran hakların kullanılması kural olarak bir koşula bağlı tutulamaz. Bu haklar için zamanaşımı işlemez, hak düşümü vardır. Yenilik doğuran hak bir yetki hakkıdır. Hakkın sahibine hukuki bir sonuç yaratmak yetkisi verir. Bu hak bir kez kullanılmakla ortadan kalkar. Yenilik doğuran hak, sahibinin tek taraflı irade açıklamasıyla kullanılır. Yenilik doğuran hak yardımcı haklardandır. Diğer hak veya hukuki ilişkiler üzerinde etkisini gösterir. Bir kişi veya eşya üzerinde sonuç meydana getirmez. Yenilik doğuran haklar kullanıldıktan sonra bundan geri dönülemez.

20 b. Defi Hakları Defi hakkı borçlunun borcu inkâr etmemekle birlikte, borcu yerine getirmemek için özel bir sebebi ileri sürmesidir. Buna zamanaşımı örnek olarak verilebilir. Defi hakları kullanılmadığı takdirde hâkim tarafından resen dikkate alınamaz. İtiraz ise; borçlunun hakkın doğmadığı veya sona erdiğini ileri sürmesidir.

21 5. İleri Sürülebilecek Kişilere Göre
Bu haklar, iktidar hakları (birinci derecede haklar; yararlanma hakları) ve ikinci derece haklar (tali haklar, düzenleme hakları) olmak üzere ikiye ayrılır.

22 a. İktidar Hakları Bunlar mutlak haklar ve nispi haklar olmak üzere ayrılırlar. Mutlak haklar ile nispi haklar arasında belli başlı şu farklar mevcuttur: Nispi Haklar, belirli bir kişiye veya kişilere karşı yöneltilebilen haklardır. Hâlbuki mutlak haklar herkese karşı yöneltilebilir. Nispi haklar sadece belirli kişiler tarafından, mutlak haklar herkes tarafından ihlal edilebilir. Nispi hakların belirli bir sayısı yoktur, mutlak haklarda sınırlı sayı ilkesi vardır.

23 aa. Mutlak Haklar Mutlak haklar, hak sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Herkes bu haklara saygı göstermekle ve onları ihlal etmemekle yükümlüdür. Mutlak haklar mallar üzerinde veya kişiler üzerinde ortaya çıkabilir. Mutlak haklar sadece kamu yararı düşüncesiyle ve kanunla sınırlanabilir. Mallar üzerindeki haklar maddi olan ve maddi olmayan mallar üzerindeki haklardır.

24 aa. Mutlak Haklar Maddi mallar üzerindeki bu haklara ayni haklar (mülkiyet hakkı, mülkiyetin dışında kalan ayni haklar); maddi olmayan mallar üzerindeki haklara fikri haklar denir. Kişi üzerinde mutlak haklar, kişiye kişi olması nedeniyle tanınan haklardır. Bu haklar kişinin kendi varlığı üzerindeki haklardır. Vücut tamlığı, sağlık şeref ve haysiyet hakkı, isim hakkı gibi haklar bu gruba girerler.

25 bb. Nispi Haklar Nispi haklar, alacak hakları ve grup haklarından oluşur. Nispi haklar herkese karşı değil, ancak belli bir kişiye veya belirli kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır. Hak sahibinin sadece belirli kişilerden belirli davranışlarda bulunmasını isteyebileceği iktidar hakkıdır. Nispi hakların en önemli bölümünü alacak hakları oluşturur. Bu haklar kendi içlerinde alelade alacak hakları, kuvvetlendirilmiş alacak hakları olmak üzere ayrılır.

26 b. Düzenleme Hakları Bu haklar kişiye öyle bir takım yetkiler verir ki bu haklara dayanarak kişi, kendisi yada başkası için bir yararlanma hakkı kurma, değiştirme, sona erdirme imkânını verir. Bu haklar iki gruba ayrılır: Yenilik doğuran haklar (yukarıda incelendi) ve kudret yetkileri. Kudret yetkileri bir kimseye, başkasının mal varlığını etkileyecek biçimde hukuki muamele yapmak yetkisini veren haklardır. Bu hakların tipik örneği temsildir.

27 C. KAMU HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN HAKLARIN ÇEŞİTLERİ
Kamu hukuku bireyle devlet arasındaki ilişkileri düzenlerken bireylere bazı haklar tanımaktadır. Bu haklar kamu hakları olarak nitelendirilmektedir.. Kamu hukuku hakları niteliklerine göre şu şekilde ayrılmaktadır:

28 1. Negatif Statü Hakları Bu haklar kişilerin vazgeçilemeyen ve devlet tarafından müdahale edilemeyen haklarıdır. Bunlar üzerinde devletin anayasa ve kanunlarla getirilen sınırlamalar haricinde tasarrufu yasaklanmaktadır. Kişi ve konut dokunulmazlığı, siyasi faaliyette bulunma hakkı bu kapsamda değerlendirilir.

29 2. Pozitif Statü Hakları Bireye devletten olumlu bir takım edimlerde bulunmasını talep etme imkanı tanıyan haklardır. Devletin bireylere eğitim, sağlık, güvenlik hizmetleri sunma görevleri, bireylere tanınmış bulunan pozitif statü haklarının bir sonucudur.

30 II. HAKLARIN KAZANILMASI
Kamu hakları bireye doğumu sebebiyle tanınmış olduğundan bunların kazanılması hukuki işlemle gerçekleşmez. Hakların kazanılması özel haklar için geçerlidir. Haklar ya aslen, ya halefiyet yolu (devren) ile kazanılır.

31 A. ASLEN KAZANMA Bir hakkın doğrudan doğruya, ilk sahibi olarak kazanılmasına hakkın aslen kazanılması (iktisabı) denir. Hakların aslen kazanılmasında böyle bir hak daha önce mevcut değildir. Bir kimsenin bir hakkı aslen kazanmasında, o hakka daha önce bir başkası sahip olup, sonradan terk etmesi önem taşımaz.

32 A. ASLEN KAZANMA Başkasına ait bir malı zamanaşımı ile kazanma da aslen kazanmadır. Çünkü zamanaşımı ile kazanılan mülkiyet evvelki malikin sona eren mülkiyet hakkından bağımsız yeni bir mülkiyettir. Hukuki fiille aslen kazanmada, sahipsiz bir taşınırın kazanılmasına sahiplenme (ihraz), taşınmazlarda işgal denir. Bir kimse bir malın mülkiyetini malların karışması, birleşmesi ile de kazanabilir. Bu hallerde mülkiyet hakkı doğrudan doğruya kanundan doğar.

33 B. HALEFİYET YOLUYLA (DEVREN) KAZANMA
Bir hakkın bir kişiden diğerine geçmesi halinde, yeni hak sahibinin hakkı kazanma tarzı devren kazanmadır. Bu iki türlü gerçekleşir: Külli ve cüz’i halefiyet. Bir mal varlığının aktif ve pasifi ile bir bütün halinde (kül halinde) bir başkasına geçirilmesine külli intikal (halefiyet) denir. Külli intikal ancak kanunda öngörülen hallerde söz konusu olur.

34 B. HALEFİYET YOLUYLA KAZANMA
Hakkın devri her hak için gerekli devir işleminin yapılmasıyla gerçekleşirse, buna cüz'i intikal adı verilir ve yeni hak sahibi hakkı devredenin cüz'i halefi olur. Cüz'i intikal için taşınırlarda teslim, taşınmazlarda tescil, alacağın intikalinde alacağın temliki gereklidir.

35 C. TESİSEN KAZANMA Bir kimse, sahip olduğu bir hakkı devretmeyip, bu hakka dayanarak bir başkasına yeni bir hak sağlarsa, bu yeni hak tesisen kazanma ile edinilmiş olur.

36 III. HAKLARIN KAYBEDİLMESİ
Hakların kaybedilişi iki grupta toplanabilir. Bir hak sahibi, sahip olduğu bir hakkı bir başkasına devrederken, sahip olduğu hakkı kaybetmiş olur. Buna hakkın nispi kaybı denir. Bir hakkın kaybı, hakkın tamamen ortadan kalkması tarzında olursa, buna hakkın mutlak kaybı denir. Mutlak kayıp da hukuki olay, hukuki fiil veya hukuki işlem sonucu olabilir.

37 III. HAKLARIN KAYBEDİLMESİ
Feragat halinde hak sona erer. Ölüm olayı da bir kimsenin sahip olduğu hakları sona erdirir. Kazandırıcı zamanaşımı ile yeni bir kişi hak kazanınca, önceki hak sahibi hakkını kaybeder. Bazı hallerde de hakka sahip olma belli bir süreye bağlıdır. O sürenin sonunda hak kendiliğinden sona erer.

38 IV. HAKLARIN KORUNMASI Bir hak sahibinin hakkı ihlâl edildiğinde, bu hakkın korunması meselesi ortaya çıkar. Hak sahibinin hakkını koruması için, kanun koyucu bazı hukuki imkânlar öngörmüştür. Bunlar, kişinin sahip olduğu talep yetkisi, dava açma hakkı, cebri icra yolu ve kişinin kendi gücünü kullanarak hakkını koruma imkânıdır.

39 A. TALEP VE SORUMLULUK Talep bir kimsenin, başkasından bir şey yapmasını veya yapmamasını isteme yetkisidir. Talep, asıl hakka bağlı bir yetkidir. Mutlak haklarda talep, kişinin mutlak hakkı bir üçüncü kişi tarafından ihlâl edildiği zaman doğar. Nispi haklardan alacak hakları, kişiye bir şeyin verilmesini, yapılmasını veya yapılmamasını isteme yetkisi verir. Vadeye bağlı borçlarda, talep hakkı ancak vade gelince doğar.

40 A. TALEP VE SORUMLULUK Sorumluluk, hukuka aykırı davranan kişinin bundan dolayı mesul tutulması halidir. Sorumluluk iki ayrı anlamda kullanılır. Bir kişi sözleşme sebebiyle yükümlülük altına girdiği kişiye karşı bu sözleşme ile borçlandığı edimi yerine getirmek zorunda olduğu sözleşmeden doğan sorumluluk, buna karşın haksız fiilde bulunan kişinin tazminat yükümlülüğüne ise haksız fiilden doğan sorumluluk adı verilir.

41 B. DAVA Hak sahibi, hakkının korunması için, devletin yargı organlarına başvurabilir. Hak sahibinin sahip olduğu bu yetkiye dava hakkı denir. Dava, bir uyuşmazlığın halli veya önlenmesi veya bir kişiye karşı bir hukuki etkinin sağlanması için, mahkemeye başvurulmasıdır. Bir davada davayı açana davacı, aleyhine dava açılana davalı denir.

42 1. Dava Çeşitleri a. Eda Davaları
Bu dava yolu ile davacı, davalının bir şeyi vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkûm edilmesini ister. Eda davası, davanın dayandığı hakka göre, çeşitli isimler alır. Meselâ, mülkiyet hakkına dayanarak bir malın iadesini istemek istihkak davası; davalının bir borcunu yerine getirmesini istemek, ifa davası; bir zararın tazminini istemek, tazminat davası adını alır.

43 b. Tespit Davası Bir hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun tespiti için açılan davadır. Bir durumun varlığının tespiti isteniyorsa müspet tespit davası; durumun var olmadığının belirlenmesi isteniyorsa, menfi tespit davası açılır.

44 c. Yenilik Doğuran Davalar
Bir takım yenilik doğuran haklar, kişinin serbest iradesi ile kullanılmaz. Bunlar, sadece, dava açma yolu ile kullanılabilir. Hukuki değişiklik, yenilik doğuran bir mahkeme kararı ile doğar. Bu davalara yenilik doğuran davalar denir. Yenilik doğuran davalarda da davacı, mahkemeden mevcut bir hukuki ilişkiyi sona erdirecek veya değiştirecek veya yeni bir ilişki kuracak bir karar verilmesini ister. Boşanma davası, dernek genel kurul kararının iptali davası, yenilik doğuran davalara örnek olarak verilebilir.

45 2. Davalara Karşı Savunma İmkânları
Davalı, davayı kabul ederse, bazı istisnalar dışında dava sona erer. İkrar bir tarafın diğer tarafça ileri sürülen ve aleyhine hukuki sonuç doğuracak nitelikteki bir maddi vakıanın doğruluğunu bildirmesidir. Kişi sadece aleyhine olan hususlarda ikrarda bulunabilir. Lehe olan hususlarda ikrar söz konusu olmaz. İkrarın sonucu kaşı tarafın ispat yükümlülüğünün ortadan kalkmasıdır.

46 2. Davalara Karşı Savunma İmkânları
Davalının davacının ileri sürdüğü olayların doğru olmadığını ileri sürmesine inkâr denir. Bu durumda karşı taraf iddiasını ispatlamak zorunda kalır. İtiraz, bir hakkın doğumuna engel olan veya hakkı sona erdiren olayların ileri sürülmesidir. Bir davada itiraz teşkil eden bir durum mevcutsa, hâkim bu durumu kendiliğinden (re’sen) göz önünde tutar.

47 2. Davalara Karşı Savunma İmkânları
Defi, davalının borçlu bulunduğu edimi özel bir sebebe dayanarak, yerine getirmekten kaçınmasıdır. Burada, davalının sahip olduğu bir hakkı ileri sürmesi söz konusudur. Defi hâkim tarafından göz önünde tutulmaz. Defi hakkına sahip olanın bu hakkı ileri sürmesi gerekir.

48 C. CEBRİ İCRA Borçlunun, borçlarını, kendiliğinden yerine getirmemesi halinde, yerine getirme zorla, devletin adalet örgütü içinde yer alan resmi makamlarca sağlanır. Buna cebri icra kurumu denir. Devletin cebri icra kurumları, icra daireleri, iflâs daireleri, bunların memurları ve icra mahkemesidir.

49 C. CEBRİ İCRA Cebri icranın konusunu, para borcu olan edimler ve konusu para borcu olmayan edimler teşkil eder. Taşınmazın tahliyesi, çocuk teslimi, konusu para olmayan edimlerin cebri icra yoluyla yerine getirilmesidir. Konusu para olan cebri icra haciz ve iflas yoluyla gerçekleşir. İcra memurunun, borçlunun malvarlığına dâhil belli mallarına el koymasına haciz denir. İflasta borçlunun bütün mallarına el konur. İflas tacirlere karşı uygulanan bir yoldur.

50 D. KİŞİNİN KENDİ HAKKINI BİZZAT KORUMASI
Kanun, çok istisnai hallerde, kişinin kendi hakkını doğrudan doğruya kendisinin korumasına imkân tanımıştır. Bu imkân, ya hakka saldırana karşı koruma, yada ileride doğacak bir tehlikeye karşı koruma olarak ortaya çıkar.

51 1. Meşru Müdafaa (Haklı Savunma)
Meşru müdafaa, bir kimsenin hayatına, hürriyetine, beden tamlığına, haysiyetine veya malına yönelik bir saldırıda, kişiye, belli koşullar altında kuvvet kullanarak, bu saldırıyı uzaklaştırma imkânını verir. Kişi, meşru müdafaa halinde verdiği zararı tazminle yükümlü değildir.

52 2. Iztırar (Zaruret) Hali (Zorda Kalma)
Bir kimsenin gerek kendisinin, gerek başkasının kişiliğini, yada malını tehlikeden korumak için, bu tehlike ile ilişkisi bulunmayan bir başka kişiye veya malına zarar vermesidir. Iztırar halinde üçüncü kişinin mal varlığına verilen zarar hakkaniyete göre tazmin olunur.

53 3. İleride Doğacak Tehlikeye Karşı Koruma (Güç Kullanma)
Bir kimsenin hakkını koruyabilmesi için, devletin müdahalesini temin edemediği ve hakkın kaybedileceği veya kullanılmasının güçleşeceği hallerde, bu durumu önlemek için, başka vasıta mevcut olmadığı takdirde, hakkını korumak için, kendi gücünü kullanmasıdır. Ev sahibine kiracının ve otel işleticisine müşterinin eşyalarına el koyma hakkı tanınarak bu yönde imkanlar verilmiştir.

54 ÖRNEK SORULAR 8. Aşağıdakilerden hangisi kurucu yenilik doğuran hak niteliğindedir? (KPSS 2004) A) Sözleşmeden dönme hakkı B) Bir alacaktan vazgeçme hakkı C) Ayıplı malın ayıpsız malla değiştirilmesini isteme hakkı D) Satış bedelinden indirim yapılmasını isteme hakkı E) Alım hakkı

55 CEVAP: E Kurucu Yenilik Doğuran Haklar: Bu hakların kullanılmasıyla yeni bir hukuki ilişki doğar. Bu haklara örnek olarak kabul beyanı, temsil yetkisinin olmaması halinde temsil olunanın yapılan işleme icazet vermesi, alım, gerialım, önalım haklarıdır.

56 ÖRNEK SORULAR 9. “Ayırt etme gücüne sahip 17 yaşındaki (A), yasal temsilcileri olan ana ve babasının haberi olmaksızın 19 yaşındaki arkadaşı (B)’nin (Ü)’ye olan borcunun ödenmesini temin etmek üzere (Ü)’ye kefil olmuştur.” Bu kefaletle ilgili, aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? (Adli/İdari Yargı Hâkimlik Sınavı) A) A’nın babası tarafından onaylandığı takdirde geçerli olur. B) Ancak A’nın ana ve babası tarafından onaylanırsa geçerli olur. C) Ancak vesayet makamının izniyle geçerli olur. D) Ancak hâkimin izniyle geçerli olur. E) Her durumda kesin olarak hükümsüzdür.

57 CEVAP: E Anne ve babası izin verse dahi 18 yaşını doldurmamış A kendini kefalet altına sokan bi sözleşme yapamaz.

58 ÖRNEK SORULAR Aşağıdakilerden hangisi yenilik doğuran bir hak değildir? (Adli/İdari Yargı Hâkimlik Sınavı) A) İcap B) Sözleşmeden dönme C) Takas D) Gabin nedeniyle sözleşmenin iptali E) Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının aynen ifadan vazgeçerek müspet zararının tazminini talep etme.

59 CEVAP: A

60 11. Özel mülkiyete uygun olan tapusuz ve sahipsiz bir arazinin mülkiyeti aşağıdakilerden hangisiyle kazanılır? (Adli/İdari Yargı Hâkimlik Sınavı) A) Adi zamanaşımıyla B) İşgalle C) Kamulaştırmayla D) Fevkalade zamanaşımıyla E) İhrazla

61 CEVAP: D


"HAK IV.BÖLÜM." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları