I’m sorry Michael but I have to go now.My friends are waiting for me.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
THE PRESENT PERFECT TENsE
Advertisements

CONDITIONALS (IF CLAUSES) Type -1
Yabancı Dil- II Bölüm - 5.
READING AND WRITING IN FOREIGN LANGUAGE
IF CLAUSES (ŞART CÜMLELERİ)
Yabancı Dil - II Bölüm - 1.
Past tense ● Time expressions
UNIT FIFTEEN Health and Sports
UNIT 18 CLIMATE “İklim” E x e r c i s e s. Translate into English sonunda ………………………………………………………. Mısır seyahati ………………………………………………………. sıcaklık hariç.
ADVERBS TAG QUESTIONS EXERCISES
NOUN CLAUSES (İSİM CÜMLECİKLERİ).
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
UNIT 1 IN THE CLASSROOM.
CONDITIONAL SENTENCES
İNGİLİZCE MAKING SUGGESTIONS
REQUESTING OTHERS TO DO SOMETHING
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
POSSESSIVE PRONOUNS.
 Let’s go for a walk. ( Hadi yürüyüşe çıkalım.)  Let’s drink coffee. (Hadi kahve içelim.)
PAST SIMPLE TENSE GEÇMİŞ ZAMAN.
21/02/2016 A Place In My Heart Nana Mouskouri « Istanbul « (A Different Adaptation)
Expressing Daily Routines
Have to / has to ©2016 ingilizcebankasi.com.
SORU KELİMELERİ TEOG SINAVINDA HAYAT KURTARIR!
PRESENT CONTINUOUS © 2016 ingilizcebankasi.com.
© 2016 Future simple (will) © 2016 ingilizcebankasi.com.
©2016 be ©2016 ingilizcebankasi.com.
MUSIC FOR COMENIUS BROTHER HOOD NEVER ENDS BROTHERHOOD NEVER ENDS…. *We are not going to give up yet *It's time for us to make our move *We fed up with.
Near future (be going to)
SIK kullanılan CÜMLELER
Practice your writing skills
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
Grade 8 Unit 7 Bilginbakterim.com.
TOPRAK SANAYİ ORTAOKULU İNGİLİZCE TEOG TEST ÇÖZME YÖNTEMLERİ
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
YDI101 YABANCI DIL 1 HAFTA 1. We use subject pronouns when the pronoun is the subject of the sentence. When the subject appears the second time, we don’t.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
8th grade english lesson friendship topic presentation. -8
W O R D A M G E U FOR N I T 1.
Can I walk there? Is it far?
Who wants to start? Kim başlamak ister? 401.
-Nereden bi ingilizce gazetesi alabilirim biliyor musunuz?
I’d like to show to you a report if you don’t mind.
I’m going home now. Şimdi eve gidiyorum. 241.
Would you like a different color?
I understand. Anlıyorum. 121.
You should be pround of her.
When is the film? (YAKLAŞIK CÜMLE)
Excuse me. Afedersiniz. 1.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
PUANLAMA ÖNERİSİ *Öğrenciler iki gruba ayrılır. Her iki gruba da baştan 1000’er puan verilir. *Birinci grup yarışırken “GAME 1“ açılır. Öğrenciler her.
Future: I will/shall & I am going to. Structure: Subject+will/shall+verb(base form)+object.
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
KELIMELER… Beach Climb Camp Go fishing Forest Go hiking Lake Go sailing Mountain Go sightseeing River Go skiing Seaside Make a sandcastle Hotel Pick fruits.
HEALTH.
CONDITIONALS TYPE
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
IF CLAUSES (ŞART CÜMLELERİ) AYÇA ATEŞ İÖP
8. SINIF 1. ÜNİTE söz kalıpları
PRESENT CONTINUOUS. Present continuous (am/is/are + V-ing) I am (=’m) playing football today. He She It is (=’s) We You They are (=’re)
İNGİLİZCE START Örnek Ders Anlatımı Farklı Konulardan
CONDITIONALS TYPE
HAVE TO - MUST.
İNGİLİZCE THE FUTURE TENSE ( BE GOING TO ). Be going to gelecek zamanda olan bazı olayları ifade etmek için kullandığımız bir yapıdır. İNGİLİZCE THE FUTURE.
“8. SINIFLAR” MASTERMIND UNIT 4 On the phone Wopenglish GURURLA SUNAR…
NAME:MERYEM SURNAME:ACAR CLASS:7/E NUMBER:628. UNIT 7 DREAMS.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
PASSİVE VOİCE Edilgen çatI.
UNIT 1: FRIENDSHIP.
Sunum transkripti:

I’m sorry Michael but I have to go now.My friends are waiting for me. Affedersin Michael ancak şimdi gitmek zorundayım.Arkadaşlarım beni bekliyor. 321

I am sorry, but I have to work now. Üzgünüm, ancak şimdi çalışmam gerekiyor. 321

Şimdi gitmek zorunda mısın? Do you have to go now? Şimdi gitmek zorunda mısın? 321

Ne zaman gitmen gerekiyor(ne zaman gitmek zorundasın)? When do you have to go? Ne zaman gitmen gerekiyor(ne zaman gitmek zorundasın)? 321

Neden gitmen gerekiyor? Why do you have to go? Neden gitmen gerekiyor? 321

Where were you? Neredeydin? 322

Take care of yourself. Kendine dikkat et. 323

Where was he? O neredeydi? 323

Where were they? Onlar neredeydiler? 323

Where was I yesterday? Dün ben neredeydim? 323

How did you get here? Buraya nasıl geldin? 324

Onlar buraya nasıl geldiler? How did they get here? Onlar buraya nasıl geldiler? 324

How did you get here? Buraya ne zaman geldin? 324

Buraya 1 saat önce geldim. I got here one hour ego. Buraya 1 saat önce geldim. 324

How’s the weather outside? Dışarıda hava nasıl? 325

How is the weather there? Orada hava nasıl? 325

How was the weather there yesterday? Orada hava dün nasıldı? 325

We don’t have enough time. Yeterli zamanımız yok. 326

Yeterince zamanınız var mı? Do you have enough time? Yeterince zamanınız var mı? 326

I didn’t have enough time yesterday. Dün yeterince zamanım yoktu. 326

We can eat after we finish. (İşi)Bitirdikten sonra yemek yeriz. 327

Can we eat after we finish? İşi bitirdikten sonra yemek yiyebilir miyiz? 327

I saw them yesterday night. Onları dün gece gördüm. 328

When did you see them? Onları ne zaman gördün? 328

I didn’t see them yesterday. Dün onları ben görmedim 328

They were in the bedroom. Onlar yatak odasındaydılar. 329

Where were they? Onlar neredeydi? 329

They were not in the kitchen. Onlar mutfakta değildi. 329

I was in the bedroom. Yatak odasındaydım. 329

I remember now. Şimdi hatırlıyorum. 330

Şimdi hatırlıyor musun? Do you remember now? Şimdi hatırlıyor musun? 330

Hatırlayabiliyor musun? Can you remember? Hatırlayabiliyor musun? 330

I could not remember. Hatırlayamadım. 330

I am not ready yet. Henüz hazır değilim. 331

He isn’t ready yet. O henüz hazır değil. 331

I’d like to discuss our vacation plans again. Tatil planımız hakkında tekrar konuşmak istiyorum. 332

We have to discuss our vocation plans again. Tatil planımız hakkında tekrar konuşmak zorundayız. 332

I don’t want to discuss our Vocation plans again. Tatil planımız hakkında tekrar konuşmak istemiyorum. 332

You still want to go don’t you? Hala gitmek istiyorsun değil mi? 333

You still want to stay at home, don’t you? Hala evde kalmak istiyorsun değil mi? 333

We can stay for the whole week. Bütün bir hafta kalabiliriz. 334

Can we stay for the whole week? Bütün bir hafta kalabilir miyiz? 334

We can not stay for the whole week. Bütün bir hafta kalamayız. 334

I would like to stay there for the whole week. Orada bütün hafta kalmak isterim. 334

Arabayla gitmeye nedersin? How about going by car? Arabayla gitmeye nedersin? 335

How about going by train? Trenle gitmeye ne dersin? 335

How about coming to my place? Benim evime gelmeye ne dersin? 335

How about playing tennis? Tenis oynamaya ne dersin? 335

My husband and I would like to go out tonight. Bu akşam eşim ve ben dışarı çıkmak istiyoruz. 336

Mr.Ahmet and his wife would like to go out tonight. Bu akşam Ahmet bey ve eşi dışarı çıkmak istiyorlar. 336

Who would like to go out tonight? Bu akşam kim dışarı çıkmak ister? 336

Is it crowded?I don’t like crowded places. Kalabalık mı?Ben kalabalık yerleri sevmiyorum. 337

It was crowded because of that I didn’t like there. Orası kalabalıktı ben orayı bu yüzden sevmedim. 337

Don’t worry. Endişe etmeyin. 338

Yardımınız için teşekkür ederim. Thank you for your help. Yardımınız için teşekkür ederim. 339

He thanks you for you help. O senin yardımın için teşekkür ediyor. 339

Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Sorry to bother you. Rahatsız ettiğim için özür dilerim. 340

I didn’t want to brother you. Seni rahatsız etmek istememiştim(istemiyordum). 340

Can you make a reservation at a House Cafe? House Cafe’de bir rezervasyon yapabilir misin? 341

I want you make a reservation at the Italian restaurant. İtalyan restoranında bir rezervasyon yapmanı istiyorum. 341

Hemen arıyorum(hemen arayacağım) I’ll call right now. Hemen arıyorum(hemen arayacağım) 342

Will you call him right now? Onu hemen arayacak mısın? 342

Would you like to join? Katılmak ister misin? 343

Would you like to join me? Bana katılmak ister misiniz? 343

İsterdim ama mümkün değil(ama yapamam). I’d like to but I can’t. İsterdim ama mümkün değil(ama yapamam). 344

I won’t be here on Saturday. Cumartesi günü burada olmayacağım. 345

I wasn’t be here on Saturday. Cumartesi günü burada değildim. 345

Where will you be on Saturday? Cumartesi günü nerede olacaksın? 345

I’m sure you’ll have fun there. Eminim orada çok eğleneceksin. 346

I am not sure, you will have fan there. Orada eğleneceğinden emin eğilim. 346

(Onun) biriz boş vakti var. She has some free time. (Onun) biriz boş vakti var. 347

Does she have same free time? Onun boş zamanı var mı? 347

She doesn’t have any free time. Onun hiç boş vakti yok. 347

Is she coming alone? (O)Yalnız mı geliyor? 348

Aren’t you coming alone? Yalnız gelmiyor musun? 348

Evet ben yalnız geliyorum. Yes, I am coming alone. Evet ben yalnız geliyorum. 348

For how long are they going to stay? (Onlar) ne kadar kalacaklar? 349

Do you come here often? Buraya sık gelir misin? 350

Does he come here often? O buraya sık gelir mi? 350

How often do you come here? Buraya ne kadar sıklıkta gelirsiniz? 350

I have to go home now.The children are wainting. Eve gitmek zorundayım(gitmem lazım).Çocuklar bekliyor. 351

Why do you have to go home? Neden eve gitmen gerekiyor? 351

How is waiting for you at home? Seni evde kim bekliyor? 351

I can take you to your place. Sizi evinize bırakabilirim. 352

Can you take me to my place please? Beni evime bırakabilir misin lütfen? 352

I took her to her place yesterday. Onu dün evine bıraktım. 352

My son is looking for a job. Oğlum (bir) iş arıyor. 353

Is your son looking for a job? Oğlunuz bir iş mi arıyor? 353

What kind of job he is looking for? (O) Ne tür bir iş arıyor? 354

What kind of job they are looking for? Onlar ne tür bir iş arıyorlar? 354

(O) Tarih okudu.(Üniversitede tarih bölümü okudu) He studied history. (O) Tarih okudu.(Üniversitede tarih bölümü okudu) 355

O ne okudu?(O üniversitede ne okudu?) What did he study? O ne okudu?(O üniversitede ne okudu?) 355

He’s always wanted to be a salesman. Hep satış elemanı olmak istedi. 356

I’ve always wanted to be a teacher. Hep öğretmen olmak istedim. 356

He doesn’t want to be a teacher. (O) Öğretmen olmak istemiyor. 357

Don’t you want to be a teacher? Öğretmen olmak istemiyor musunuz? 357

He will apply for sales jobs. (O) Satış bölümündeki işler için başvuracak. 358

Did you apply for sales jobs? O satış bölümündeki işler için başvurdun mu? 358

We’ve just started. Yeni başladık. 359

Daha yeni (yemek) yedim. I’ve just eaten. Daha yeni (yemek) yedim. 359

I’ve just came. Daha yeni geldim. 359

Ne söylemek istiyorsun? What do you want to say? Ne söylemek istiyorsun? 360

Do you want to stay something? Bir şey mi söylemek istiyorsun? 360

I don’t want to stay anything. Hiçbir şey söylemek istemiyorum. 360