İNSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ: BİLİŞSEL BOYUT III
İnsanlar, dış dünyada olup biteni anlamaya çalışırlarken uzun süreli belleklerinde var olan bilgileri belli bir takım yapılar, şemalar, anlamsal ağlar ya da zihinsel modeller ile organize etmeye çalışırlar.
ŞEMA YAPILARI (SCHEMATIC STRUCTURE) İBE alanında etkileşimi anlamaya çalışan uzmanlar, özellikle şema ve zihinsel modeller üzerinde yoğunlaşırlar. Zihnimiz, çevremizden duyu organlarımız aracılığı ile aldığımız veriler ya da bilimsel adlandırmayla gösterimler (representation) arasında belli ve düzenli yapılar kurma eğilimindedir. Bu yapılara şema adı verilir ki kişinin etrafı ile olan düzenli etkileşimi sonucunda, bilginin organize edilmesi ve yapılandırılması ile oluşur.
Şemalar soyut modellerdir. Gelen yeni bilgiler ile bu modeller güncellenebilir.
ÖRNEK : Bir kitabı elimize alma eylemi, bir haritayı nasıl tutmamız ve okumamız gerektiği eylemi. İBE açısından bir ÖRNEK : Bilgisayar uygulamalarında hipermedya ortamlarının kullanımı amacıyla, kafamızda oluşturduğumuz şema.
NOT : Eğer şemalar arasındaki farklılık çok büyükse ya da daha önce o konuda hiçbir şema oluşturulmamışsa, gelen bilginin yorumlanmasında bilişsel sistemimiz zorluk çekecektir.
İnsanlar doğdukları andan itibaren, çevrelerinden gelen verilerde, bir düzenlilik ve örüntü (pattern) arayıp, onlardan bir anlam çıkartmayı öğrenirler. Bu süreçte, öğrendikleri diğer bir önemli nokta ise, bu düzenlilikten şemaların oluşturulmasıdır.
Otomatik ve Kontrollü İşlemler Uzun yıllardır aynı arabayı kullandığınızı varsayalım. Bu araçta vites değiştirirken, önce bunu nasıl yapacağınızı düşünüp, planlar ve ardından vitesi değiştirir misiniz? Yoksa çoğu zaman vitesi değiştirdiğinizi bile hatırlamaz mısınız?
Otomatik işlem, beynimizin bilinçli işlemci kapasitesini meşgul etmeden, eylemi gerçekleştirmemizi sağladığı için mükemmel bir mekanizmadır.
İBE alanından bir örnek: bilgisayarınızda bir kelime işlemci programından başka bir tanesine geçtiğinizde, veya kullandığınız kelime işlemci yazılımının yeni sürümü eskisinden farklı olduğunda, birden bire otomatik davranışınız kontrollüye döner, hata yapmaya başlarsınız.
Otomatik davranışlar (araba kullanmak, klavyede yazı yazmak vb Otomatik davranışlar (araba kullanmak, klavyede yazı yazmak vb.) çoğunlukla yetenek ya da kural tabanlı davranışlara uygundur. Kontrollü davranışlar strateji belirlemek, karmaşık problemlerle uğraşmak gibi bilgi tabanlı davranışlardır.
Kullanıcılara belli davranış şekilleri kazandırıldığında, bunu bir süre sonra otomatiğe bağlayacaklardır.
Zihinsel Modeller (Mental Models) İBE alanında, özellikle bilgisayar arayüz tasarımı ve kullanılabilirlik konularındaki en önemli kavramlardan birisi zihinsel modellerdir. Zihinsel model, insanların çevrelerindeki araç, sistem ya da nesnelerin nasıl çalıştığı konusun da, zihinlerinde yarattıkları düşünme sürecidir. Diğer deyişle, insanların dış dünyayı anlamak için zihinlerinde yarattıkları gösterim yapılarıdır.
Ters yönde çalışan ocak kontrolleri
Bilgisayar uygulamalarında da kullanıcının doğru zihinsel modeli oluşturması konusunda yönlendirilmesi gerekmektedir.
Tasarımcı ve kullanıcı zihinsel modelleri birbirine uymalıdır
Bireysel Farklılıklar İBE açısından, bilişsel farklılıklar büyük önem arz etmektedir. Bilişsel farklılıklarımızın temel nedenlerinin bazıları Yaş Engellilik Eğitim Kültür Deneyim Zeka olarak sayılabilir.
YAŞ:2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, toplam nüfusun %5,7 sini oluşturmaktadır (3,8 milyon). Bu vatandaşlar bilişim sistemlerini kullanabilme ile ilgili sorunlar yaşamaktadırlar. 2008 Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 65-74 yaş grubunda sadece 40.728 ve 55-64 yaş grubunda 327.208 kişi internet kullanırken, 16-24 yaş grubunda 6,8 milyon kişi internet kullanmaktadır. Dolayısıyla, özellikle e-devlet uygulamalarında yaşı ileri olan kişilerin ihtiyaçlarına yönelik olarak uygun tasarımların hazırlanması gerekmektedir.
ZEKA:Karşılaştığımız bir bilgiyi zihnimizde nasıl değerlendirdiğimiz (zeka) önemlidir. Gerçekte tek başına zeka diye bir büyüklüğün var olmadığı, onun aslında bir dizi yetenekten oluştuğu görülür. Howard Gardner’ın çoklu zeka kuramına göre, zeka tek başına ölçülecek bir şey olmayıp, zeka diye bir şey varsa bunun farklı boyutlarının (matematik, müzik, sözel, görsel,vb.) olduğu ve herkesin bunların içinden değişik alanları kullanabildiği söylenir.
Farklı zeka türleri olduğu varsayımından yola çıkarak, farklı ‘bilişsel stil ya da tip’ (cognitive style) sahibi kişilerin bilgisayar ile farklı etkileşebileceği gibi bir görüş ileri sürülmektedir. Bilişsel stilden yola çıkarak, bir de ‘öğrenme stili’ kavramı ileri sürülmüş olup, burada da farklı bilişsel stile sahip kişilerin, farklı şekillerde öğrenecekleri belirtilmektedir.
Temel bilişsel stil çeşitleri Alan bağımlı / bağımsız (field dependence / independence) Bütünsel / seri (holism / serialism) Pasif / aktif (passive / active) Görsel / işitsel (visualizer / verbalizer)