Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KİMYASAL BAĞLAR  .
Advertisements

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ(İ.Ö)
MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
KİMYASAL BAĞLAR.
KİMYASAL BAĞLAR.
KİMYASAL BAĞLAR.
KİMYASAL BAĞLAR.
KİMYASAL BAĞLAR.
KİMYASAL BAĞLAR.
Kovalent Bağ Ve Özellikleri (Konu Anlatımı)
KİMYASAL  BAĞLAR.
Esen yayınları kimya konu anlatımlı
KİMYASAL BAĞLAR.
Kaynak işlemi sırasında ;
9. SINIF 3.ÜNİTE: Kimyasal türler arası etkileşimler
Çözünme durumuna göre Tam çözünme: Bir elementin diğeri içerisinde sınırsız çözünebilmesi. Hiç çözünmeme: Bir elementin diğeri içinde hiç çözünememesi.
İletkenlik Elektrik iletkenlik, malzeme içerisinde atomik boyutlarda “yük taşıyan elemanlar” (charge carriers) tarafından gerçekleştirilir. Bunlar elektron.
KİMYA: YİRMİBİRİNCİ YÜZYIL BİLİMİ. KİMYA BİLİMİ BİLİMSEL METOD.
Bölüm 4 KAPALI SİSTEMLERİN ENERJİ ANALİZİ
ELEMENTLER ARASINDAKİ PERİYODİK İLİŞKİLER Kaynak: Fen ve Mühendislik Bilimleri için KİMYA Raymond Chang.
YARI İLETKEN DİYOTLAR Elektronik Devreler.
Kimyasal Bağlar ve Tanecikler Arası Kuvvetler:
Organik Bileşiklerde İzomerlik
1. İ ki ya da daha fazla atom arasında elektron alış verişi veya elektronların ortak kullanılmasıyla oluşan ba ğ lar kimyasal ba ğ lardır. Bir kimyasal.
Ametal, ısıyı ve elektrik akımını hiç iletmeyen. Oda sıcaklığında katı, sıvı ve gaz halde bulunan ametaller vardır. Örneğin Oksijen, Azot, Hidrojen, Klor.
Dalton Atom Modeli. Dalton Atom Modeli, John Dalton'un 1805 yılında bugünkü atom modelinin ilk temellerini attığı modelidir. Katlı oranlar yasasını bulmuştur.
MALZEME BİLGİSİ Doç.Dr. Gökhan Gökçe 2. MALZEME YAPISI.
CANLILIK ve ENERJİ
1 Yarıiletken Diyotlar.
Metal Fiziği Ders Notları Prof. Dr. Yalçın ELERMAN.
Moleküller Arası Kuvvetler
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
IR SPEKTROKOPİSİ.
Kaynak: Fen ve Mühendislik Bölümleri için KİMYA Raymand CHANG
C Elementi.
KİMYA: YİRMİBİRİNCİ YÜZYIL BİLİMİ
KİMYASAL BAĞLAR.
BÖLÜM 2: BAĞLAR ve ÖZELLİKLER
KİMYASAL BAĞLAR.
1-HETEROJEN KARIŞIMLAR (ADİ KARIŞIMLAR):
ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER
Maddenin Ayırt Edici Özellikleri
METALİK BAĞLAR   Metallerin iyonlaşma enerjileri ile elektronegatiflikleri oldukça düşüktür. Bunun sonucu olarak metal atomlarının en dış elektronları.
5.Konu: Kimyasal Tepkimeler.
1. Atomun Yapısı MADDENİN YAPI TAŞLARI
KAZIM KARABEKİR EĞİTİM FAKÜLTESİ
HAYEF FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLİĞİ
MADDENİN DEĞİŞİMİ VE TANINMASI
ELEMENT ve BİLEŞİKLER.
ATOM NEDİR?.
MADDEYİ OLUŞTURAN TANECİKLER
MADDENİN AYIRTEDİCİ ÖZELLİKLERİ
Yükseltgenme sayısı veya basamağı
METALİK BAĞ Metal atomlarını bir arada tutan bağdır. Metallerde değerlik elektronları atom tarafından çok zayıf bir şekilde tutulur. Çünkü çekirdeğe uzaklıkları.
KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal Bağlar.
1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri :
KARIŞIMLAR Karışım, birden fazla maddenin yalnız fiziksel özellikleri değişecek şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulan madde topluluğudur. Karışımın.
BÖLÜM 13 STATİK ELEKTRİK. BÖLÜM 13 STATİK ELEKTRİK.
KALITIM VE ÇEVRE I. Kalıtım II. Çevre
KATI KRİSTALLER. KATI KRİSTALLER KATILARIN ÖZELLİK VE YAPILARI.
ATOMUN YAPISI.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
YÜKSEK TÜRK ! SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR. İŞTE PAROLA BUDUR.
KİMYASAL BAĞLAR.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Lewis Kuramı : Elementlerin atomları, soygaz atomlarının elektron dağılımlarına benzemek amacıyla bir araya gelmektedir. Lewis kuramının bazı temel esasları.
HİBRİTLEŞME. HİBRİTLEŞME tabiattaki gerçek geometrisi arasındaki uyumsuzluğu gidermek amacıyla MELEZ ORBİTALLER HİBRİTLEŞME Bir molekülün elektronik.
Element, Bileşikler ve Karışımlar
Sunum transkripti:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman meydana gelir. Tepkimeye giren elementlerden birinin atomları, elektron kaybedip pozitif yüklü iyonlara dönüşürken, diğer elementin atomları elektron kazanıp negatif yüklü iyon oluştururlar. Böylece zıt(artı-eksi) bir şekilde yüklenmiş iyonlar arasındaki elektrostatik çekim kuvveti, söz konusu iyonları bir kristal içinde tutar.

Kovalent bağlarda elektronlar, bir atomdan diğerine aktarılmaksızın ortaklaşa kullanılır. Tek kovalent bağ, iki atom tarafından bölünmüş yani ortaklaşa kullanılan bir elektron çiftinden ibarettir. Moleküller birbirlerine kovalent bağlarla bağlanmış atomlardan meydana gelir.

Metalik bağlar, metal ve alaşımlarda bulunur Metalik bağlar, metal ve alaşımlarda bulunur. Metal atomları üç boyutlu bir yapı içinde düzenlenirler. Bu atomların en dış elektronları, yapının her tarafında serbestçe dolaşır ve atomların birbirlerine bağlanmasını sağlarlar.

1) İYONİK BAĞ Bir metal bir ametalle etkileştiği zaman elektronlar metal atomundan ametal atomuna aktarılır ve bunun sonucunda bir iyonik(veya elektrovalent) bileşik meydana gelir. Atomlardan elektron kaybıyla oluşan pozitif iyonlara katyon denir.

Atomların elektron kazanarak oluşturdukları negatif iyonlar da anyon olarak isimlendirilir. Bu iyonlar bir araya getirildiklerinde bir kristal oluşturmak üzere birbirlerini çekerler. A gruplarındaki elementlerin bileşikleri çoğu kez elementlerin simgeleri ile birlikte değerlik elektronlarını gösteren noktalar kullanılarak ifade edilir. Değerlik elektronları baş grup(A grubu) elementlerinin kimyasal tepkimelerinde kullanılan elektronlardır.

2 - KOVALENT BAĞ Elektronları bağlamak için girilen yarışma, iyon bağında olduğu kadar şiddetli değilse atomların var olan dış elektronlar paylaşılır ve bir ortaklaşma bağı ya da Kovalent Bağ oluşur.

Ametal atomları etkileştiği zaman kovalent bağlarda bir arada tutulan moleküller oluşur. Bu atomlar elektron çekimi bakımından birbirlerine benzediklerinden, kovalent bağların oluşması sırasında herhangi bir elektron aktarımı olmaz. Bunun yerine elektronlar ortaklaşa kullanılırlar. Kovalent bir bağ genellikle iki atom tarafından parçalanmış ters spinli bir elektron çifti içerir.

Kovalent bağlar yapısına göre ikiye ayrılır: 2.a -Apolar Kovalent Bağ: Aynı cins iki ametal atomunun birleşmesiyle oluşur. Apolar kovalent bağa en iyi örneklerden biri, iki oksijen atomunun elektronlarını ortaklaşa kullanarak oluşturdukları bağıdır. (Şekil 2) Bu bağlarda ortaklaşa kullanılan elektronlar eşit paylaşıldığından dolayı molekülün pozitif veya negatif kutbu yoktur. (hidrojen), (oksijen), (klor)...

2.b -Polar Kovalent Bağlar: İki farklı cins atomun bir araya gelmesiyle oluşur. Bu bağlarda ametallerden biri ortaklaşa kullanıldığından dolayı molekülün bir ucu pozitif (+), diğer ucu negatif (-) yüklenir.

3 - METALİK BAĞLAR Metallerin iyonlaşma enerjileri ile elektronegatiflikleri oldukça düşüktür. Bunun sonucu olarak metal atomlarının en dış elektronları nispeten gevşek tutulur. Metalik bir kristalde, en dış elektronları çıkarılmış atomlardan ibaret olan pozitif iyonlar kristal örgüde ilgili yerlerde bulunur ve en dış elektronların örgünün her tarafında serbestçe hareket etmesiyle de kristaldeki atomlar bir arada tutulur.

Diğer bir deyişle örgü içeresinde dağılan ve kristalin bütününe ait olan elektron bulutu ile pozitif iyonlar arasındaki elektrostatik çekim metalik bağı oluşturmaktadır. Bant kuramı bu bağlanma şeklini, tüm kristalin her tarafını kapsayan moleküler orbitaller cinsinden açıklar.

Metalik katıların çoğunda hareketlidirler Metalik katıların çoğunda hareketlidirler. Bunun sonucu olan artı iyonlar, genişlemiş bir üçboyutlu diziliş içinde yer alırlar; âmâ elektronlar yüreksizleşir. Bu maddelerin yüksek ısı, iletkenliği, dayanıklılık, yüksek kaynama noktası, yüksek yoğunluk, renk ve elektrik iletkenliği gibi özelliklerinin birçoğu, hareketli elektronlardan kaynaklanır.

Yalnızca birkaç iyon yığışması şeması uygulanabilir ve X ışını çözümlemesi, metal iyonlarının genişlemiş örgülü yapı içinde kazandığı bağ uzunlukları ve geometrik şekiller konusunda ayrıntılı bilgi sağlar. Basit küp biçimi şekiller, ortada başka bir iyonun bulunduğu küp biçimi şekiller ve altıgen yığışma, en sık rastlanan şekillerdir.

Metal alaşımları, erimiş haldeki metallerin karıştırıldıktan sonra dikkatlice soğutulmasıyla elde edilir. Bu yolla oluşan gereçlerin özellikleri bileşenlerinin özelliklerinden genellikle çok farklıdır.

4 - VAN DER WAALS BAĞLARI Kapalı kabuklu iki kararlı molekülde ‘Van Der Waals’ güçleri ve ‘Landon’ güçleri adı verilen zayıf güçler aracılığıyla etkileşmeye girebilir. İki molekülün elektron bulutları etkileştiğinde zayıf bir itme ortaya çıkar; ‘Van Der Waals gücü’ adı verilen bu dengesizleştirici etkileşme sonucunda, elektron dağılımı kısa süre bozulabilir ve anlık(kalıcı olmayan) bir çift kutup momenti oluşabilir.

Bu geçici çift kutuplar(London güçleri) etkileştiğinde, ‘Van Der Waals’ itmesine alt edebilen küçük çaplı bir dengesizleşme gerçekleşir ve zayıf, kimyasal olmayan bir bağ oluşur. Bu bağlanma biçimi en çok, kapalı kabuklu ender gaz atomlarının etkileşmelerinde ve küçük moleküllerin düşük sıcaklıklarda birleşimsel bağlanmasında önem taşır.

Bu bağ zayıftır (gücü genellikle ortaklaşma bağının binde biri kadardır). Sıvı azot ve helyum gibi düşük sıcaklıklı kriyojenik maddelerin ya da bunların daha da düşük sıcaklıktaki kat hallerinin özellikleri, bu tür zayıf etkileşmelerden kaynaklanır.

5 - HİDROJEN BAĞLARI Bazı hidrojen içeren bileşiklerde moleküller arası çekim kuvvetleri olağan üstü yüksektir. Bu çekim kuvvetleri, hidrojenin atom çapı küçük ve çok elektronegatif olan elementlere kovalent bağlı olduğu bileşiklerde görülür. Bu bileşiklerde elektronegatif element bağı elektronlarını öyle kuvvetlice çeker ki hidrojen önemli miktarda kısmi + yük kazanır. Aslında, hidrojen elementinin perdeleyici elektronları olmadığından burada hidrojen hemen hemen çıplak bir protondur.

Bir molekülün hidrojen atomu ve diğer bir molekülün elektronegatif elementinde bulunan paylaşılmamış elektron çifti birbirini çekerek bir hidrojen bağı oluşturur. Her hidrojen atomu küçük boyutlu olduğundan ancak bir hidrojen bağı yapabilir.

Çoğunlukla biyokimyasal sistemlerin yapıları da kısmen hidrojen bağı etkileşmelerinin sonucu olarak belirlenir; bu, DNA’da özellikle belirgindir. Ortaklaşma bağıyla bağlanmış birçok kutupsal bileşiğin erime ve kaynama noktaları hidrojen bağlarını kırmak için ek enerji gerektiğinden anormal derecede yüksektir.