SİBER ÇAĞIN HASTALIKLARI Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi MALATYA
İki şehrin hikayesi Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; akıl çağıydı, budalalık çağıydı; inanç çağıydı, inançsızlık çağıydı da; ışık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; umudun baharıydı, çaresizliğin kışıydı; her şeye sahiptik önceleri ve hiçbir şeyimiz yoktu sanki; hani cennete gidecektik hepimiz, oysa şimdi cehennemdeyiz… Charles Dickens
USA Toksik Kültürü “Zengin ve başarılı ülkelerde postmodern bir duygudurum bozukluğu yerleşiyor. Gelişmenin doruğunda keder var. Barış çağında anksiyete var. Sayısız uyaran arasında can sıkıntısı var.” Lasn &Grierson
Antisosyal yaşam tarzı Günümüzün (Amerikan kültürü ile toksike olan) insanı herşeyi hakettiğini, herşeye sahip olabileceğini düşünmektedir. Engellenen beklentilere tepki olarak geliştirilen fiziksel şiddet, yaşantı ve önemin yerini almıştır.
21. yüzyıl 21. yüzyıldaki hızlı değişim ve akışlar çağı bireyin ve tüm toplumsal kurumların yapılanması ve işleyişini değiştirmekte, davranış referans sistemleri etkinliğini kaybetmektedir Ontolojik güvensizlik
Z kuşağı Doğum tarihi, 2003’den sonraya denk gelen kuşak Teknolojiyle iç içe, sürekli bağlantıda Aynı anda birden fazla işle ve uğraşla ilgilenen Bilginin ve zamanın hızına çok kolay adapte olan, sabırsız Coğrafi sınır tanımayıp tüm dünya ile entegre olan
Z kuşağı Bencil, bireysel ve bağımsız yapılarıyla yalnız yaşayan İnternet aracığıyla sosyalleşen Mahremiyet duygusu olmayan Gelecek korkusu başta olmak üzere korkunun reddi üzerine kurulu bir eğlence ve kültüre yönelen Özgüvenleri yüksek
Z kuşağı Erken olgunlaşmış Masumiyeti azalmış Riskten kaçınan
e-yaşam Yaşamımıza katılan sanal boyut, gerçekliği zaman ve mekânın ötesine taşıyarak yeni bir “zihin” yeni bir “yaşam tarzı” yeni bir “sosyal yapı” geliştirmemizi zorunlu kılmaktadır
Siber çağın çocukları Siber çağa doğan çocuklar doğar doğmaz ekranla, sanal dünyayla tanışmakta, zamanlarının önemli bir bölümü o dünyada geçmektedir Zihni geçmiş çağlardan çok farklı bir bir işleyiş kazanmaktadır
Siber çağın çocukları Hemen ŞİMDİ KOLAY RENK ve ŞEKİL ETKİLEŞİM, HAREKET olsun istemektedir
Siber çağın çocukları Sözden çok imgeyle düşünmekte (bir resim binlerce sözcüğün yerini almakta) Dünyayı sanal oyunlar aracılığı ile tanımaktadır Sanal dünyada büyüsel düşünce hakimdir Herşey geri alınabilir Ölüm yoktur Herşey mümkündür Zaman ve mekan aşılmıştır Nesneler üzerinde hakimiyet, güçlülük sağlanmaktadır
Sağ beynin baskınlığı Kavramlar, analiz, neden sonuç ilişkisi ile düşünen sol beyin baskınlığını kaybetmekte (yavaş) İmgeler, duygular, içerik ve sentezle düşünen sağ beyin ön plana geçmektedir (hızlı)
Zaman ve mekan ötesi Değerlerin kaynağı olan zaman aşılmakta Zaman esnek kullanılmakta Aynı anda birçok işlem yapılabilmekte Yaşam tarzı bulanıklaşmakta Yaşam ritmini kaybetmekte Ölüm yadsınmakta
Akışlar çağı Geleneksel değerleri aşındırmakta İnanç, ideoloji ve fikirlerin geçerliliğini sorgulatmakta Davranışları düzenleyen değer, kural ve ölçüler konusunda kafa karışıklığı yaşatmakta Yeni anlam ve değerleri benimseyen alt kültürlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır
Akışlar çağı İçeriğin farkında olma azalmakta Toplumsal yaşamda özel istekler artmakta Birçok ağa kısmi üyelikler, sanal cemaatlerle ait olma ihtiyacının karşılanmakta Uzun mesafeli, geçici “online” ilişkiler artmakta Doğrudan ilişkilerin azalmasıyla yabancılaşma, yalnızlaşma artmakta
21.yy’da insanoğlunun çıkmazı!!! “Diğer insanlarla çok yakın olmayı tolere edemiyoruz, ama aynı zamanda yalnızlığı da tolere edemiyoruz.” Thomas Laing 1960 “Onun için Facebook’u arayüz olarak kullanıyoruz” Özlem Özcan 2014
Akışlar çağı Hızla artan “malumat” artışı karşısında bireyin zihni çelinmekte, bir uyarana odaklanması güçleşmekte Beynin aklı temsi eden kısmı etkinliğini yitirmekte, uygun problem çözme stratejilerini devreye koyamaz hale gelmektedir Üst beynin denetimi azaldığından dürtüsel ve antisosyal davranış örüntüleri artmaktadır
Risk ve haz çağı Belirsizliğin ve risklerin arttığı Risk/tehlike dengesinin değiştiği Dışardan gelen risk ve tehlikeler kadar kendi yarattığımız riskler ve tehlikelerin de şiddetlendiği Başkalarına ne olduğunun önemini kaybettiği Hazza ulaşmanın öncelikli olduğu bu dönemde kendini kontrol, özverili davranış kazanılamamakta
Antisosyaller çağı Sanal ortam, bireyleri gerçek yaşama hazırlayan bir araç olma özelliği taşıyacakken, gerçek yaşamın yerini almaktadır Duygular üzerinde aklın kontrolü azaldığı için istek ve arzuların anında doyurulması istenmekte, Bir başkasının gerçekliği, istekleri önemini yitirmekte
Şiddete yönelim Sanal oyunlar beynin öngörüsel yönetim sisteminin işleyişini azaltmakta, dürtüsel davranışın baskılanması zayıflamakta, dürtüsel saldırganlık artmakta
Antisosyal kişilik yapılanması Varkalım savaşında “bireyselleşmeden” “bireycileşme”, “bencilleşme” gerçekleşmekte Birlikte yaşanan insanlar “ötekileştirilmekte”, “şeyleştirilmekte” İlgi, sevgi ve şefkat duyguları kaybedilmekte Şiddet, sorun çözümünde öncelikle kullanılır hale gelmektedir
Çağımızın temel sorunları Anlam ve değerlerin yitimi “Sanal”ın, “gerçeğin” yerini alması Duyguların, aklın yerini alması Emeğin değersizleştirilmesi Kendini kontrol, kendini aşma gibi yaşam amaçlarının yerini hazza ulaşmanın alması Şiddetin çözüm yolu olarak sıklıkla kullanılır hale gelmesi
21. yy hastalıkları ??
İzolasyon Sosyal becerilerin gelişmemesi Obezite Depresyon Epidemik uyku bozukluğu Bilgi kirliliği Akran şiddeti Mahremiyetin kayboluşu Sahte kimlikler Gerçeklik duygusunun çarpıtılması Stres iPhone ParmağıSendromu Sosyal bağların yokluğu
Cinsellik sınırlarının kaybı Sürekli dikkat çelinmesi Boyun ve baş ağrısı Kısalmış dikkat süresi Bağımlılık Empati yokluğu Siddet artışı Daha fazla enerji tüketimi İşitme ve görme kayıpları
Gelişim bozuklukları Anksiyete Kontrol eksikliği Duygu düzenleme sorunları ADHD Otizm Antisosyal, sınırda kişilik bozuklukları
Teşekkürler Bir dahaki Güz Okulunda MUTLAKA görüşmek üzere